Gazze'dekileri umursamayan Allah, beni niye umursasın?
İki aylık sevimli yavru kediye, 6 aylık bebeğe acımayan yüce yaratıcımız bana niye acısın?
Savaşlarda katliamlara, soykırımlara, işkencelere uğrayan milyonlarca insanı korumayan Allah beni niye korusun?
Japonlara atom bombası atılıp da insanlarıh, kedisi, kuşu, tavuğu tüm hayvanların korkunç ısıda erimesine, buharlaşmasına mani olmayan Tanrı benim korkularıma niye mani olsun?
Titanik batarken yardım etmeyen yüce yaratıcımız, bana niye yardım etsin? Ben bu saydıklarımın hepsinden çok mu önemliyim? (Tövbe tövbe....kimim ki ben?)
Onlara yardım etmediğini ama bir şekilde bana yardım edeceğini düşünüyorsam sadece aptal değil; aynı zamanda megalomanyağımdır. Yani benim ne özelliğim var? Ben kimim ki? Ben öyle önemliyim ki, (!) Allah, tüm bu kadın, erkek, çocuk, bebek, yaşlı, genç insanlara, günahsız kurda, kuşa acımamış ama bana acıyacak! Yok deve!
Bence biz insanlar, saatine epey bir para vererek psikoloğa gidemeyeceğimiz için, Tanrı'yı psikolog, terapist yerine koyuyoruz.
Onlara yardım etmediğini ama bir şekilde bana yardım edeceğini düşünüyorsam sadece aptal değil; aynı zamanda megalomanyağımdır. Yani benim ne özelliğim var? Ben kimim ki? Ben öyle önemliyim ki, (!) Allah, tüm bu kadın, erkek, çocuk, bebek, yaşlı, genç insanlara, günahsız kurda, kuşa acımamış ama bana acıyacak! Yok deve!
Bence biz insanlar, saatine epey bir para vererek psikoloğa gidemeyeceğimiz için, Tanrı'yı psikolog, terapist yerine koyuyoruz.
Dünyanın adaletsiz bir düzen içinde olduğu gerçeği var , ne yazık ki.
YanıtlaSilOlmaz olsun böyle dünya be Mehtapcığım. Hayır, ölsem de kurtulsam diyorsun öl deyince de ölünmüyor.
SilBenzer soruları çok sormuşluğum var...Prof. Şaban Ali Düzgün'ün "Acılarımız ve Tanrı'nın Sessizliği" adında bir makalesi var. Bakış açımı değiştirtti. Bir yerinde, Tanrı, refahımızı sağlayan bir ortağımız değildir, diyordu. Yaşamı kuran insanlardır, ve içimizde kötülüğe isyan etmemizi sağlayan da Tanrı'dır, bu şekilde iyilik için eyleme geçmemizi ister ve sağlar gibi bir özet çıkarayım ama makale daha genişti tabii.
YanıtlaSilHmmm....o makaleyi okumadım ama alıntıladığın cümlesine dayanarak şöyle yorumlayacağım; (kusuruma bakmasın.) Tanrı bence de ortağımız değil ve refahımızı sağlamakla ilgilenmiyorsa (bence de öyle) Bu durumda içimizde kötülüğe isyan etmemizi sağlamakla neden ilgilensin? İsyan eden biziz, kendi beynimizle düşünüp isyan ediyoruz. İyilik için eyleme geçsek de, Tanrı, bizi kötülükle baş edecek süper güçler vermemiş ki...yani mesela ben Afrika'da olsaydım, sazdan kulübede yaşasaydım, kedimi Bücürük'ü bir piton midesine indirmeye kalksa veya aç bir aslan yakalasa ben bu kötülükle nasıl başa çıkayım? Eşitlik yok ki...güçlü, güçsüzü yenecek şekilde bir prensip var. O zaman Tanrı'nın adaleti de yok bence.
SilYani....böyle düşünüyorum.
Yazınızı okurken gerçekten derin düşündüm. Dünyadaki adaletsizlikler ve yaşanan acılar insanın inanç ve beklentilerini sorgulamasına yol açıyor. Duaların kabulü meselesi de buna bağlı olarak karmaşık bir konu. Benim gördüğüm, böylesi dürüst paylaşımlar hem yazar hem okur için bir tür farkındalık yaratıyor. Teşekkürler, kaleminize sağlık.
YanıtlaSilDeğil mi? İnsan düşünmeden edemiyor. Paylaşımımı beğenmenize sevindim. Ben de size teşekkür ederim. Sağ olun.
Silevet dünyanın hali çok fena.
YanıtlaSilMaalesef. Yorum için teşekkür ediyorum.
SilBu aralar ben de bu düşüncelere kapılıyorum. Olgunlaşmanın bir işareti mi acaba bilmiyorum.
YanıtlaSilBence de olgunlaşmanın bir sonucu. Çocukken, gençken beynimiz nasıl programlandıysa öyle düşünüyoruz. Zamanla daha mantıklı düşünmeye başlıyoruz.
SilTeşekkür ediyorum yorum için.