29 Şubat 2024 Perşembe

SELFİ ÇEKMEK HASTALIĞI

Son İnstagram fiyaskomla (açtıktan kısa süre sonra bu sizin hesabınız mı? Değil mi? Biri mi hackledi? filan olunca, yahu topu topu 10 takipçili, 5 gönderili hesabı kim ne yapsın? diyerek; sinir olup kapatmam yani) sosyal medyada en güvenilir ve en iyi platformun (şu an aklıma Türkçe sözcük gelmedi beyin yorgunluğundan) bloglarımız olduğuna karar verdim.  

Blog daha düzeyli ve İnstagram, Twitter, Facebook'taki gibi abuk sabuk videolar silsilesi resmi geçit yapmıyor. Twitter kullanıyorum ama pat! Memeli kadın (!) aniden önüme çıkıyordu bir ara! Bir değil, iki değil, üç değil herkes güya eleştirmek için Twitter'a yüklemiş, sayfayı kaydırdıkça onlarca memeli kadınla karşılaşıyordum! Gerçekten sinir bozucuydu. Memeli kadın da ne demeyin; başı kapalı (!)  bir zavallıydı, takipçi sayısı çoğaltmak için - hiç yüklemedim; işim olmaz - TikTok'ta video çekmiş, oradan da Twitter'a düşmüştü. Dediğim gibi başı kapalı 😁😂😅 bu kadın, kocasıyla 

"Aman ne yapsak da takipçimiz çoğalsa, belki ünlü oluruz, belki para kazanırız"

diye bildiğiniz "Karanlık taraf" a geçmişlerdi zaar. Yani takipçi, ün, para akıllarına düşünce, ahlâkları bacadan kaçmıştı. 

(Kaynak: İngilizce maalesef)

Neyse epeydir memeli kadından kurtuldum. Bir de AKP'nin 5- 6 yerden maaş, huzur hakkı alan haramzedeleri midir, babaları  uyuşturucu baronu mudur, ballı ihaleler alan müteahhit midir artık hangisiyse yine başları kapalı, simli, pırıl pırıl, uzun, rüküş elbiselerle, dirseklere kadar bilezik, boyunlarda 5 metre altın zincirlerle, ayaklı kuyumcu dükkanı olan, altın varaklı kahve fincanlarındaki kahveyi, altın varaklı, pahalı ama rüküş, oymalı, moymalı, çirkin koltuk takımlarda oturan misafirlere yavaş çekim salınaaaa, salınaaaa😁😂😂 ikram edenlerin videoları oluyordu. Onlar da az iğrenç değildi. 


Yeşil renkli kaynakta, "Selfitis hastaları düşük özgüvenlerini, ilgi çekme takıntısıyla dengelemek istiyorlar" diye yazıyor. 

Uzmanlara göre bu memeli kadın, ayaklı kuyumcu  kadınlar, başlarından aşağı paralar, Dolar'lar fırlatmak, "Ayyy kocacım bana külçe altın almışşşş!" cılar gibi internette sürekli kendi resmini paylaşmak, sürekli kendisinden bahsetmek bir hastalıkmış. Adı da Selfitis imiş. 😁 

Bu hastalıktan muzdarip olanlar 

"Aman beni beğensinler, aman ünlü olayım, ay ne çok takipçim oldu, kız artık ünlü sayılırım"

diyormuş.  Bu konuda iyi bir makale var. Altta yeşil renkli linke tıklarsanız ayrı pencerede açılır.

Selfitis hastalığı, kurtulma yolları
(Kaynak Türkçe)

Altta linkini verdiğim İngilizce makalelerden biri Psychology Today (Psikoloji Bugün)isimli dergiden. Sürekli selfi çekmenin insanın akıl sağlığını olumsuz etkileyeceğini, obsesif kompülsif davranış olduğunu, borderline, akut ve kronik hallerinin olduğunu yazmışlar. Daha pek çok şey yazmışlar da tercümeye üşendim. 

Çok şükür bu hastalıktan muzdarip değilim, 40 yılda bir resmimi paylaşırım, onu da silmişim, blog arkadaşlarımızla buluşmamızdı ki, resimleri de ben çekmemiştim zaten arkadaşlarım çekmişti. (Arada sırada resmini paylaşanları tenzih ederim) ama ishalinizi, reglinizi, nasıl ağda yaptığınızı da paylaşmayın yaaa ama bir kulaktan girip, ötekinden çıkıyor, tutmuş yazmış yine ağdayı şöyle ısıttım,  mermer tezgaha döktüm,  ay olmadı, şöyle oldu, böyle oldu, ay anacım ben bunlarla na yapacağım? Seviyorum yine de e, arkadaşım yani sevilmez mi? Selfitis ne iyileşmesi zor hastalıkmış. 

 Uzmanlar yazmış ya, bunlar övülmek ihtiyacı, onaylanmak ihtiyacı, kendini ÜSTÜN hissetme ihtiyacı duyarlar, kendilerini aşırı beğenirler (Bak: Narsizm belirtileri, onlar da kendilerinin çok önemli olduğuna inanırlar, o yüzden Kardashian vs. günlük hayatlarını 7/24 canlı olarak yayınlarlar, çok önemliler ya...) işte beni ilgilendiren bu  Selfitis hastalarının takipçileri artınca, Tayyip gibi narsizme yakalanıp, arkadaşlarına tepeden bakmaya başlamaları. 

86. SELFİSİNDEN SONRA SAYMAYI BIRAKTIM

Mesela bir sene önce olsa esprime  (bilenler bilir yazılarım esprilidir, hikayelerim Karpuz Apartmanı dahil komedidir, yani espriyi, şaka yapmayı, arkadaşlarıma takılmayı severim, arkadaşım değilse zaten takılmam) kahkaha emojisi atacak  yine espriyle cevap yazacak bir hanım arkadaşım, trip yapmış, kendisini İnstagram'da takibe almıştım, geri takibe tenezzül etmemiş, esprili yorumuma cevap yazmaya tenezzül etmemiş,  sanki ben düşmanıymışım gibi başka bir paylaşımla bana "gönderme" yapmış, bir havalar, bir havalar, hani arkadaştık yahu? :) Geçen yıl İstanbul'a gittiğimde hep içimden keşke görüşsek diye geçirmiştim hatta telefonda konuşuruz bazen, böyle değildi. Asla böyle biri değildi takipçi sayısı çoğalınca bir şeyler olmuş.  İnstagram sayfasına baktım,  ünlü sinema yıldızları o kadar çok selfie çekmiyor, sırf kendi yüzü! Saymaya başladım 86. dan sonra pes ettim, almış eline telefonu sürekli yüzünü çekmiş. E, bildiğin narsizmin doruklarında geziyor, uzmanlar haklı bu psikolojik bir rahatsızlık; (inşallah faydam olur kendisine zira dost, acı söyler, bir an önce kurtulur bu hastalıktan diyorum) o yüzden bana trip yapmasına şaşmadım.  Kim olursa olsun kendisine bu kadar hayran, bu kadar aşık olursa arkadaş, markadaş görmez gözü. Yani ben kendisine değil sosyal medyaya kabahat bulmak istiyorum hâlâ:)  ama takipçinizin sayısı çoook olduğu için  arkadaşlarınızı harcamayın. Şu dünyada ölüm var; değer mi kalp kırmaya? İncitip sanki kendisi incinmiş gibi davranmaya? 

1.000.000 takipçiniz olsa ne olacak? Akrabalarınızı filan görmezden mi geleceksiniz? "Ben artık çok ünlüyüm, sen de kimsin? Halamın kızı. Dış kapının dış mandalı mı olacak?" Takipçi her zaman bulunur ama dost bulunmaz. Ben takipçi biriktirmiyorum; dost biriktirmeye çalışıyorum o yüzden de bir, ikiyi geçmiyor sayı. :) 

Gerçi bloğun sapığını şikayet yazımda özellikle kadın blog arkadaşlarımdan çoğu sus pus oldu; harcadı beni; yorum sırasıyla Tatar Ramazan arkadaş, Nazlıcığım, Recep abim, Kitap Keşfi arkadaşım, Arzucuğum ve Deeptone arkadaşımdan destek geldi sadece. 

 Neyse konuyu dağıtmayayım, selfitis hastalığından ve sosyal medyadan söz ediyordum. İnsanlar ünlü olmak için ne yapacaklarını şaşırmışlar, kimi memesini açıyor, kimi botokslu dudaklarını büze büze 

"Çünkü çaldılaaaaoorr!"  diyor (AKP'li haramzede vardı lüks aracında öyle yapardı)

kimi görücü gelince damat adayının kahvesine yarım kilo kırmızı biber boca ederken video çekiyor, Mazallah sırf ünlü olacağım, takipçi sayım artacak derken uçurum kıyısında selfi çekerken ölenler var! Yapmayın, tıklayanlara bu kadar önem vermeyin. Onlar gerçek arkadaşlarınızın yerini tutmaz, ailenizin yerini de tutmaz.

Sonuç: En iyisi yine bloglarımız.  60'lı yıllarda, 70, 80 hatta 90'larda internet, cep telefonu ve sosyal medya yokken daha mutluymuşuz. Kitap okurduk, dergi okurduk, sinemaya giderdik, sohbet ederdik. Hele AKP yokken çok çok mutluyduk. AKP özellikle Tayyip'in 15 Temmuz kumpasından sonra insanlar sosyal medyada akrabalarıyla bile küstüler.

ÖNEMLİ NOT: Gezi bloğu olan, yemek bloğu olan, seyahat bloğu olan, normal normal fotoğraf paylaşan, ne bileyim arkadaşlarıyla toplanan, yaş günü kutlayan, kızıyla, bebeğiyle, annesiyle, sevdiği bir komşusuyla, kedisiyle selfi çeken,  kedisini, çiçeğini, kitabını, ev tamiratını, el işini, hobisini, kitabını, izlediği filmi, diktiği elbiseyi, güzel bir müziği, yemek tarifini, yaptığı yemeği vs. paylaşan arkadaşlarımı tenzih ederim. Siz ne demek istediğimi anladınız zaten sizinle alakalı değil. 

Kaynaklar: 

Paylaşmadan Duramama Hastalığı

Selfitis Hastalığı

Selfitis: Is this new normal or a disorder?

BBC - Selfi Hastalığı (Türkçe kaynak)


28 Şubat 2024 Çarşamba

ANKARA DÜKÜ :)

Taslaklarda çok konu birikmişti arkadaşlar. Hepsini ayrı ayrı değil, tek yayınla paylaşayım ki, başınıza ağrılar girsin istedim. 😁😂😁 Şaka, şaka ama okurken yine de asabınız bozulabilir. 

Birinci haberim: Turgut Altınok, (ay yoksa Ankara dükü mü desem? )mal varlığını açıkladı.  5 Milyon metre kare tarlası ve bunun yanı sıra neleri, neleri varmış ama parasını, dövizini, altınını, çoluk çocuğunun vs. mal varlıklarını saymamış.  Artık utandı herhalde. Listeyi altta yeşil renkli Yeniçağ haber sitesinin linkinde ayrıntılı okuyabilirsiniz.

TURGUT ALTINOK MAL VARLIĞI TIKLA

Okuyunca göreceksiniz, alt alt yazdığı evlerin, dairelerin, dükkanların, arsaların, tarlaların yanında "babamdan miras kaldı"😁 yazıyor. Hal böyle olunca Ekşi Sözlük şöyle yapmış:


"Turgut Altınok'un babası

(Foto: Elon Musk
dünyanın en zengin adamı)😂😂

Ekşi Sözlük'te bu konudaki yorumları da bence tıklayıp, okuyun derim. İyi espriler var. 



Sonradan ekledim:  Ankara dükünün Antalya'da 600 dairesi daha ortaya çıkmış. Yeniçağ Gazetesi yazmış. Link vermedim üşendim. Tıklarsanız karşınıza gelir haber. Anlaşılan babasından neredeyse tüm Türkiye miras kalmış!😡😡😡

Valla ne diyeyim? Zehir, zıkkım olsun. 

İkinci haberim:  Peygamberliğini ilan eden adam hakkında. Bunun için de alttaki haber sitesini tıklayarak ayrıntıları okuyabilir, fotoğraflara bakabilirsiniz. 56 yaşındaki bu -çok affedersiniz- orospu çocuğunun elinden tam 251 çocuğu kurtarmışlar. Olay, Afrika'da geçiyor ve bu ilkeller ülkemize doluşuyor! Nerede bir tarikat, nerede bir dini mekan, orada çocuk tacizi, çocuk istismarı! Gün gelecek tüm insanlar hep bir ağızdan "Kahrolsun dinler!" diye sokaklara çıkacak. Şunu da unutmayalım: Katolik kilisesi, çoğunluğu çocuk tecavüze uğrayan kurbanlara 57 Milyon Euro tazminat ödedi:

KİLİSE,  TAZMİNAT ÖDEDİ



Üçüncü haberim: Sığınmacı rezaleti, kepazeliği. Afrika'dan, Afganistan'dan, Pakistan'dan, Suriye'den, elinin köründen gelenler sadece ülkemizin değil tüm medeni ülkelerin de başına bela oluyorlar. 

İşte Afrika'nın Sudan'ından gelip Antalya'yı birbirine katan, biri daha 14 yaşında çocuk olmak üzere kadınlara saldıran orospu çocuğunun haberinin linki ve fotoğrafları. Bunun sebebi biliyorsunuz Tayyip ve AKP, dedem değil.  Haber sitesi de dinci bir site seçmişim üşendim, değiştirmedim. Altta:



Dördüncü haber: Afganistan denen eroinman, keş ve kafa kesici radikal İslamcıların oluşturduğu ülkeden ta Avustralya'ya gelip, oradaki genelevi basıp, üç kadını öldüren orospu çocuğunun haberi. Bunu sınır dışı etmezler umarım yoksa Türkiye'ye gelir.


Beşinci haberim: Şeriatla yönetilen, İslam ülkesi Afganistan'dan Londra'ya gelen kezzaplı sığınmacı. Kendi ülkesinde kadınların yüzüne kezzap atmak sıradan, günlük bir olay! Eh, İngiltere'ye gelmiş orada da İngiliz kadınlarının, çocuklarının yüzüne atacak. Herhalde çocuklar burkalı değildi tahrik oldu sapık! 

Tıklamaya üşenirseniz Afganistan'dan Londra'ya gelen manyak Abdül Şükür Ezedi insanların yüzüne kezzap atıyormuş! Kurbanlardan biri 3, diğeri 8 yaşında çocuk! Fotoğrafları var! Okuyunca İngilizlerin de aptallıkta bizden geri kalmadıklarını anlayacaksınız zira manyak 2018'te zaten cinsel saldırıdan hapis yatmış ama sonra nasıl olduysa sığınmacı statüsü almış! Yani kabahat bunları ülkeye sokanda! Önce sığınma talebi iki kez reddedilmiş sonra nasıl olduysa kabul etmişler şimdi bin pişmanlar ve akılları başlarına gelmiş ama neyin pahasına? O yüzleri yanan çocuklar ne olacak? Bir daha yüzleri eski güzel haline dönebilecek mi? Gözleri kör olduysa ne olacak? Kız çocuksa yaralı yüzüyle aşağılık kompleksine kapılacak, belki intihar edecek çünkü güzellik önemlidir her ne kadar önemli değil dense de özellikle kızlar için önemlidir. Dünyada her yıl milyonlar niye kozmetik sektörüne harcanıyor? Güzellik için)

Altıncı haber: Afganistanlı bir orospu çocuğunun Londra'da bir İngiliz kızın kapısını kırarak evine zorla girmek istemesi haberi. Altta haber sitesinde tıklayarak okuyabilir, fotoğraflara bakabilirsiniz:

AFGANLI KAPIYI KIRDI

Yedinci haber: Konya'dan. Suriyeli sığınmacı aile artık bile bile Türkler ölsün, gebersin diye mi yaptı, bilmeden mi yaptı? Bilemiyorum. Evine böcek ilacı yapmış, ev sahibi ve üç çocuk komada, bir tanesi ölmüş. Altta MSN sitesinin videosu var. 

SURİYELİ SIĞINMACI KONYA


Ve son haber: İngiltere'deki Pakistanlı orospu çocuğu kocadan: Adam görücü usulüyle bir kadınla evlenmiş. Adam ve ailesi, kadını diyabet ilacı almaya zorlamış. Kadın komadaymış. Bitkisel hayata girmiş. Pakistanlı koca ve ailesi hapiste. 

KARISINI BİTKİSEL HAYATA SOKTU

SONUÇ: Sığınmacılar sadece ülkemizin değil Avrupa ülkelerinin de başına bela oldular ve olmaya devam edecekler. Avrupa ülkeleri bunları güzelim huzurlu, demokratik, laik ülkelerine aldıklarına bin pişmanlar. Hepsini sınır dışı etmezlerse pişman olmaya da devam edecekler. Ya biz ne yapacağız? 

Bu kezzaplı saldırganların, canilerin ortak özellikleri hep İslam ülkelerinden, şeriatla yönetilen yerlerden gelmeleri. Bunlara yolda sorsalar İslam'ın ne güzel bir şey olduğunu anlatırlar, şeriat isterler. Bana sorarsanız İslam hiç de güzel bir şey değil, dinlerin tümü zaten akıl hastalığı, masal, rivayet, efsane. Hep diyorum yaşadığınız şehirdeki akıl hastanelerine gidin, başhekimle, doktorlarla, hemşirelerle ve hastalarla konuşun, yatan hastaların çoğunun kendini peygamber sanan akıl hastaları olduğunu göreceksiniz. Dinler, çok yaygın bir tür akıl hastalığıdır. Dinlerden kurtulunca, AKP ve benzeri dinci partilerden de kurtulacağız. 

Neyse, hadi herkes şimdi Google'da 5 Milyon metre kare tarla nasıl bir şey baksın. 😁😁😁 Twitter'da şunu gördüm bu sabah. Bu durumda dük, Altınok kendisine bir dükalık kurabilir. Neden olmasın Altınoluk Dükalığı! Bu durumda karısı da düşeş oluyor. 😁

Zehir, zıkkım olsun.



25 Şubat 2024 Pazar

NEDEN AKP HÂLÂ OY ALIYOR?

Bilmiyorum bloğumu okuyan arkadaşlarımdan bu sorunun cevabını merak edenler var mı? Varsa da çoğunluk yanıt olarak  "makarna", "kömür" diyecekler. Bir dereceye kadar haklılar. 

 "Eh, nasılsa makarnam geliyor, kömürüm geliyor, başka partiye oy atarsam, makarnam, kömürüm kesilirse? " 

diye düşünüyorlar ama AKP'nin hâlâ oy almasının bence asıl sebebi ta dedelerimizden gelen yetiştirilme tarzımız sebebiyle her şeyi Allah'a bağlamamız, her şeyi Allah'tan beklememiz, her şeyin sebebini Allah'tan bilmemiz, her şeyi Allah'a havale etmemiz.

Evlenmeye karar mı verdiniz?

"Tanrı verirse geçinir, gideriz." 

Çocuk mu doğdu?

"Allah kısmetini verir."

Çocuğunuz olmuyor mu?

"Allah istemiyor."   

Çocuk mu öldü?

"Allah aldı."

Yoksul musunuz?

"Allah bu kadar vermiş."

Taze fasulyenin kilosu 100 TL!

"Buna da şükür."

Depremde eviniz yıkıldı, tüm aileniz öldü.


"Allah'ın takdiri."

Çocuğunuz uyuşturucuya başladı, hırsızlık yapıyor, anasını, dedesini dövüyor.

"Allah bizim de kaderimizi öyle yazmış."

Atanamayan matematik öğretmeni inşaatta çalışırken düşüp öldü.

"Mukadderat!"

Yolsuzluklar tavan yaptı, çalıyorlar, 30 yerden maaş alıyorlar.

" Öyleleri Allah'tan bulur, haram olur; çalıyorlar ama alınları secdeye varıyor"


Şimdi bu insanlar yaratıcıya ne kadar büyük hakaret ettiklerinin de farkında değiller çünkü bunların hayallerindeki Tanrı, bildiğiniz gaddar bir Tanrı oluyor! Darth Vader'den hallice bir Allah yani!

 Çocuğun kısmetini Allah vermez, işin yoksa, maaşın yoksa Allah ne yapsın? Sürünür, sefil olursun, çocuğun uyuşturucuya başladıysa ya aile olarak ilgilenmediniz, hatalar yaptınız, kötü büyüttünüz, ya çok kötü arkadaşlar edindi, Allah'ın ne suçu var? İnşattan düşen matematik öğretmenini Allah düşürmedi, hükümetin yani AKP'nin suçu, benim çocukluğumda yani AKP öncesi "Eski Türkiye'de" "atanamamak" gibi bir problem yoktu, depremin sebebi de yine Allah değil çürük yapılar, çürük binaları yapan ahlâksız, liyakatsız müteahitler, onlara rüşvetle ruhsat veren insanlar, imar affı çıkartan AKP, kolon kesen geri zekalılar, deprem zamanı Twitter'ı kapatan AKP! Yoksa deprem tıpkı yağmur, kar gibi bir doğa olayı, Ay'da bile depremler oluyor. İnanmayan Ay'da deprem oluyor mu? diye yazsın okusun. Deprem Allah'ın insanlara cezası filan değil; olsa Ay'da olmazdı ya da ateizmin tavan yaptığı İsveç'te de deprem olurdu ki, fay hattında olmadığından hiç deprem olmuyor. Mis gibi ülke.

Dahası, dinler bir tür tehlikeli, alışkanlık yapan akıl hastalığı olduğu bu cevaplardan kabak gibi ortaya çıkıyor. Şöyle ki, çocuğu olmayan Allah vermiyor diyor ya, tıp bilimi ilerleyince çocuğu olmayan aileler bal gibi tüp bebekle ikiz çocuğu bile oluyor. E, hani Allah vermiyordu? 

İşte o yüzden ülkenin milyonlarca sığınmacı ile işgal edilmesine,  sabahın köründe 1 kilo ucuz kıyma kuyruğuna girilmesini, Türk parasının sürekli değer kaybedip her gün yoksullaşmalarını, amirallerin hapiste çürümelerini, çocuklarının okuyamamasını, bir baltaya sap olamamasını, kızının kocası, eski kocası ya da boşanma aşamasındaki kocası ya da erkek arkadaşı, eski erkek arkadaşı tarafından 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmesini de Tanrı'ya yüklüyor. 

Pahalılığı Tanrı yapıyor, yoksulluğunun sebebi Tanrı. 

Niye başka bir partiye oy atsın? 

Demek yine döndük dolaştık Tanrı'ya yani dinlere geldik. İşte dinler bu kadar zararlıdır. Siz şükrettikçe, her şeyin sebebini Tanrı'ya bağladıkça,  dinlere, tarikatlara inandıkça, AKP ve benzerlerinden asla kurtulamazsınız.  Dolayısıyla, İsveç, Norveç gibi dinci olmayan bir ülkede AKP gibi bir parti değil 23 yıl, 2 ay bile iktidarda kalamazdı hatta hiç seçilmezdi.

Bir de  "CHPliler, Atatürkçüler, laikler, askerler başörtülüleri üniversiteye almadılar?" olayı var.  Onu da birkaç gün sonra yazacağım. Konu dağılmasın.


KÖPEĞİNİ GEZDİREN ADAMA SALDIRAN SIĞINMACILAR VİDEOSU



Çok değil birkaç sene sonraki Türkiye'nin durumunu izlediniz sevgili blog okurları. 
YouTube, şiddet içeren bazı görüntüleri kestiğini yazmış. (YouTube'un güvenliği için)
Olay, Hollanda'da yaşanmış. Saldıran gençlerden biri yaşlı adama yumrukla ve çekiçle vururken, diğeri videoya almış. Yaşlı adam, kendisini ve köpeğini korumaya çalışsa da çaresiz kalmış. Adam yaralanıp, yere düşünce, kaçmışlar. Polis 13, 14 ve 15 yaşlarındaki saldırganları yakalamış. 

24 Şubat 2024 Cumartesi

INSTAGRAMIM İPTAL ARKADAŞLAR

Bir, iki gün önce yeniden İnstagram hesabı açmaya karar vermiş ve buradan duyurmuştum.

Takibe alan arkadaşlarımdan özür diliyorum çünkü yeniden kapatmak zorunda kaldım. Sebebini da kısaca anlatayım:

Az önce giriş yapmak isterken "Bu hesap gizli" uyarısıyla karşılaştım. Hesabımı gizli yapmadığım halde birisi hesabımı ele geçirdi de gizli mi yaptı, nasıl oldu anlamadım. Şifremi yazsam da olmuyordu. Girmek isteyince

"Hesabınızda olağan dışı hareketlilik görüldüğünden, giriş yapmak isteyenin sen olduğundan emin olamadık, giriş yapmak isteyen sensen .....vs. vs.

la başlayan uyarılar geldi İnstagram'dan. O zaman iyice şüphelendim. 

Mecburen şifremi unutmuş gibi yapıp (halbuki unutmamıştım çünkü google otomatik olarak şifremi kaydediyor, şifreyi göstere tıklayınca şifrem çıkıyor ama aniden ortadan yok oluyordu!)yeniden şifre istedim e-posta adresime ancak o şekilde tekrar hesabımı geri aldım. 

Tabii daha yeni sayfa açmışken, birinin hesabımı hacklemesi tüm hevesimi kaçırdı. 

Yahu topu topu 20 takipçili, 5 gönderili bir sayfa kimin ne işine yarar? o da ayrı muamma.  Bu tüm hevesimi kaçırdı. Yalnız şifrem çok kolay bir şifreydi itiraf ediyorum hatta topu topu beş gönderimden biri olan dizinin ismini şifre olarak almıştım. Belki de o hata oldu. Yine de 20 takipçili, 5 gönderili bir sayfayı kim niye hackledi anlamış değilim. Başka işi mi yok insanların? Git milyon takipçili birini hackle!

Sizleri boşuna takip ettirdiğim için kusura bakmayın arkadaşlar. 😞


23 Şubat 2024 Cuma

HER GÜN BİR KADIN ÖLDÜRÜLÜRKEN KADINLARA TAVSİYELER

Naçizane tavsiyeler diyecektim başlık çok uzun olsun istemedim. Yani, hiç evlenmemiş, kız kurusu biri olarak belki bu konuda tavsiye verecek son kişiyim.😁😁😂

Neyse yine de akıl, mantık var diyerek veriyorum. İşte tavsiyelerim:

1) Bir erkekle zamane deyimiyle çıkacak, hatta hatta ciddi düşünecek, hele hele evlilik filan planlayacaksanız önce o erkeğin polis karakolundan GBT'sini isteyin. Kendiniz isteyin sahte GBT verebilir.

2) Bir erkekle yine çıkacak, evlilik düşünecekseniz paraya kıyın özel dedektif tutun. Size bekarım diyebilir ama evli, 3 çocuklu olabilir. Hapiste kuzeni, kardeşi, abisi var mı mutlaka öğrenin. Bunun sebebi gasp, torbacılık, hırsızlık olabilir.  Dedektife verecek paranız yoksa, eskiden insanlar kızlarını evlendirmeden önce konu komşuya, bakkala, kasaba mutlaka sorardı. Bunu yabana atmayın. Konu, komşu, bakkal, kasap sarhoş mu, kabadayı mı, evli mi, uyuşturucu kullanıyor mu bilir.

3) Kediye, köpeğe, garsona, sokağı temizleyen işçiye iyi davranmayan erkekten şunu 🐍 görmüş gibi kaçın. Kompleksli insanlar kendilerinden tür veya meslek olarak "aşağı"  (garsonluk, çöpçülük de saygın mesleklerdir, hayvanlar insanlardan aşağılık değildir ama onlar tam tersini düşünürler çünkü orospu çocuğudurlar.) gördükleri herkesi ezmeye çalışırlar. Evlenirseniz sizi de ezmeye çalışacağına %100 emin olabilirsiniz. Bir de aman AKP'li,  MHP'li, dinci, tarikatçı tiplerden uzak durun ve tip önemli değil demeyin. Tip, önemlidir. Bakın yukarıdaki adam, sağdaki Damla isimli kadını 47 yerinden bıçaklayarak öldürmüş. Zaten cezaevindeymiş, birlikte yaşıyorlarmış, hapisten çıkıp öldürmüş. Rahmetli Damla, bu tipte biriyle nasıl oldu da birlikte yaşamaya karar verdi? Anlamış değilim. Normalde yolda görünce kaldırım değiştirilmesi gereken biri.

Ha, neden bu tavsiyeleri verdim?

Ülkemizde hemen her gün bir kadın, bir genç kız

- Eşi,

- Boşandığı eşi,

- Boşanma aşamasındaki eşi,

- Barışmayı kabul etmediği eşi,

- Hapisteki eşi,

- Nişanlısı,

-  Erkek arkadaşı,

- Eski erkek arkadaşı,

- Barışmayı kabul etmediği erkek arkadaşı,

- Çıkma teklifini reddettiği erkek arkadaşı,

- Evlenme teklifini reddettiği erkek arkadaşı,

tarafından öldürülüyor.  Alttaki istatistikte göreceğiniz üzere on (10) yılda tam 2996 kadın öldürülmüş. İlerideki Azrail' iniz ile evlenmemek için benim GBT ve özel dedektif tavsiyelerimi dinleyin. Her tarafı dövmelerle kaplı, höt - zöt, kaba saba, maganda, kıro tipleri,

"Ayyy! Beni kıskanıyor, beni iyi korur!"

diye seçmeyin. Öldürülen kadınların katil zanlılarını okudum. Çoğunun 17 suçtan, 20 suçtan sabıkaları varmış. Bu kadınlar önceden sabıkalı olup olmadığına baksalardı bugün hayatta olacaklardı. Sabıka kaydını her iş yeri istiyor, siz kadınlar niye istemiyorsunuz? 

Kaynak: Wikipedia

Yazdı, yazdı günümüzü kutlamadı demeyin,  Dünya Kadınlar Günü'nüz kutlu olsun anacım.
 🌸🌷🌺🌿🌹



GÖZÜNÜZ, KULAĞINIZ ŞENLENSİN - 1 -



Eskiden bloğumda her hafta "Haftanın Şarkısı" ismiyle sevdiğim şarkıları paylaşırdım. Uzun hikaye bir çok yazımla birlikte sildim (keşke taslaklara alsaymışım) neyse...bugün güzel bir dans ve kaliteli bir müzik paylaşmak istedim;  Haydi şimdi tıklayın, gözünüz, gönlünüz şenlensin, kulağınızın pası açılsın. Ben de o arada sığınmacılarla ilgili yazımı bitirmeye çalışayım, siyasetten bu kadar ayrı kalmak yeter. Fabrika ayarlarıma geri dönmem lâzım.😀

22 Şubat 2024 Perşembe

GÖZÜNÜZ, KULAĞINIZ ŞENLENSİN - 2-

Yerli oyuncularda Filiz Akın, şarkıcılarda Emel Sayın en sevdiklerim. ♥
Gözleri, sesi, soprano eğitimi aldığı için tekniği, her şeyiyle güzel kadın. 
Beğenmeniz umuduyla paylaştım. 

OROSPU ÇOCUĞU NEDİR? NASIL OLUNUR?

Öncelikle oropsu çocuğu olmak için bir insanın anasının randevu evinde, genelevde çalışması gerekmez hatta sanılanın aksine öyle biri orospu çocuğu olmayabilir, anası da sapık yakın akraba, hem sapık, hem kötü koca kurbanı, kötü aile kurbanı yani kader kurbanıdır. İsteyerek orospu olmamıştır. Batağa batmış çıkamayan bir zavallıdır. Allah kurtarsındır. Genelevde çalışıp da, çocuk okutan, dindar (dinci değil)olan, Atatürk'e nankörlük etmeyen, minnettar olan, ruhu namuslu tüm kadınları tenzih ederim.


Şimdi olay Süleymancılar denen tarikat yurdu. On çocuğa sürekli dayak atılıp, tecavüz ediliyormuş. Çocukların bağırış çağırışları duyulmasın diye elektrik süpürgesi çalıştırıyorlarmış. Sonunda ortaya çıkmış.

Zaten din deyince, tarikat deyince = Çocuk tecavüzü, çocuğa dayak  aklınıza gelsin. 

Tarikat yurduna çocuklarını gönderen zeka özürlü  ana (!), baba(!)lar, tarikatta çocuklarına dayak atıldığı, tecavüze uğradığı ortaya çıkınca, tarikat yurdunun sahipleri 

"Aman şikayetçi olmayın"

diyerek bu ana(!), baba(!) ları - dikkat edin ana ve baba kelimelerinden sonra parantez içinde ünlem işareti koyuyorum - toplamış, özrü kabahatinden büyük cümlelerle dolu bir toplantı yapmışlar. Ailelere ne dedilerse aileler şikayetçi olmayacaklarmış diyor Ekşi Sözlük. Umarım yanlış bilgidir. Ana (!), baba(!) ların çocuklarını  300 bin  liraya satacaklarını düşünmek istemiyorum. Altta kaynakta okuyacağınız üzere velilere teklif edilen para 300 bin imiş.

Yok eğer aile(!) lerin şikayetçi olmayacakları haberi doğru ise o zaman orospu çocuğu nedir? Nasıl olunur? öğrenmiş oldunuz. 

Bu arada çocuklara "Gel seni karım yapayım, karı-koca olalım" ! diyenin Atatürk düşmanı biri olmasına hiç şaşırmadım ne zaman biri Atatürk'e küfrederse, orospu çocuğunun teki çıkıyor; zaten Atatürk'e küfredenler de orospu çocuklarıdır. 

Şimdi; İstanbul'da oy kullanacak arkadaşlar:

Ekrem İmamoğlu,  İstanbul Belediyesi'nin kaynaklarının tarikatlara gitmesini engelledi. AKP, kazanırsa, İBB'nin parası yine bu Atatürk düşmanı, orospu çocuğu tarikatlara gider.

Son olarak; küfürü konuştuğum için kusura bakmayın; memlekette bu kadar orospu çocuğu varken küfürsüz konuşamıyorum. Fabrika ayarlarıma döndüm yani.

Şimdi haberin kaynaklarına tıklayabilirsiniz:

Ekşi Sözlük

Ekşi Sözlük

ONEDIO Haber Sitesi

Medya Faresi Haber Sitesi