29 Aralık 2015 Salı

BABAMIN KORE ANILARI - 4- CEPHEDE YILBAŞI

Sevgili arkadaşlar ve de okurlar. Rahmetli babamın Kore anıları biliyorsunuz vapurda Türk - Habeş askerlerinin birbirine düşman oluşuyla kalmıştı. Ama ben yeni yıla iki gün kaldığı için biraz ileriki anılara atlayarak, cephedeki yılbaşı anısını anlatmak istedim:

"Malaka Boğazı'nı ve Singapur'u sanırım gece geçtik. Oraya dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Gündüz Ekvator çizgisini geçtik. Bu nedenle denizcilerin hoş bir geleneği uygulandı. Okyanus yolculuğunu tamamlayanlara yedi deniz hakimi Neptün adına, baş mabeyincisi gemi kaptanının imzasıyla bir belge verdiler:

"Yedi Denizler Hakimi Neptün'ün belgesi"



Babamın anneme yazdığı mektuplar General Le Roy Eltige'dendi.
Belgeyi ise ikinci geminin kaptanı (General R. N Baltchford) imzalamış.
yolculuğa iki ayrı gemi ile çıkmışlar.

CEPHEDE YILBAŞI

1952 -1953 yeni yıl günleriydi. Savaşta da olsak yeni yıl yeni yıldı. Bir taburdan telefon ettiler. Düşman ara bölgedeki bir ağaca bir çuval asmış. Bubi tuzağı olabilir düşüncesiyle, uzaktan ip bağlayarak ağır ağır çekilmesini söyledik. 

Sarsıp denedikten sonra açmışlar. İçinen yün eldivenler, çoraplar, elma, portakal, minik şişelerde içkiler vs. yeni yıl hediyeleri varmış. Herkes alacağını almış, bize ancak birkaç  elma ile eldiven kalmıştı:))
  
Konu brifingde konuşuldu. "Biz de karşılık verelim" dedik. Komutan

"Biz içine bubi tuzağı koyalım" demez mi!

Ben, 

"Komünist diye onları kötülüyoruz, onların bize yapmadığını biz mi onlara yapalım?" dedim. 

Olay tümene intikal etti. Tümen komutanı "Siz bilirsiniz" demiş. Sonunda bizimkiler de fikirlerini değiştirmişler.  Çikolata, sigara, konserve ve benzeri hediyeleri kutulara koyup bir ağaca asmışlar. 

Kuzey Koreliler bizim hediyeleri ihtiyattan  üç günde ancak yavaş yavaş çekip almışlar. Böylece düşmanla yılbaşında birbirimize hediyeler vermiş olduk:)

29 Ocak 2015 Perşembe

BABAMIN KORE ANILARI 1 - 2 ve 3. bölümler


"Çocuklarıma Kore hatıralarımı hep anlatırdım. Çok hoşlarına giderdi. Yıllar sonra kızım bunları yazmamı önerdi. Şimdi aradan tam 50 yıl geçmiş, yaş olmuş 80. Bakalım ne kadarını hatırlayacağım?" 

 Babam anılarında Kore savaşının sebeplerini kısaca anlattıktan sonra Kore'ye gönüllü gitme sebebini anlatmış. Uzundu ben biraz kısalttım. 





general le roy eltinge  korean war ile ilgili görsel sonucu



Babamın Kore'ye gittiği gemi General Le Roy Eltinge...


"Davutpaşa kışlasında topçu üsteğmen Orhan Türel ile konuşuyorduk. Gönüllü yazılmak istediğinden bahsedip benim de fikrimi sordu. Ben de 

"Çanakkale savaşı gibi göğüsgöğüse çarpışmalar olmaz herhalde" dedim. 

Bir süre sonra Orhan, Kore'ye gitti. Orhan'ın gitmesinden sonra gazetelerdeKunuli muhaberelerinde askerlerimizin çok kayıplar verdiğini okuyunca 

"Eyvah! Allah korusun ya Orhan sağ dönmezse! Kendimi suçlu hissedeceğim

diye çok üzüldüm. O yüzden ben de gönüllü gitmek için dilekçe verdim. Bu arada çok şükür Orhan sağsalim geri dönmüştü ama dönüşe yakın önemli bir trafik kazası geçirdiğini duydum. 

"Gönüllü gitmek için dilekçe vereli bir yıl geçmişti. Dilekçeyi unutmuştum. Yıl 24 Mart 1952. Eşim ilk çocuğumuza hamileydi ve doğum sancıları başladı. Apartopar hastaneye gittik. Eşimi hastanede bırakıp karargaha gittim. "Seni şube müdürü istiyor" dediler. Kurmay Albay Rasim Dağlı'nın odasına gittim. "Gözün aydın" deyince ben eşimin doğum yaptığını sandım ve haberin bu kadar çabuk gelmesine şaşırdım. Albay devam etti  "Kore'ye tayinin çıktı" ! 

O zaman Diyarbakır'da "Gürcü bacı" denilen çok ünlü bir falcı varmış. Annem ona gitmiş ve falcı "Yol görünmüyor" deyince içi rahatlamış, yine de doğum yaklaştıkça  "Dilekçeni geri al" diyormuş ama babam "Savaştan kaçıyor" derler diye kabul etmemiş. :)

Uzun ayrıntıları atlıyorum, babam annemi ve 12 günlük bebeklerini İstanbul Beylerbeyi'ne Küplücü'deki iki katlı ahşap evde kirada oturan anneannem ve efe dedeme (dedemin ismi Abdülkerim ama anneannem dahil herkes ona efe derdi, Abdülkerim'i duymamıştık bile:))emanet etmek üzere Diyarbakır'dan trene biniyorlar. Annemin  üzüntüden sütü kesilmiş mi! Doktorun verdiği bir mama varmış ama annemler mamayı trende ısıtamıyorlar. Bebek ağlıyor, susuz kalıyor, İstanbul'a gelince bebeğin cildi susuzluktan kırış kırış olmuş, doktor koca bir enjektör ile serum veriyor. Bebek içeride, annem dışarıda ağlıyorlar :(  

Ve  babam, "Sağ dönmezsem oğlumuza verirsin" diyerek ilk Swiss marka kronometreli saatini anneme veriyor. Kore'ye gidecek general Le Roy Eltingegemisine binmek üzere İzmir Seferhisar'a gidiyor.


XXX



Babam Kore'de...

Babam Seferhisar'da iki aylık eğitim döneminde bir ara izinli İstanbul'a gidip oğlunu 40 günlükken bir kez daha görebilmiş. 9 Haziran 1952'de iki ayrı gemiyle yola çıkmışlar. Oğlunu ve annemi tekrar görene kadar 2 yıl süre geçmiş. Sadece mektuplarla haberleşmişler. Mektuplar da önce ABD'ye gidiyor (e tabii Amerikan askerleri daha kıymetli:))sonra Avrupa, sonra İstanbul. Bir ayda anca varıyormuş!

Babam anneme ilk görüşte aşık olmuş, o zaman aşklar gerçek aşk,
sevgiler gerçek sevgi, öyle TV ye çıkıp "aaaayyy eleeeentirik alamadım" lar  yok:)))))




" Gemide ABD li askerlerin yanı sıra Fransız, Belçika, Hollanda, Yunan, Lüksemburg, İngiliz askerleri de vardı. Cibuti'de Habeş,  Bangkong (Tayland')'da Siyam askerleri de bize katıldılar. Biz yaklaşık tugayın üçte biri (1800)kadardık. İlk uğradığımız liman Mısır'ın Port Sait limanı oldu. Gemi durunca çevremiz bir şeyler satmak isteyen satıcıların kayıklarıyla doldu. Ençok deve derisi, yılan derisi eşyalar, ayakkabı, bavul, duvar halısı, seccade ve biblolar satılıyordu. Biz vapurdan

"How much?" (kaça?) diyoruz.

Kayıkçı da mesela 90 dolar istiyorsa parmaklarıyla gösteriyordu. Kayıktaki 80'e iniyor, gemideki onikiye çıkıyor, sonunda 90 dolarlık şey 15 dolara geliyordu:) Bazen parayı alan kayıkçı malı vermeden kaçıyor, bazen de gemideki asker malı alıp parayı vermeden koca gemide kayboluyordu. . Kızıldeniz çok sıcaktı. Üst kısmımız tamamen çıplak geziyorduk. Subaylar kolumuza kırmızı şerit üzerine yıldızlı pazu bandı takıyorduk. 



Sararmış, kırışmış 
asker mektupları...
4 - 5  sayfadan az olanı yoktu:))
hep "canım" diye başlıyor..:)




Bizimkiler yemeklerde domuz eti korkusundan et yemeklerini yemiyorlardı. Amerikalı bir asker geminin yemekhanesinde elinde sayaç gibi bir şey, düğmeye basıp kuyruktakileri sayıyordu. Ama Türkler olması gerekenden fazla çıkıyordu! Sonunda durum anlaşıldı. Bizim açıkgözler domuz eti korkusundan yemek almayıp sadece meyva, salata, pilav vs. aldıklarından karınları doymuyor, aç kaldıklarından tekrar kuyruğa giriyorlarmış.!

Yine domuz eti korkusundan babam ve istisnalar hariç tüm Türkler "only rice" cümlesini kısa zamanda öğrenmişler. :) Babam "Valla zaten zayıftım, verilen tüm yemekleri yedim" demişti.

* Only rice: Yalnız pilav:)))

 Bu domuz eti korkusu babamdan önceki ilk kafilede daha komik olaylara sebep olmuş. Kafile yanında bir koyun sürüsüyle gemiye gelmiş:)))Geminin kaptanı "Bu ne?" deyince bizimkiler "Et stoğu için getirdik" demişler. Kaptan "Bizim yeterince etimiz var gemiye koyun moyun alamayız" diyerek geri çevirmiş:))






Japonya'dan aldığa yelpaze...
günü birlik Tokyo'ya gitmişler
birkaç kez....
Port Sait'ten bir duvar halısı
ve seccade de var
 o seccadenin adı
"Kore seccadesi"
kaldı.:)


"Kızıldeniz o kadar sıcaktı ki, Türkiye'deyken gemiyi basan kara sinek sürüsünden kurtulmuştuk. Türkiye'ye dönerken aynı sinek sürüsü yine gemiye doluşacaktı. Mısır önlerindeyken 1. Dünya Savaşında Mısır'a taarruz eden Osmanlı paşası, Cemal paşa kuvvetlerinin şehitliğini ve anıtını hüzünle seyrettik.

Ramazan bayramına denk gelmiştik. Cidde önlerinden geçerken, gemideki tüm Müslüman askerlerle birlikte güverteye çıkıp, yüzümüzü kıbleye dönerek bayram namazı kıldık. "

(Babam tarihini yazmamış, internet sayesinde google'dan kontrol ettim. 9 haziran 1952'de yola çıkmışlardı. 28 Haziran Ramazan bayramı imiş)

"Genç bir piyade teğmeni vardı. Sık sık 'İlk kurşunu Amerikalıya atacağım' diyordu. :)))) Yine gemide birkaç subay ölmeleri halinde maaşlarını kime bırakacakları konusunda konuşurlarken, genelevdeki bir kadının adresini veriyorlardı! 

Bize çift maaş ödeniyordu. Bir kısmı; 20 veya 24 doları Kore'de ödeniyordu. Kalanı Türkiye'de kalıyordu. Ben 100 lirayı babama bırakmıştım. Kalanı eşime ödeniyordu. Döndüğüm zaman eşim 6000 lira biriktirmişti. O zaman bu paraya  Üsküdar'da iyi bir ev veya arsa alabilirdim. Birkaç yıl sonra 6000 liraya bir babama, bir de kendime birer takım elbise ancak alabildim. :)

Geminin yemek salonunda arkadaşlarla konuşuyoruz:

"Garsonlara ne kadar bahşiş bıraksak?" 

Bizim yüzbaşı maaşının dört, beş katı maaş aldıklarını öğrenince bahşiş bırakmaktan vazgeçtik:))

Cibuti limanında Habeş piyade taburu saf düzeninde hazır bekliyordu. Denetlemeden sonra askerlere bir rahip tarafından birer kaşık 'kutsal su' içirildi. Bacaklarına 'dolak' sarmışlardı. 





" Gemiye binince, tabancalarımızı komutanlığa teslim etmemiz istenmişti. Çoğunluk sanırım teslim etti. Bazılarıysa vermediler bunun nedeni bizim Kırıkkaletabancalarının Amerikalıların hoşuna gitmesi ve iyi paraya satın almalarıymış. Bunu önlemek için silahları toplamışlar. Dönüşte geri vereceklermiş. Ben, komutanımıza tabancamı teslim edersem depoda paslanacağını, benimse temizleyip, yağlayarak muhafaza edeceğimi, dönüşte de sağ kalırsam ona göstereceğimi söyledim, dediğimi de yaptım.

Bizim personelimizde bıçak vs. bulunmuyordu. Bizden bir er ile bir Habeş eri arasında alışveriş (saat ya da başka bir şey)yüzünden kavga çıkmaz mı! Hava da sıcak...sinirle gergin....kavga büyüdü. Bir asker bağırıyordu

"Onu çiğ çiğ yiyeceğim!"

"Kore'ye varalım orada Çinlileri yersin" dedik. :)

Kavgacıları çok güç yatıştırdık. 'çök' emri verdik. Sadece subaylar ayakta kaldı. Meğerse bir Habeş askeri 'dolak' ndan çıkardığı hançerle bizim eri yaralamış.  Ondan sonra maalesef Habeş'lerle düşman olduk. "
-

Babam gemideyken, ilk bebeğiyle annesinin, babasının yanına gitmek zorunda kalan annem de kolay günler geçirmiyormuş. Anneannem namazında, niyazında ama eski kafalı biri , efe dedem kitaplarından başını kaldırmıyor, Anneannem kendi anasından gördüğü üzere anneme sığıntı muamelesi yapıyormuş:( "bir ayağın kapıda" diyormuş:( çünkü anneanneme göre evlenen kadın asla baba evine dönmemeliymiş "niye evini bozdun? Ben yanına gelirdim" diyormuş. Eski insanlar ne biçimmiş yahu!?:((( Bu arada geçen bölümde unutmuşum yazmayı, Seferhisar'da albay Nuri Pamir'in Kore'de şehit olduğu haberi geliyor ve hepsi çok üzülüyorlar. 

Not: Habeşistan'ın  ismi sonradan Etopya olarak değişti. Bu arada Habeşistan 'köleler ülkesi' anlamına geliyormuş ben de bugün öğrendim. 


XXX


Sevgili arkadaşlar,
yazılarımı sonradan düzenlerken,
3 bölümü yanlışlıkla silmişim:(
silinince google önbellekten kopyaladım
yorumlarınızı da koplayadım ancak
tuhaf bir şekle girdi yorumlar
teknik bilgim yok düzeltecek ama
silinip gitmelerinden iyidir....



57 yorum:

  1. Benim babam da aynı adlı gemi ile Kore ye gitmiş. 5. kafile ile.
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Babam da 3. tugayın ilk kafilesindeymiş Koray bey.

  2. 3.kafile diye düşünüyorum o zaman. Babam 1953-54 arasında 5. kafile ile Kore de bulunmuş. Benim ismim de o sebepten Koray yazılmış. Arada hava değişimine Japonya ya götürdüklerinden bahsederdi. Tokyo metrosunun sessizliğini, insanlarının kurallara uyumunu, Kore halkının fakirliğini, onları götüren gemideki olayları, deniz tutmasını.
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Ne kadar ilginç ve hoş bir isim anısı. Evet rahmetli babam da günübirliğine uçakla Tokyo'yo gitmiş, çok saygılıydılar, dükkandan içeri girerken, çıkarken yerlere kadar eğiliyorlarmış ve hiç pazarlık diye bir şey yokmuş çok dürüstlermiş demişti.
    2. Bu arada hayatta olan Kore gazilerine sağlıklı uzun ömürler, vefat edenlere rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun.

  3. Müjde'cim, inan ki cokkk sevindim buna. Babaciginin resmini ilk gördügümde ve altindaki yaziyi okudugumda, "acaba neler yasamistir kimbilir" diye gecmisti icimden.
    Gözlerim dolu dolu okudum yazdiklarini ve devamini merakla bekliyorum.

    Ne iyi yapmissin da anilarini yazmak icin tesvik etmissin babacigini....
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Ben de beğenmene çok sevindim ve bu duygulu yorumunu okuyunca çok mutlu oldum Ayşe'ciğim, çok teşekkür ediyorum. Evet ya, epeydir aklımdaydı iyi oldu:)

  4. bekliyoruz devamını... birebir anılar resmi tarihten daha aydınlatıcı...
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Beni cesaretlendirdin çok teşekkürler arkadaşım. Bence de öyle.

  5. Zevkle ve merakla okuyacağım, iyi ki anılarını yazmasını istemişsin. Çok kıymetli notlar.
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Böyle yorumlar yukarıda sevgili Narda'ya da dediğim gibi yazana cesaret veriyor, çok teşekkürler, o zaman bundan sonraki ilk anı çok komik bir tanesi olsun, hepimizi güldürsün:)

  6. Savaş çok kötü bir şey sahiden... :(
    Gemi anıları merakla bekliyor olacağım...
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Değil mi? :( üstelik mezarları da ta oralarda :( aileleri gidip bir Fatiha okuyamıyor:( Tamam canım çok teşekkürler.

  7. Tamam hevesle bekliyorum Müjde.... komik olsun gülelim hep beraber.....
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. İnşallah beğenir bolbol gülersiniz:) çok teşekkürler bana da yazma hevesi getirdin.

  8. Babana anılarını yazdırman cok güzel olmuş ablacım devamını merakla bekliyorum keşke birebir agızdan dinlemek nasip olsaydı kimbilir ne yaşanmışlıklar var babacıgının mekanı cennet olsun inşallah
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Gülşah'cığım çocukken sabah kahvaltıda babamızı göremezdik çünkü erken kalkar servise biner giderdi. Ama haftasonları ailece sofrada olunca "Baba Kore'yi anlat" derdik. O da anlatırdı. Çok komik şeyler de anlatırdı. Meğer en güzel günlerimiz o günlermiş. :( Amin canım çok teşekkürler.

  9. Çok iyi düşünmüşsünüz kaleme aldırmakla ne kadar güzel bir hatıra bırakmış size. Çok duygulandım okurken hatta biraz daha uzun olsaydı keşke dedim. Lütfen bi dahakini daha ayrıntılı daha uzun yazın. Bu savaşı yaşanmış birinden dinlemek bizim için büyük ayrıcalık bence.
    106 yaşında babannem vardı o da Çanakkale harbini anlatırdı bize hep bayılırdım onun anlatışına. O günler aklıma geldi okurken. Allah rahmet eylesin. Nur içinde yatsın...
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Çok teşekkür ediyorum sevgili arkadaşım, siz de cesaretlendirdiniz, inşallah tüm anılarını yazacağım ama uzun yazmaya çekiniyorum, belki herkes sizin kadar sabırlı olamaz ya da ne bileyim vakti olamaz. O yüzden istediğiniz kadar uzun yazamazsam beni affedin. :)

      Babaannenizin mekanı cennet olsun, maşallahı varmış 106 yaş dile kolay kimbilir neler yaşamıştır o da. Allah gani gani rahmet eylesin. Amin.

  10. Müjdeciğim,Allah Rahmet eylesin Nurlar içinde olsun Babacığın.Benim babam da Kore'ye katıldı ama savaştan sonra gittiler yardımcı birlik olarak çok anıları var onunda ay ne iyi ettin ya tamamen unutmuştum ben bunu.Bir sürü resimleri var siyah-beyaz harikulade.Lütfen uzun uzun yaz hayatım o zamanlara götür bizi,çok öptüm sevgiler...
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Amin Nur'cuğum çok teşekkür ediyorum. Senin baban hayatta mıydı şu an - hafızam güçlü değil ya- unuttum Allah ömür versin canım, değilse onun da mekanı cennet olsun. Daha önce de bahsettiğini hatırladım yorumunu görünce sen de o resimleri, aklında kalanları yazarsan sevinirim. Ne güzel olur. Çok uzun yazmaya çekindim belki uzun yazıları okumaktan sıkılır okurlar diye:) Ama yazacağım ben de çok öperim, sevgiler. 
    2. Canım,babam hayatta ilk görüşmemde hatıralarını anlattırmam lazım tekrar.Kore'ye gidişi de baya uzun bir hikaye ve uçakdaki resimlerini bir görsen eski Hollywood siyah beyaz filmlerden kareler gibi.Hostesler,Hemşireler ve genç Askerler hep bir arada.Kore'ye giderken Hawai'ye de inmişler.İspanya üzerinden diyordu.Korelilerle beraber de çok resimleri var.En kısa zamanda onları paylaşmalıyım.Bir anısı şöyle;babam yakasını sonuna kadar iliklemezmiş ve bölük komutanına yakalanmaktan korkarmış.Bir gün yakalanmış yediğim fırçayla öyle bir kaçtım ki yüksek bir duvarı tek sıçrayışta geçtim arkamdan bakakalmışlar der.Korelilein çok insan canlısı olduklarını ve çok fakir olduklarını anlatır.Sen yazmaya başla bende yazarım :)))) bekliyorum sabırsızlıkla.
    3. Ah sevindim canım, Allah sağlıklı, uzun ömürler versin babacığına. Nur'cuğum ne kadar güzel, ilginç anılar bunlar. Bu minik anlattığın anı bile çok hoş. Benim babam da bıyığı yüzünden fırça yemekten korkuyormuş:)))o zaman bıyıklı olmak moda ya:) Kesinlikle ama kesinlikle anlat, ben de sabırsızlıkla bekliyorum.

  11. Rahmetli babanızın ve Kore şehitlerinin ruhları şâd olsun, ışıklar içinde uyusunlar. Bir çırpıda okudum. Çok uzun yazıların okurlar tarafından dikkat dağınıklığı ile hakkını vererek okunamadığını düşünmekteyim. Bu açıdan bölümler halinde kısaltılarak vermenizin isabetli olduğu kanısındayım. Selamlar
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Uzun yazılar konusunda ben de aynı fikirdeyim, yine bu uzunlukta yazacağım diğer bölümleri de. Resimler de koyacağım.
      Güzel dileğinize Aminn diyorum. Hepsi nur içinde yatsınlar.
      Çok teşekkürler. Selamlar.

  12. çok sevdim. ama keşke gitmeseymiş. annene hemen üzüldüm ki daha en başta.
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Ya, sorma deeptone'cuğum, rahmetli annem anlatırdı her gün "ya sağ dönmezse ben ne yaparım?" diye üzülürmüş:(
      Beğenmene çok sevindim. Çok teşekkürler.

  13. Müjde 'ciğim ne iyi ediyorsun o ölümsüz anıları burada yayınlamakla ,çok teşekkürler.Saygı ve rahmetle anıyorum.Anıların devamını merakla okuyacağım.Sevgiler canım kardeşim...
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Aslında çoktandır istiyordum. Vakit olmamıştı, bir de benim evimde değildi. Güzel yorumun, dileklerin için çok teşekkürler Arzu'cuğum. Benden de sevgiler canım.

  14. merhaba sade ve derinde gördüm bloğunuzu takibe aldım banada bekliyorummm

    http://misevimm.blogspot.com.tr/
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Aaa! Çok teşekkür ediyorum. Tabii ki, gelirim. Hoşgeldiniz unutmadan :)

  15. Merhaba sizi takibe aldım müsaitseniz sayfama beklerim :)
    http://apaydindunyam.blogspot.com.tr/ sevgiler
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Çok teşekkür ederim sevgili Gonca. Tabii ki, sayfanıza memnunlukla geleceğim. Sevgiler. :)

  16. Merhabalar.
    Savaş anılarını çok severim. Bakalım rahmetli babanızdan neler dinleyeceğiz. Benim babam da o yıllar asker İnzibat onbaşı ve Bingöl'de. Onun zamanında da Kore'ye gönderilmek üzere birliğinden asker seçilmiş. Belki babam Kore'ye gitmek üzere gönüllü olmamış da olabilir. Ama kendisine bunu soracağım. Babam 1922 doğumlu olup, askere 1928 doğumlu olarak gitmiş. İlçemizde bir Kore gazisi vardı ve lakabı da "Koreli Kazım" idi. Bu gazimiz vefat etti. Allah rahmet eylesin. Cenab-ı Hakk, babanıza, tüm gazi ve şehitlerimize rahmetiyle muamele eylesin.
    Selam ve dualarımla.
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Merhaba Recep bey,
      Babam da 1921 doğumluydu, maşallah babanız şu anda hayatta ne mutlu size, babanıza sağlıklı ömürler diliyorum. Ellerinden öpüyorum. Aminnn, hepsine Allah gani gani rahmet eylesin.
      Çok teşekkürler bil mukabele.
    2. Merhabalar.
      Babama sordum. Birliğinden Kore'ye gönderilmek üzere hiç asker seçilmemiş. "Biz ulaştırma sınıfındaydık" dedi. "Belki tümenin diğer muharip birliklerinden gönderilenler olduysa orasını bilmiyorum" dedi. Babamın da size selam ve muhabbetlerini iletiyorum.
      Selam ve dualarımla.
    3. Merhaba Recep bey, iyi ki de gitmemiş babanız, herkes şanslı olmayabilir sonuçta 700 küsur şehit (bazı kaynaklara göre 900)vermişiz, yaralılar, sakat kalanlar, kayıplar...o yüzden iyi ki gitmemiş diyorum.
      Çok teşekkür ediyorum, babanızın ellerinden öperim, selam ve hürmetlerimi gönderirim.
      Bil mukabele.
    4. Merhabalar.
      Eğer imkanı varsa, yaşanmış olayları belgeleriyle birlikte muhafaza etmek gibi bir alışkanlığım var. Belki biraz başınızı ağrıtacağım ama, konuya belgelere dayanarak açıklık getirmek istiyorum. Babam 18.05.1948 tarihinde (Bingöl 10.Tümen'deki İnz. Tk.)Askere gitmiş. Türkiye, 17 Eylül 1950'de Kore'ye asker göndermiş. Kore savaşı 1950-1953 yılları arasında 3 yıl sürmüş. Babam 1 Ekim 1950'de terhis olmuş. Babamın terhis tarihi ile Kore'ye asker gönderme tarihi arasında 16 gün var. Bu nedenle Kore'ye gidememiş herhalde.
      Selam ve dualarımla.
    5. Merhaba Recep bey, estağfurullah başımı ağrıtmış değilsiniz. Her işte bir hayır vardır derler...babanız iyi ki, terhis olmuş. Çok kayıp verdik çünkü Kore'de...
      Teşekkürler, bil mukabele. 

  17. Ne guzel bir blog deep'e burdan ayrıca teşekkür ediyorum :) Bence bu anıları uzun uzun wattpad'e yazın babanıza ait en azından sosyal medyada bir kıtabı olsun :)
    Allah babanıza, böyle anıları olmasada babama, tüm şehit ve hakkın rahmetıne kavusmus gazılere; tüm ölmüşlere rahmet eylesin...
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Deep'e ben de çok teşekkür ediyorum. Sağolsun.:)Bir dolu yeni blog takipçim, arkadaşım oldu. Wattpad ne ki? Bilmiyorum valla :)
      Canım illa savaş anısı olması gerekmez ki, senin babacığının da başka hatıraları vardır mutlaka, olmasa olmaz, onun da mekanı cennet olsun. Allah hepsine rahmet eylesin. :(
    2. wattpad bır uygulama sosyal medyada kendı kıtabını yazıyorsun telefon uygulaması acıkcası cok fazlasını bende bılmıyorum.. Cunku orda da kıtapların tanıtım yazısını ekleyıp almaya yönlendırılebiliyor ben daha cok basılmamısları okumayı tercih ediyorum ama nasıl bulunduğunu bulamadım oda baska bır sorun :)
      Orda baslayıp kıtap halıne getırılen kıtaplarda var:) bence bir araştır bır bloga yetecek kadar anın varsa kıtap yazacak kadarda vardır dıye dusunuyorum :)
    3. Telefonla ise benim için çok zor, sanırım beceremem zaten akıllı telefonum yok:) Bir de telefon ekranına yazı yazmayı bıraktım, mesaj bile göndermek benim için zor:) bilgisayarda yani blogda yazmak daha rahat bana. Yine de çok teşekkür ediyorum verdiğin bilgiler için. Sağol. :)

  18. Oleyyy çok sevindim gerçek yaşanmışlıklar ve duyguları Hele de babaları dinlemeyi okumayı çok severim. Mekanı cennet nur olsun inş.
    Çocukluğum geldi aklıma Rahmetli babacığım da okul anılarını(1928 doğumluydu sanat mektebini yatılı okumuş oradan askere almışlar)anlatırdı nasıl mutlu olurduk askerlik anıları da çok özeldi bizler için.
    Müjdecim sıkı takipteyim arada kaçırsam da biliyorsun gelir toplu okuma yaparım:))) mücevher kadar değerli bu yazılmış hatıralar.
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Beğenmene çok sevindim Hatice'ciğim, Amin. Çok teşekkür ediyorum.

      Değil mi ya babalardan dinlenen hatıralar, ne olursa olsun askerlik olur, başka şey olur dinlemeye doyum olmuyor. Canım kaçırmaman için ara vererek yazacağım, her gün yazmamaya dikkat edeceğim:) Biliyorum bilmez miyim eksik olma canım çok teşekkürler. :)

  19. Çok heyecanlı, hadi gelsin devamı Müjdem:)
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Hazırlıyorum Bahar'ım, resimler de koyacağım. Çok teşekkür ediyorum. :)

  20. Çok güzel babaciginin-allah rahmet eylesin- anıları iyiki paylaşıyorsun paylasacaksin..arada ugrayamasamda toptan okuyorum hepsini:)) gazete okumaktan cok daha iyi..artık uyuyayım geç oldu saat 12.30 nerdeyse:))) sana günaydın
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Amin, çok teşekkür ediyorum Emel'ciğim, sana da iyi geceler, tatlı rüyalar o zaman:)))

  21. Ne iyi yapmışsın yaz demekle. Keyifle ve biraz da hüzünle okudum :)
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Beğenmene sevindim Handan'cığım çok teşekkürler. ;)

  22. babacığına rahmetler dilerim.çok iyi hatırlıyorum kore savaşını.gazeteci hikmet feridun es ,in yazılarını okurdu babam hepimize bilgi veriridi.ne işimiz var bizim o yad ellerde derdi.hatırladığım kadarı ile hürriyette yazıyordu daha sonra hayat mecmuasında resimleri yayınlandı.inşallah doğru anımsadım.yazının devamını heyecanla beklliyorum müjdeciğim
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Amin canım çok teşekkür ediyorum. Doğrudur Serpil'ciğim, Hayat mecmuasını biz de hep alırdık, şimdi de keşke yayınlansa öyle dergiler.hatırlıyorum da ne kadar güzeldi.. devamını da yazacağım inşallah.

  23. Ben ikinci kısım olduğunu görmeden bu kısmı atlamışım :)
    İyi ki babanıza yazmasını istemişsiniz bu anıları ayrıca onun yanında bir de yazmaklada kalmıyor çocuklarınada anlatması sizin onu detaylıca dinlemenizde pay var bu kadar güzel aktarmanızın sebebi başka birşey olamaz.
    Savaşlar hiçbir türlüsü hoş değil tabi onca can gidiyor Allah mekanlarını cennet etsin ve dediğiniz gibi hiç savaş olmasın bundan sonra...
    Yanıtla

    Yanıtlar







    1. Olsun önemli değil:) Okuyan gözlerinize sağlık sevgili Arsu. Evet ya, hakikaten hayatımda yaptığım tek akıllıca iş belki de:))dediğiniz gibi savaş çok kötü bir şey, keşke hiç olmasaydı, Aminnnn...amin...çok teşekkürler yorumunuza.

  24. Henüz yeni tanıştığım bloğunuzdaki yazılara, ‘nereden başlasam okumaya?’ derken, Kore şehidi olan rahmetli babanızla ilgili bu yazınız dikkatimi çekti. İyi ki babanız, Kore anılarını sizlere aktarmış, yazınızı ilgi ile ve biraz da içim burkularak bir çırpıda okudum. Rahmetli babanızın ve Kore şehitlerinin ruhları şâd olsun, her biri ışıklar içinde uyusunlar. Esen kalın Müjde Hanım..
    Yanıtla

    Yanıtlar


    1. Çok teşekkür ediyorum Esin hanım, yalnız rahmetli babam Kore gazisi, şehidi değil düzeltmek istedim yanlış anlama olmasın, Allah korumuş, savaş bitmiş ve Kore'den sağ dönmüş. Hepsinin ruhu şad olsun, mekanları cennet olsun. Amin. Siz de esen kalın.




yorum:

  1. Merhabalar.

    Bakın savaşa giden askerlerimizin, savaştan önce ne yiyeceğiz sıkıntısı ile karşılaşmaları ne kadar zor bir durum. Onlar savaşı düşünmeleri gerekirken, mutfak kültürümüze uygun olmayan (domuz eti dahil) yemekleri düşünmek zorunda kalmışlar.

    Selam ve dualarımla.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Merhaba,
      Evet ya, zor bir durum, sonuçta dinlerine de aykırı, günah ve haram. Sadece Türkler değil Afrika ve Asya'dan bir dolu Müslüman asker de katılmış. Ama Amerikalıların onları düşünmesi zaten mümkün değildi.
      Teşekkürler bil mukabele.
  2. Müjdeciğim ayyyyyy çok güzel.Hele Aşk için yazdıkların ayrı güzel ve doğru ve ''eleeeeenktirik alamadım'' a kahkaha attım :))))))) Aşk mı kaldı? Eleeentirik alamamış ya soksun parmaklarını prize bak nasıl çarpılıyor 220volt aşkı meşki alır o vakit :)) Lütfen devam et canısı çok güzelmiş anıları babacığının (Nurlar içinde olsun).Fotoğrafa ayrı bayıldım nasıl bir yakışıklılık öyle ya annen nasıl güzel,maşallah.Sen kime benziyorsun acaba merak ettim bak.O domuz eti mevzusuna da ayrı bittim yani.Şimdi olsa bence hepsi yer aç kalmamak için.Dinimize saygı o zamanlarda başkaymış.O kadar istismar edildi ki insanların inançları duyguları belki ben yanlış düşünüyorum bilemedim şimdi.Devamını bekliyorum sabırsızlıkla.İyi ki varsın canım,sevgilerimle.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Soksun parmaklarını prize:)))))Allah da seni güldürsün Nur'cuğum:) Aminnn çok teşekkür ediyorum, annem, babamla ilgili güzel sözlerine, beni Karadeniz'li halama benzetiyorlar:) Dediğin gibi şimdi din sırf sömürü aracı oldu. Yani haklısın yanlış düşünmüyorsun. Çok teşekkürler canım sen de iyi ki varsın. Sevgiler.

      (acele yazdım yoruma cevabı soğuk almışım tirtir titriyorum umarım limonlu çay vs. atlatırım:(
    2. Çok geçmiş olsun canım,illa cevap yazman gerekmezdi okuduğunu biliyorum.Dikkat et kendine,öptüm.
    3. Yok, yok öyle düşünme, sana cevap yazarken daha yeni başlamıştı. Hemen bir katarin aldım, sıcak limonlu çay içtim, üzerimde 2 kazak yorganın altına girdim, yarım saat titredim yine de, bu arada Bücürük maav mavvv niye hasta oldun diyor sanki:)))neyse Katarin işe yaradı titremem geçti, üzerime kalın bir şeyler alım kalktım şimdi iyiyim hatta Güllerin Savaşı'na bakmayı düşünüyorum. Çok teşekkür ederim. Ben de öptüm.
  3. Ahhh Müjde'cim.... aksam aksam aglattin beni... nasil duygulandim anlatamam okurken. Daha ilk resimlerde gözlerim doldu zaten, annenle babani görünce...neler gecti aklimdan neler...
    Hele mektuplara gelince hepten koptum:(

    Off offf...neler yasamislar neler... iyi ki yazmis baban hepsini. Suraya bak, onari yasarken düsünebilir miydi, bir gün gelecek, o dünyada yokken, kizi internette (ki ozamanlar bunun ne oldugunu bile bilmiyordu) baska insanlarla paylasacak ve onlar okurken aglayacak...

    Nurlar icinde yatsin babacigin. Keske su an yasyor olsaydi da ellerinden öpüyorum, ona cok selam söyle diyebilseydim....
    Annen nasil bu arada? Bilmedigim icin cekiniyorum o nasil diye sormaya...insallah o yasiyordur ve iyidir.... ne de güzelmis ahh... kiyamam ona. Evet onlarin ki gercek sevgiydi iste...evlilik dedigin onlarinkiydi iste.


    Ellerine saglik canim , bu degerli paylasimlar icin cok tesekkürler. Öpüyorum seni.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Aaa:((Ama üzüldüm şimdi seni istemeden de olsa ağlattığım için benim duygusal arkadaşım.....:(( dur şöyle yazayım : Benim bloğumda ağlamak yasak bundan sonra:)

      Belki bir yerlerden görüyordur bunları, senin ve diğer arkadaşların yorumlarını ve gülüyordur, mutlu oluyordur:))

      Amin canım çok teşekkür ediyorum. Keşke babam hayatta olsaydı hangi yaşta olursa olsun bir insan, babasının başında olması başka bir şey...maalesef annem de sizlere ömür Ayşe'ciğim, babamdan 3 yıl sonra onu da kaybettik:((

      Senin de okuyan gözlerine, yorum yapan kalemine sağlık canım. Ben de öptüm. Çok teşekkürler.
  4. Harika bir anlatım. Bir solukta okunuyor. Babanızın anılarını yayınlamanız bizler için geçmişi daha iyi anlamak anlamı taşıyor.
    Dolayısıyla geçmişimizi ve geçmişte yaşananları bugün ile kıyaslama olanağımız doğuyor.
    Kalemine emeğine sağlık.
    Babanıza ve annenize Allah'tan rahmet diliyorum.
    Selam ve saygılar.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Beğenmenize, güzel yorumunuza çok teşekkür ediyorum Hüseyin hocam. Şimdi ile kıyaslayınca ne kadar değişik her şey değil mi?:) Aminnnn, sağolun.
      Benden de selamlar, saygılar.
  5. Yaaa.... demek annecigin de pesinden gitti:( Cok üzüldüm simdi...dedigim gibi sorarken korka korka sormustm zaten....

    Gerci Allah biliyor tabii hangimizin önce gidecegini ama hepimizin bir gün gelecegimiz durum bu. Kimi daha erken , kimi daha gec... ama eninde sonunda onlarin özlemiyle sonuclaniyor hayatimiz. Benim de kabusumdur bu...ama yazik ki er gec yasayacagim ben de bunu.... henüz sansliyim...
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Sorma Ayşe'ciğim dediğin gibi annem de peşinden gitti...:(
      Canım Allah annene, babana ve tüm sevdiklerine sağlıklı, uzun ömürler versin, aklına kötü şeyler getirme ki, çıkmasın hani öyle derler ya, hep iyi düşün iyi olsun. Sonuçta hepimiz bu dünyada misafiriz. Allah geçinden versin......
  6. Çok güzellermiş Müjde 'ciğim sevgili anne ve babacığın nurlarda yatsınlar ,mekanları cennet olsun..O mektuplar ne kıymetlidir ;umut ,sevgi ,hasret dolu ,sabır dolu.Anıları önünde saygı duyuyorum...Sevgiler.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Sağol canım güzel insanlardı gerçekten. Amin. Senin de babacığının mekanı cennet olsun. Çok teşekkür ediyorum. Sevgilerimle.
  7. Zorlu savaş günleri ve arada kalan duygusal bir aşk gözlerim doldu ama bu yaşanmış anıların masumiyetinden duyarlılığından.
    Anıların kendileri kadar sizinde onları anlatma biçiminiz çok güzel.
    Bu yazının devamı olmasını çok isterim.
    Allahtan rahmet dilerim anne babanız için nur içinde yatsınlar...
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Sayfama hoşgeldiniz sevgili Arsu, samimi, duygu yüklü güzel yorumunuz için çok teşekkür ediyorum. Devamı gelecek bu arada iyi haber:) Amin. Sağolun.
  8. Harika bir yayın olmuş cnm. annen ve baban nur içinde yatsınlar nede yakışıyorlarmış birbirlerine çok asillermiş çok.
    Eski zorlukların zerresi kalmadı ama yine de insanlar nankör ,ellerindeki ne nimetin ne de ülkenin kıymetini biliyorlar ..selam ve sevgiler arkadaşım.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Çok teşekkür ediyorum Aysel'ciğim, hakikaten eski zorluklar şimdi yok, annem anlatırdı, onu da ayrı bir yazı olarak yazmak gerekir yani evlenince hiç şimdiki yeni evliler gibi buzdolabından, yatak odasına her şeyi hazırlarlar ya. Annem, babam uzun yıllar hep oradan oraya tayin edileceklerinin bilinciyle, portatif ahşap koltuklar, sandalyeler, işte iki karyola, tel dolapla yaşamışlar, o zaman zaten buzdolabı filan yok, buzdolabı ve normal mobilya ta ben ilkokuldayken alındı. Yani 8 kasım 1948 de evlenmişler, 1965'li yıllarda (tam tarihini bilmiyorum) ilk kez mobilyamız olmuştu da hepimiz çok sevinmiştik. :)
      Sağol canım bil mukabele.
  9. Babam anneme yazdığı bir mektupta öndeki arabanın plakasından bahsetmiş. HF harfleri yanyana bizi gösteriyor 30 da birlikte geçecek yılları gibi bir cümle kurmuş.

    Annemle babam tam otuz yıl evli kaldılar. Otuzuncu yılı kutlamamızdan bir hafta sonra babam hastaneye kaldırıldı. Bir daha da dönemedi geriye.

    Sen mektuplar deyince benim de aklıma hemen o geldi.

    Anneciğin de babacığın da ne güzeller fotoğrafta :)

    İyi yapmış baban herşeyi yemekle. Sağlık en önemli şey. Ben de Metos'a, tamam domuz eti yeme ama buna değdi mi buna değmedi mi diye kendini harab etmene de gerek yok oğluşum diyorum :)
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. A! Ne kadar ilginç bir anı Handan'cığım. 30 yıl ne güzel, maalesef bizimkiler 30'a yaklaşırken boşandılar:( hiç ummazsın ama annem psikolojik bir hastalığa yakalandı ondan sonra da tüm bu mutluluk anılarda kaldı. Babam başka bir hanımla evlendi. Ama yine de annem onun her zaman ilk ve büyük aşkıydı.

      Evet ya, zaten zayıfmış savaşta sağlıklı olmak lazım, ne yapsın, yoksa normalde domuz eti asla yemez, Metos da dikkat etsin kendine hastalanmasın dediğin gibi:)
  10. Seni geçmişine bağlılığından dolayı kutluyorum. Bunları saklaman, burada paylaşarak yaşatman ve bizlerin de feyz almasına izin vermen benzersiz bir şey. Sayende fikir sahibi olup, dönem hakkında çıkarımlar yapmaya çalışıyorum. Sen ne güzel bir evlatsın. Sevgili anne ve babacığın huzur içinde uyusunlar.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. İnsan yaşlandıkça geçmişe bağlılığı artıyor sevgili arkadaşım. Hakkımdaki güzel düşüncelerin için sağol, çok teşekkür ediyorum canım, aminnnnn.....
  11. Canımm, nasıl sıcacık bir paylaşım olmuş böyle.
    Benzer fotoğraflar o yıllardan anne ve babacığımın da var. şimdi dijital fotoğraflara bakınca aynı duygular geçmiyor bana anın hatırası işte diyoruz ama bu eski fotoğraflar masal gibi içine çekiyor insanı.
    elinde mücevher gibi anılar paylaştığın için teşekkürler.

    Savaş yılları ne zor aslın da her daim zor şimdi her şey sağlanıyor ama toplum liderlerinin tahammülü yok sevgi barış çığlıkları altın da nefret ve kin tohumları saçıyorlar :((
    Benim babam hep askerdi:)) kayınpederim ise 4 yıl askerlik yapanlardan
    şimdikilere baksana paralı bir aya bile tahammülleri yok işten güçten kalıyorlarmış mış mış.
    Senin, benim ve tüm uğrayanların uğurladıkları mızın mekanları cennet olsun .

    BADEMin kilosuna dikkat demişsin de yaşı ilerledikçe her şeyine dikkat etmeye çalışıyorum. Kilosu son 5 yıldır aynı ne indi ne çıktı tüyleri de fark ettiriyor kestirdiğimiz zamanlar da yarım kilodan fazla tüy çıkıyordu:)))
    Sağlık ve sevgiyle canım
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Bir dolu yazı var ama benim de en sevdiğim paylaşım böyle geçmişle ilgili anılar oldu. Ne demek rica ederim, ben de güzel yorumların için teşekkür ediyorum. Evet millet askerlikten bile kaçıyor:( Amin canım, cümlesinin mekanları cennet olsun.

      Badem 7 kilo demişsin de o yüzden dedim canım, kedide bildiğim kadarıyla 3.5 kilo ideal....Allah korusun kedişlerimizi:)))
      Bil mukabele Hatice'ciğim..
  12. Merhabalar.

    Babanız aynı zamanda subaymış, hem de yüzbaşı rütbesinde Kore savaşına katılan bir muharip subay. Cenab-ı Hakk'tan babanıza ve annenize rahmetiyle muamele eylemesini diliyorum. Onlar Dar-ı Beka'ya göçtüler. Elbette vakti ve saati dolan herkes bu dünyadan ahiret hayatına göçecek. Din Günü'nün sahibi olan Allah''ın merhametine ve de rahmetine sığınmaktan ve O'nun ipine sımsıkı sarılmaktan başka çaremiz yoktur.

    Selam ve dualarımla.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Merhabalar Recep bey,
      Amin, elbette öyle hepimiz bu dünyada misafiriz, çok teşekkürler
      bil mukabele.
  13. Müjde abla, belki bizler hoş güzel anılar olarak okuyoruz yaşanılanları. Olaya güzel yanlarından bakıyoruz. 2 koskoca yıl annen babasız büyütmüş çocuğu ve baban en güzel anlarına tanıklık edememiş çok üzücü. Annen nasıl anlatırdı peki o günleri? Onun çok daha zor olmuştur belkide...
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Elbette canım, tabii ki, annem açısından çok zor olmuş, mesela hep babam sağ dönmezse, diye endişe edermiş, Allah'tan anneannem, dedem ve dayım (hepsi rahmetli tabii çoktan) ilk torun olarak bebeği çok sevmişler. Yine de annem için zor günlermiş.
  14. Ne kadar güzel yazıyorsun. Okurken çok zevk alıyorum.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Beğenmene sevindim sevgili arkadaşım, çok teşekkürler.
  15. Müjdeciğim öncelikle anne ve babana Allah'tan rahmet diliyorum canım. Mekanları cennet olsun inşaallah. Öyle güzel bir anlatım ki, tüm bunları mektuplardan mı aktarıyorsun. Okurken ,neden bu anıları kitap haline getirmiyorsun diye düşündüm. çok güzel olur. Emeğine yüreğine sağlık canım..
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Amin Hanife'ciğim, çok teşekkür ediyorum.
      Ah sorma mektupları büyüteçle bile çok zor çözebiliyorum:))vaktiyle babama anlattırmıştım. Her gün mesela bir saat filan ben de daktilo etmiştim. Kitap bilemiyorum hiç düşünmedim o kadar uzun olmayabilir yani kelime sayısı olarak.... senin de okuyan gözlerine sağlık canım.
  16. Müjde Hanım, Müsaadenizle ekleme yapmak istiyorum.
    O Amerikan gemisindeki, alafranga tuvaletlerini ilk kez gören Türk askerlerinin klozetlerin üstüne çıkıp tünemesini, bundan dolayı tuvalet nöbetçiliği ihdas edildiğini ( tuvaletler toplu olarak bulundukları yerde kapı yok ), Süveyş kanalından geçerken Mısırlıların gemiye doğru ok attıklarını, gemideki coca-cola makinasına, Türk parasının etrafına ciklet yapıştırılarak atılan ve sakızın oraya yapışarak arka arkaya cola verdiğini gören Amerikalıların makinayı kapattığını, onca anonslara rağmen failinin bulunmayışı ve sonunda o paranın General LeRoy Eltinge gemisi müzesine konulduğunu da babam anlatırdı.
    Yazınızın devamını bekliyorum.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. :))))) Estağfurullah Koray bey müsaade ne demek, çok memnun oldum. Bu anılara katkıda bulundunuz. Aklınıza başka şeyler gelirse de hem ben, hem blog arkadaşlarım duymak isteriz.

      Valla çok güldüm, alafranga tuvalet konusuna, babam bunu anlatmamıştı, üç kağıtçılık konusunda müzelik olmuşuz desenize, buna üzüldüm yahu ne kadar üçkağıtçıyız ilahiii...rezil olduk dünya aleme...

      Bu anıları paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum.
      Devam edeceğim inşallah.
  17. Bu özel ve güzel paylaşımın ve paylaşımların icin çok teşekkürler Müjdecim..hem hüzünlü hem neseli ( tabiki suanda okudugum icin yoksa ozaman memleketten sevdiklerinden ayrilip giden babacigin ve silah arkadaslarinin durumu ve sartlari ne zordu kimbilir)askerlerin doymadiklari için tekrar sıraya girmeleri:)) ...sağol Varol arkadaşım sevgiler
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Ben de bu güzel yorumun için çok teşekkür ediyorum Emelcim, elbette dediğin gibi çok zor olmuş, hele gidip de dönmeyenler:(((sen de sağol canım sevgiler.
  18. Ne harika anılar bunlar böyle,
    sıcacık duygularla okudum..
    devamını bekliyorum...
    sevgiler yolladım.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Çok teşekkürler sebuşçuğum, beğenmene sevindim, inşallah gerisi de gelecek, benden de sevgiler.
  19. Müjde'cim, bak alistirdin kendine...bir süre görünmedigin zaman (burada ya da benim blogumda) merak etmeye basliyorum:) Iyisin di mi? Umarim iyisindir.
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Bebeğim yaaa....sağol canım, eksik olma, arayıp sorduğun için, benim sanırım b12 düştü, (et yemiyorum ya), hastayım birkaç gündür, yine de siyasi bir yazı yayınladım az önce:) ama sana ve birkaç arkadaşıma uğrayamadım yazılarınızı gördüğüm halde:( inşallah en kısa sürede uğrayacağım canım. Öptüm kocaman.
    2. Aman yazilar nedir ki, ugrarsin sonra, canin isterse yazarsin....önemli olan sen iyi ol yeter ki. Bak icime dogmus sanki görüyor musun...kiyamam ya, gecmis olsun Müjde'cim.
      Aman dikkat et kendine... senin gibi insanlar lazim bu dünyaya... cok öpüyorum.
    3. Ya sorma ama ben uslu durmuyorum ki, ev işleri yapıyorum hasta hasta:)21. inde hastalandım titreme, ateş, nezle filan tabii halsizlik, bir de akşam akşam günü geçmiş ilaç yutmuşum halim yoktu zaten bakmadım tarihine....o da midemi mahvetti....şimdi dört gün olmuş iyiyim ama halsizliğim geçmiyor hani pili olur ya oyuncakların, pili bitmiş oyuncak gibiyim:) senin sezgilerin de gerçekten güçlüymüş jedi gibisin kız, içine doğmuş:)..sağol canım, ben de çok öptüm.
    4. unutmadan komşum Özlem'ciğim tarhana çorbası yapıp getirdi sağolsun bloğumu okursa buradan da çok teşekkür ediyorum:) komşuluk ne güzel....:)))
    5. Allah razi olsun ondan ve böylesi kalbi güzel yardimsever insalardan, Nasil mutlu oluyorum böyle seyleri duyunca, görünce...

      Aman o ilaclara dikkat et Müjde'cim, günü gecmis ilaclar mahveder insani. Allah korusun... tekrar cok gecmis olsun.
    6. Amin canım, evet o da senin ve blog arkadaşlarım gibi güzel kalplidir hatta etiketlerde sevgili komşum Özlem diye var:)

      Öyle kötüydüm ki, bakamadan aldım:( normalde yapmam asla...çok teşekkürler canım.
  20. Çok geçmiş olsun, sağlık diliyorum, seni de bücürüğü de seviyoruz,unutma, kendine iyi bak. Anne babaya Allahdan rahmet diliyorum.Şİmdi anı olarak dinlediğimiz pek çok şey yaşarken ne zordu kimbilir..
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Çok teşekkürler Mehtap'çığım tüm güzel dileklerin için, biz de seni seviyoruz, dediğin gibi çok zor günlermiş aslında....çok...
  21. Şu domuz etinden ödümüz koptuğu kadar kanserojen ve gdo'lu gıdalardan korkmuyoruz ya ben bayılıyorum bu çelişkiye :)
    Bu arada annen ve babanın yüz hatlarını aldıysan muhteşem bir yüzün olduğunu söylemeliyim bücürükveben... <3
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Ben çok korkuyorum ama neye yarar canım? Aldığımız ürünleri tahlil ettirip alacak halimiz yok ne senin, ne benim. Kıytırık mahalle marketinden alıyorum işte.
      Canım iltifatına çok teşekkürler daha çok halama benzetirler...:))
  22. Daha önce de okumuş, nostaljik anılar içinde kaybolmuştum. Ne mutlu size böyle bir anne babaya sahip olduğunuz için, ışıklar içinde uyusunlar. Bizim neslin aileleri ne kadar birbirine benziyor, düşünmeden edemedim.
    Sevgi ve dostluklarımla...
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Değil mi, o nesil bir başkaydı. İnanın komşularımın çoğu da öyleydiler çoğu rahmetli oldu Amin hepsi nur içinde yatsın nasıl arıyorum o komşuları şimdi anlatamam....:(
      Teşekkürler, bil mukabele.
  23. Ah ne güzelmiş bu anılar, ama devamını yazmamışsınız galiba. İnşallah yazarsınız. :)
    Domuz etine çok güldüm. Babanız akıllıymış valla. Et yiyor olsaydım ve asker olsaydım ben de domuz momuz ayırmazdım o koşullarda.
    Sevgiler. :)
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Beğenmene çok sevindim Eylül'cüğüm, devamını yazacağım. İnşallah Allah ömür verirse tüm anılarını yazacağım.

      Bunun 1. bölümü de var bu arada. (yanlış anlama vaktin olunca bakarsın )

      Di mi ya akıllılık etmiş:)))))
      Sevgilerimle :)
    2. Birinci bölümü bundan önce okudum zaten ablacım:)Ama sonuncu bu olduğu için yorumu buna yazayım dedim. :) Sevgiler.
    3. Aa! Bunak ben! :)) Kusura bakma canım, aklımdan gitmiş, o zaman inşallah 3. bölüme beklerim:) Sevgiler.
  24. Ne güzel zamanında düşünüp Babacığının Kore anılarını kaleme almışsın. Keyifle okuyorum ve devamını da sabırsızlıkla bekliyorum.

    Anne ve babacığın nurlarda uyusunlar.

    Sevgiler
    Yanıtla

    Yanıtlar





    1. Hakikaten iyi ki yapmışım diyorum:)yazıya dökmeyince uçup gidecekti bu anılar....devamını da yazacağım inşallah.

      Amin canım, çok teşekkür ediyorum.
      Sevgiler...
  25. ne günlermiş yaaa siyah beyaz filmlere benziyor. seccade pilav :) babanda deniz gezmiş havası ve yakışıklılığı varmış yaaa :)
    Yanıtla

    Yanıtlar


    1. Ya sorma.....şimdi sen söyleyince baktım evet Deniz Gezmiş havası var zaten hem Atatürkçü, hem chp'liydi..hiç sağcılara oy atmamıştır hayatında ne o, ne annem..:)
    2. aman aman eski chp diyon tabii :)) şimdi chp mi kaldı yaa hihihi :)
    3. Aynen öyle zaten o zamanlar chp, chp idi. Şimdi değil :(


yorum:

  1. Bir kitaptan alıntılar okuyorum gibiyim, üstelik bu sahi. Önemli detaylar bunlar, ışık tutuyorsun yine.
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Çok teşekkür ediyorum sevgili arkadaşım.
  2. Nasıl heyecanla ve merakla okuyorum bu anıları. Ve üzülüyorum da, bir garsondan kat kat az maaş alan hiç bilmediği diyarlarda savaşmaya giden askerlerimiz ne kadar zorluklar çekti. Tabi sadece onalr değil geride bıratıkları da.
    Çinlileri yersin bölümünde güldüm gerçekten :D
    Devamını merakla bekliyorum.
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Çok teşekkür ediyorum sevgili dreamella, evet ya, o yıllarda bile ülkemizde maaşlar gelişmiş ülkelerle kıyaslanınca rezaletmiş:( şimdi de aynı. Devamı gelecek inşallah canım.
  3. her hayat bir roman diye boşuna demiyorlar. Devamını bekleyenlerdeyim bende. sevgiler Müjdecim..
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Gerçekten öyle Mehtapcığım, herkesin hayatı ayrı bir roman. Çok teşekkür ediyorum. İnşallah yazacağım. Sevgiler...
  4. Film senaryosu gibi Müjdecim :)
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Sevindim, çok teşekkürler Handan'cığım. :)
  5. Hem güldüm, hem hüzünlendim yine Müjde Abla. Ne iyi olmuş babanızın bunları kaleme alması. İyi ki teşvik etmişsiniz.
    Sevgiler.:)
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Çocuktuk, sofraya oturunca hep 'Baba Kore'yi anlat' derdik. O da
      anlatırdı, öyle hoşumuza giderdi ki...çok teşekkür ederim Eylül'cüğüm.
      Sevgiler...:)
  6. İnanılmaz güzel, efsane... Üzüldüm anneciğine... Ne zor zamanlar yaşamışlar... Blogger Kulübü'nde paylaşıyorum yazını... Sevgiler...
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Evet ya, işte anneannem elinde bebek, 9 yaşında evlendirilmiş, sonradan eşi ölmüş, dedemizle ikinci evliliğini yapmış, çok dindar biriydi ama cahillik var aynı zamanda..öyle eğitilmiş, adeta bir gelenekmiş kadınları kızı da olsa ikinci plana itmek:( Çok teşekkür ediyorum Persephone'ciğim, sevgiler...
  7. Babaların anlattığı anılar hep çocuklara ilginç gelmiştir. Bir bakıma tarihe tanıklık etmek gibi. İyi ki siz de araştırarak, kayıt tutarak bu tanıklığı sürdürmüşsünüz. O zaman kuşaktan kuşağa bilgiler daha sağlıklı aktarılıyor
    Sevgiler....
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Evet gerçekten dediğiniz gibi tarihe tanıklık oluyor, benden sonra da dilerim torunları bu anılara sahip çıkarlar. Çok teşekkürler, sevgilerimle...
  8. Vay bee... okurken insan inanmiyor, bunlar gercekten yasanmis seyler yani baban tarafindan. Film gibi gercekten...

    Kah duygulaniyor insan, kah gülüyor. Bahsisten vazgectik demesine cok güldüm (aslinda ne aci..)

    Bir de 6000 Liraya Üsküdardan bir ev ya da arsa he..... ahh hey gidi günler heyy:)

    Ellerine saglik Müjde'cim, cok seviyorum bu paylasimlarini.
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Sorma Ayşe'ciğim, hakikaten öyle, rahmetli babam ticaret, para, pul hiç aklı ermiyormuş demek ki:)))sonra yıllarca kirada oturdular ta 65'li yıllarda (tam tarihi bilmiyorum) evleri oldu o da tek arabalarını satıp, oyak'a yıllarca borçlanarak. Halbuki o parayla ev alsalardı çok akıllılık ederlerdi. Sonradan hep söylerdi pişmanlıkla.....:))

      Çok teşekkür ediyorum canım, sağol.
  9. Yine severek okuduğum, belleğime çok şey katan bu güzel yazı için teşekkürler. Emeğine sağlık.
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Okuyan gözlerinize sağlık Hüseyin hocam, çok teşekkür ediyorum.
  10. Öncelikle böylesine önemli bir konuyu detaylarıyla paylaştığınız için teşekkür ederim. Yıllar önce, arkadaşımın rahmetli babasından ( Korg. Fahir Atabek), Kore Gazisi olarak dinlediğim anılarla özdeşleştirdim. Bilmediğimiz ama bilip öğrenmekten vazgeçemeyeceğimiz anılar demeti olarak tekrar teşekkür ederim.

    Aşağıda, diğer postlarınızda birbirinden ilginç... Güzel bir hafta sonu dilerim.
    Dostlukla...
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Ben de okuduğunuz, yorum yaptığınız için teşekkür ediyorum Mehmet bey. Siz de konuya yabancı değilmişsiniz, aslında konu komşu, aynı apartman içinde o kadar çok var ki, dedesi, babası, kayınpederi, arkadaşı, komşusu Kore gazisi olan.....mesela bu taşındığımız evdeki komşumun kaynı mıydı - şu an aklımda kalmadı çünkü buradan taşındılar epey oluyor- Kore'de kaybolananlar arasındaymış, kaç kez konsolosluğa gitmişler ama bir sonuç alamamışlar ne acı...:(

      Teşekkürler, bil mukabele...
  11. Merhabalar.

    Babanızın Kore hatıratının 3. bölümünü de okumuş olduk. Geminin içinde demek ki, Kore'ye gönderilecek diğer milletlerin askerleri de varmış. Gemide vuku bulan kavga da ilginçti. Habeş'liyi görüyor musun, dolağından çıkardığı bıçakla erimizi yaralamış. Herhalde o da iki asker arasındaki bir ihtilaftan dolayı vuku bulan münferit olaylardan biri.

    Keçiören Gazino semtindeki anacaddenin ismi Nuri Pamir'dir. Yoksa bu Kore'de şehit düşen albayın ismi midir? Allah rahmet eylesin.

    Habeşistan'ın isminin Etopya olarak değiştirildiğini inanın ben de bilmiyordum. Demek yeni adı Etopya olmuş. Habeşistan isminin hafızamda yer etmesinin bir sebebi vardır. Cenab-ı Peygamber ilk inanan müslümanları işkence ve eziyetten kurtarmak için Habeşistan'a gönderiyor. Çünkü Habeş kralı o zaman çok adil bir kralmış.

    Hadi bakalım Kore'ye yolculuk devam ediyor. Hayırlı yolculuklar olsun. Bakalım Kore'ye vardıktan sonraki izlenimleri nelerdir, merak etmiyor değilim. Yeni bir savaşı sevmem ama, tarihin gerisinde kalan savaşları öğrenmeyi severim. Kısaca tarihi sevdiğim içindir herhalde bu ilgi.

    Selam ve dualarımla.
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Merhaba, Recep bey,
      Evet gemi muhtemelen ABD'den Amerikalı askerleri alıp hareket ediyor, Avrupa'dan Avrupalı NATO üyesi ülkelerin limanlarına oradan da İzmir Seferhisar'a uğruyor.

      Evet Nuri Pamir caddesi şehit albayımızın anısına konulmuş. Amin.

      Habeşistan konusundaki bu söylediğinizi bilmiyordum, teşekkür ediyorum ilginç bir bilgi oldu. Hem ben, hem de okurlar açısından.

      Çok teşekkür ediyorum.
      Bil mukabele....
  12. ya ne güzel filmi olur bu anıların yaaa :)
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Olur valla deeptone'cuğum. :) Benim zaten bir senaryom var. Tabii ünlü olmayınca kağıt üzerinde kalıyor :(
    2. ah evet, bi yönetmene götürsen çok para istiyorlar. zor iş :)
    3. Çok zor hatta imkansız....:( senaryo işi hep tanıdık, çevre işi....:(
    4. geçen sormuştun ya. deep olarak yani sadece yazı ve kitaplarımla tanınmak istiyorum. ben sessizlik yalnızlık seviyorum. şimdi de imza günlerine çağırıyorlar. şimdi ortaya çıksam tanınsam yazma heycanımı kaybederim. yani yazmayı seviyorum sadece. tanınsam herkes, arkadaşlar, akrabalar filan hep bilcek, hadi bizi de yaz filan dicekler, yazma keyfim kaçar o zaman :) ben ün filan istemiyom. kitaplarım sevilsin yeter yani. insan içine çıkarsam dengem bozulur işte. aşırı utangacım ben yaa. bir de yazılar ile okuyanlar arasında durmak istemiyorum. ve diyom ki bi de bu şekilde daha önyargısız yaklaşıyor insanlar yaaa :)
    5. A, bence hiç de yazma hevesin, heyecanın kaçmaz, ayrıca tanıdıkların, akrabaların gurur duyarlar. Bizi de yaz desinler istedikleri kadar, mecbur değilsin:)))bir yazar özgürdür öyle ısmarlama yazı olmaz dersin ağızlarını kapatırsın:) utangaç olma bu meslekte utangaçlık olmaz, tam tersini yapmalısın, kitapların daha çok tanınır, daha keyif alırsın. Tabii bu benim fikrim. :) Umarım ileride fikrini değiştirirsin:) Bu konuyu aydınlattığın için de teşekkür ederim gerçekten merak ediyordum..:)
  13. Müjdecim bu güzel anılar icin çok teşekkürler. .kitap okur gibi okuyorum inan..deep in dediği gibi film olabilecek gibi..sağolasinn güzel bir hafta sonu olsun Bucuruk e ve sana kocaman sevgiler...
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Beğenmene sevindim Emel'ciğim, ah keşke olsa:)çok teşekkür ediyorum canım, Bücürük'le ben de sana kocaman sevgiler yolluyoruz. Güzel bir hafta sonu diliyoruz.
  14. Şu Dünya'nın türlü türlü halleri...
    Ta nerdeki insanları, taaa nerdeki nerdeki insanlara düşman diye götürüyorlar...
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Değil mi sevgili arkadaşım, Kore neredeeeee Türkiye neredeeee? Ne alaka yani?
  15. Babanızın çekmiş olduğu sıkıntılı günlerin yanında anneciğinizde ne zorluklardan geçmiş kıyamam.Çinlileri yersin kısmı çok eğlenceli gülümsedim kocaman :))) Diğer blogçu arkadaşlarda belirtmiş zaten hem film tadında izlenir bu anılar uyarlansa hemde kitap niyetine okunur çok güzel :) Bu anıların devamını bizlerle paylaşmayı ihmal etmemenizi diliyorum :)
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Sevgili Arsu, beğenmenize çok sevindim, içten, nazik yorumunuza çok teşekkür ediyorum, merak etmeyin ihmal etmeyeceğim. İnşallah devamı gelecek :)
  16. Çok ilginc cok guzel iyki paylastin canim
    Yanıtla

    Yanıtlar




    1. Çok teşekkürler Mehtapçığım. Beğenmene sevindim.
  17. Müjde abla,
    Anıları fotoğraflarla tamamlaman çok hoş olmuş.
    Bu aralar biraz yoğun olunca geç kaldım kore anılarını okumayı. Aklımdasın abla kusura bakma uğrayamadım pek. Habeş askerine bende kıl oldum bu arada, hain!
    Kocaman sevgilerimi bırakıyorum ablacım...
    Yanıtla

    Yanıtlar


    1. A, aşkolsun kusur ne demek, hiç öyle düşünmedim, sen annemin duygularını da sormuştun yanlış aklımda kalmadıysa o yüzden bu bölümde özellikle senin için ondan da azıcık bahsettim.

      Çok teşekkürler canım, benden de kocaman sevgiler...