1 Aralık 2024 Pazar

KENDİM YAZDIM, KENDİM ÇİZDİM 4


KONUSU:

Yaşlı, hiç evlenmemiş, nöroloji profesörü, Aylin Alptekin, 60'ına gelince emekli olur. Meslektaşları, yaşlı doktor için hastanedeki odasında küçük bir emeklilik partisi düzenler. Parti bittikten sonra doktorumuz, iki genç asistanın kendisi hakkında 

"Yaşlı cadaloz, kız kurusu." 

diye dedikodu yaptığını duyar ve çok üzülür. Bunu takıntı yapar. Hayatında hiç aşık olmadığı için üzülür. Parası, pulu, fiyakalı bir unvanı vardır ama aşk trenini kaçırmıştır. Çocuklarına, torunlarına anlatacağı şöyle güzel bir aşk hikayesi yoktur. "Bu, babanızla benim şarkımdı" diyebileceği bir şarkısı yoktur. E, evlenmediği için zaten çocukları, torunları da yoktur ki... Sonrası biraz fantastik, polisiye ve bolca komedi. 😂

GÜZEL KATİL ' e tıklarsanız. 1. Bölüm açılır. Toplam Daha önce okumayanlar için keyifli okumalar dilerim. 😊


10 yorum:

  1. Merhabalar.
    Dizilerinizden Güzel Katil'i paylaştığınızı görünce hemen sayfanıza geçtim.

    RTÜK'te tanıdığım (Ank.Siy.Bil.Fak.Menşeli) yetkili biri var. Yetkilinin babasına; elimizde bir birkaç güzel televizyon dizisi yapılmak üzere kaleme alınmış hikayeler olduğunu, ama bir türlü hikaye arayışına yönelen televizyon endüstrisinin dizi yapımcılarına ulaşamadığımızı, bize bu konuda yardımcı olabilir mi diye sordum Babası, "yardımcı olamaz" dedi.

    Sizin tv dizi yapılmak üzere kaleme aldığınız yazılı metne, ne diyeceğiz? Hikaye, senaryo, vb. Sizin bu dizi metni, senaristler tarafından senaryoya mı dönüştürülecek?

    Tv dizisi yapılmak üzere tarafınızdan kaleme alınmış hikayelerinizin teknik ve edebi tarafıyla ilgileniyorum. Hikayenin içeriği, kişiler ve kişiler arsındaki olaylar benim ilgimin dışında kalıyor.

    Vereceğiniz teknik bilgiler için şimdiden teşekkür ederim. Belli mi olur, ummadık taş baş yarar. Bizim yöremizde bu atasözü: "Körün taşı rast gele" şeklinde de söylenir.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Abi,
      Öncelikle böyle bir yardımda bulunmak için teşebbüse geçmeniz, böyle bir şeyi düşünmeniz bile benim için yeterli. Bakın onlar bile sektörün dışarıdan kimseyi almadığını bildikleri için "Yardımcı olamaz" demişler. Büyük ihtimalle bir sonuç çıkmaz o yüzden bence hiç zahmet edip; uğraşmayın benim için.
      Ama sorduğunuz için söyleyeyim yine de, buradaki resimli olan yazdığım hikayenin çok kısaltılmışı, özetin özeti. Bu resimli özet dizi şekli asla ve katiyen yapımcılara sunulmaz.

      Yapımcıya sunulmak için bunun bende 120 A4 sayfası senaryo şekli var. (120 dakikaya mukabil geliyor; yani 2 saatlik film olması için her sayfa 1 dakika gibi hesaplanıyor)

      Sinopsis' i var (senaryo terimidir bildiğiniz özet anlamına geliyor), logline' ı var (o da senaryo terimidir; filmin (hikayenin/senaryonun) konusunu çarpıcı 3, 4 cümleyle anlatmaya diyorlar yani mesela bu hikayenin "logline" ı:

      60 yaşındaki bir kadın, bir gecede 25 yaşına döner.

      olabilir. Daha değişik logline' lar da olabilir. Logline, 3-5 cümleyi geçmeyecek. Tabii tretman da yazılabilir istenirse. O da hikayenin daha detaylı bir özeti, olayların akışını ayrıntılarıyla anlatmak. Sinopsisten uzun, senaryodan kısa, 10- 15 sayfadır.

      Ve tabii 120 sayfa kadar bir senaryosu olacak o da ben de hazır. ( Hazır Amerikan senaryo formatı ile (ben WriterDuet programı kullanarak yazıyorum) yazılmış, senaryo.
      Ayrıca ana karakterlerin, 3, 5 kelimeyle tanıtılması da istenirse hazır.
      Yani teknik olarak her şeyi hazır (bu resimli diziyle yapımcıya gidilmez yani) ama bence hiç uğraşmayın, yani sanmam bir sonuç alınacağını. Çok zor bu işler Recep abi, illa çok güçlü bir tanıdık olması lâzım. Dediğim gibi yine de teşekkürler.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
    2. Merhabalar.
      Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Demek sizin elinizde yazdığınız hikayelerin teknik olarak senaryoları bile hazır. Şimdi ben birine bu konuda bahsederken, "elimde dizi olabilecek hikaye mi var demeliyim, yoksa, elimde dizi olabilecek senaryo mu var demeliyim. Yani bir başka deyişle sizin dizi olması için yazdığınız hikaye, senaryolaştırıldığı için teknik olarak kimliği değişti ve adı senaryo oldu. Ama ilk haline hikaye diyeceğiz değil mi?

      Bu arada senaryo yazma tekniğini ve terimlerini de öğrendim. Yani bu işler o kadar kolay işler değil, bu işin içinden çıkmak için eğitim almak ve uzman olmak gerekir.

      Yazarlar hikaye ya da romanlarını yazarlar. Televizyon endüstrisinin kurmayları tarafından beğenilirse, söz konusu hikaye ya da roman daha sonra televizyon dizisi yapılmak üzere senaryoya çevirme işini gerekirse yapımcılar da üstlenebilir.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    3. Günaydın Recep Abi,
      Ne demek; rica ederim. Evet dediğiniz doğru önce bir konu bulunur; hikaye yazılır veya roman yazılır.
      Film olması için teknik senaryo haline dönüştürülmesi gerekir.

      Mesela Reşat Nuri'nin Yaprak Dökümü.
      Romanı hazır ama film olması için senaryo haline getirilir.
      Şöyle söyleyeyim, senaryo en başta filmin yönetmeni sonra oyuncuları, teknik ekip, kostüm, dekor, müzik, ışık, gerekiyorsa (mesela uzay sahneleri, fantastik sahneler vs. çekecek uzman bilgisayar ekibi, anime ekibi vs. için gereklidir.

      Hikayelerimin hepsinin değil ama çoğunun senaryosu hazır.
      Mesela, Canım Komşum'un senaryosunu hiç yazmadım; çünkü boşu boşuna yazacağımı düşündüm. Niye uğraşayım ki en az 120 sayfa yazacağım. Asla dizi olmayacak. O yüzden yazmadım ama Düşman Aşıklar'ın, Güzel Katil'in 120 sayfalık senaryosu, sinopsisi, karakterleri her şeyi hazır. Begonvilli Ev'in de senaryosunu yazmadım ama kitap olarak basıldığı için kolayca senaryoya uyarlayabilirim. Başından sonuna yani finaline kadar tüm hikaye, olay akışı hazır olunca, senaryoyu yazmak zor olmuyor. Yeter ki, severek ve senaryo teknik bilgisine sahip olunarak yazılsın, ben de severek ve senaryo bilgisine sahip olarak yazıyorum. Beğenmiyorum, tekrar yazıyorum, o cümleyi beğenmiyorum değiştiriyorum, günler sonra okuyorum orasını, burasını değiştiriyorum. Senaryolar her zaman üstünden çok geçilerek yazılıyor en mükemmel halini alması için. Ben de öyle yapıyorum. Bu konuda da çok kitap okudum. Nasıl senaryo yazılır? Kötü senaryo, sık yapılan yanlışlar, iyi bir hikayeyi mükemmel senaryo haline nasıl getirirsiniz? Kötü karakter yazarken nelere dikkat edilmelidir? İyi bir flashback (geçmişe dönüş) sahnesi nasıl çekilir? vs. vs. yüzlerce öğretici Hollywood kaynaklı, ünlü senaristlerin, hocaların, senaryo doktorlarının (öyle diyorlar) siteleri var. Adamlar bilgiyi paylaşmakta cimri değiller, çoğu ücretsiz. Bazılarına e-mail ile üye oldum. Her gün e-mail ile bana senaryo yazımı dersleri gönderdiler, ünlü Hollywood filmlerinden örneklerle.

      Ayrıca, IMDB (Uluslararası Sinema Bilgi Bankası) diye bir site var, burada yüzlerce ünlü filmin orijinal İngilizce senaryoları var. (120 ve daha fazla sayfa) bunları okumak da çok faydalı oluyor. Mesela Indiana Jones diye tıklıyorum, tüm senaryo karşıma geliyor.

      Yani, gerçekten yıllardır hep okudum, bunları bilmeden pat diye senaryo yazılmaz. Hollywood'da bile bir senaryo yazarın ilk yazdığı şekille çekilmiyor, 3, 4 kez revizyona uğruyor sonra çekiliyor.

      Ancak dediğim gibi senaryomun hazır olması, kitabımın basılı olması bir işe yaramayacak. Yaramaz.
      Yapımcılar asla dışarıdan yazarlarla çalışmıyorlar.
      Benle de asla çalışmazlar Recep Abi.
      Selamlar, saygılar.


      Sil
    4. Merhabalar.
      Verdiğiniz bilgiler ve yaptığınız açıklamalar için çok teşekkür ederim. Demek ki, sizin dizi olması için, ilk kaleme aldığınız edebi metne "HİKAYE" diyeceğiz. Bu hikaye metni, bir senarist tarafından senaryoya dönüştürüldüğünde de bu metne "SENARYO" diyeceğiz. (Bu tanımlamalarımda bir yanlışlık varsa, lütfen düzeltin!)

      Gelelim hikaye ya da senaryoların yapımcılara ulaştırılmasına. Evet, size bu konuda hak veriyor ve katılıyorum.

      "MALİ HULLE BİR TOHUMDUR, EKTİM AMA BİTMEDİ; ŞU ZÜĞÜRTLÜK BAŞA BELADIR, KOVDUM AMA GİTMEDİ!"

      Ne yapalım efendim, benimki de, işte böyle bir hulleden öte gitmeyeceği belli bir hülyadan ibarettir.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    5. Merhaba Recep Abi,
      Evet doğru. Bir yanlışlık yok.
      Olsun, benim de öyle, ektim ama bitmedi. Ne yapalım ben de kısa, resimli özetler, çizgi roman gibi yayınlıyorum, arkadaşlarımla aramızda eğleniyoruz işte. Yorum yapıyorlar, kahkaha atıyorlar, mutlu oluyorum. Buna da şükür.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
  2. arada bir spama da bakıverin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :)))baktım, baktım, senin yorumlarının yarısı zaten spamdan bulup, çıkartıyorum:)))

      Sil
  3. aaa o zamansa 1 aralıktaki yorumum ulaşmamııış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa....olabilir canım, ben spama hep bakıyorum....üzülme

      Sil