Nurtenciğim, öyle sıcak, öyle içten anlatmış ki, babacığını, elime bir aldım, merakla bir solukta okuyup bitirdim. Gözümün önüne geldi dizilerdeki gibi yeşillikler, kediler, tavuklar içindeki bahçede uzun masada ailece, misafirlerle, akrabalarla. çoluk çocuk neşeyle geçen yemekleri. Herkese nasip olmaz, mesela bize hiç olmadı. Okurken imrendim. Hayri ustayı çok sevdim, sevecen bir baba, dürüst, işine aşık, denize aşık, kayığına binip açılmayı, balık tutmayı çok seviyor o yüzden çok sevdiği kayığını satmalarına Nurten kadar üzüldüm.
Keşke babalarımız hep yanımızda kalsalar değil mi? Ama olmuyor işte. Nurtenciğim babası için böyle bir kitap yazarak çok güzel bir evlatlık vazifesi yerine getirmiş. Söz uçar, yazı kalır, torunları, torunlarının çocukları için çok değerli bir kitap olacak. Hayri ustanın mekanı Cennet olsun. Şimdi eşi de yanına gelmiş. Nurtenciğime de Allah sabırlar versin. Son olarak böyle değerli bir kitabı bana da gönderdiği için çok teşekkür ediyorum. ♥
Not: BLoğuma her gün girmiyorum, benim izleyiciler (takipçiler) gadget'im yine kaybolmuş kendi kendine...:(