YENEMEZSİNİZ

 İşte böyle Atatürk, mezardan bile haddinizi bildirir; dut yemiş bülbüle dönersiniz.

Bu güzel çizim Hicabi Demirci'ninmiş, imzasını görmüş ama seçememiştim sağolsun Recep Bey aramış taramış bulmuş. Değerli karikatür sanatçımızın eline, yüreğine sağlık olsun. İzinsiz paylaştım umarım kızmaz. Kızarsa da kaldırırım ne yapayım. ♥

Para için  cumhuriyetin 100. yılında, Fener- Galatasaray maçını Türkiye'de değil de Arabistan'da oynatmaya kalktılar, çok affedersiniz g..t oldular. Beter olsunlar. 

Atatürk'ü yenemezsiniz. Yenemeyeceksiniz. 

ÖLME, SÜRÜM SÜRÜM SÜRÜN

Birkaç gün önce Twitter'a Suriyeli baba-oğulun, gülüp, kahkahalar atarak bir kediyi köprüden dereye fırlatırken videosu çıkmıştı. Dün akşam da sosyal medya en fazla iki aylık yavru kediye kerpetenle işkence edip, kemiklerini kırdıktan sonra kafasını kesen, Türkçe konuşmayan hangi dilde konuştuklarını kimsenin anlamadığı canilerin videosu yüklendi. Sosyal medya beddua edenler, küfredenlerle doldu, ben videoya bakamadım; çoğu internet kullanıcısı da bakamamışlar. Kazara bakanlar "Baktığımıza pişmanız" diye ağlıyorlar. Siz de bakmayın.

Bu kedinin çığlıklarının, çektiği acının tek sebebi  22 yıldır ülkenin başına çökmüş Tayyip denen ve amacı Türkiye'yi çökertmek olan, bunu da büyük ölçüde başaran aile çetesi ile ona oy atanlar, oy atmaya devam edecek olanlar, şakşakçıları, adları gazeteci, köşe yazarı, tv sunucusu vs. olan CIA'ya, MI6'ya, Fettoş'a hizmet eden basın fahişeleri, pezevenkleri, 30 yerden maaş alan danışmanları, hırsız, Mafia, uyuşturucu baronu bakanları, belediye başkanları, vekilleri ve sığınmacı güzellemesi yapanlardır.

Yavru kedileri  kesen canileri de, dereye atan psikopat baba oğlu da,  daha önce kedilerin patilerini kesip yakalanmayanları da, 72 milletten ruh hastası, eroinman, madde bağımlısı, tecavüzcüyü, katili, manyağı ülkeye ben doldurmadım; Tayyip doldurdu. 

Yukarıda yazdıklarım ve oy atanlar da destek oldular.

Şimdi diyorum ki, sen Tayyip ve yukarıda yazdığım şakşakçıların; destekçilerin ölmeyin, sürüm sürüm sürünün. 

Öyle sürünün ki, dilimiz "Tayyip gibi sürünmek"  diye bir deyim kazansın.

Senin ve yukarıda yazdığım şakşakçılarının büyük acılarla ölen o kedinin boku kadar değeri yok; olamaz da. 

Senin yüzünden doluştu bu caniler ülkeye. Büyük ihtimal çocukken sen de kedilere işkence ediyordun; o yüzden bu kadar kötüsün. Yemin edebilirim ama ispatlayamam. 

Sana ceza verecek sevgi pıtırcığı, adaletli bir Tanrı'nın olmadığını biliyorum ama belki karma harekete geçer ve bugüne kadar yaptığın tüm iblisliklerinin cezasını sürünerek çekersin. Dediğim gibi öyle sürün ki, dünya "Tayyip gibi sürünmek" diye bir deyim kazansın. Amin.

BİRAZ DA TATLIŞ KONULARDAN KONUŞALIM

"Ay, bıktık içimiz şişti dinlerden, dincilerden..."

dediğiniz duyar gibiyim. Bugün tatlış konulardan konuşalım istedim. Tatlış konu deyince aklıma ilk gelen kediler oldu. Kediden tatlı ne var? Kabak tatlısı var, aşure var, çikolatalı pasta var,😆😆😆 Tamam bunlar da tatlı ama kedi başka. Kediler candır, kedi sevmeyen ölsün. (Oha, çüş diyebilirsiniz)

Şimdi bugün konumuz İngiltere'nin 10 Numaralı meşhur konutunun yani başbakanlığın olduğu binanın kedisi Larry. 

Şimdi  bu kedi yani Larry, 16 yaşındaymış. (Aferin demek iyi bakıyorlar) Sokak kedisiymiş e, her kedi sokak kedisidir ama evimize alındığı andan itibaren artık ev kedisi olur. 

Larry,  Boris Johnsson'un köpeğini dövmüş. Konuta gelen her köpeği dövüyormuş.😁😁😁

Dövsün, kedinin dövdüğü yerde gül biter. 😆😆😆 Ayrıca kedi, evini ve sahiplerini çok kıskanır, başka hayvanla paylaşmak istemez ama misafir seçer, sevdiği kişiler olabilir. Bücürük mesela alt katımızdaki genç kızı çok severdi o gelince hemen onun kucağına atlar beni kıskançlıktan çatlatırdı. 😁😁😁

İşte Boris bu, bunun köpeğini bir güzel pataklamış.😁😁😁

Kendisi, muhteşem bir fare avcısıymış. Konutta yakalamadık fare bırakmamış. Oh, eline sağlık. (Tamam fareye üzüldüm ama o da doğasına uygun yerlerde yani ormanda dolaşsın değil mi? Ne işi var başbakanlıkta?) Bir ara da bir güvercin yakalamış ama kuş uçmayı başarmış. Eee...kedi bu ne yapsa yeridir. ♥  Bir ara da tembel bu ya, artık fare yakalamıyor filan diye adı çıkmış. E, güzelim kedi mamaları varken ne yapsın fareyi? 

Şimdiye kadar David Cameron, Theresa May, Boris Johnsson, Liz Truss ve Rishi Sunak olmak üzere tam beş başbakan dönemi görmüş oluyor. 

Bu arada gudubet Tayyip ve karısının bir gün  hayvan severleri kandırmak amaçlı, beyaz yavru bir kediyle bir fotoğrafları çıktı. Ne oldu bilmiyorum. Kedi filan sevmedikleri o kadar belliydi ki suratlarından. Kediye böyle uzaylı gibi bakıyorlardı. Kedinin akıbetini bilen varsa söylesin. 😢😢😢Ben, endişeliyim.

ŞU GÜZELİM DİNİ BEĞENMİYORLAR - 2 -

 

Ulusumuzun geleceği olan çocuklarımızı tarikatlara teslim etmeyeceğiz.#YusufTekinistifa et!!
Rte nurcu bakanını görevden al!
Cumhuriyet savcıları görevinizi yapın. pic.twitter.com/rGAtnTyg68

— ★öZLΞM☆ (@ozlem_mlz) December 20, 2023

Benim oyumla ,
bu aklı tutulmuşların oyu bir mi ?🙃

Aklı başında tüm Dostlara
Tülaydınnnnnn 🇹🇷☕💃☘🦋#TarikatveCemaatlerKapatılsın pic.twitter.com/O8jysRKb7e

— Tülay AYDEMİR (@TlyTly13) December 21, 2023

 

Yılları cemaat ve tarikat yurtlarında heba edilmiş bir gencim bunların hepsi gerçek. Aşağıda bırakacağım videolar cemaat tarikat ve kuran kurslarından görüntüler film dizi kesiti değil gerçek hayattan görüntüler bunların bin beterini yaşadım ne yaşadığımızı biz biliriz. https://t.co/0krzeYVxbz pic.twitter.com/Ii7lK0LUlk

— Yusuf (@karabataq01) December 21, 2023

 

Hatırladınız mı bu zavallı canı? Dört patisini kesen cani yakalanmadı, tedaviye rağmen hayatını kaybetti, bir anda iki elinizin, iki ayağınızın kesildiğini düşünün, bir empati yapın, şu bakışlar acaba ne düşünüyor? Bana niye bunu yaptılar? Ya da hiçbir şey düşünemeyecek kadar acı çekiyor.  Ona bu işkenceyi, bu kötülüğü yapan cani bulunmadı; belki buldular ama Suriyeli, Iraklıydı o yüzden örtbas ettiler. Bir ismi yoktu, sokak köpeğiydi, seven bir sahibi olabilir, yıllarca bir evin en küçük bireyi olabilir, 13, 14 yıl güzel bir yaşamı olabilirdi. Bu fotoğrafı koymamın sebebi şu:  Dinci Cübbeli Ahmet ve onun gibi sahtekarlar Allah'ın tuvalet taşıyla sohbet ettiğine inanıyorlar ama bu kadar düşünceli bir yaratıcının, bu güzelim canın patileri cani, ruh hastası biri ya da birileri tarafından kesilirken niye gık etmediğine cevap veremiyorlar, bu köpeğin bu hale gelmesini dinler durdurmuyor, hiçbir din durdurmuyor, Tanrı durdurmuyor,  hangi din buna engel olabiliyor dünyada?  Dinleriniz ne işe yarıyor? Ben X, Y, Z bir dinim olmadan da bir yaratıcıya dua edebilirim. Duyan olur, duyan olmaz, kimsenin duymadığına %100 emin de olabilirim, ne olursa olsun yine de içimi rahatlatmak için dua edebilirim ve bunun için dinlerinizden hiçbirine ihtiyacım yok. O yüzden dinciler tuvalet taşı filan gibi örnek verdikçe ben de bu delilerle mücadele etmeye devam edeceğim çünkü biliyorum ki, ne kadar dinci, o kadar AKP'ye oy atan insan, ne kadar dinci, o kadar mahvolmuş bir ülke oluyor.

Yukarıdaki videolara gelince, hep yazdığım üzere tüm dinler çok yaygın, alışkanlık yapan ve tehlikeli bir tür akıl hastalığıdır. O yüzden çoluk çocuğunuzu dincilerden uzak tutun. O videodaki insanlar(!)dan kendilerine, ailelerine, topluma, ülkeye hatta sokağın kedisine, köpeğine bir fayda gelir mi diye sorun lütfen kendinize. Çoluğunuzu, çocuğunuzu, torununuzu bu tiplere emanet eder misiniz? Lütfen etmeyin. Bunlara mahallenin kedisi bile emanet edilmez.

Not: Videolar çalışmazsa haber verin arkadaşlar.

ŞU GÜZELİM DİNİ BEĞENMİYORLAR -1 -

Günaydın benim tatlış okurlarım😊

Gelelim yazımın başlığına. Bugün bir özeleştiri yaptım. 

" Kız, Müjde, dedim kendi kendime, şu güzelim dini ve 4000 küsur dinin, 120 000 peygamberin hiçbirini beğenmeyip deist olmuşsun. Ne kadar müşkülpesentsin. İnsan bir tanesini bile beğenmez mi? "😁😁😁😁

Videodaki kişi ünlü birisi. Twitter'da yarım milyon takipçisi var. Benim yüz takipçim bile yok çünkü ben bu adam gibi  

" Tuvalet taşı bir gün Allah'a sormuş,  demiş ki, 'Ey Allah'ım beni niye tuvalet taşı olarak yarattın? Allah da demiş ki, ya seni sakalsız ölenlere mezar taşı olarak yaratsaydım."

Ben, tabii Cübbeli Ahmet Hoca'yla aynı  IQ' ye sahip olmadığımdan, tuvalet taşlarını Allah'ın değil,  seramik üreten fabrikaların yaptığına inanıyorum, cehalet işte.😁😁😁

Gazze'de ölen çocuklar için kılını kıpırdatmayan, 2 aylık bebeğe tecavüz edilirken umursamayan, kedilerin patisi kesilirken gıkı çıkmayan, Titanik'e buz dağı çarptığında ya da bir yerde 8 şiddetinde deprem olacağı zaman "Yahu durdurayım olmasın yazık şimdi  bebekler, çocuklar, kediler, iyi insanlar da arada kaynamasın" demeyen sonsuz merhametli, sevgi pıtırcığı yaratıcımız, meğerse böyle şeyleri umursamayıp; tuvalet taşıyla sohbet ediyormuş.  (yazarken, deist olmama rağmen, resmen Tövbe, tövbe, haşa diyesim geldi yani Allah'ın olur da kulağına giderse; neyse söyleyen ben değilim içim rahat; Cübbeli düşünsün değil mi? Öteki dünya diye bir şey varsa, Sen gel bakayım, ben tuvalet taşıyla muhabbet mi etmişim? Deyince ne yapacak bakalım😁😁😁)

Sonuç: Şu güzelim dini beğenmeyip deist oluyorlar.😁😁😁 Ahahahaha.

(Video oynamazsa haber verin olur mu?)

EZANLARI SUSTURAMAYACAKSINIZ

Bakın,  bugün Gaziantep'te bir çöp gibi dereye atılmış bebek cesedi bulunmuş.  Yapan henüz bulunmamış. Bulununca buraya ekleyeceğim. Ben, %99 sığınmacı çıkacağını düşünüyorum. 

DEREDEN BEBEK CESEDİ ÇIKTI

Bu da bugün okuduğum bir haber, okur okumaz içimden  "Sığınmacıdır" dedim. Ayrıntıları okuyunca haklı çıktım. Mısırlı kadının 2. 5 aylık bebeği ölmüş. Sebep kanında bin türlü uyuşturucu madde bulunması!

BEBEĞİN KANINDA UYUŞTURUCU

İşte ülkeyi böyle  keşlerle, eroinmanlarla dolduruyor Tayyip ve onun ampul partisi.

Şimdi şu tipe  ekonomiyi sorunca alttaki cevabı vermiş diyor gazete:

Bu ampul kafalara soracağınız her soruya verecekleri cevap belli:

- Ekonomi?   Ezanları susturamayacaksınız!

- Sığınmacılar, mülteciler?  Ezanları susturamayacaksınız!

- Her şey çok pahalı  - Ezanları susturamayacaksınız!

- Millet kara para aklayıcısı olmuş? -  Ezanları susturamayacaksınız

- İnsanlar et alamıyor, süt alamıyor? - Ezanları susturamayacaksınız

- Ülkede adalet, hukuk bitmiş? - Ezanları susturamayacaksınız

-  Eğitim bitmiş, liyakat yok? -  Ezanları susturamayacaksınız

Yazım bu kadar, yazımın bitiminde içimden bir şey dedim onu yazmıyorum artık. Tahmin eden etsin😁😁😁

HUZUR(SUZLUK) İSLAM'da

Beni değil ama milyonlarca insanı yıllarca "Huzur İslam'da" diye uyuttular. İnsanların uyutulduğunun farkına varması zaman alıyor. (Maalesef) Öyle hemen "Bu din denilen şeylerin tümü bizi uyutuyor" diyemiyorlar. Marx bunun farkına varmış ama adamın zekasını o yıllarda IQ testi (zeka testi) icat edilmediğinden bilmesek de, yazdığı 3 koca ciltlik Kapital'den oldukça üstün zekâlı olduğu tahmin edilebilir. (160 IQ olduğunu tahmin ediyorum) 

22 yıldır İslamcı olduğunu, laikliğe karşı olduğunu, Atatürk'e kin duyan, cumhuriyete şöyle bıraksalar rahat rahat sövecek ama kendini gizleyen Tayyip ve onun "ampul partisi" tarafından idare ediliyorsunuz. Bu "ampul" ün en önemli özelliği İslamcı bir parti olması.

Yani, 22 yıl önce biri çıkıp tıpkı "Çiçekçi geldi hanımmmm" der gibi "İslamcı  geldi hanımmm."  dedi ve bunu yediler.

22 yıldır İslamcılar yönetiyor ülkeyi.  Sorun kendinize: 

Huzurlu musunuz? 

Ben huzurlu değilim tam tersine huzursuzum. 22 yıl önce yani bu "İslamcı geldi hanımmm!" cılar ülkeye çökünce bakın ne oldu?

1) TÜRBANLILAR/TAKKELİLER, HIRSIZLAR  HİDAYETE ERDİ

Hidayet derken manevi hidayeti kastetmedim, maddi hidayete erdiler, türbanlı, takkeli olanlar 5 yerden maaş, 10 yerden huzur hakkı, katlar, yatlar almaya, 100.000 Dolarlık çantalar takmaya başladılar.  Sadece türbanlılar, takkeliler değil, İslamcılar yönetime gelince, bankacılar, mankacılar - televizyonda görüyorsunuz - milyonlarca Dolarlık "Saadet Zincirleri" ile hidayete ermişler. Ben anlamıyorum yani zaten banka müdürüsün, cumartesi, pazar tatil, salla başını, al maaşını, neye yetmiyor? 

O yüzden de "Acilen türban takayım"cılar çoğaldı.

2) MÜGE ANLI, TİKTOK VS. GİBİ 

PROGRAMLAR TÜRBANLI AHLAKSIZLARLA, KATİLLERLE

 DOLDU

Alttaki linke tıklayınca  gazete haberi açılıyor. Yalan haber değil, polise intikal etmiş vaka. Müge Anlı programlarında filan da epeyce konuşulmuş. Siz tıklayıp ayrıntılarını okursunuz. 

Kızını kendisini fuhuş yaparken gördüğü için öldürmüş (msn.com)

"İslamcı geldi hanımmm" cıların  başörtüsü = namus iddiası  çöktü.  Müge Anlı'nın ve diğer sabah programlarına, gazete haberlerine bakmak yetiyor.  

3) HASTANELER DAHİL PEK ÇOK KURUM

TARİKATLARA TESLİM EDİLDİ

Fettoş - Fetö - Fethullah Gülen denen  "İslamcı", "dinci" şeyh tu- kaka olduktan sonra yeni şeyhler türedi. Bunlar 12. 000.000 liralık arabalarda geziyorlar, özel köyler inşaa ediyorlar, buralara çocuklarınızı getiriyorlar, müritleri şeyhin yemek artıklarını yiyormuş. Şeyh, Allah gibi bir şey olmuş tövbeler kabul ediyormuş vs. 

Kemal Sunal filmlerinde böyle üçkağıtçılar olurdu, Anadolu'da köylerde hatta şehirlerde de kadınların göbeğine  sihirli sözcükler yazan, o arada salak karıları bol bol taciz eden üçkağıtçılar hep olmuştur. Cehalet ne kadar çoksa, dinci, tarikatçı o kadar çok olur.

Altı yıl tıp okumuş doktoru döverler, ilkokul iki terk sakallı şeyhin göbeklerine yazı yazmasından mutlu olurlar. Belki de şeyhe aşıklardır bilemiyorum. 

4) TSK, TSK OLMAKTAN ÇIKTI

Önce Balyoz, Ergenekon kumpaslarıyla, sonra 15 Temmuz şaibeli olayıyla Türk Silahlı Kuvvetleri yani ordumuz, ordu olmaktan çıktı. Askeri vesayeti sona erdiyoruz bahanesiyle, orduyu hadım ettiler. Öyle bir hale gelmiş ki, Atatürk rozeti takmayı reddeden Atatürk düşmanı subaylar, askeri öğrenciler varmış TSK içinde. 

5)  EKONOMİ ÇÖKTÜ

Bugün bizim kıytırık mahallenin, kıytırık marketinde kestane 200 TL.  (Fotoğraf çekecektim de üşendim) 35 liradan aşağı meyve yok. Canınınız biber dolması istese 45 TL. et, süt, yumurta, yufka, mercimek, pirinç hatta kuru soğan, patates bile ucuz değil. Okulda çocuklar tost yese 50 liraymış! Komşular ayda bir mi banyo yapıyor anlamıyorum ucuz geliyor su faturaları bana 300 'ün üstünde geliyor, altında gelmiyor. Elektrik aynı, doğalgaz Kasım ayı faturam 1.222 TL gelmişti. Üstüme, başıma bir şey almıyorum, eskilerle idare ediyorum. Saç boyatmak lüks oldu. Şükür sigaram, içkim yok arada Mocha Starbucks kahve içeyim diyorum bir poşeti 15 TL! 

6) KEDİLERİMİZİ KESEN

TOPSUZ, TÜFEKSİZ İŞGALCİ, İSTİLACILAR

ÜLKEMİZİ İŞGAL ETTİ

TSK, TSK olmaktan çıkınca, ülkeyi tam rakamını kimsenin bilmediği  sığınmacı işgaline uğradı. Bildiğiniz istila edildik.  Eroinman, keş Afganlar, terörist, potansiyel canlı bomba çarşaflı / sakallı IŞID tipliler,  kendi ülkelerinde hapisten mi kaçtılar? Katil olarak mı aranıyorlar? Tecavüzden, sübyancılıktan mı aranıyorlar? Bilmiyoruz. Afrika'nın balta girmemiş ormanlarından bile ülkeye giriyorlar. Bunlar geldi geleli ekonomi çöktü, kedilerin patileri kesilmeye başlandı! Kızlara tecavüz ediyorlar, öldürüyorlar, hiçbir şey yapmasalar videoya çekiyorlar çünkü kendi ülkelerinde burkalı, çarşaflı olduğundan ömürlerinde kadın, kız görmemişler. 

7)  İNSANLARIN RUH SAĞLIĞI ÇÖKTÜ

Kiraca, ev sahibini, ev sahibi, kiracısını öldürmeye başladı. Otobüs şoförü, yolcuyla birbirine giriyor, kafa göz yarılıyor, anasını öldüren oğullar, çocuğunu kesen babalardan ortalık geçilmiyor. İntihar eden edene, rakamları not etseniz şaşarsınız, toplumca delirdik! Bakın şu an işte bir intihar haberi: 

Samsun'da bir kadın kendisini 12. Kattan attı

Sokakta her an "Senin gözünün üstünde niye kaş var?" diye saldırabilirler. Sebebi insanlar pahalılık, sığınmacı istilasına ses çıkartamıyorlar, Tayyip'e  gık diyemiyorlar, "Şimdi Silivri soğuktur" esprisi çoğu vatandaşın gözünü korkutmuş. Tayyip'e gık diyemeyince, hıncını otobüş şoföründen, marketin canı burnundaki kasiyerinden, kaldırımdaki kadından alıyor. Aslında Tayyip yolda karşısına çıksa, ağzını burnunu dağıtacak ama yapamıyor. 

UZUN LAFIN KISASI

Ülkeyi 20 yıldır İslamcı geldi hanımmm yönetiyor. Huzur gitti. Huzursuzluk ve hırsızlık geldi. Ahlaksızlık, fuhuş tavan yaptı. Ekonomi, tarım, TSK derken koca ülke çöktü, ülke. 

İslam = Para diyenler türedi.

İslam'da huzur olsaydı,  Afganistan, Irak, İran, Suudi Arabistan (güya kutsal topraklar) gibi ülkelerden millet denizlerde boğulma pahasına, bebeğini, çocuğunu alıp, Hristiyan, laik, Noel kutlanan, sokaklarda su gibi içki içilen, eşcinsellerin evlenebildiği ülkelere kaçmazdı. Bu insanlar yanlarına eşyalarını bile alamadan niye Hristiyan, laik ülkelere kaçıyorlar? Hani huzur İslam'daydı? 

Bir tane huzurlu İslam ülkesi gösterin bana. Eskiden bizdik çünkü o zaman laik yöneticiler, Atatürkçü yöneticiler vardı başımızda, dinciler, tarikatçılar yoktu. O yüzden huzurlu bir İslam ülkesiydik. Şimdi biz de huzursuz İslam ülkeleri arasına girdik.

Şeyhin yok artığını yiyen, yok sidiğini içen, yok sümüklü mendilini koklayanlardan ne kendisine, çocuğuna, ne ailesine, ne ülkeye, ne dünyaya hayır gelir. Bunlar zeka özürlülüktür, sonu sefalettir.  Tarikatçılara elinizi verirseniz, kolunuzu kaptırırsınız, çocuğunuzu da .....ikerler benden söylemesi.  Sizi de öldürüp gömerler aileniz bulamaz. Ben gençtim, o zaman internet yok, her evde bilgisayar yok, o kara çarşaflı Hizbullahçı denen karıların evlerinin betonlarından işkenceyle, domuz bağıyla öldürülüp gömülmüş kadın, erkek cesetleri çıktı. Her akşam tüm Türkiye televizyonda haberlerde bunları KORKU FİLMİ izler gibi gördü. Şimdi aynı Hizbullahçılar ülkenin meclisine girmiş. On yıl, yirmi yıl sonra çocuklarınıza, torunlarınıza neler olacak Allah bilir. (Ha, Allah karışmıyor sahi o da ayrı)

SONUÇ:

İslam = Huzur(SUZLUK)tur. 

AT YALANI, S .....LER İNANANI

 

Kusura bakmayın blog ahalisi bazı yalanlara küfretmeden cevap veremiyorum.  

2023'ün bitmesine birkaç gün kaldı.  Yoksa botokslu Emine'yi de alıp Ay'a gitti de benim mi haberim yok?😁

O yüzden hep beraber ne diyoruz? At yalanı, s...........ler inananı. 

Utanmayın küfretmekten valla insan rahatlıyor.  Bunlar yalan söylerken utanmıyor da biz niye yalancılara küfrederken utanalım.  Ha, yanlış hesaplamadıysam  daha 25 gün var belki gideriz😁

AMPUL PARTİSİ İLK KEZ BİR İŞE YARADI

 

🗣️ Mahmud Eren: İmam Hatip hocası, "benim sınıfımın hepsi "𝙙𝙚𝙞𝙨𝙩" oldu, peygamber kabul etmiyorlar" diyor... Şimdi ben size söylüyorum; 3 - 5 yıl sonra Peygambere inanmayan imamların arkasında namaz kılacaksınız. Çünkü imamlar İmam Hatip'te yetişiyorlar. pic.twitter.com/eMnKBpFZ7S

— Turan Dursun (@comlekcitanri) November 17, 2023

Evet sonunda AKP'nin yani Tayyip'in işe yaradığı bir şey oldu: Memleketteki  agnostik, deist, ateist sayısı iki katına çıktı. 😁😀😀😆😆 Sanırım bunda Tayyip'in  kankası üçkağıtçı Fethullah Gülen yani Fettoş'un da büyük payı var. 

Duamı ediyorum, duyan olur ya da olmaz bilmiyorum. O kadar. Allah ile arama  üçüncü kişileri, şeyhleri, şıhları, tarikatları, tarikatçıları asla sokmuyorum. Hepsi Yallah! Arabistan'a! 

AYYYY, BOZDUR BOZDUR HARCA

 Ampul hükümeti, emeklilere 5000 TL ikramiye vermiş. (Dul ve yetimlere daha az) 

Dünden beri düşünüyorum ne yapayım? Maldivler'de tatile mi çıksam?

Bakın burası Maldivler. 

 Vaz geçtim. Burası deprem bölgesidir. Tsunami filan.  

Burası da Norveç

Bence burası daha güzel. Fiyortlar filan, oh mis. 

Zaten çok sıcağı sevmem. Ay yoksa Paris'i mi görsem?

Ooooo Şanzelize....

Kalan parayla sıfır bilgisayar alırım 😂😂😂😂  Aman ne hayal kurdum ne hayal. Karar veremiyorum.  

Aklımdan geçen aslında şu: Sen al o ikramiyeyi, münasip...........................

SEVGİ PITIRCIĞI TANRI'MIZ

 

Ulan kanını sktmin hayvanı naptın sennn pic.twitter.com/sE215HKYQc

— Aydonutcaree🍷 (@ismimiskim) November 11, 2023

Hep yazıyorum, belki sık sık yazarsam bir kişi bile olsa uykudan uyanır. Ne diyordum hep yazıyorum sevgi pıtırcığı, sonsuz merhametli (!) bir yaratıcı varmış ve bu videodaki canlıyı yaratmış, onun hapur hupur afiyetle yediği zavallıyı da yaratmış. Zaten o ötekini yesin de hayatta kalsın diye yaratmış. İstese bu sevgi pıtırcığı, sonsuz merhametli (!) Tanrı, her canlıyı otobur da yaratabilirdi ama niyeyse yaratmamış. Şimdi gel de şu zavallı sıpanın annesine (sanırım yavru bir sıpayı yedi) " Bu dünyayı sevgi pıtırcığı, sonsuz merhametli bir Tanrı yarattı" de! Sizce inanır mı? 

ÖLÜMSÜZLÜĞÜN BEDENLE İLGİSİ YOKTUR

Herkes toprak olur ama herkes ölümünden 85 yıl da geçse, 90 yıl da geçse, özlemle hatırlanmaz.

Anneleri, babaları bile ancak evlatları, akrabaları yaşadıkça hatırlarlar onlar da ölünce anacak, mezarına gidecek, bir çiçek bırakacak kimsesi kalmaz.

O yüzden Atatürk tektir. Bu dünyada çok devrimci lider geçti. Lenin, Che Guera, Fidel Castro, Mao. Hiçbiri Atatürk kadar sevilmedi. Atatürk'ümüz tektir. Sadece vatanımızı, milletimizi düşmanlardan kurtarmakla ve devrim yapmakla kalmadı, şapkamızdan ayakkabımıza, alfabemizden, geometri kitabımıza, dil bilimci gibi dil bilimiyle ilgilendi, insandan sayılmayan kadınlara haklarını verdi. Olmasaydı şimdi üç kez "Boş ol" denilip it gibi (köpeklerden özür) kapı önüne atılacaklar, 9, 10 yaşında 50 yaşındaki heriflerle evlendirileceklerdi.

Para, pul umurunda değildi. Koysun yanına rakısını, leblesini,  denizi seyretsin, sevdiği kadını düşünsün, güzel bir aşk şarkısı dinlesin gramofonda. Mutlu olmaya yetiyordu. 

Olmasaydı halifeliği kaldırmaz, padişahlığı kaldırmaz, "Halife de benim, padişah da benim" der servet yapardı. Tersine çağdaş dünyaya yakışmayan, çağdaş dünyada yeri olmayan bu iki şeyi de attı.

Halkına ASLA YALAN SÖYLEMEDİ. Dün dediğini, ertesi gün tam tersini yapmadı. Çarşamba söylediğini, perşembe inkâr etmedi.

Böyle yalansız, riyasız, içi bir, dışı bir olduğu için, yüzünde kin, nefret yok, içinin güzelliği yüzüne yansıyor hep. Bak bak doyamıyorsun, ne yakışıklı, ne güzel insan yahu diyorsun. Hollywood yıldızı gibi. 

O yüzden de Atatürk her zaman sevilecek, sayılacak, her ölüm yıldönümünde saygı duruşunda bulunulacak.  

Sana gelince  onun tam tersi olduğundan kin, nefret dolu ekşi suratın ekrana gelince kanal değiştiriyoruz, "Geldi yine tipini ........m" diyoruz. Öldüğünde - umarım ölmeden önce epey ama epey sürünürsün- palazladığın hırsızlar, uyuşturucu baronları, kaçakçılar, vatan hainleri, Fettoşgiller, tarikatgiller seni anında satacaklar ve 15 Temmuz'daki şeytani planın ortaya çıkacak.  Bu hayatta yargılanmaktan yırtsan bile gıyabında illa ki bir gün vatan hainliğinden yargılanacaksın. 

Hırsızlıkla edindiğin servetinin miktarı da tıpkı Erbakan gibi, oğulların, kızların, damatların "Babamızın mirasını bizden kaçırıyolaaa!" diye birbirine girince anlaşılacak. Hepsi birbirini mahkemeye verecek.

Ülkenin yarısı arkandan " Atatürk'ün kurtardığı topraklarımızı 72 milletten  psikopat, hırsız, arsız, katil, hapishane kaçkını, teröristle topsuz, tüfeksiz işgal ettirdi vatan haini or....pu çocuğu" diyecek. Şu anda da diyor zaten. Mezarına giden 10 - 15 kişi olursa sevin. Bak Menderes'e, bak Özal'a, bak Demirel'e kaç kişi gidiyor mezarlarına?  

Vatan kurtaran halaskârgazi olmak kolay değildir ama vatan haini olmak kolaydır. Senin gibi açgözlü,  paragöz, üç kuruşa beş takla atacak olmak yeterli.  İsim vermedim yarası olan gocunsun. İsim vermedim ama herkes kimden bahsettiğimi anlayacak zira o kadar kötüsün işte. Sen, Darth Vader gibi, ülkeye kötülük yaptıkça, Atatürk'ü daha da özlüyoruz, kıymetini daha da anlıyoruz. 

İZAHI OLMAYAN ŞEYİN MİZAHI OLUR

 

İzahı olmayan şeyin mizahı olur!

Bakire Meryem… pic.twitter.com/G0wACmHheF

— Ateist TV (@Ateist_TV) November 5, 2023

Teşekkürler Ateist TV. Ben henüz ateist olmadım deistim. Yani bir yaratıcıya inanıyorum ama 4.300 dinin tekine bile inanmıyorum tabii kendi gördükleri halüsinasyonlara kendileri inanan, paranoya, şizofreni, bipolar bozukluk, epilepsi  hastası üçkağıtçı peygamberlere de. (Not: Videoda Meryem yerine Mary diyor. İngilizce Mary'yi biz Meryem'e dönüştürmüşüz)

Zavallı Meryem'e gelince, efsanelerde (tüm dinler zaten masal, rivayet, efsanedir) böyle bir şey olduysa zavallı, büyük ihtimalle sapık yakın akraba tecavüzü kurbanıdır. O yıllarda DNA testi olsaydı zavallı kızcağıza bunu yapan sapık bulunurdu. Saftirik insanları nasıl da kandırmışlar. Günümüzde bile saftirik insanlar bir telefonla paralarını dolandırıcılara kaptırmıyorlar mı? İnsanları dinle kandırmak çok kolay.

FİLİSTİN, İSRAİL, GAZZE

 Geçenlerde Twitter'da  kendini çok akıllı ve her şeyi en iyi kendisinin bildiğini sanan ismi lâzım değil biri demiş ki, "Gazze'ye acımıyorlar." Bugün bu konuda içimi dökeceğim. Siyasi konular insanları sıkar o yüzden araya bir şeyler çizmeye çalıştım. 

Şimdi benim bu konudaki fikrim şu: 

Filistin ve İsrail denen iki devlet 75 yıldır savaşıyorlar.

Bir 75 yıl daha savaşırlar.

Ben 6 yaşındaydım gazeteler, dönemin Hayat Mecmuası bunların birbirini boğazladığını yazardı. 65 yaşındayım hâlâ savaşıyorlar. 

Birleşmiş Milletler bunlara 75 yıldır bir çözüm bulamamış. Ben mi bulacağım? 

En önemlisi Hamas denen terör örgütü müzik festivaline paraşütlerle basıp, dans eden insanlara katliam yaparken bu işin sonunda İsrail'in öç almak için misliyle katliam yapacağını bilmiyor muydu? Biliyordu. Bile bile bunu yaptı. Yani bunlar manyak; kendi halkının ölmesini istiyor. Kendi halkına acımıyor.  

Gazze'ye acımaya gelince,  herkes acıyor ama acımak çözüm değil.  Ayrıca, kendi ülkesi acınacak halde olanlar ne yapsın? Daha geçen gün bir üniversite öğrencisi geçim sıkıntısından okulun yemekhanesinde kendini astı. Atanamayan öğretmen inşaattan düşüp öldü. Bunlar kendi vatandaşımız acıyan var mı? Ha bir de Mehmetçik Gazze'ye gitsinmiş. Oldu canım. Mehmetçik de senin babanın uşağıydı zaten. Kendin git çok istiyorsan. Aha orada Gazze. 

Şimdi bunlar neden bu haldeler diye kendime soruyorum. Birazcık tarih bilgimi yokladım:

ORTA DOĞU ARAP DEVLETLERİNİN BENZER GEÇMİŞİ

Orta Doğu'da ne Filisitin, ne İsrail, ne Irak vardı. Hepsi aşiretti. Hepsi birbiriyle kavgalıydı. Hepsi sömürgeydi. Suriye de sömürgeydi, Irak da, Filistin de. Ta, seneler, seneler, yıllar önce, İngilizler, Orta Doğu'ya geliyor. Bakıyorlar ki, her yer PETROL. Dinci Araplara bakıyorlar. Ne görsünler?

AAA! YAHU BUNLARI BİR ARADA TUTAN 

TEK ŞEY PARA, ALTIN.

Böyle diyen de filmlere konu olan Arabistanlı Lawrence isimli İngiliz casus.  O zamandan beri İngilizler, Amerikalılar dincileri en iyi dinle ve parayla kandırıldığını keşfetmişler. Bak: Fethullah Gülen, bak zort tarikatı, zart tarikatı, zurt tarikatı. Hepsi niye milyonluk arabalarda geziyorlar sanıyorsunuz?

Neyse o yıllarda Osmanlı egemenliği altındaki Araplara bol altın verince, hemen Osmanlı'yı satıyor, ayaklanıyorlar. Arap Şerif Hüseyin ile Mısır'daki İngiliz Yüksek Komiseri Sör Henry MacMahon arasındaki mektuplaşmalarda hepsi yazıyor. Şerif Hüseyin isyanın başı.

İngilizler böylece Orta Doğu ülkelerini teker teker sömürge yapıyorlar. Şu anda FİLİSTİN dediğiniz topraklar da önce Osmanlı, sonra İng. Fransız ve daha sonra İngiliz egemenliği yani sömürgesi altındaydı. Malum Yahudiler ile de aynı bölgeyi paylaşamıyorlardı. İsrail de o topraklarda kurulunca birbirleriyle sürekli savaşmaya başladılar. 

Filistin denen uyduruk şeyin

bayrağı buydu. Bildiğiniz İngiliz kuklası.

Yine bir İngiliz, Gertrude Bell, "Bu Irak yönetilemeyecek kadar parçalanmış bir toplum, % 75 'i aşiret, hepsi de birbiriyle kavgalı! " diye yazıyor.  Biz burayı Hindistan gibi sömürürüz" diyorlar. Irak'ın para birimi Rubi oluyor (Hint parası). Hindistan'da Hintli polisler filan getiriyorlar! 

Ne kadar Arap toplum varsa bunlara uyduruktan bayrakları bile İngilizler tasarlıyor. Tasarlayanın adı da belli: Mark Sykes. 

ALIN SiZE BAYRAK, ARTIK DEVLET OLDUNUZ. 

Google'da İngiliz tasarımı Arap bayrakları yazın 300 tane resim gelir.
Bana inanmıyorsanız diye yazdım. Koymamışlar Libya bayrağı da böyle.

Velhasıl, bunlar para için İngilizlere sömürge oluyorlar. Arada akılları başlarına gelip daha doğrusu İngilizler bir şeyhi borcundan dolayı hapsedince İngilizlere isyan ediyorlar. Bir yıl sürüyor isyan. Mesela Irak'ta öyle olmuş. Bunları yöneten Arnold Wilson gitmiş, yerine başka bir İngiliz Percy Cox geliyor. O da kukla bir yönetici atıyor. (Kral Faysal) Hikayenin sonunu hepimiz gördük. Uyduruk devlet olmanın sonunda ABD ve Batı, "Size demokrasi, özgürlük getireceğiz" diyerek Irak'ı topla, tüfekle, uçakla işgal etti. Çökertti. Şu anda Irak diye bir ülke yok. Vatandaşı da "ABD bizi kandırdı, kendimiz ettik, kendimiz bulduk" diye ağlaşıyor. Aynısı Libya için de geçerli. Filistinliler de para için topraklarını vaktiyle İsrail'e sattılar. Şimdi ağlaşıyorlar. 

Bildiğiniz üzere Osmanlı padişahları da tıpkı Araplar gibi altın, para düşkünüydü. Borç içinde kalıp çöküp, 1. Dünya Savaşı sonunda Sevr ile İngilizler, İtalyanlar, Fransızlar, Yunanlılar tarafında işgal edilince, karşı koymadılar. Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı bizim de İngilizlerin çizdiği bir bayrağımız olacak ve şimdi sömürge olacaktık ama Sarı Paşa' mız İngilizlere alttaki cevabı verdi😂

S....TİR GİT, BİZİM BAYRAĞIMIZ VAR.

Atatürk, sağlığında bu Arapları iyi tanımış ve "Ben ölünce sakın Arapların kendi içlerindeki kavgalara, savaşlara bulaşmayın" demiş. E, akıllı adam. Gazze konusunda Atatürk ne dediyse o diyorum. Beni ilgilendirmiyor. Birleşmiş Milletler var. Bir işe yarasın o ilgilensin. Ukrayna'da da savaş var, Yemen'de yıllardır bebekler, çocuklar öldürüldü, Irak'ta, Libya'da, Suriye'de keza. Gazze'nin ne ayrıcalığı var? Bizim savaşımız değil.  Sosyal medyada okumuşsunuzdur Arabistan dünyanın en büyük müzik festivalini yapıyor. Arapların da umurunda değil. Eee? Benim rahmetli babam dahil 1950'de ta Kore'ye savaşa gittik de ne oldu? 700 küsur şehit! Bir o kadar yaralı, kayıp, esir. Menderes'in Amerika'ya yalakalığı! 

Sonuç: Atatürk gibi biri çıkmadığı için, para, altın düşkünü dinci Araplar İngilizlere sömürge yani uşak olmuşlar. Dolayısıyla başları b...tan çıkmıyor. Laiklik, ulus devlet olmak, dinci olmamak o yüzden önemlidir. Vatandaşları bir arada tutan tek şey altın, para olunca sonunuz da böyle olur. Biz, bir Filistin, bir Irak, bir Mısır, bir Libya, bir Irak, bir Suriye olmadıysak Atatürk sayesinde olmadık. Padişaha kalsa çoktan İngiliz sömürgesiydik. Şimdi Atatürk yok. Sonumuz ne olacak bilemiyorum.  Hüseyin Şerif yoksa, Lawrence yoksa, Tayyip var. Dışarıdan da ithal dinciler, farklı milletlerden insanlar getiriliyor. Bakalım ne olacağız? Ha, o yüzden artık oyum Zafer Partisi'ne. Ankara'da Mansur Yavaş'a oy atarım tabii ki, Ankara AKP'ye geçmesin diye ama ömrüm olursa, genel seçimde Zafer Partisi'ne oy atacağım. CHP maalesef benim için bitmiştir. Bu kadar sığınmacıya laf etmemeleri yetti. 

KATIKSIZ O......PU ÇOCUĞU

Bir vatan haini konuşma yapmak için nereyi seçer? 

Kendi gibi bir vatan haininin mekânını seçer.

Utanmadan Atatürk dönemine çamur atıyor. Güneş balçıkla sıvanmaz. Sen Atatürk'ün sı......tığı  bok olamazsın. Vatan haini, hırsız, cahil, o....... çocuğu seni.

İsim vermedim. Yarası olan gocunsun. 

Bu arada bu vatan haini tek çalışmıyor. Tam bir organize suç örgütü. Aile Mafiası gibi. Ben diyeyim 100 kişi, siz deyin 200 kişi. Uyuşturucu dahil her dümen dönüyor. Rüşvet, şantaj vs. zaten günlük işleri.  Bir de ne memleketi, ne soyu sopu, hakkında hiçbir bilgi bulunmayan özgeçmişi bilinmeyen , karanlık bir adamı var.  Çok da kritik bir görevde. Kendi adamları dahil, yüzlerce insanı öldürdükleri darbe kumpasından birkaç ay sonra günahlarından arınmak (mümkünmüş gibi) için birlikte Ümre'ye gittiler! Yemin ederim ama işte CIA değilim ki ispatlayayım. Bunları çapraz sorguya alsalar hepsi bülbül gibi öter. Tüm hainlikleri ortaya çıkar çünkü anında birbirlerini satarlar. Servetlerinin de haddi hesabı yok. Yedi sülalelerini zengin ettiler. Hırsız olduklarını Putin de biliyor, Esat da biliyor, Amerika da biliyor. İngiltere de biliyor. Dünya biliyor.  

Ve bütün bunları da din, İslam, iman, vatan, bayrak, ezan diye yapıyorlar.  

ÇEN ÇOK MU KISKANDIN ÇEN? :)

 

Dün, öğleden sonra Anıtkabir'e gitmek için yola çıktık. Yoldaki kalabalık böyleydi. Dönüşte gece olmuştu. Biz giderken bir bu kadar kalabalık (fotoğrafta öndeki genç hanımları izinsiz çektik ama herkes kalabalığı izinsiz çekiyordu.) yeni geliyordu. Bedava döner - ayran yoktu tabii ki. Malum, bazılarının mitingine ancak beleş ayran döner varsa gidiyorlar. 😂😂😂 

Ata'mızın kabrinde saygı duruşunda bulunmak, dua etmek için böyle ayakta 2. 5 saat avluda bekledik. Beklerken Gençliğe Hitabe, İzmir Marşı, 10. Yıl Marşı, Ankara'nın Taşına Bak türküsü, Dağ Başını Duman Almış marşını ve AKP'nin kaldırdığı Andımız'ı bol bol  söyledik, İstiklâl marşımızı da okuduk sahi ve böylece sıkılmadık. Bir kişi bayıldı. Sedyeye zar zor yer açıldı. Umarım iyileşmiştir.

"Öleli 80 yıl oldu. Hâlâ çok seviyorlar!
Bedava döner-ayran dağıtan da yok!"

Çen çok mu kıskandın çen? 😂😁😁😁

"Çıldır'cam! Elon'a telefon edeyim Tivitir'ı kapasın"

Herkes bu çoşkuyu Twitter'da paylaştığı için 

saçını, başını yoluyormuş.😁😁😂😂

Bunak Biden'a telefon açmış. 

"Ta 2000 yılında bana söz verdiydi sizinkiler.

Hani ben de Halife olacaktım?" demiş. 

(20 yılda bu cümleyi kuracak kadar İngilizce öğrenemediği için 

tercümana açtırmış) Resme zoom yapın cevabı göreceksiniz

 😁😁😁

İzmir Marşı söylerken video da yükleyecektim ama eskipüskü, ucuz telefonum bir türlü yüklemedi. Uğraşacağım belki sonra olur. Karikatürler de aceleye geldi idare edin anacım.:)

100. YIL KUTLU OLSUN (Yeni ve kedili resimler ekli)

Bu resimleri internetten almadım. İlk fotoğraf İstanbul'da çok sevdiklerimin evinin penceresi, diğer ikisi Ankara; kendi balkonum. Maalesef Keçiören denen mahallede ulusal bilince, Atatürk sevgisine, cumhuriyetin önemine sahip insan sayısı az. Az olduğu için çoğu evin balkonu, penceresi bayraksız. Diğer ulusal bayramlarda da böyle yapıyorlar.  Umarım daha çok insan evine bayrak asar. Cumhuriyetin 100. Yılı. Bugün bayrak asmayacağız da ne zaman asacağız? Bugün, şu ülkede esir değil, özgür yaşıyorsak,  Atatürk'ün ve cumhuriyetin sayesinde yaşıyoruz.

"Çen Atatürk'e mi bakıyorsun? Bakmayın kedi olduğuna,

İsmi Miniş ama Keçiören halkından daha bilinçlidir.

41 kere Maşallah  🧿🧿🧿   💗😀

Balkonumun süslemesi dün cılız kalmıştı; 

Bugün biraz daha süslemek istedim, balonlar aldım. 😀

Bitişik komşum da sağ olsun, ricamı kırmadı, 

bu resmi o çekti. Dışarıdan çekim daha güzel oldu.

 

Balon asınca, kedim  Bücürük'ün de hoşuna gitti. 😀

Ona da Maşallah🧿🧿🧿

Bugünün (27 Ekim) notu: Alt kat komşum da iki tane bayrak asmış. Şaşırdım ve sevindim 😀

CUMHURİYETİN 100. YILINDA GÜZEL REKLAM FİLMLERİ 1

Televizyonda görüyorsunuzdur gerçi ama ben de bloğuma koymak istedim. Böyle güzel sözler benim aklıma gelmiyor, böyle çekim yapacak teknik becerim ve kameram da yok.  Ne güzel düşünmüşler:

Kahvenin hatırı 40 yılsa, Atatürk'ün hatırı SONSUZ ♥

CUMHURİYETİN 100. YILINDA GÜZEL REKLAM FİLMLERİ 2

ALLAH'ın İLGİLENİP, İLGİLENMEDİĞİ ŞEYLERİN LİSTESİ

Sen nereden bileceksin Tanrı'nın ilgilenip, ilgilenmediği şeyleri diyeceksiniz.  İndirdiğine inanılan kitaptan biliyorum;  peygamber olduğuna inanılan kişinin söylediği söylentisi olan hadislerden biliyorum,  kız çocuklarının bile 11 yaşında saçını örtmesinden, kaş hatta bıyık almanın günah olduğuna inanıp bıyıklı bıyıklı gezen tesettürlü kadınlardan biliyorum. Yetmez mi? İnanmayanlara kadınların nasıl dövülmesi gerektiği ile ilgili ayetleri bile yazarım üşendim açın Türkçe meali olan bir kutsal (!) kitaptan okuyun anacım. Mesela inanmayanları nasıl kaynar sularda haşlayacağını, yakacağını, yakalanan esirlere nasıl işkence yapılacağını tarif ediyor! Kadın-erkek eşitliğine inanmadığı için kadınlara mirastan pay vermeyin filan diyor:)erkeklere kıyak geçiyor 4 eş alın diyor! Ha sahi akraba evliliğinin sakıncaları, özürlü, geri zekâlı, SMA hastası doğacak çocuklardan bihaber olacak ki, teyze kızı, hala kızı hepsiyle bol bol evlenin diyor! (Bizzat Ramazan programında Nihat Hatipoğlu demişti, kendisi de teyzesinin mi, halasının mı kızıyla evliymiş! Tevekkeli değil memlekette zekâ IQ oranı Avrupa'nın en düşüğü! Seçim sonuçlarına bakmak kâfi. Kölelik karşıtı değil, kölelik yasaklansın demiyor kölelerinize iyi davranın diyor. :) Fikir, düşünce özgürlüğüne karşı, Koskoca Tanrı, karınca gibi kullarına "Bana inanmazsanız çok da tınnn:) der ama buna bile takıyor. :)) Savaşın diye öğütler veriyor! Yurtlarından çıkartın filan diyor! Bunların hepsi Kuran'da mevcut. Üşenmeyin bakın. Bulursunuz.

Ha, bu arada önemli bir şeyi unutmuşum. Allah'ımız ırkçılıkla da ilgilenmiyor hatta bildiğiniz ırkçı! Mesela Yahudilerden nefret ediyor filan. 

Tabii ben Allah'ın böyle bir varlık olduğuna inanmayı ALLAH'a HAKARET , SAYGISIZLIK olarak görüyorum. O yüzden de bu listeye de, dinlere de inanmıyorum.  E, anacım şu listedeki gibi bir Allah'a inanırsam Allah'a hakaret etmiş, saygısızlık yapmış olurum. Benim zihnimdeki "Allah" böyle bir varlık değil. Cımbız, mımbız, kıyafet ne ya? Allah, kuaför mü, modacı mı?😂

RUH - HAYATIN ANLAMI - ANLAMSIZLIĞI

7/ 24 TikTok'ta  göbek atan  AKP'li biri değilseniz, illa ki, siz de "Ruh var mı? Öldükten sonra her şey bitecek mi yoksa başka bir boyutta bir yaşam mı başlayacak? Ruh varsa hayatın da bir anlamı olacak" diye düşünmüşsünüzdür. Tıp biliminde beyin ölünce, her şey bitiyor ama acaba bedenimizden bağımsız bir "Ruh" var mı? Varsa nerede?" bu konuda İngilizce bir makaleden de kısa alıntılar yaparak bir şeyler söylemek istedim. Tabii söyleyeceklerim sadece kendi fikirlerim. 

Ölümden sonra bir hayat düşüncesini ben, insanın iki temel isteğine bağlıyorum: 1) Anne, baba, evlat, eş hatta kedimiz, köpeğimiz gibi kaybettiğimiz ve sevdiğimiz insanlara tekrar kavuşabilme isteği. 2) Dünyadayken yaşayamadığımız hayatlara öldükten sonra kavuşma isteği. Yani "Şu kahrolası dünyadayken mutlu olamadım, bari öldükten sonra mutlu olayım."arzusu. 

Bir yandan da düşünüyorum ya ruh yoksa dolayısıyla hayatın bir anlamı da yoksa? Kedim mesela hayatın bir anlamı olup olmadığını takmıyordur😂Hayatın anlamı ve ölümden sonra da yaşama isteği sadece biz insanlara özgü. Belki de ruh fikri kendi kuruntumuzdur. Olamaz mı? Kendimizi üstün gördüğümüz için. Kendimizi öldükten sonra yok olmaya lâyık görmediğimiz için. Makalede, Otto Rank da ruhun olmadığını düşünüyor. Demiş ki, "Ölüm gerçeği ve ihtiyaçlarımız bilincimizde birbiriyle çarpışıyor; çatışıyor. Teselli bulmak için ölümsüz ruhu icat ediyoruz. Yalan, insanı rahatlatıyor."

SEVDİĞİM KİM VARSA HEPSİNİ KAYBETTİM

Bana hayatın anlamından ziyade anlamsızlığı var gibi geliyor. Düşünsenize bir süre yaşayıp öleceğiz, biz ölmesek bile bu dünyada sevdiklerimiz ölecek bu daha kötü. 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde gencecik bir kız, başka şehirde olduğu için ölmekten kurtulmuş ancak Twitter'da "Annem, babam, teyzem, ablam, kardeşim, dostum bu dünyada sevdiğim kim varsa hepsini bir günde kaybettim" diye ağlıyordu. Büyük ihtimalle sağ kaldığına sevinemiyordur. 😢 Çünkü ölen ölür ama sevdiklerimiz ölünce, biz de ölene kadar yas tutar ve acı çekeriz. Gençlik deseniz 40'tan sonra kırışıp buruşuyorsunuz, aşk deseniz ömrü üç yılmış, evliler boşanıyor, dünyanın hali zaten ortada. Şöyle mutlu olan kaç kişi var? Yani hayatın anlamı diye sokakta mikrofon tutsak kaç kişi "Çok güzel" der? 

Bende ise  ruh ve hayatın anlamını sevgi pıtırcığı bir Tanrı kavramıyla ilişkilendirdiğimden ve bu dünyanın büyük balığın küçük balığı yediği, acımasız bir sisteme sahip bir gezegen olduğu gerçeğini bildiğimden, ruhun ve hayatın anlamının insanın kuruntusu olma fikri ağır basıyor. (Bu dünyanın acımasız olduğuna ve sevgi pıtırcığı bir Tanrı'ya niye inanmıyorum? Bu dünyada güçlü olan hayatta kalır, güçsüz av olur, yem olur. Kötülüklere müdahale eden sevgi pıtırcığı bir Tanrı da yoktur çünkü olsa ahırda gariban zavallı eşeğe, kuytuda yakaladığı köpeğe tecavüz eden, karısını döven hatta dağlara-taşlara, evlerden uzak olsun kendi kızını taciz eden; camide herkesin hürmet ettiği yaşlı amcaya, bacısına tecavüz edene, kediyi taşla ezip su kanalına atana ederdi. O yüzden sevgi pıtırcığı bir Tanrı yok. Sevgi pıtırcığı bir Tanrımız olmayınca, ruh olmayacak, ruh olmayınca da hayatın anlamı da olmayacak. Ateistler haklı çıkacak.) 

Yine de  bedenden bağımsız bir ruh var mıdır? Varsa vücudumuzun neresinde olabilir? Bu konuda kaynağını altta link olarak yazdığım bir makaleden de faydalanarak, düşündüklerimi yazdım. Çünkü eğer bir ruh varsa, bu soruya en doğru cevabı felsefe değil bilim verir. İşte okuduklarımdan kısa kısa özetler size:

"Eğer bir ruh varsa, bu mutlaka 100 Milyon nöron olan beynimizin içinde bir yerde olmalıdır."

" Peki beynin neresinde olur? Bilim adamlarının ispatladığı üzere beynimizdeki farklı bölümler farklı fonksiyonlardan sorumlular. Mesela 'Broca' bölümü konuşmadan sorumlu, hafızamız 'serebral ventricles' , 'Galen'in yeri' denilen yerde hayal gücü, karar verme, mantık varmış. (AKPye oy verenlerin beyinlerinde acaba Galen'in yeri arızalı mı?😂 Serebral yarımkürelerdeki nörolar hareket ettikçe görüyor ve işitiyormuşuz. Tabii bunları tıpta kullanılan manyetik rezonans / görüntüleme gibi cihazlara ve bunları okuyan nörologlara, beyin cerrahisine, nörofizikçilere, cognitive nörobilimcilere, röntgen sinematografisine, manyetik görüntüleme gibi tıp teknolojisine yani pozitif bilime borçluyuz.  Öyle ki, bu teknoloji sayesinde doktorlar zihnimizi okuyorlar.

Kişi bir yüzü mü, bir nesneyi mi hayal ediyor? Bu farkı söyleyebiliyorlar. 

Sevdiğimiz birini yitirdiğimizde yas tutarız ya, işte o duygudan beynimizin nucleus accumbers bölgesi sorumluymuş. Pozitif bilim, manyetik görüntü ve beyin ameliyatları sayesinde öfke, şiddet, nezaket, espri, vicdansızlık, kalpsizlik, anne sevgisi gibi kavramlar, duygular bile görülebiliyormuş. 

Kısaca her şey beyinde bitiyor. Akciğerler nasıl solunumumuz içinse beyin de zihnimiz için gerekli organ. Peki zihin beynin neresinde? Bunun tam olarak cevabı yok sanıyorum hâlâ araştırılıyor ve tek bir bölümde olmadığı düşünülüyor. Bu konuda cerebral korteksin ve gri hücrelerin tümü çok önemliymiş.

Mesela hasta uyuşturulmadan yapılan bir beyin ameliyatında hastanın beyninin belli bir bölgesine elektrik akımı verilince, hasta Kanada'da ameliyat masasında olmasına rağmen, Güney Afrika'daki çiftliğinde kuzenleriyle gülüp konuştuğu anları hatırlamaya başlamış. 

Fareden bir gen alınca (bu gen, insanlarda da bulunan bir genmiş) fare aptallaşıyor, öğrenmesi yavaşlıyormuş. ( Uyuşturucu karteli üyesi, ihale fesatçısı müteahhit, AKP vekil, bakan, yandaşı, bürokratı, müdürü vs. olmadığı halde, yoksul olup da hâlâ AKPye oy atanların beyinlerinde bu genin arızalı olduğuna eminim😂

Her şeyin beynimizde bittiğinin bir başka örneği: 1848'de Phineas Gage isimli demiryolu işçisi, bir kaza geçiriyor. Metal bir demir çubuk kafasına saplanıp, sol zigomatik ark denilen bölgeden çıkıyor! Kaza öncesi dürüst, güvenilir, çalışkan biri olarak bilinen adam, kazadan sonra kaprisli, sorumsuz, tembel, küfürbaz, kısaca bambaşka biri oluyor ve işten kovuluyor! Sebep: Beyninin ön frontal bölümü zarar görmüş. (Bu konuyu yıllar önce başka makalede okumuştum, beynimizin ön frontal bölümü zarar görürse kişiliğimiz kötü anlamda değişiyormuş; rahibeden hallice hayat süren bir kadın sokak sürtüğüne dönüşebiliyormuş. O yüzden dikkat edin kafanızı oraya, buraya çarpmayın. 😂)

Peki ya ruhun yeri tam olarak nerede? Leonardo da Vinci çizim yaparak "şuradadır" bile demiş, Decartes filan dahil pek çok filozof "Ruh beynin şurasındadır" demişler. Ayrıntılarla sizi sıkmak istemiyorum. Bazıları da ruhun beyin kökünde olduğunu iddia etmişler. Ben nörolog değilim, doktor değilim sıradan vatandaş olarak ruh eğer varsa onun bir tür "enerji / elektrik" olduğunu düşünüyorum. Yani bir radyo fabrikası olsun, radyoyu yapıyorsunuz, her cihazı gerekli yerlere yerleştiriyorsunuz, düğmesi var: Aç - kapat. Fişi prize takmazsanız elektriksiz çalışmaz. İnsanın da şarjı ruh dediğimiz o enerji olabilir ama tam yerini sanırım bilim keşfedecektir. Makalede " Peki ruh varsa da bedene ne zaman giriyor? Spermler yumurtayı döllediğinde mi? Daha sonra mı? "gibi sorular da var. Onlar da henüz bunu keşfedememişler.

Ha şimdi benim radyo örneğimi düşününce, radyoyu balyozla kırdığımı düşündüm. Fişi prize taksam da radyo kırıldığı için yine çalışmaz. Bu dünyadan göçüp gidince, beynimiz, nöronlar kırık radyo gibi toz toprak olunca, ruh yani elektrik / enerji neye yarayacak? O elektrik radyo ile birlikte bir anlam kazanıyor. Yani radyo burada beyin, nöronlar. Beyin toz, toprak olunca elektrik yani ruh tek başına, bir hard disk gibi bağımsız olarak düşünüp, hissedebilir mi emin değilim. 

"Ruhumuz, enerjimiz, minnacık bir ışık olarak uzaya gidiyor" mu acaba?

Yine de ben de teselli bulmak için eğer böyle bedenden bağımsız bir ruh ve öteki boyut varsa rüya görmek gibi olacağını düşünüyorum. Tabii her zaman pozitif bilimden yana olduğum için bundan %100 emin değilim. Eğer olursa  zihnimizin bize sanal bir dünya yaratacağını düşünüyorum. 

Belki bu resimdeki gibi uzay boşluğunda minik minik enerjiler
olarak uçup " Hu, huuu Ayşe! N'aber?" diyeceğiz. Birbirimizi nasıl
tanıyacağız? Belki ses enerjimizden; belki etten, kemikten olmasak da

 ruh enerjimiz sanal görüntülere dönüşecek ve yine

birbirimizi tanıyacağız. Ama sarılmak istersek sanal olacak yani

hayalet gibi elin elime gerçekte değmeyecek değmiş gibi olacak.

Bu dünyada arzulayıp da gerçekleştiremediğimiz, kavuşamadığımız, yaşayamadığımız hayatlarla ilgili güzel rüyalar göreceğiz belki. Gerçek gibi hissedeceğiz ama gerçek olmayacak yani etten, kemikten olmayacağız. Fiziksel, maddesel bir bedenimiz olmayacak. Tıpkı rüya görür gibi olacak. Sanal mutluluk yani. Düş görürken güzel bir şeyler görüyorsak gerçekmiş gibi hissedip mutlu oluruz ya aynen öyle.

Dinci denen sapıklar ise benim düşündüğümün tam tersi öteki dünyayı tıpkı bu dünya gibi olacağını, etten, kemikten olup günde 50 ton yemek yiyip, tüm gün 70 huriyle seks yapacakları kerhane gibi düşünüyorlar. Nasıl bir sapıklarsa! Nereden mi duydum? Twitter'dan tabii.

İsmailağa Cemaati hocası Hüseyin Çevik Cennette kahvaltıyı anlattı:

“70 bin tabak, hepsi ayrı ayrı çeşit ve bir kahvaltı 70 sene sürüyor 1 kişi 50 ton yiyebilecek..” pic.twitter.com/w9oCupRNVC

— karşıyakalı (@kafkaf351) October 6, 2023

Adamın tek düşüncesi yemek, içmek, seks yapmak! Hayatta başka amacı yok.  50 ton yemek yerse, 50 ton da - çok affedersiniz sıçacak! Onu düşünmüyor! Cennet dediği yer bok içinde ve kerhaneden hallice bir yer olarak düşünüyor. 

SONUÇ

Belki bedenden bağımsız bir ruh var; belki de yok. Bu sorunun cevabını ancak nörofizikçiler, cognitive nörobilimciler, beyin cerrahları,  beyni görüntüleyen yeni icat edilecek cihazlar verecek. Bunun cevabını yukarıdaki sapık sakallılar veremez. Eğer yoksa, hayatın bir anlamı olmayacak. Biz de anlamsızlığın anlamını anlamaya çalışıyor olacağız. (Cümleye gel 😂) Ruh yoksa da üzülmeyelim niye mi? Yok olunca zaten bir şey hissetmeyeceğiz. Kötüler cezalarını çekmeyeceği için üzülemeyeceğiz maalesef yaptıkları yanlarına kâr kalacak. (Bu kötü) O zaman biz de şöyle yapabiliriz: Yaşarken mümkün olduğunca anlamlı bir hayat sürdürmeye, hayatı anlamlı kılmaya çalışırız. Yani dinci sapıkların tam tersine bu dünyada mümkün olduğunca anlamlı, iyi, dürüst, ahlâklı bir hayat sürelim, kediye, köpeğe, hak ettiyse insanlara iyiliğimiz dokunsun, dokunmuyorsa; kötülüğümüz dokunmasın. Öldükten sonra arkamızdan "Ne kötü biriydi" değil, "Ne iyi insandı" desinler.  

Buraya kadar sıkılmadan okuduysanız teşekkür ediyorum. 

Faydalandığım ve size alıntılar yaptığım kaynak: Beyin, Zihin ve Ruh

(Makale maalesef Türkçe değil arkadaşlar )

SİZİN 12 MİLYON LİRALIK OTOMOBİLİNİZ VAR MI?

 

📌 Menzil tarikatının yeni lideri yaklaşık 12 milyon liralık çakarlı lüks makam aracıyla dernek ziyareti gerçekleştirdi.

Müritleri ise yeni tarikat liderinin araçlarına güller atarak karşıladı. pic.twitter.com/iHGTn5ZEXV

— 23 DERECE (@yirmiucderece) September 2, 2023

Valla sizin 12 Milyon liralık otomobiliniz var mı bilmiyorum. Bu tür bir arabayı alsa alsa Koç, Sabancı ve onlar gibi dededen alın teriyle zengin olmuş kişiler alır. Geriye kala kala uyuşturucu karteli önde geleni, silah tüccarları, Mafia lideri, genelev işleticisi, AKP ihale fesatçısı, AKP'nin ileri gelen yandaşı, AKP'nin Gençlik, Kadın Kolları başkanı filan ve tabii AKP, MHP'nin kodamanları, sülaleleri ve din ticareti yapanlar kalıyor. 

İşte bu da onlardan. Hani hep salyasümük ağlayarak

"Üüüüü! Gençler deist oluyor, ateist oluyor!"

diyorlar ya. Bu üzüntünün sebebi gençler akıllanıp deist, ateist olursa muska yazdırıp  1. 000.000 kazanca sahip olamayacaklar. 

Evet yanlış duymadınız: Muska yaz, 1.000.000'a para deme! 12 Milyonluk arabalarda gez. Elini, ayağı öpsünler, idrarını şifa niyetine içsinler, kul, köle olsunlar, pavyon veya gazinonun ilkokul 2 terk arabesk şarkıcısı gibi başına gül yaprakları döksünler. 

Atatürk'e bu yüzden düşmanlar. Neymiş? Atatürk dinlere karşıymış. Dinsizmiş. Eğer rahmetli Atatürk dedikleri gibi dinlere inanmadıysa, Atatürk'e olan saygım, sevgim bir kat daha artar. Öyle akıllı, 4000 kitap okuyan birinin zaten din denilen akıl hastalığına inanmasını beklemezdim. Adam ta o zaman hepimizden akıllıymış da dinlilerin iç yüzünü görmüş ve dinli olmamaya karar vermiş derdim ama bilmiyoruz belki deistti, belki değildi. Vatanımı düşmanlardan kurtarmış, kadınları insan yerine koydurmuş, padişahlığa son vermiş ya isterse Allah'a değil, kiraza tapsın umurumda değil. (Öyle akıllı biri zaten kiraza da tapmaz:)))

Hep dediğim gibi Allah'a inanıyor musunuz? Tamam, inanın, duanızı edin, istiyorsanız namazınızı da kılın, orucunuzu da tutun ama o kadar. Dincilere inanmayın. Dincilerden çoluk çocuğunuzu uzat tutun. Kapınıza gelen dincilere kapıyı bile açmayın. Dinci mağazalardan alışveriş yapmayın. Dincilerle sohbet etmeyin, tartışmayın kazanamazsınız ve sakın unutmayın:

TÜM DİNLER ÇOK YAYGIN BİR TÜR AKIL HASTALIĞIDIR. ÖRNEKLERİ BLOĞUMDA VİDEOLU, FOTOĞRAFLI, POLİS KAYITLARINA, BASINA, DÜNYA BASININA, FBI KAYITLARINA GEÇMİŞ ŞEKİLDE LİNKLERİYLE BOLCA İSPATLIDIR.

Not: Merak edenlere. Arabam yok, bisikletim bile yok. Hiç olmadı. Otobüs, dolmuşa talim. 

 

ÇİZGİ ROMANLARIM

Bugün de yazıp çizdiğim kısa özetler halinde bloğumda yayınladığım hikayelerimi yine şimdiye kadar okumamış veya okuyup tekrar hatırlamak, gülmek isteyen arkadaşlar için paylaşmak istedim. Çizgi roman oldu desem yalan olmaz. (Profesyonel çizer olmasam da) 😀😀😀😀

Bunların ilki olan Etme Bulma'yı geçenlerde yayınlamıştım. Onun linkini tekrar  koymadım. Sayfanın aşağılarında görürsünüz zaten:)

1) KARPUZ APARTMANI

Çoğu arkadaşımın sevdiği tam 46 bölümlük bir sitcom. Evet, yanlış duymadınız bir sitcom; Yapımcıların dikkatini çekse de sitcom olsa, ekranlarda izlesek diye yazmıştım. Tıklarsanız 1. Bölüm açılır. 

KARAKTERLERİM ' e tıklarsanız hepsi kendi hayal gücümün ürünü olan apartman komşularınızla tanışacaksınız.  

Bu arada unutmadan bu çizgi-hikayemde sevgili blog arkadaşım  AKŞAM SEFASI bana çok yardımcı oldu. Kaynana Huriye karakterimi o seslendirdi. Bayağı dublaj yaptı yani. 😀 Çok da güzel oldu. Müteşekkirim. ♥

2) PRENSES ve YILDIZ BÜYÜCÜSÜ

Bunu çocuklar için bir animasyon film olması hayaliyle çizmiştim. Rahmetli babamın çocukken bana anlattığı  "Ayı Masalı" bu hikayemin esin kaynağı olmuştu.

Sadece altı bölümdür. Çocuklarınız varsa okumalarını ve eleştirilerini, yorumlarını beklerim :) Büyükler de sevebilir. :) Bu hikayeme İngilizce alt yazı koymuştum. 

3) YEŞİM

Wattpad' da uzun soluklu bir roman olarak yayınladığım hikayemin çok daha önceden kısa, özet çizgi roman şeklindeki hali. :) Şimdi baktım da çizgi roman şeklinde çok özet olmuş. Yeşim'in biyolojik babası kim? Neden onunla evlenememişler? Geçmişte neler olmuş bitmiş? Her şeyi çok daha ayrıntılı  tam bir roman gibi okumak isterseniz YEŞİM - ROMAN 'ı tıklamanızı öneririm. Çok daha keyifli. :)

4) GÜZEL KATİL

Bu hikayem de  çizgi roman şekli kısa özet gibi. Aylin'in neden gençleşmeye bu kadar takıntı yaptığı, sonraki olayları tam bir roman şeklinde okumak isterseniz GÜZEL KATİL - ROMAN ' ı tıklayın:) Üstelik hikayeye eklemeler yaptım. Elflerden bir tanesi esas oğlana aşık oldu. Olaylar karıştı. Bunlar çizgi-roman şeklinde olanda yok.

Keyifli okumalar dilerim. 😊😊