" Türk milletini mütemadiyen SOYUYORLAR!
1 GB İnterneti 100 megabayt gibi kullandırarak SOYUYORLAR!
Kıytırık bir telefon tarifesine 600-700-1000 TL fatura keserek SOYUYORLAR!
Kaynak: Yeniçağ Gazetesi
AKP'li yöneticinin gelininin soygunu
AKP'li yöneticinin gelininin soygunu
Bir telefon alırken bir telefon parası da hükümete ödeterek SOYUYORLAR!
Bir araba alırken bir-iki araba parası da kendilerine alarak SOYUYORLAR!
Bir paket sigaranın 17 dalını vergi diye alarak SOYUYORLAR!
Bir şişe rakının %70'ine vergi koyarak SOYUYORLAR! %18 olan KDV'yi %20 yaparak SOYUYORLAR!
Zorunlu ihtiyaçlardan bile ÖZEL Tüketim Vergisi (ÖTV) alarak SOYUYORLAR!
10 dakikalık araç muayenesine binlerce lira alarak SOYUYORLAR!
Yap İşlet Lüplet projelerine halkın vergilerinden ödedikleri garanti ücretleri ile SOYUYORLAR!
%80 olan enflasyonu %31 göstererek SOYUYORLAR!
Türkiye Cumhuriyeti dar-ül harp, Türk Milleti savaş esiri, milletin parası da savaş ganimeti çünkü bunlar için!
İşte bu yüzden bizi mütemadiyen SOYUYORLAR!.. "
Fotoğraflara gelince, en yukarıdaki Konya, adliyesinde yaşanmış. Soyan kadın, adliyede katipmiş ve suçunu itiraf etmiş.
Bir zabıt katibi daha biliyorsunuz , adli emanetteki altınları alıp İngiltere'ye kaçmıştı. Kaynanası, kayınbabası da gözaltındaymış. Bu soyguncunun da Twitter'da eski paylaşımları ortaya çıktı. Atatürkçülere, laiklere saydırıp duruyormuş! Hiç şaşmaz!
İşin bir de şu yönü var: Bunlar basına, sosyal medyaya yansıyanlar. Bu fotoğraflar tüm internet haber sitelerinde, Twitter'da yüzlerce kez paylaşıldı. Now Haber'de altınları market arabasıyla götürdüğü anın görüntüleri izlendi. Peki ya basına yansımayanlar? Ben hep merak ediyordum, aniden milyoner oluyorlar! Düne kadar açlıktan ağzı kokan insan bakıyorsunuz ciplerde geziyor! Mesleğine bakıyorsunuz: İlkokul en fazla lise mezunu. Öyle muhteşem bir kariyeri yok! En fazla kıytırık bir memur. Demek böyle böyle zengin oluyorlarmış.
Tırnak içerisindeki madde madde bu soygunu X / Twitter'da görüp, buraya aynen kopyaladım. Bir vatandaş yazmış. Profesör Facia lakâbıyla (kullanıcı adıyla) bayağı da bol takipçili, popüler bir Twitter hesabı var. Sen de sigara, içki içme diyeceksiniz; zaten ikisini de içmem. Sigaranın kokusuna bile tahammülüm yok. Eklemeyi unutmuş, biz dar-ül harp ve savaş esiriysek; karışımızdaki yani bizi yönetenler kim? Hangi milletten?
vallahi ya et kıyma alamıyoruz, dışarda yemek olanaksız hale geldi.
YanıtlaSilAynen öyle. Zaten dışarıda yemek yeme deepcim, hem evde kendi elinle yaptığın kadar temiz olmaz; hem de mazallah zehirli, mehirli olur. Hiç başına iş açma.
SilYorumun için teşekkürler. :)
Merhabalar.
YanıtlaSilBir ülkenin vatandaşını devletin başındaki iktidar soyarsa, diğer fırsatçılara da gün doğdu demektir. Her yerden, her daldan, her konudan, kısacası her şeyden soyuluyoruz. Tepemizden tırnağımıza kadar soyuluyoruz. Bu soyguna kim dur derse, ben onun arkasındayım.
İktidar görsel ve yazılı basını susturdu. Konuşanları, itiraz edenleri ceza evlerine gönderdiler. Bir toplum için en önemli sorun, adaletin yokluğudur. Adaletin olmadığı toplumlarda, ekonomik, sosyal ve siyasal buhranlar ardı ardına çıkmaktadır. Hiçbir güç, otorite, grup veya kişi, adaletten daha önemli değildir. Hiçbir güç veya kişi, adaletin üstünde bir yere kendilerini konumlandıramazlar.
"Yuh yuh soyanlara" türküsü ile aşık Mahzuni Şerif'i nasıl hatırlamayalım? Tüm yapılan bu soygunlar, soymalar İslam dinine terstir. Ancak bazı uyanıklar bunun da bir kolay yolunu bulmuşlar.
Dar'ül-Harb bir fıkıh terimidir. Kur'an'da geçmez. Bu konuda sadece hadis vardır. Buna göre, İslam ülkesi olmayan bir ülke Darü'l-harb kabul ediliyor. İslam fıkhındaki bu kavrama göre: Müslüman olmayan bir hükümdarın egemen olduğu yerler ve Müslümanlarla gayrimüslimler arasında henüz barış akdedilmemiş olan memleketler İslam hukukunda Darülharb sayılır.
İslam hukukçuları, ülkeleri, İslami hükümlerin uygulanıp uygulanmamasına göre tasnif etmişlerdir. Darü'l harb'te ikamet edenlere genel olarak HARBİ denir. Harbiler, darü'l-İslam yönetimi ile bir barış anlaşması yapmadıkları müddetçe, kanları ve malları mübah sayılır.
Darülharb ilan edilen ülkelerde yaşayan harbilerin kanları ve malları mübah sayıldığına ve Türkiye'yi de darülharb kabul edince, bu ülkede yaşayanlar harbi olmuş oluyorlar; dolayısıyla kanları ve malları da mübah sayılıyor. Soygunlar ve adam öldürmeler de başlıyor...
Türkiye'yi darülharb görenler ve ilan edenler iktidarın bizzat kendisi değil, Türkiye'deki tarikatlardır. Tarikat mensubu kişiler iktidarın içine sızdıkları için, iktidarı bu yönde kararlar almaya zorluyorlar ve iktidar da soygunculara müsamaha gösteriyor.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Abi,
SilBu detaylı yorumunuzun altına imzamı atıyorum. Evet, haklısınız, ülkemizi Dar'ul-Harb ilan edenler tarikatlar olmalı. AKP de bu tarikatların kıskacında olduğu, her yıl belediyelerin (ve bilmiyoruz belki örtülü ödeneği ve daha pek çok şeyin) gelirlerinden bolca o tarikatlara yardım edip palazlandırdığına göre aynı kafadalar ve sonuçta henüz hâlâ laik bir ülke olduğumuz için bizi İslam ülkesi saymıyor ve yaptıkları soyguna bahane arıyorlar.
Konuya katkıda bulunan yorumunuza teşekkür ediyorum.
Selamlar, saygılar.
Gıda konusunda basit bir orantı yapalım.
YanıtlaSilÜreticiden litresi 20 TL'ye alınan sütün, işlenmesi, ambalajlanması, nakliyesi ve kâr marjları da içinde, markette 50 TL'ye satılması normaldir.
Ancak, tarladan 3-5 TL'ye alınan bir ürünün, herhangi bir işleme ve ambalajlama olmadan, sadece nakliyeyle çarşıda markette 50-100 TL'ye satılması anormaldir ve tam bir vurgundur.
Bu durumda çiftçi zarar ediyor, vatandaş kazıklanıyor, gıda enflasyonu dünyanın en yüksek seviyesine geliyor ama birileri hak etmediği çok büyük rantalar kazanıyor demektir.
Bu işi kimlerin nasıl yaptığını yöneticiler de dahil herkes biliyor, çözümü ve denetimi de kolay ama kimse kılını kıpırdatmıyor.
Bu noktada şu soru geliyor akla: Kim kimle ortak vurgun yapıyor?
Haklı ve cevabının verilmesinin elzem olduğu bir soru sormuşsunuz. Evet, kimler birlikte bu ortak vurgunu yapıyor?
SilNasıl çeteleşmişler ki yapıyorlar? Pazarcılar da işin içinde mi?
Yorumunuz için teşekkür ediyorum.
Ah müjde kardeşim benim kanayan bir yara bu.
YanıtlaSilŞaşkınlıktan ne haber ne sosyal medya artık okumak zul geliyor. Neden mi? Bu ve benzeri olaylar artık midemi bulandırıyor...
Maalesef öyle Hüseyin Hocam. Ben de tv haberlerine dayanamıyorum. Now Haber'i izlerim ama malum ik kişinin sesi,
Silsuratı çıkınca, kapatıyorum. Aç- kapa yapmaktan çoğu haber kaçıyor.
Yorumunuz için teşekkür ediyorum.