GEZİ' nin YILDÖNÜMÜ YAKLAŞMIŞKEN...

28 Mayıs, Gezi olaylarının yıldönümü. 28 Mayıs'a daha çok var ama ben, yazımı bugünden yazmak istedim. Sırf, şu alttaki fotoğraftan "suç" çıkartmak isteyenler utansın diye. Bu resmi kim çekmiş bilmiyorum. Muhteşem bir an yakalamış. Kimse, eline sağlık. 💖

Kasketli olan, torunlarını parkta sallayan, arada sağlık ocağına gidip tansiyon ilacı yazdıran emekli amca. 

Kırmızılı, geleceğe dair güzel umutları pek olmayan; belki olan; belki komşunun kızına aşık bir öğrenci.

Bayrak tutan da emekli. Atatürkçülük belli ki, kırmızı çizgisi. Apartman bahçesinde kedilere su koyuyor, kuru mama koyuyor.

Sakallı, benim 40 yıllık tesisatçıma çok benziyor. O kadar ki, sanki bir yandan cep telefonuna " Ayşe teyze, sen kırık musluğun resmini çek, at, ben ona göre dükkandan iyisinden bir musluk alayım; şu anda Gezi'deyim isyan ediyoruz." diye mesaj yazacak.😂

Belki birbirlerini hiç tanımıyorlar, biber gazından korunmak için bir araya toplaştılar...

Belki hepsi Lale apartmanında oturan komşular...öteki evin karşısındaki bakkal amca..

Fotoğrafa bakıp hayal gücümle böyle yazdım. Apartman ismini uydurdum. Siz de başka şeyler hayal edebilirsiniz bu vatandaşlarımız hakkında.

Bu fotoğraftan ne kadar uğraşsalar da terörist çıkartamazlar.

Bu fotoğraftaki insanların silahı yok, tabancası, tüfeği, sapanı bile yok.

Bu fotoğraftaki insanlardan kimseye zarar gelmez. Masum, vatandaşlar. Evde 

"Hanım, bugün ben de Gezi'ye katıldım" diyecek, karısı da "İyi halt ettin, bi de Silivrilere atsınlar. Aaaah! Aaah! Bu yaşta!" diye yakınacak. 😂

Bu insanlardan suçlu, terörist çıkartamazsınız. Gezi, bu ülkenin en onurlu isyanıydı.

Asıl terörist, halkı soyan, deprem paralarını cukkalayan, 5 yerden huzur hakkı diye maaş alan, 40 yıllık teröristten aniden medet uman, ülkeyi dünyanın en büyük mülteci çöplüğüne döndürenlerdir. Mafia babası Sedat Peker sayesinde öğrendik ki, Binali Yıldırım ve oğlu kokain baronuymuş! (Mafia'nın iç yüzünü en iyi yine Mafia babaları bilir) Oğlu Kolombiya'ya mı ne gitmişti. (Bir dolu gemisi var) "Maske götürdüm!" demişti. O zamanlar hiçbirimiz maske bulamıyoruz ülkede! Ha, Binaligiller kokain işi yapacak da, Tayyipgiller bilmeyecek! Oha! Yüzde kaç onun payıdır artık bilemem. Bu arada yeni öğrendim 34 Milyon deprem parası ortada yokmuş! Kızılay sus pus ama minareyi çalan kılıfını hazırlar yarın "Şuraya harcadık" derler.

Ben de her akşam o zaman hayatta olan Bücürüğümü öpüp, koklayıp; bayrağımı ve cezveyle tatlı kaşığımı alıp mahallemdeki Gezi protestolarına katıldım. Mahallemizin bakkalı, eşi, küçük oğlu, apartmandan iki komşu da oradaydı. Kimi evlerin pencerelerinden, balkonlarından bol alkış aldık. Birinden yumurta atılmış, (akpliydi zaar bana isabet etmedi) kıytırık bir mahallede olduğumuzdan bize polis gelip biber gazı sıkmadı, coplamadı. Tabii ki, ne bir şey kırdık, ne bir şey devirdik. Onları Gezi'yi karalamak isteyen vazifeli gizli polisler, Gezici kılığına girmiş akpliler ve pkakalılar yaptı. Halk

"Gördünüz mü? Geziciler her yeri yakıp, yıktılar"

desinler diye. Bu, dünyanın her yerinde, her döneminde kullanılan bir savaş taktiğidir. İşe de yarar. Yaradı da. Vatandaşlar, Apo posterli insanları (kopayala- yapıştır) görünce, Gezi'den elini, ayağını çekti. Bir kısmı zaten can korkusundan gitmiyordu. Bizim mahallede de bir süre sonra Gezi yürüyüşleri bitti.

Ben, o zaman 55 yaşındaydım. Katıldığım için gurur duyuyorum. Neden mi?


İsmi lâzım değil sevgili komşum;

"Böyle olmaz, bu vatandaş isyan etmeli, yürümeli! Ne bu pahalılık! Ne bu ülkenin hali?"

diyordu ama iş, uygulamaya gelince, Nasreddin Hoca gibi

"Ay, başım ağrıyor"

diyerek yan çiziyordu.

Gezi ile Tayyipgillere isyan ettik. Bir işe yaradı mı? Yaramadı Tayyipgiller hâlâ ülkeyi yönetiyor ama en azından Tayyip epey korktu. 😂 Hâlâ da büyük travması. "Lan nasıl olur da bana isyan ederler?" diyor.

Lenin zamanı Rusya'sı olsaydık da sarayına yürüyüp başına geçirseydik ama yapmadık. Yapamaz mıydık? Yeterli azim, yeterli kalabalık olsa yapılırdı belki ama halkın da yarısı ölürdü. Devrimler böyle olmuştur tarihlerde. (Fransız İhtilali ve Ekim Devrimi) Artık devrim, mevrim pek kalmadı. Şimdilerde Amerika, dincileri kullanarak Irak, Libya ve Suriye'de hükümetleri devirdi. Sonuç iki ülke eski Irak ve eski Libya'yı mumla arıyor. Normalde devrim sonrası böyle olmaması gerekirdi. Suriye'de de Esad'ı mumla arayacaklar. Amerika'nın ipiyle kuyuya inilirse böyle olur.

Ha, Tayyip diyordu ki, "Bu Gezicileri Amerika finanse etti" 😂

Yok! Deve! Ben, tv izliyordum. Düdük seslerini ve


"Her yer Taksim! Her yer direniş! Tayyip, halka hesap verecek! Fetö'nün itleri, durduramaz bizleri!"


gibi sloganları zar zor duyup, öyle katıldım. Vatandaş isyan etmek isterse kendi aklıyla zaten eder. Amerika'nın parasına gerek yok. Bunlar hep iftira. Gezi'yi karalama iftirası.

Sonuçta, tam 3 ay 2 gün süren ve maalesef yedi kişinin hayatını kaybettiği olaylarda istersek Tayyipgillere isyan edebileceğimizi gösterdik. Keşke o zaman "Madem beni istemiyorlar" diyerek istifa etseydi.

Belki şu an bu durumda olmazdık.


Yöneticiler, vatandaşların sesine ne zaman kulak verdiler ki?