1 Ağustos 2019 Perşembe

KARPUZ APARTMANI - 43. BÖLÜM


Son bölümden bu yana geçen sürede 
kaynana  Huriye, eşini kalp krizinden kaybetmişti. 


"Ah şu başıma geleeeenn! Gitti benim heriiiif, evimin direği,
çocuklamın bubası gitiii!"


"Annecim ağlama ne olur.
 Ölenle ölünmez. Sana bişi olacak"




"O cigarayı az içive dedim emme...kiminen gidecen
Şehriman bayramına bundan sona galan ben?"




"Şehriman bayramı diye bayram mı var?"

"Şeyh-ül- İmran bayramı karıcığım. Bizim Mudurnu'da
zamanla Şehriman'a dönüştü."

Kaynanası gittikten sonra Gülse, Zeynep'lere uğradı.



"Ne? Kaynanana koca mı bulacaksın?"



"N'apim Zeynep'ciğim? Eşi de ölünce bütün gün bizden çıkmaz oldu!
Yok Şehriman bayramı, yok inek sağarken böyleydi kafam şişiyor!"



"İyi de kim alır ki onu? Yaşlı başlı biri olması lazım."



"Yaşlıbaşlı! Yaşlıbaşlı! ! "




"Hihihihi. 'CLARK' BEHLÜL BEY AMCA!"
(Bak: Clark Behlül bölümü:))


Gülse, komşulardan yaşlı çapkının telefonunu aldı...


"Allah'ım n'olur kabul etsin. Ya etmezse?"




"Yaşasınnn! Oldu bu iş! Ta- ti- ri- ri- ri- nam! Tiri- niri- nam!
Kaynanamdan kurtulacağım! " 


O SIRADA DOKTOR ve EŞİ AKŞAMKİ MASKELİ BALOYA
HAZIRLANIYORDU....



"  Maskeli balo için Marilyn Monroe kıyafeti aldım.
Saçımı da öyle yaptıracağım. Ya sen?"



"Ben Kont Drakula olacağım karıcığım..Hahahaha..."



" Hahaha! Harika! Tamam ben kuaföre gidiyorum akşama görüşürüz...."


NİHAYET AKŞAM OLDU....



"Nasıl olmuşum hayatım?"



"Olmaz! Ya baloda eteklerin böyle uçarsa!
Bacaklar fora!" 


"Yok artık! Niye uçsun ki, balo salonunda kasırga mı çıkacak?"



"Ben anlamam! Aklıma bir çözüm geldi...."


" Inı-nı- nınnn! İşte bu! Mandallar ağırlık yapacak ve eteklerin uçuşmayacak!"

Ve kaşla göz arasında karısının eteğine mandalları taktı😆

"Şaka yapıyorsun!"


"Herkes bana gülecek! "

"Merak etme karıcığım sana bakmaktan kimse görmez bile mandalları, 
bak bana! Saçlarımı da jöleyle yatırınca tam Kont
Drakula olacağım. "


"Konuşmuyorum senle!"


Doktor ve Arzu kavga ede ede çıktılar...

Gülse ise kaynanasını ikna etmeye çalışıyordu...



"Anneciğim yaaa,  düşündüm de, yalnızlık Allah'a mahsus.
Size şöyle hayırlı bir kısmet çıksa fena mı olur?" 



"Neeee? Gatiyen omaz! Ölüründe irehmetlidem başkasına
elimi değdirmem."



"Ama niye öyle diyorsunuz? Belki çok mutlu olursunuz." 



"Git şurdan! Bi da duymayın gelin! İrehmetlinin kemikleri sızım sızım sızlayacak "



"Karıcığım galiba iyi bir fikir değil bu..."

Saatler geçti ama Huriye kaynana ikna olmuyordu...



O SIRADA  ÖNCEDEN PLANLADIKLARI GİBİ BEHLÜL
KAYNANANIN BALKONU ALTINA GELDİ...



"  Sevişmek ah ne hoştur 
yıldızların altındaaaa....."




"Olamaz! Anneciğim! Bakın talibiniz Behlül bey amca
serenad yapıyor size Ay! Ne romantikkk...."



"Sen benden gurtulmak isteyip durun 
bilmeyon mu ben sankım? "




"Aaa! Aşkolsun anneciğim, sizin iyiliğinizi düşünüyorum..."



"Al sana serenat! Bi da gelisen o çalgıyı gafanda gırarın Alim Allah!."



"Yıldızların al....ah! Ama Huriye hanım!..." 


TAM O SIRADA BAŞKALARI DA APARTMANIN ÖNÜNDE
BİRİLERİNİ KISTIRDI...



"Bak! Bak! Kimleri görüyorum? Demek sizi bulamayacağımı sandınız ha?"
(Not: Bu tip ETME BULMA hikayemdeki
Arap Beşir, çok yorulmuştum
yeni karakter çizmeye üşendim kusura bakmayın)


"Eyvahlar olsun! Tabutçu Sülo! Yakalandık!"


"Tabutçu Sülo ya! Hazır mı evladım bu iki gerzeğin tabutu?"


"Olmaz mı patron? "


"N'olur affet tabutçu Sülo. Biz ettik sen etme! Hem bu 
Müslüman tabutu değil gavur tabutu..."



"Artık idare edeceksiniz. Benden para çalıp kaçmak cezasız kalmaz:
Şehadet getirin...."


"Unuttum korkudan! Lan nasıl şehadet getiriyoduk?"

ONLAR DÜŞÜNÜRKEN AYNI ANDA 
APARTMANIN ÖNÜ KALABALIKLAŞTI 😊


"Minnoooşşş! Geceyarısı oldu gelmedi! Miinnoooş!"


"Ben şu tarafa bakayım, sen şu tarafa bak kedici teyze
MiNnooş gızanım?"



"Ehem, ehem ben de arayayım kedici teyzemmm,
bulursam bi sakal atarsın di mi? Hani ödül olarak?"



"Ben de arayayım, quantum kaskımın feneri kedilere duyarlı..."

Kaynana Huriye de hızını alamamıştı 
o da Clark Behlül'ü dövmeye geldi....

Tam o sırada
 maskeli balodan dönen doktor ve eşi de arabadan indi 
ve doktorun ayağı takıldı! 


"AH! ! ! "


"Neler oluyor burada?"


"Hİİİİİ!  EŞHEDÜ! VAMPİR!"


"Kont Drakula bu komşular!Sa- sa- sarımsak 
var mı ? İmdaaat!"



Zavallı Clark Behlül bayıldı...


"Lannn! Gavur tabutu almayacaktık! "


"Kont Drakula'ymış! Al sana! Al!"


"Ateş ediyorlar! Kaç Arzu!"






"Hii! Arzu! Eteğin! Mandallar nerede?"



"Mandal diyo hala! Allah seni kahretsin! "


Silah sesleri ve bağırışlara banyodan fırlayan emekli komiser Şaban bey de geldi. Ancak karanlıktan
istifade kötü adamların hepsi kaçmıştı.



"La banyoda bile rahat vermiyorsunuz! Bu kaçıncı?
Ya Nazi'ler basar! Ya kapıları karıştırırlar!
 Eller yukarı! Herkesi tutukluyorum!"
(Bak: 11. Bölüm) ve (Bak: 23. bölüm)


Silah seslerine polisi arayan başka komşular sayesinde
 polis gelince işin sonu karakolda bitti. 


-  "Ben masumum komiserim serenad yapıyordum sadece. 
Hayırlı bir iş için"

- "Ben, kocamdan şikayetçiyim elbisemi rezil etti!"

"Ben de bu meymenetsiz gart zamparadan şikayetçiyin, balkonumun altında çalgı çaldı utanmaz irezil!"

- "Valla tabut benim değil! Biz balodan geldik, ben doktorum..."



Sokaktaki karakol Karpuz Apartmanı'nı ve özellikle 155'i 
tanıdığı için az sonra hepsini evlerine gönderdiler. Kamera
kayıtlarına bakıp gerçek suçluları aramaya koyuldular.



ERTESİ GÜN...



" Arzu'cuğum n'olur affet. Bak yine
o tişörtümü giydim. Hadi affet."



"Konuşma benle! Boşanacağım senden!
Artık bu tişört de kurtarmaz seni!"



"N'apiim Marilyn Monroe olunca çok kıskandım
Birden! N'olur boşama beni aşkım."


Arzu,  doktoru affedecek gibi görünmüyordu.
Bakalım ilerideki günlerde neler olacak? 😊




Not: Bu bölümde de kaynana Huriye'nin Mudurnu şivesi için
sevgili blog arkadaşım Berfin yine yardımını esirgemedi. 
Kendisine çok teşekkür ediyorum. Sayesinde Karpuz Apartmanı
güzelleşiyor. Mudurnu şivesiyle yazdığı  hoş mektubu okumak ve bloğunu ziyaret etmek için bence tıklayın: Akşam Sefası



TÜM BÖLÜMLER:



Yazan&Çizen
Müjde Dural