Resim: potteryban.com
Şu anda ne annem, ne babam hayatta. Yanımda olsalardı, yeni bir seneye gireceğimiz gün, masayı özenle hazırlar, yemekler yapardım onlara. Şimdi ise annemler olmadığı için 31 Aralık, benim için güneşin dünya çevresindeki 365 günlük dönüşünü tamamlayıp; yeni turuna devam etmesinden ve 2024'ün 2025 olmasından başka bir anlam ifade etmiyor. O akşam için ne özel yemek yapıyorum, ne de masa hazırlıyorum, yemeğim yoksa peynir, zeytinli sandviç yapıyorum, yanına sıcak çay. Oh! Mis! Bulaşık da çıkmıyor zaten makinem yok. Rahat oluyor. 2024 bitti, 2025'e girdik. Bir yıl daha yaşlandım. O kadar.
Sahi bu Yılbaşı kutlamasını İsa peygamberin doğum gününü kutlamak için yapmazdık. Zaten hiçbir dine inanmıyorum. (Aç parantez İsa'nın doğum günü de zaten 31 Aralık değil; 24 Aralık) 😂 Müslüman olan konu komşular da İsa'nın doğum günü diye kutlamazdı. Yeni bir yıl, yeni umutlar, hayatlarından yeni beklentiler, belki piyangoda büyük ikramiye kazanmak, belki yeni bir iş, belki bir evlilik, belki şans, talih, akrabalar bir araya gelecek, kuruyemiş, tombala (eskiden tombala oynanırdı yeni senede) Yeni Sene bahanesiyle eğlenilecek, kurtlarını dökecekler, kaynaşacaklar.
Ha, farzedin ki, Yılbaşı değil de, İsa'nın doğum gününü yani Noel'i kutlayacaklar. Eee? Size ne? Kime ne? Sana ne? Bana ne? Kutlarsa kutlasın. İstiyorsa 124.000 peygamberin her birinin doğum gününü araştırsın, bulsun, onları da kutlasın. 😂😂Kime ne? Ayrıca bu ülkede birçok farklı dinden insan da yaşıyor.
Ancak artık bu ülke, çocukluğumdaki ülke değil. Kötü yönde değişti. İnsanlar rahat rahat yılbaşı kutlayamamaya başladı. 2017'de Reina'da yılbaşı kutlayanlara bomba atılmıştı. 39 insan ölmüş; 70 kişi de yaralanmıştı. Bunu "Gazze'de insanlar ölüyor, Sedat halkına zulmediyor" diyenler yaptı.
Dün de, Yıldız Teknik Üniversitesi' nde yeni yıl için çam ağacını süslerini kendilerine İslamcı / dinci dediğimiz kesimler söküp, atmışlar. Ağaç süslemeye tahammülü olmayanlar da; "Esad, halkına zulmetti" diyenler de aynı insanlar.
Yahu, sen yılbaşı kutlamak istemiyorsan kutlama. Kimse sana zorla ağaç süsle, zorla yılbaşında göbek at, içki iç demiyor. Sen kutlama ama kutlamak isteyene niye karışıyorsun?
Bu, basit bir çam ağacı süslemek, Yılbaşı kutlamak meselesi değil. Bu, özgürlüğe tahammülü olmamak.
Öğrencilerin süsledikleri ağacın
süsleri atıldıktan sonraki hali. 😟
Yılbaşını kutlayanlara, yılbaşı ağacı süslemeye tahammülü olmayanların ülkenin cumhurbaşkanı, başbakan olduğunu düşünün neler yapmazlar?
Afganistan'da Talibancıların sokak ortasında müzik aletlerine baltayla giriştikleri veya cayır cayır yaktıkları videolar, fotoğraflar var. (Fotomontaj filan değil, Taliban, müzik aletlerini yaktı yazın arayın çıkar.)
Bunların anlayışı şu:
Ben, Noel kutlamıyorsam, sen de Noel kutlamayacaksın.
Ben Yılbaşı kutlamıyorsam, sen de kutlamayacaksın.
Ben Yılbaşı kutlamıyorsam, sen de kutlamayacaksın.
Ben oruçluysam, sen de sokakta bir şey yiyip, içmeyeceksin.
Ben içki içmiyorsam, sen de bakkalında içki satmayacaksın.
Ben başımı örtüyorsam, sen de başını örteceksin.
Ben namaz kılıyorsam, ilkokula, anaokuluna geleceğim, oradaki bebelere zorla namaz öğreteceğim. Kılmazlarsa, başlarını örtmezlerse cehennemde yanacaklarını filan söyleyip 6 yaşındaki çocukların psikolojisini bozacağım. Kâbuslar görecekler; yataklarını ıslatacaklar.
Özgürlüğe tahammülü olmadığı için dincilerin bir ülkeyi yönetmeleri tehlikelidir, sakıncalıdır. Etmemelidirler; çünkü yönetimi eline geçirirse, herkesin kendisi gibi olmasını isterler. Avrupa'da rahibeler, rahipler, papazlar, psikoposlar ülke yönetiyor mu? Hayır. Avrupa, yıllar önce, dini, olması gereken yere, kiliseye hapsetti. "Oturun oturduğunuz yerde, dua edin, Haç çıkartın, günah çıkarın, ilahi okuyun, kilisenin orgunu çalın o kadar. Size siyaset yasak, yargıç olamazsınız, rektör olamazsınız, orduya giremezsiniz, hastaneye müdür olamazsınız, okulda çocuklara ders veremezsiniz" dedi. İşte o yüzden, özgür yaşamak isteyen insanlar, koşa koşa Müslüman ülkelere kaçıyorlar.
Sonuç: Müslüman Noel kutlamaz ama Noel kutlanan ülkeye kaçar.
Anne baba diyince benim akan sularım durur.
YanıtlaSilHüzün çöker :(
Çok zor günler yaşadım bende çok zor imtihanlardan geçtim.
Keşke eskiden olduğu gibi ailemle beraber olabilseydim. Anne diyip sarılabilseydim. Baba bana bunu al diyebilseydim. Çok küçüktüm çok anne sevgim baba sevgim yarım kaldı. :(
Şimdi ben baba oldum. 2 yaşına geldi tüm sevgimle çocuğuma sarılıyorum baba şefkatini az görsem de tüm şefkatimi çocuğuma veriyorum.
Yazı hüzünlendirdi. Özellikle 2 paragrafı okurken çok hüzünlendim. Donup kaldım ve geçmişe gittim.
Ah! Sormayın.....anneler, babalar gidince çaresi yok :(
SilAma ne güzel şu anda siz de baba olmuşsunuz, az da olsa gördüğünüz baba şefkatini çocuğunuza veriyorsunuz. Ne güzel...ailecek sağlıklı, mutlu, huzurlu günler diliyorum.
Çok teşekkürler yorumunuz için.
Rica ederim ne demek :) Çay var mı ? :D Bloglarda çay arayışına çıktım :D
SilÇay yok mu yahu :)
Sil:)))
Sil:)))
Silevet tabisi yani azınlıklar da çoğunluklar da herkes istediği bir bayramı, üzel günü kutlasın, mutlu olsun herkesler :)
YanıtlaSilDeğil mi canısı? Çok teşekkürler güzel yorumuna.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilHer şeyler çok değişti. Ben gelecekten ümidimi kestiğim için, herkes beni hep umutsuz vaka olarak görürler. Belki de öyleyimdir. Ama görünen köy kılavuz istemiyor. Belki bizler göremeyeceğiz ama, böyle giderse ya bir Afganistan, ya da bir İran olmamız işten bile değil.
Herhangi bir dinin temayüllerine göre ülke yönetemezsin. Hele Türkiye gibi bir ülke şeriatla asla yönetilemez. Ama iktidarın yavaş yavaş ülkeyi, eski Osmanlı dönemindeki gibi bir yönetime doğru sürüklediği de bir gerçektir.
Yılbaşı, senebaşı yeniyıl kutlamasının hiçbir dini inanışla ilgisi yoktur. Sadece Batılı ülkelere benzememek için yılbaşı kıutlamasına karşı çıkıyorlar. Noel, her yıl dünyadaki Hristiyanların çoğunluğu tarafından Papa Gregorius'un 1582'de tertiplediği Gregoryen takvimine göre Hazreti İsa'nın doğum günü olarak kabul edilen 24 Aralık'ı 25'ine bağlayan gece kutlanıyor.
Yılbaşı kutlamaları ise, yeni yılı karşılamak amacıyla yapılıyor. Bu gelenek milattan önce 46 yılında Roma İmparatorluğunun önemli liderlerinden Julius Sezar tarafından başlatıldı. Yeni yılın ilk günü, dünyada en yaygın şekilde kullanılan Miladi takvimin ocak ayının ilk günü olarak belirlendi.
Yılbaşı, genellikle bir yılın sona erdiği ve yeni bir yılın başladığı tarih olan 31 Aralık- 1 Ocak gecesi kutlanır. Bu tarih, Güneş Takvimi'ne göre bir yılın tamamlanmasıyla ilgilidir. Yılbaşı, birçok kültürde, insanlar arasında bir geçiş dönemini simgeler ve yeni bir başlangıcı müjdeleyen bir kutlamadır. Bizlerde ülkemizde yeniyılı, bu amaçla kutlarız. Ne var bunda?
Koyu dincilerin sanata bakışları da çok tehlikleidir. Resim, müzik, sinema, heykeltraş; bu sanat dalları, onlara göre sanat değil, şeytan işi pisliklerdir. Keza yılbaşı kutlamasını da aynı şekilde görüyor ve değerlendiriyorlar. Batı taklit edilemez. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de aynı zihniyet hakimdi.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Abi,
SilO kadar güzel açıklamışsınız ki, yazdığım konuya çok isabetli bir katkı oldu yorumunuz, düşünceleriniz.
Dünyamız güneş etrafındaki 365 günlük dönüşünü tamamlıyor, yeniden dönmeye başlıyor, bunun dediğiniz gibi dinle, Noel'le ilgisi yok, maksat insanlar akraba, eş, dost, misafir bir araya gelsin, yesin, içsin, kaynaşsın, yeni yıl için dilekler, umutlar, beklentiler dilensin, psikolojimiz düzelsin, şöyle keyifli birkaç saat geçirelim alt tarafı ama işte kendi eğlenmiyor, kendi mutsuz olacak ya, herkes eğlenmesin, herkes mutsuz olsun istiyorlar.
Çok teşekkürler.
Selamlar, saygılar.
Yeni yıla heyecanla gireceğiz onu bile çok görüyor yobazlar :) Şaka bir yana isabetli tespitlerinize fikirlerinize sağlık. Daha aydınlık günler göreceğimizi ümit etmeye devam ediyorum.
YanıtlaSilÜmitsiz yaşanmıyor Umarım gerçekleşir. :)
SilKendileri mutsuz; bizim de mutsuz olmamızı istiyorlar.
Çok teşekkür ediyorum.
Artık alışkanlık oldu başkasının hayatına müdahale etmek.
YanıtlaSilMaalesef. Ne kötü ama değil mi Deryacığım?
Sil