13 Ocak 2024 Cumartesi

NİYE SÜREKLİ ŞEHİT VERİYORUZ TAYYİP?

Niye Tayyip'e soruyorsun demeyin.  Hesabını 22 yıldır ülkeyi yöneten (!)  Tayyip'ten sormayacağım da kimden soracağım? Ben mi yönetiyorum ülkeyi 22 yıldır. 

Öncelikle şehitlerimize deist olsam da adettendir Allah rahmet eylesin ve ailelerine sabır diliyorum. Konuya gelmeden önce bir başka güncel soruyu soracağım:

Tayyip sen niye ülkemizin ajanlarını Twitter 'da dünya aleme ifşa ediyorsun? 

Adam,  kendi ülkesinin MİT mensuplarının toplantı fotoğrafını paylaşmış! (Altta link verdim)

Putin, KGB ajanlarını Twitter'da paylaşıyor mu?  Ha, paylaşıyorsa o zaman bu normal bir davranış diyeceğim yoksa benim bildiğim vatan hainliğidir. 

Şimdi gel de düşünme: Bu adam başka neleri paylaşıyor biz bilmeden? 

Kendi ülkesinin ajanlarını ifşa eden başka neler yapmaz?

Gelelim dünkü dokuz şehidimize:

Bir kere askerlik yapan komşumuzun oğlu söylemişti ki, şehit sayıları azaltılarak söylenirmiş. O yüzden ben dokuz şehit olduğuna da inanmıyorum. Büyük ihtimalle daha çok ama saklıyorlar. Adetleri öyleymiş! Son üç ayda 20'yi aşkın askerimiz şehit olmuş! Gerçek sayıyı bilmiyoruz!

Peki biz niye sürekli şehit veriyoruz?  Hani PKAKA  bitmişti? Hani teröristlerin ayakkabı numaralarına kadar biliyorlardı? Irak'ta askerlerimiz ne yapıyor? Kore gibi ABD askerlerinin menfaati için mi ölüyorlar? Gençler bilmez, Z kuşağı bilmez, bu ülke Menderes denen kadın düşkünü, zampara bir başbakan zamanında sırf Amerika'ya yamanmak için 700 küsur Türk askerini ta Güney Kore'ye sıcak savaşta şehit olmasına sebep oldu. Bu konuyu iyi biliyorum çünkü rahmetli babam da Kore'ye giden askerlerdendi. Yüzbaşıymış o zaman ve hatıraları bloğumda var. Kendisi 

"Boşu boşuna şehit oldu onca insan"

demiştir. 

Libya'da Türk askeri şehit oluyor. Bizim Libya'da ne işimiz var? Libya'da da PKAKA mı var?  Orada Amerikalılar için petrol tesislerini mi korurken şehit oluyorlar? Bilmiyorum. Bilmiyoruz. Gidip görecek halimiz de yok ki. Keşke araştırmacı gazeteci olsak da araştırsak ne oluyor diye. Ülkenin araştırmacı gazetecileri de kalmamış. 

PKAKA ile nasıl mücadele edileceğini en iyi bilen Osman Pamukoğlu komutanımızdır. Türkiye'nin kıymetini bilmediği, parti kurduğunda pek fazla oy atmadığı (ben oy atmıştım) komutanımız son olayda yanlış yapıldığını söylüyor.

OSMAN PAMUKOĞLU PAŞA VİDEOSU

Anladığım şu: Biz, yani Türkiye olarak  düşman bölgede üs kurmuşuz. Üstelik ABD, PKAKA ile müttefik! Şimdi üs kurunca düşman yerinizi bilir. Gelir basar. Amerika, Vietnam'da üsleri basıldığı için 56 000 askeri ölmüş! Osman Pamukoğlu ne diyor? Üs yaparsan sabit durursan olmaz, sürekli hareket halinde olacaksın, onları bulacak, takip edecek, bulup yok edeceksin yani dağlarda bu taktikle savaşılır diyor. Kendisi de yıllarca bu taktikle savaşıp düşmanı beraraf etmiş.  Peki biz niye bunu yapmıyoruz? 

Cevap YOK.

Gelelim zurnanın zort dediği yere:

Siyasi olarak "ABD'nin BOP planının eş başkanıyım" , "BOP içinde Amerika ile birlikte hareket ediyoruz" diyen iki kişi vardı adları da Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül idi.

Bu BOP planının amaçlarından biri  Kürdistan kurmaktı.  ABD o amaçla Irak'ı işgal etti, Suriye'yi o amaçla böldü.  Yani hem Amerika'nın BOP'u için yardım ediyor; hem de güya  PKAKA ile savaşıyor! Nasıl oluyor bu birbiriyle çelişen iki şey? 

2013 yılında, Diyarbakır'da Kürdistan Başkanı, Barzani ile el ele tutuşup Megri Megri türkü söyleyen Tayyip.


PKAKA teröristinin kardeşi Osman Öcalan'a TRT'de mektup okutan Tayyip.


PKAKA için açılım - saçılıma ve vatandaşları buna alıştırmak için "akil adamlar" icat eden Tayyip. Hatta Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay da akil adam olmuş. Gencebay bir süre sonra akillikten istifa etmişti. 


PKAKA teröristlerini "Peşmerge" sanki başka bir şeymiş gibi yutturup sınırlarımızdan geçirten Tayyip.

TAYYİP, MİT TOPLANTI FOTOĞRAFINI PAYLAŞTI

Resim koymadım (çünkü vatan hainliğidir ama tıklayınca karşınıza fotoğraf gelecek) Ülkesinin MİT ajanlarının fotoğrafını Twitter'da paylaşan Tayyip! Bari altına da 

Biz niye şehit verdiğimize şaşıyoruz ki?


20 yorum:

  1. Merhabalar.
    Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, yaralılarımıza da acil şifalar dilerim.

    Kuzey Irakta'ki Pençe-kilit Harekat Bölgesi'nde konuşlanan askerlerimize bu kaçıncı saldırı ve bu kaçıncı şehit haberi. Yazık değil mi onca vatan evladına! Yazık değil mi onların ailelerine, bu işin sonu nereye varacak?

    Göz göre göre Mehmetçiği neden o ateş çemberinde tutuyorsunuz arkadaş? Neden onlar hep sabit bir noktada bekletiliyor? Onları orada konuşlandıran kim? Hiç mi önceki baskınlardan ders almıyorsunuz? Bu noktayı kim organize ediyor? Bu noktanın sevk ve idaresinden kim sorumlu? Bunun geriye tek bir açıklaması kalıyor. "Bile bile lades!"

    "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganlarıyla milletin duygularını istismar etmeyin bari. Şehitler ölmüyor da kim ölüyor Allah aşkına!
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey,
      Öncelikle duanıza Amin diyorum.
      Valla ben de şaşkınım, bile bile, sanki mahsus yapıyorlar. Bu kadar kötülük olmaz artık isyanlardayım. Gencecik gencecik çocuklar niye ölsünler hayatlarının baharında? Ölmez diyerek kendilerini kandırıyorlar:( yazıklar olsun ülkeyi şu hale getirdiler.
      Yorumunuz için teşekkür ediyorum.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
    2. Merhabalar.
      Herkesin gündemi ekonomidir, enflasyondur, hayat pahalılığıdır, geçim derdidir.

      Terör olmazsa halk kendi gündemine yönelecek. Ne olacak benim bu halim. Bu gidişat nereye diyecek. Tencere, tava, mutfak diyecek.

      Yine desin. Diyor da zaten.

      Demeye diyor ama işin içine terör girince ekonomi ikinci plana itilir. Terörle mücadele ön plana çıkar. Geçim derdinin yerini terör korkusu alır. Teröre öncelik verilir. Seçimlerde tencere, tava değil, terör etkili olur. Sayesinde saflar sıklaştırılır. Milliyetçi oylar tavan yapar. Teröre destek verenlerle terörle mücadele edenler arasında bir seçim olur. Sonuçta sandıkta kazananlar da terörle mücadele edenler olur.

      Dilin Kemiği Yok- Ramazan Yüce'nin
      "Terör Biterse Ne Olur?" Başlıklı yazısından alıntıdır.

      Sil
    3. Merhaba,
      Ramazan Yüce'nin yazdığı umarım gerçekleşmez çünkü hayat pahalılığı cumhuriyet tarihinde en anormal şekilde ilerliyor. Ben dün bizim kıytırık markette fiyatlara şöyle bir göz attım, 80 tl kabak mıydı , biber miydi şu an unuttum; barbunya fasulye bir kilosu 110 liraydı! Kestane 200! Kuruyemiş, baharat her şey anormal pahalı. Kâğıt peçete ben 8 lira filan olduğu günleri hatırlıyorum. Şimdi 20 lirayı geçmiş.
      Acaba mahsus mu terörü bitirmiyorlar?
      Askerlerimizi bile bile mi ölüme gönderiyorlar?
      Dilerim yargılandıklarını görürürüz.
      Çok teşekkürler yazıma katkınız için.

      Sil
    4. Merhabalar.
      Her şeyiyle kendi kendine yeten ve her alanda güçlü bir ülke olmadığımız sürece bu terör bitmez!

      Her ne hikmetse, hep seçim öncesi terör olayları azar ve bu güneşler bir hilal uğruna değil, seçim uğruna batar! Tıpkı bir zamanlar iktidar uğruna battıkları gibi. ...
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    5. Merhaba, haklısınız; terör örgütünün destekçisi en başta Amerika, biz Amerikan üslerini kapatabiliyor muyuz? Hayır. Onlar ne derse yaptık (Irak'ı işgallerine çanak tuttuk, Libya'yı mahvetmelerine çanak tuttuk; Suriye işgallerine çanak tuttuk)
      Valla vatandaşlar da akıllı olsunlar artık ne diyeyim.
      Teşekkürler; selamlar, saygılar.

      Sil
    6. Merhabalar.
      Akil adamlar zümresine tabi olan, o çok sevdiğimiz ve saydığımız sinema oyuncularından Hülya Koçyiğit'ten nefret eder hale geldik. TRT2 kanalında, ona bir proğram ayarlamışlar. Onun proğramı gösterime girince hemen o kanaldan ayrılır başka bir kanala geçeriz. Biz fetöye karşı çıktığımız gibi, fetöyü yaratan ve onu zamanında destekleyenlere de karşıyız.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    7. Aynen öyle oldu. Ben de Hülya Koçyiğit'in özellikle Ediz Hun, Hulusi Kentmen'le çevirdiği Kezban ve diğer romantik filmlerini çok severek izlerdim, ne zaman ki, akil oldu, AKP'ye yamandı buz gibi soğudum. Yazık, keşke hatıralarımızdaki oyuncu olarak kalsaydı. Tekrar teşekkürler.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
  2. Merhabalar.
    Milli İstihbarat Teşkilatı denilince, "akan sular durur." Bu teşkilatın mahremiyetini nasıl açığa çıkarırlar. MİT demek gözbebeğimiz demek. Ankara Yeni Mahalle sınırları içinde yüksekçe duvarlar ile çevrili daha üzerinde de jilet teller ile çevrili bu gizli teşkilat üyeleriyle birlikte hem de resim çekilmesine müsaade ederek nasıl toplantı yaparsınız ya, hala aklım almıyor.

    Sıradan bir şehir hastanesinde ameliyatla ilgili süreci duvarda asılı bir led ekranından hasta yakınlarına duyuru yapılan ekranın resminin çekilmesine "yasak" diye izin verilmezken, MİT gibi bir teşkilat üyelerinin resmi çekilerek nasıl ifşa edilmesine rıza gösterip müsaade edersiniz. Daha sonra konunun ehemmiyetinin farkına vararak resmi sosyal medya paylaşımından kaldırırsınız. MaşAllah, tebrik ederim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Valla aklımızı oynatacağız. Bu "Gelin bunları öldürün!" demek.
      Bu da bildiğimiz vatan hainliğidir.
      Açık saçık da yazıyorum. Daha önce de bu şahsın vatan haini olduğunu yazdığım yazılarım var. Korkmuyorum artık ben korku eşiğini o sınırı geçtim, 66 yaşındayım ne korkacağım? Silivri'yle mi korkutacak beni? Paşalarımızı, komutanlarımızı, amirallerimizi hapislere attığında vatan haini olduğunu zaten dünya anladı da, bizim ruhunu üç kuruşa satan gafiller anlayamadı.
      Teşekkür ediyorum yorumunuz için.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
  3. Merhabalar.
    Tekrar bu sayfanızı ziyaret ettiğim de yorum sayısının 10 olduğunu görünce biraz sevinmiştim. Ama yorumlara baktığım da yorumlarda sadece siz ve ben varız.
    Bu tür paylaşımlara burada itibar eden yok. Belki okuyanlar oluyordur ama yorum yazmak istemiyor olabilirler.
    Burada sadece kuş ve böceklerden bahsetmekle yetineceğiz anlaşılan. Aksi halde kendimiz çalıp kendimiz oynamaya devam edeceğiz anlaşılan.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba,
    Maalesef bu yazıya sizden başka kimse yorum bırakmadı.
    Ben yıllar önce de bu yüzden bloğumu kapatmıştım sonra dayanamadım tekrar açtım. Bazen Nazan, deeptone, Mehtap arkadaşlarım da yorum bırakıyorlar. Şu an ismini unuttuklarım olduysa kusura bakmasınlar ilk aklıma onlar geldi.
    Ne yapalım insanları çok korkuttular, o yüzden bir şey diyemiyorum, ben bu yılla birlikte 66 oldum, zaten çok bir ömrüm kalmadı, o yüzden de korkmuyorum artık; Tayyip benden korksun. Ahahahaha.
    Selamlar, saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhabalar.
      Cesaretinize, azminize ve kararlı duruşunuza hayran olmamak, takdir etmemek mümkün değil. Ben bile sizin kadar cesaretli, azimli olmamakla birlikte aynı kararlılığı gösteremiyorum. Bunun sebebi kendimden ziyade, başımıza bir iş gelirse, peşimizden durduk yere çoluğu çocuğu, eşi, dostu ve akrabayı perişan etmemek içindir.

      Yirminci yüzyılın başlarında bilim insanları yetişkinliği genç, orta ve ileri yetişkinlik olmak üzere üç
      döneme ayırarak incelemişlerdir. 20- 30 yaşlar arası genç yetişkinlik, 40- 50 yaşlar arası orta
      yetişkinlik 60 ve sonrası yaşlar ileri yetişkinlik dönemi olarak adlandırılmaktadır.

      Henüz daha 66 yaşındasınız ve bu yaş aralığı şu andaki yaşam seviyesine göre orta yaş grubu sayılacak bir yaş aralığıdır. Yıllar öncesinde 50 yaşına gelmiş biri ihtiyar kabul edilirdi ve daha 60'ına gelmeden de ölürdü. Şimdi insanların ömrü uzadı. Babam 1922 doğumluydu, 97 yaşında vefat etti. Eniştem 1944 doğumlu ve altı yıldır böbrek kanseri çok şükür hala hayatta.
      Ben de 69 yaşındayım, prostat kanser hastasıyım ve çok şükür hala hayattayım.

      Haksızlıklar, yolsuzluklar, yalan ve dolan karşısında duramıyoruz, kendimizi yenemiyoruz ve dile getirmek zorunda kalıyoruz. Haddim değil ama, bence siz de bu sayfanız da sosyal, edebiyat, anı, günlük vs. içerikli yazılara yer verin.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    2. Merhaba Recep Bey Abi,
      Öncelikle gece üç'e kadar uyku tutmadı, sonra da uyuyunca böyle acayip saatlerde bilgisayar başına gelebildim o yüzden kusura bakmayın. Bu aralar ülkenin halinin yarattığı stresten uykum çok düzensizleşti. Sık sık böyle oluyor.

      Estağfurullah, hiç öyle demeyin; siz bu bloğun en cesur yazarlarından birisiniz. Cesaretiniz olmasa zaten bana yorum bırakmazsınız.

      Babanızın Maşallah'ı varmış, buna sevindim de çünkü babalar uzun ömürlü olunca genetik olarak çocuklar da uzun ömürlü olur, babaya çeker yani. Allah size, eşinize ve eniştenize sağlıklar versin. (Amin)

      Estağfurullah üç yaş da olsa büyüğümsünüz, abi diyorum o yüzden, her zaman önerilerinizi, tavsiyelerinizi dikkate alırım ve teşekkür ederim. Bloğumda öyle yazılarım çok aslında hatta komedi diziler vs. var ama huyum kurusun bu aralar Tayyip'e taktım:)))benden kurtuluşu yok hahaha. Olsun, sizin için rahat etsin bana bir halt yapamaz yapsın da başına neler açıyorum. Mahkemede DEA var, (Escobar'ı bulan Amerikan Uyuşturucu Mücadele Birimi böyle FBI gibi bir örgüt) kokain ticareti işinde mi değil mi o ve başta gemisi olan tombişin babası olmak üzere tüm bakanları, şüpheli ölümlü Kuzu'su ailece DAE tarafından araştırılsın derim, diplomasının aslı getirilsin derim anında "Kovuşturmaya gerek yok" diye beni salarlar:))))
      Yorumunuza teşekkürler.
      Selamlar, saygılar

      Sil
    3. Merhabalar.
      Evet ben Nisan 1955 doğumluyum. Yaş olarak 68 bitti, 8 Nisan'da 69 yaşıma ayak basacağım. Bana dilediğiniz gibi hitap edebilirsiniz.

      Bunlar bizim gibi blogcularla değil, daha çok ses getirip, okuyucusu, takipçisi çok olup, iletişimi ve etkileşimi kuvvetli olan sayfalarla uğraşırlar.

      Aslında benim asıl vurgulamak istediğim işin başka tarafıydı. Şimdi iktidar aleyhinde bir paylaşımda bulunduğumuzda sayfamıza kimse gelmiyor. Ama sosyal ve kültürel içerikli bir yayın paylaştığımızda okunuyor ve karşılıklı görüş, duygu ve fikir alışverişini de sağlayan yorumlar yazılabiliyor. İşte o zaman bloglaşma ve paylaşma bir anlam kazanıyor.

      Bloglamadaki kararınıza saygı duyarım. Her hâlükârda blog sayfanızın takipçisi olmaya devam ederim.

      Kıymetli kardeşim, ben asla babam gibi uzun ömürlü olmak istemiyorum. Kaliteli bir ömür, ele ayağa düşmeden, oğlum kızım demeden, kapılara bakmadan, üç gün yatak dördüncü gün toprak, azıcık ağrı ahsen-i bir ölüm diliyorum. Ele ayağa düşmek kadar daha acı ve kötü bir durum olamaz!

      Her işin başı sağlıktır. Bu vesileyle ben de size sağlık, sıhhat ve afiyetler dilerim. Yoruma cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    4. Merhaba Recep Bey Abi,
      Tabii tabii çok takipçimizin olmaması bir yerde bizi güvende tutuyor. :) Çok teşekkür ediyorum zaten en iyi takipçim sizsiniz, en çok yorum da sizden geliyor.
      Aaa, tabii tabii Allah elden ayaktan düşürmesin, kimselere muhtaç etmesin. Bu benim de çok korktuğum bir şeydir.
      Ben de size, eşinize sağlıklı, elden ayaktan düşmeden, huzurlu, mutlu günler diliyorum.
      Rica ederim ne demek. Selamlar, saygılar.

      Sil
  5. siyasetçilerin çocukları gitmeli askere teröre savaşa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle bu harika bir fikir. Teşekkürler:)

      Sil
  6. Bu cesur yazının üzerine ne desem, boş. Her şehit haberinde yüreğim dağlanıyor. Bir şehit haberi, sadece bir eve ateş düşürmez, düşürmemeli, tüm ülkeye düşürür, düşmelidir de. Bakınız, şunun şurasında ne kadar zaman geçti, artık lafı bile edilmiyor. Varsa yoksa siyaset, seçim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nazancığım, bu yazıyı paylaştıktan sonra sadece Recep abim yazmıştı, sonradan sevgili deeptone ve sen de eklendin:))böylece üç kişi olduk♥ korkmadan yorum yapan arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.
      Gerçekten haber unutuldu bile ta ki, yeni bir şehit haberi gelene kadar....

      Sil