Bu halde kutlamanın pek tadının olmadığının farkındayım tabii. Çoğu vatandaşın ulusal bilinci, ulusal değerleri törpülenmiş. Penceresine, balkonuna bir bayrak bile asmıyor.
"Nerede hata yaptık?" derseniz.
Putin, Rusya'nın en yaşlı balerinine madalya takarken; biz baleye "seks" diyen ve bakkal dükkânı bile emanet edilemez birini seçerek hata yaptık.
Hangi yıl hatırlamıyorum. Yine bir  29 Ekim'de bu fotoğrafları kendim çekmiştim. Alttaki bina, bebek cumhuriyetimizin kurulduğu, Ankara, Ulus'taki ilk TBMM binası. Burada 2013 yılında kutlama yaparken, AKP'nin polisleri, biz vatandaşlara biber gazı, tazyikli su sıktırmıştı düşmana sıkar gibi. Bunlar unutulmasın.
 
Merhabalar.
YanıtlaSilGazi Mustafa Kemal Atatürk, o zamanlar ancak o kadar temizlik yapabildi. Bizlerde dini değerlerimiz diye ses çıkarmadık saygı duyduk ve geri eski halimizi aldık. İşte ondan sonra da bakkal dükkanı bile çalıştıramayacak adamları başımıza iktidar seçtik. (Onlara oy vermediğim için vicdanen rahatım) Geldik bu hale.
Benim rahmetlik babam 1922 doğumluydu. (başka bir parti de olmadığı için) Partileri CHP'ydi ve Atatürk'ü çok severlerdi. Rahmetlik İnönü'ye de kızarlardı. Benim babam Cumhuriyet çocuğudur, sadece ilkokul mezunu olup, cahildi. Keza annem de öyleydi. Kimse kendini yeni düzene adapte edemedi. Kimse kendini geliştirmedi, geliştirmeye gayret etmediler. İşte şimdi de acısını bizler çekiyoruz. Bizler de kendimizi yetiştiremedik. Bizler de cahil kaldık. Çünkü bizlerin de devamlı önü kesildi. O zamanlar bizim yöremizde davul, zurna, bağlama, darbuka, keman gibi müzik enstrümanlarını Neşet Ertaş'ın akrabaları icra ederdi. Nerelerde? Düğünlerimizde. Onları hep ikinci sınıf vatandaş olarak görürlerdi, "aptal" derlerdi. Ben saz enstrümanını icra etmeye heveslendim. Sokaklarda elimizde bağlamayı taşıyamazdık. Çünkü aptal diye dalga geçerler ve küçümserlerdi. Böyle bir toplumun içinde insanlar nasıl medenileşecek, nasıl gelişecek? İşte sonuç ortada. Hala belimizi doğrultamıyoruz. Tarikatçılar, din tüccarları da piyasayı ele geçirdi. Çoğunluğu sağladılar ve iktidar oldular. Şimdi de indir, indirebilirsen...
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun! Her sene böyle heyecanı olmayan sönük, pörsümüş ruhlarla bayram kutluyoruz. Oysa, Cumhuriyet Bayramları, ne kadar heyecanlı ve coşkulu kutlanırdı.
Velhasıl kelam, işimiz çok zor! Bu zorluğu hep birlikte el birliği ile yeneceğiz. Bu karanlıklardan başka türlü kurulamayız. Devletin kaynakları peşkeş çekiliyor. Vatandaşın vergi yükü her sene ağırlaştırılıyor.
Herkesin aklını başına alması ve bu gerici akımların, tarikatların, yeni Osmanlıcıların ve halifelik yandaşlarının önleri kesilerek bunlara DUR! deme zaman geldi de geçiyor bile.
Atatürk Cumhuriyetini başta gençler olmak üzere Türk halkı koruyacaktır. Atatürk Cumhuriyeti sonsuz dek yaşayacaktır...
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Abi,
SilYorumunuzu okurken içimden " Recep Abi, ne kadar güzel, gerçekçi bir devrim sonrası ülke tahlili yapmış" dedim. Devrimi yaşamadık, muhtemelen rahmetli babanız, anneniz gibi vatandaşların çoğu devrim sonrası yeni düzene uyum sağlamakta zorluk çekmişlerdir. Estağfurullah cahil demeyelim, çoğumuzun olanakları o kadardı o dönemler. Lise mezunu olmak o zaman parmakla gösteriliyordu. Benim rahmetli babam da anlatmıştı devrim sonrası uyum problemlerini. Atatürk'ü çok severmiş onun annesi, babası da ve tabii Giresun'un küçük bir köyündeler. Çarşaf değil manto giyilecek filan denmiş. Kadınlar yok biz giymeyiz deyince ceza verilecek denmiş (Bu uygulamalar tabii ki yanlış olmuş, ihtimal zaten hasta olan, her gün hekimlerin karaciğerinden su aldığı Atatürk'ün bunlardan haberi bile yoktu. Devrimler öyledir zaten. Fransız İhtilali'ni yapanların çoğu birbirine girmiş hatta zıt uygulamalar yüzünden kimi devrimciler idam edilmişti, Rus Devrimi'nde keza. Atatürk de bir devrim yaptı. Devrim çok zor bir şey. Büyük bir şey. Her kesimi, herkesi memnun edemezdi. O hastayken ya da sağlıklıyken bunca sorunla uğraşırken Giresun'da, veya Burdur'da veya Artvin'in bir köyünde, kasabasında "yeni yöneticiler, valiler, kaymakamlar vs." kim bilir neler yapıyorlardı? Bakın mesela keman filanı küçümsemişler demişsiniz ki, Atatürk'ün kulağına gitse çok öfkelenirdi; çünkü müziği çok severmiş. Müzeyyen Senar kaç kez huzurunda konser vermiş, konservatuvar açılmasına vs. hep o önayak olmuş. Köy Enstitüleri'nde de keman kursu hatta piyano kursu açıldığını biliyorum. Atatürk şu anki tarikatçıların eline düşmeyelim, sürekli birbirini boğazlayan Orta Doğu ülkelerine benzemeyelim, Avrupai olalım diye çabalamış, çabalarken halk sanırım birden şaşırmış olmalı. Adapte olmak zor olmuştur onlar da haklı. Yüzyıllarca padişaha, tek adama kulluk etmişler, ilk kez özgürlük, ilk kez Batılı olmak, Batılı gibi giyinmek vs. ile karşılaşmışlar. Bilmiyorum belki yavaş yavaş yapsaydı ama vakti yoktu. İnsanları ışık hızında Batılı yapmaya çalıştı ; bu kadar olabildik Recep Abi. Yine de eline sağlık olsun.
İnşallah dediğiniz gibi sonsuza dek cumhuriyeti yaşatırız. Gençlerimize bağlı. Bu 70'lik siyasetçilerden bizi kurtarsınlar artık.
Konuya katkıda bulunan yorumunuza çok teşekkür ediyorum.
Selamlar, saygılar.
Bir ulusun yoktan var edilmesinin onurlu tarihleri
YanıtlaSil23 Nisan
19 Mayıs
30 Ağustos
29 Ekim.
Bu tarihler onurumuzdur.
Diğer yandan, Kurtuluş Savaşı'nın mimarına saldırmayı marifet bilen, Hitabelerini çöpe atan, büstünü kırıp parçalayan, büstünün önünde utanmazca verdikleri görüntüleri marifet sayan güruh; bu milletin yüreğinde Atatürk ve devrimleri gerçeğini yok edemeyeceksiniz.
Bu bağlamda Cumhuriyet bayramı kutlu olsun
Gerçekten küllerimizden doğduk Atatürk'ün sayesinde.
SilAsla yok edemezler, o güruh daha Atatürk, Atatürk olmadan Mustafa Kemal Paşa iken, halkın taktığı lakapla "Sarı paşa" iken de ona karşıydı. Kuvay-ı milliyeciler tabutlarda silah kaçırır, genç kızlar erkek kılığında işgale direnirken, onlar "Yunan, İngiliz bizim dostumuzdur, padişahın dostudur, padişah ne derse o, Kuvayı-ı Milliyeciler haindir" diyor, paşamızı idama mahkum ediyordu. Asla yok edemezler.
Kutlu olsun Hüseyin Hocam.
Çok teşekkür ediyorum güzel yorumunuza.
Your post is very powerful and honest. I appreciate how you mix personal memory, history, and current reflections, it really gives a sense of both pride in the republic’s founding and concern for the present. The image of citizens being treated that way in 2013 is striking and makes the post feel raw and real, not just ceremonial.
YanıtlaSilThank you for your kind comment Melody.
Silgeçecek bu günler de :)
YanıtlaSilİnşallah deep..:)
SilBizi CUMHURİYET ile ödüllendiren başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşlarının ve tüm Mehmetçiklerin ruhu şad olsun. Mekanları cennet olsun. Emanetleri başımızın tacıdır. İlelebet CUMHURİYET.
YanıtlaSilGüzel yorumuna çok teşekkür ediyorum. Böyle bir insan bize nasip olmuş ne şanslıyız.
Sil