Öğrenmekte çok geç kaldığım bir bilgiyi sizlerle de paylaşmak istedim. Başka bir yazarın emeğine saygısızlık olmaması için, hikayeyi daha doğrusu yaşanmış anıyı kopyala - yapıştır yapmadım. Altta linke tıklarsanız detaylı ve çok güzel anlatımlı şekliyle okursunuz. Ben kısaca özetleyeceğim.
Deli Battal, ülkemizin işgal yıllarında, Afyonkarahisar'da Emirdağ ilçesinde yaşayan, gariban biriymiş. Biraz aklı kıt olduğundan herkes "Deli Battal" dermiş.
Kurtuluş filminde de izlemiştim. Osmanlı, o kadar yoksul bir ülke bırakmış ki, Kuvay-ı Milliye'de savaşacak askerimizin ayağındaki çorap delik, çarık delikmiş! Doğru dürüst ayakkabı, potin, çizme alacak paraları yok ki...Mustafa Kemal paşa emir vermiş:
"Her evden çamaşır, yün çorap verilecek"
diye.
O arada
"Düşman Emirdağ'a yaklaşıyor!"
diye de duyulmuş. Köyde eli silah tutan erkekleri askere yazmaya başlamışlar. Genç, yaşlı köylü kadınlar, kasabalı kadınlar yün çoraplar örmeye başlamışlar. İşte Deli Battal bunları görünce, kadınlardan sabun isteyip çoraplarını yıkamış, çarığını ve yıkadığı çorabını götürüp vermiş.
Sonradan heykelini dikmişler. Bir elinde çorabı, bir elinde çarığı ile.
Sonradan heykelini dikmişler. Bir elinde çorabı, bir elinde çarığı ile.
Kaynak: Emirdağ.gen.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder