KOPYALAYIP - YAPIŞTIRDIM:
" Bir kaç gün önce Şanlıurfa’da heyet olarak gezerken bir eczaneye girdik.
Sığınmacıların ilaç ve takviye paralarının göç idaresi tarafından ödendiğini anlattı. Dışarı çıktık. 10 metre kadar uzaklaşmıştık. Yaşlı bir adam geldi.
“Göz ilacı alacağım. Telefonumu 2000 TL’ye sattım: ilaç 2500 TL. 500 TL borç verir misiniz?”
dedi.
“Gel ilacı birlikte alalım” dedim.
Başka bir eczaneye reçetesini vermiş. Girdiğimiz eczaneden diğer eczaneyi aradılar. Orası reçete girişini iptal etti. Parayı ödedik. Eczaneden ayrıldık. 10 dakika sonra caddede vatandaşla konuşurken yaşlı adam teşekkür için yetişmiş elimi öpmek istedi. Utanarak geri çektim. Suriyelinin bedava aldığı ilacı bu ülkede askerliğini yapmış, vergisini ödemiş Şanlıurfalı telefonunu satarak ve para rica ederek satın almaya çalışıyor, Emekli işitme cihazı alamıyor. "
Kaynak: Ümit Özdağ
Yukarıdaki yazıyı Zafer Partisi'nin başkanı Ümit Özdağ'ın resmi sosyal medya (Twitter) sayfasından kopyalayıp yapıştırdım. Adamcağız, bu yazıyı Prof. Dr. Müge Özcan'ın yazısına cevap olarak göndermiş. Müge Özcan'ın yazdığını da kopyaladım :
" Üzgünüm. Kırgınım. Öfkeliyim.
Hastaya işitme cihazı önerdim.
“Şimdilik idare ediyorum” dedi.
Önyargılı olduğunu düşünüp, cihaz aslında gözlükle aynı işi yapıyor, biri görmek, diğeri duymak için filan diye anlatırken, gözleri doldu, sözümü kesti.
“Ondan değil hocam. Emekliyim. 25 yıl çalıştım. Ama demek ki az çalışmışım, emekli maaşım düşük. Buraya gelirken bir yere sordum. Devletin ödediği 4-5 bin liraymış. Üstüne en az 25 bin lira istiyorlar. O kadar param yok”
dedi.
Dondum kaldım. Benim yardımcı olmamı ister misiniz, dedim.
“Sağolun, çocuklar da söylüyor ama şimdilik idare ediyorum” dedi.
Kaynak: Prof. Dr. Müge Özcan
Ben bu iktidara boşuna "Yıkım ekibi" demiyorum. Kendi yedi sülalelerini servet sahibi yaparken, ülkede yıkmadıkları şey kalmadı. Ne eğitim, ne demografi, ne zeytin ağacı, ne tarım, ne hayvancılık, ne liyâkat, ne sağlık, ne orman, ne doktor, ne adalet ve ne ruh sağlığımız kaldı.
Kopyalayıp yapıştırmadım artık ama Ümit Özdağ'ın sosyal medya sayfasında (Twitter'da) rastladığım bir baba var. Kayseri'de bir baba isyanlarda. Neden biliyor musunuz?
"Kızım, ilkokula gidiyor. 45 kişilik sınıfta 35'i Suriyeli! Ben kizımı Suriyelilerle okusun istemiyorum! Tayyip Bey! Size sesleniyorum!"
diye meydanda bağırıyordu adamcağız. İnşallah Silivri'ye atmazlar.
aaaa o kadar çoğalmış ha bu suriyeliler, ilkokulda bile o kadar öğrencileri var yani çok şaşırtıcı sahiden de :)
YanıtlaSilHem de Kayseri'de! Anadolu'nun tam ortasında! Gaziantep, Kilis filan zaten ikinci Suriye olmuş!
SilMerhabalar Bücürükveben.
YanıtlaSilEmekli, ne ağzına diş yaptırabiliyor, ne gözlük alabiliyor, ne de işitme cihazı alabiliyor. Ellerinden gelse, emekliye maaşını bile ödemeyecekler.
Haber proğramlarında paylaşılan haberleri izlediğim de Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ı da o malum karede görünce şaşırdım. Ben onlardan böyle bir hareket beklemezdim.
Pek yakında bizim de sesimizi soluğumuzu keserler ve bizlerle de uğraşırlar.
Seçimlerde, CHP'den başka oy verecek şanslı bir parti göremiyordum. Bu CHP'ye ne oldu anlayamadım. CHP'yi oyuna mı getirdiler? Yoksa, CHP zamanında yaptığı işlere dikkat etmediği için mi bu hale geldi?
Artık ben ve benim gibi insanların destekleyeceği ve oy vereceği iki parti kaldı. Biri Zafer, diğeri de Anahtar. Herhalde ben de artık Zafer partisini destekleyeceğim. Çünkü sığınmacılar ile göçmenlere karşı çıkan tek parti Zafer partisidir.
Selam ve saygılarımla.
Merhaba Recep Abi,
SilMaalesef öyle. Valla ben o malum kareye hiç şaşırmadım Recep Abi; çünkü ikisi de zaten AKP artığıydı. Niye AKP'den ayrıldılarsa artık tekrar sanırım AKP'ye katılacaklar. Valla CHP'de neler oluyor? İç yüzünü bilemiyorum. Bildiğim bir şey varsa AKP; seçimde CHP'ye kaybettiği tüm belediyeleri "Hırsız" diyerek kumpasla geri almaya çalışıyor. Zafer'i ben de beğeniyorum.
Yorumunuza teşekkür ediyorum.
Selamlar, saygılar.