14 Mayıs 2022 Cumartesi

TÜM DİNLER ÇOK YAYGIN BİR TÜR AKIL HASTALIĞI MIDIR ?

Tüm dinler çok yaygın bir tür akıl hastalığı mıdır? 

Ülkemizden ve dünyadan haberlere bakarak cevabı kendiniz verin. 

Önce bir soru: Sokakta oynayan küçük çocuklara " Atla uzay yolculuğu yapılır mı?" diye sorarsanız sizce ne cevap verirler? "Nasıl at?" derlerse "Bildiğiniz beygir, dört ayaklı, iiii diye kişneyen at ama kanatları var böyle dıgıdık, dıgıdık...."

 Eminim 9 - 10 yaşındaki hatta belki 5 yaşındaki çocuklar bile 

"Hahahaha, deli misin amca / teyze? Bir kere kanatlı at yoktur olsa bile hiç ata binip dıgıdık dıgıdık uzay yolculuğu yapılır mı? Uzayda hava yoktur, at da ölür, ata binen de. Uzay yolculuğu uzay gemisiyle yapılır." 

cevabını vereceklerdir. Bu soruyu niye sorduğumu sayfanın altlarına gelince anlayacaksınız. Çocukları bile kandırmak mümkün değilken koca koca insanlar dinle gayet kolaylıkla kandırılıyorlar. Onu da göreceksiniz. Beş yaşında çocuk inanmazken biz koca koca adamlar bunlara nasıl inanıyoruz diyeceksiniz. Çünkü dinler insanların beyninin doğru düşünmesini engeller. Bu da kötü bir şeydir.

ÖRNEK :TAYLAND, DİNCİ ŞEYH

Tarikat liderinin bokunu yiyenler öldü
(Yeşil renkteki haberin orijinal kaynağı / linkidir.)

ODATV' deki haberin orijinali "Tarikat liderinin dışkısını yiyip, idrarını içenler öldü." olacak. 

Ölenler arasında maalesef bir de bebek varmış.  Fotoğrafın altındaki linke tıklarsanız haberi gazeteden ayrıntılarıyla okuyabilirsiniz.


İşte yeni haberimiz: Resmin altındaki yeşil linke tıklayınca
orijinal haberi okuyabilirsiniz. Kaynak: Yeniçağ Gazetesi.


Tahmin ettiğiniz gibi yine işin içinde bir tarikat var. 80'li yıllarda Jim Jones'un 900 insanın ölmesiyle sonuçlanan tarikat / dinle beyin yıkama /  müritllik / şeyhlik / dini liderlik gibi saf insanların iyi niyetlerini suistimal eden, onları manipüle eden, beyinlerini yıkayan oluşumlardan hiç ders almamışlar ki, bu zavallılar da ölmüşler. 

Hep dediğim gibi illa ki, bir yaratıcıya inanacaksanız, inanın ama onunla aranıza başkalarını sokmayın. Beyninizi kiraya vermeyin. Bir kere verirseniz bir daha geri alamazsınız. 

ÖRNEK: AMERİKA, DİNCİ LİDER JİM JONES

 (dinci tarikat lideri Jim Jones (tıkla)

Daha önce de Amerika'da tarikat lideri yani DİNCİ biri olan, müritleri tarafından neredeyse peygamber muamelesi gören Jim Jones'un

"Sizleri cennete götüreceğim

demesine inanan müritleri önce bebeklerine siyanür içirip, sonra da kendileri içmiş ve 900 kadar insan ölmüştü. Yukarıda yeşil renkte linke tıklayıp olayı ayrıntılarıyla Wikipedia'da okuyabilirsiniz. Bu olay olduğunda henüz internet, bilgisayar, sosyal medya yoktu ülkemizde. Evlerde bilgisayar da yoktu. Televizyon, radyo ve gazetelerde okumuştuk. Büyük olay olmuştu. Tüylerimiz diken diken olmuş, gazeteleri okurken gözlerimize inanamamıştık. 

Diyeceksiniz ki, yahu bizim dinimizde böyle şeyler yok. Niye yok? Üfürükçü hocalar yok mu? Müge Anlı'nın filan programlarına çıkan sapık Palu ailesi gibi 

"Beni büyülerle kandırdııııı!"  "Bana muska var dediii...Korktummm..günlerce evime giremedim, arabada uyuduk....beni kandırdıııı...."

diye feryat edip cinayetler işlenmesine sessiz kalanlar yok mu? Yani üfürükçüler, büyücüler, muskalar, okunmuş sular ve benzeri şeylerle köylerde, kasabalarda hatta şehirlerde insanları etkileyenler, korkutanlar yok mu? Peki bu üfürükçülük, muska, büyü nedir? Dinlerin yan ürünleri değil mi?

Siz de Ay'ın ortadan ikiye ayrılıp sonra tekrar birleştirildiğine, kıytırık bir geminin içine  fil, kedi, köpek, aslan, kaplan, kuzu, kurt, zürafa, piton yılanı vs. aynı anda bindirildiğine inanıyorsunuz, Tanrı'nın Adem ile Havva'yı sapık sapık türettiğine inanıyorsunuz. Bunlar akıl, mantık ve ahlâka aykırı değil mi?

ÖRNEK: BUDİST RAHİPTEN

Budist rahip makasla pipisini kesti (tıkla)

Adam kadınlarla cinsel ilişki yaşamak istiyor ama dini yasakladığı için yapamıyor ve mutsuz oluyormuş. Sonunda çareyi makasla pipisini kesmekte bulmuş. İran'da da bir kadın, dincileri protesto etmek için saçlarını sıfır numara kazıtmıştı. Yani dinler insanları mutlu etmek yerine mutsuz ediyor ve delirtiyor!

Dinler, insanların gerçek ile olan bağlantısını zedeliyor, kopartıyor, ne gerçek? Ne değil? Ne doğru? Ne yanlış? Tüm algılarını ve değer yargılarını hasta ediyor. Kafasını karıştırıyor. Budist rahiplerin evlenmesi vs. yasakmış. Tanıdık geldi değil mi? Hristiyanlarda da aynısı var. E, tabii adamcağızın gerçek duyguları, gerçek hisleri ile dini duyguları, dini hisleri çatışıyor, çelişiyor ve beyni "HATA" veriyor. Gidip bir kadına aşık olsa, evlense "Günah işledim" diyecek, evlenmese de belki aşık oluyor ama kendini tutuyor, acı çekiyor. İki arada, bir derede kalınca, beyin KENDİNİ İMHA EDİYOR. Sonuç: Pipimi keseyim de kurtulayım! Dinler çok yaygın bir tür akıl hastalığıdır. 

Uyumadan önce "Allah'ım sen beni, ailemi, kedimi koru vs. Amin" deyin bırakın. Namaz kılıyorsanız kılın, oruç tutuyorsanız tutun ama fazlası beyninize ZARAR. Hele öyle şeyh, şıh, üfürükçü, hacı, hoca takımından uzak durun. İçtiğinize ilaç katıp "Okunmuş su" diye verip sizi, karınızı, kızınızı, çocuğunuzu kurs, cami, vakıf köşelerinde düzüyorlar haberiniz olsun.

ÖRNEK: HELA TAŞININ, ALLAH İLE SOHBET ETTİĞİNİ ANLATAN CÜBBELİ!

Cübbeli Ahmet tuvalet taşı Allah ile sohbeti

Cübbeli'nin kendi video kanalı

Linke tıklayınca, cübbeli denen şarlatan dincinin YouTube'ta kendi kanalında, kendi ağzıyla, hela taşının Allah ile nasıl konuşup, sohbet ettiğini anlattığı videosunu izleyip, bu konudaki kısa yazıma ulaşırsınız. (Tüm linkler ayrı pencerelerde açılır)

ÖRNEK: TARİKAT ÜYESİ ANNE, 2 YAŞINDAKİ KIZINI ÖLDÜRDÜ

Tarikat üyesi anne kızını öldürdü

Dünya güzeli, 2 yaşındaki bebek, dini tarikatın eline düşen bir kadını ne hale getirmişse, minicik kızını döve döve öldürmüş! Haber Avustralya'dan. Yukarıdaki linke tıklayınca haber sitesi açılır.

 ÖRNEK: DİNCİ YURTTAKİ VAHŞİ CİNAYET

İki gün önce bir tarikat yurdunda, 18 yaşındaki bir genç, kafası kesilerek öldürüldü. Cinayeti işleyen dinle kafayı bozmuş bir aşçı ve zavallı kurbanı öldürdükten sonra görgü tanıklarının dediğine göre

"Deccal'i öldürdüm!"

diyerek bağırmış. 


Alttaki linkte Aykırı Gazetesi'nde kalacak yurt bulamayan, buldukları çok pahalı olan ve mecburen ayda 2000 tl gibi ucuz bir ücretle bir tarikat yurduna kayıt yaptıran genç,  başına gelenleri anlatıyor.

 Anlattıklarından bazı cümleler:

" Kaldığım yurtta başı açık kadınlara ŞEYTAN diyorlardı."

"Müzik dinlememe bile GÜNAH diyerek karışıyorlardı."

"Psikolojim bozuldu."

Çocuk neyse ki, kaçmış ve yeni yeni kendine geliyormuş. Düşünsenize, o tarikat yurtlarında başı açık kadınların "Şeytan" olduğuna inanalar sokağa çıkıp önlerine gelen başı açık genç kızı veya yaşlı bir teyzeyi öldürmeye başlarlarsa ne  olacak? 

Fotoğrafta gördüğünüz üzere derneğin isminde "ilim" var.  Buradaki ilim, BİLİM değil arkadaşlar. Tarikatçılar, cemaatçiler, Fettoşçular, dinciler, vatandaşları, insanları kandırmak için "ilim" sözcüğünü kullanırlar. 

O yüzden sakın çocuklarınızı böyle uyduruk "ilim" vs. yurtlarına göndermeyin. Çocuklarınızı dincilerden uzak tutun. Psikolojilerini bozarlar; psikolog, psikiyatrist ile dahi düzeltemeyebilirsiniz. 

ÖRNEK : SAPIK ŞEYH MAĞDURLARI

Gerçek Gündem Haberi

Yurt Gazetesi Haberi


Okuduklarımdan sonra bu dinci ve türbanlıları size de 

"okunmuş su"

vermek isteyenler olursa sakın içmeyin. Çünkü bu "okunmuş su" aslında dünyanın her yerinde kötü amaçlı insanların kurbanlarına tecavüz etmek için kullandıkları ağır bir tür uyuşturucu imiş. 

Uyuşturucu ilaç - Anne Çocuk Dergisi

Hani YALANCI isimli TV dizisinde adam kadınlara tecavüz etmeden önce gizlice içkilerine, meyve sularına bir sıvı katıyor ya işte ondanmış. İçen kendisini kaybediyor, seks isteği artıyor ve cinsel saldırılara karşı koyamaz hale geliyormuş. Bildiğin suç yani. 

  ÖRNEK: İSLAM ÜLKESİ AFGANİSTAN

Kırbaçlanan  kadının suçu:  Telefonda genç bir erkekle konuşmakmış.

Seyredenler de çevrede oturan konu komşularmış. Bazıları telefona da kaydediyor. 



Dincilerden önce ve sonra Afganistan'ın başkenti Kabil 

https://www.dailystar.co.uk/news/world-news/harrowing-moment-woman-whipped-40-23997083  

Tüm dinlerin yaygın bir akıl hastalığı olması, dincilerin çoğunluğunun yaptıklarından da ortaya çıkıyor. Bu yukarıdakiler buz dağının sadece görünen yüzü, bir de kimselerin görmediği uzak köylerde, ıssız kasabalarda, dört duvar arasında yaşananlar var ki, bazen bunlar Müge Anlı'nın programlarına konu oluyor da öğreniyoruz. İş polise / adliyeye / savcılığa ulaşmasa duymuyoruz.

ÖRNEK: TRABZON' dan

Yine bir dinci baba, aynı zamanda İMAM, üç küçük kız çocuğunu silahla öldürüyor. Sebep: Kendisini şiddet yüzünden terk eden eşinden intikam almakmış. 

 Üç kızını öldüren imam tutuklandı 


 ÖRNEK: MÜRİTLERİNİ ÖLDÜRENLER

Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Barış Terkoğlu'nun Katli Vacip kitabını mutlaka herkes okusun.

"Din" adına işlenen cinayetler, camilerde birbirini öldüren müritler, ölüm emri veren şeyhleri, öldürdükleri müridi gömüp düğün yapanları anlatıyor. 

Öldürdükleri müridi gömüp düğün yaptılar


 ÖRNEK: DİNLE KAFAYI YEMİŞ BABA


Efendim, fotoğraftaki baba "Bana büyü yapıldı, kızımı aşağı atarsam büyü bozulacak" diyerek dört yaşındaki evladını aşağı atmaya kalkmış. Neyse ki, dedesi mani olmuş. Adam şu anda karakoldaymış. 

Büyüler....muskalar....rüyalar....hallüsinasyonlar,  "büyü" ,  "muska",  "büyü yapmak";  "büyü çözmek" de "Rüyamda Allah çocuğunu kurban et dedi."  ve Müge Anlı'nın programında izlediğimiz "Beni büyülerle korkutttuuu..." , "Beni cinlerle korkuttuuuu....",  " Beni büyülerle kandırdıııı....",  "Evde büyü var dedi bir ay arabada uyuduk"  hepsi dinler yüzünden olan ve din kavramıyla işkillendirilen olaylardır. 

Sapık Palu ailesendeki tüm bireyler "büyülerle kandırdı" dedikleri sapık bir adamın elinde oyuncak olmuş, onun işlediği korkunç suçlara göz yummuşlardı. 

Yani bir insanı "din" ile kolayca kandırabilirsiniz. En kitlesel örneği de  "Fethullah Gülen bizi kandırdı"  ve ta en başlarda da yazdığım ve kaynak gösterdiğim, Amerika'daki  dinci   Jim Jones ve tarikatının  900 ölümlü vakasıdır. 

Daha da inanmayanlara hep söylüyorum, üşenmeyin, oturduğunuz şehirdeki akıl hastanelerinin yatan hasta koğuşlarındaki hastaların neden orada yattığını sorun.  Baş hekim, psikologlar, psikiyatrist doktorlar size % 50'sinin "Allah ile konuştuğunu, Allah'tan mesajlar aldığını, rüyalar gördüğünü" söyleyecektir. Bir takım ilaçlarla tedaviye çalışıyorlar. 

Eğer on binlerce yıl önce psikoloji ve psikiyatr ilaçları olsaydı, bugün  din diye bir şey olmayacaktı. İbrahim denilen adamcağız 

"Tamam canım, gel şöyle, ver o elindeki bıçağı, sakin ol."

 denilerek polisler tarafından karakola götürülecek sonra da akıl hastanesine yatırılacak ve ilaç tedavisine başlanacaktı. Böylece "Kurban Bayramı" diye bir bayram da olmayacaktı tabii. 

Bazıları diyor ki,

"Ne yani milyonlarca insan İsa'ya inanmış, İbrahim'e inanmış. Bu kadar insan inandığına niye inanıyor?"

İyi de Fethullah Gülen'e de milyonlarca insan inandı. Şu anda da milyonlarca insan filan şeyhe, falan cübbeliye inanıyor. Ayağını öpüyor, sümüklü mendilini öpüyor. Siz bu kafayla daha çok kanarsınız.😂

HUZUR İSLAM'da MI?

Dinler  çok matah bir şey olsaydı, bir ülke ne kadar DİNCİ olursa, o kadar MÜKEMMEL olurdu. Bir ülke ne kadar DİNCİSİ çoksa, pahalılık olmaz, şahane geçinirler, herkesin yüzü güler, vatandaşlar çok mutlu olur, her ülke kıskanırdı. HUZUR içinde olurlardı. (Hani diyorlar ya 'huzur İslam'da' diye.  Öyle mi acaba? Bakın bakalım DİNCİSİ çok ülkelerin haline, bir de Norveç, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, Kanada gibi ateisti bol, deisti bol, agnostiği bol, dincisi ÇOK AZ, laik ülkelere. 

 Ne çok duyarız bu cümleyi: Huzur İslamda.

1- Madem öyle  %99 Müslüman nüfusa sahip ve şeriatla yani Müslümanların ifadesiyle Allah'ın koyduğu kurallar ile yönetilen Afganistan'dan yani İslam huzurundan niye İsveç'e kaçmışlar ve İsveç bunları sınır dışı etmek isteyince niye ağlaşıyorlar?  

Link, uzun ve İngilizce bir makale ama ben sizler için kısa Türkçe özetledim. (Özetlerken yorum katmadım birebir ne deniyorsa onu aynen çevirdim)

İsveç'teki Afgan Mülteciler

Denilenler aynen şöyle:

" Sınır dışı edilmek ölüm fermanıdır"

İsveç'te 7.000 kadar Afganlının sınır dışı edilmesine karar verilmiş.  Bunlardan bir tanesi 43 yaşındaki Leyla Sıddık demiş ki:

" İsveç hükümeti iltica isteğimizi 3.kez reddetti."

Leyla, kocası, 24 yaşındaki kızı, 2015 yılında, İran, Türkiye ve Yunanistan'daki insan kaçakçılarına 15.000$ ödeyerek, Afganistan Herat'tan İsveç'e kaçmışlar.  Türkiye'de bir ormanda dört gün aç, susuz kalmışlar sonra botla boğulmaktan zarzor kurtulup karaya çıkmışlar. Şimdi İsveç hükümeti bizi geri gönderirse beş kişinin ölüm fermanını imzalamış olur diyorlar.


2 - Bu da başka bir makale. (Yine İngilizce)

Afganlı protestocular 

Resimde gördükleriniz okul çocuklarıymış. ( Okul çocuğu oldukları anlaşılmıyor tabii. ) 

Burkalar, çarşaflar, peçeler içindeki (geçen gün bizim sokakta tepeden tırnağa siyah giyinmiş, yüzüne siyah uzun peçe takmış, sırtında okul çantası, boyuna bakılırsa 7- 8 yaşında bir okul çocuğu gördüm büyük ihtimalle Afganistan'dan gelmiş olmalı) kızlar, Taliban'ın 16 yaşından büyük kız çocuklarını okulda istememesi ve 10 Eylül'de okulları kızlara kapatmasını protesto ediyorlarmış. Makaleye göre bir ara okulları açmışlar sonra tekrar kapatmışlar. 

Madem huzur İslamda. Bana huzurlu bir İslam ülkesi gösterin.  Bana bir İslam ülkesi gösterin ki, içindeki vatandaşları İsveç'e,  Almanya'ya, Türkiye'ye, Amerika'ya kaçmak istemesin. Madem o kadar huzurlular niye kaçıyorlar? Hem de niye İslam ülkesinden,  eşcinsellerin evlenebildiği, Yılbaşı kutlandığı, her markette içki reyonunun olduğu, Hristiyan ülkelere niye kaçıyorlar? Niye başka bir İslam ülkesine kaçmıyorlar?

ÖRNEK: ALLAH ALNIMA BÖYLE YAZMIŞ DİYEN TEYZE


Foto kaynak: Olay.com. tv

Neden düğüne basma kumaş götürdün? 


1)  Fotoğraftaki  yaşlı kadıncağız, yıllar önce düğünde hediye olarak basma kumaş götürünce, kocası elini kesmiş. Ömür boyu ili eli olmadan hayatını sürdürmüş. 

Şimdi bu kadıncağız gazetecilere şöyle demiş:

"Allah, alnıma böyle yazmış."

Şaka yapmıyor. Ciddi ciddi 

"Gökyüzünde  Allah dediğimiz üstün, merhametli, sevgi dolu bir varlık var. Ve bu varlık, üşenmiyor, her doğan insanın alnına 'kader' denilen "alın yazısı" yazıyor. O ne yazarsa onu yaşıyoruz.  Benim alnıma da  'Bu kadın evlensin, evliliğinin 8. ayında kocası 'sen niye düğüne basma götürdün?' diye iki elini kessin.' diye yazmış."

olduğuna inanıyor. Allah  bu kadar zalim mi diye düşünmüyor. Çünkü din, düşünmeyi engelliyor. 

2) Geçenlerde bir baba da 

"Rüyamda Tanrı'yı gördüm. Bana 'Oğlunu kurban et' dedi. Aldım oğlumu, "Çocuğum Allah seni kurban etmemi istedi. Seni keseceğim.' dedim." 

diyor. Polislere verdiği ifade bu. Sonra da bıçağı alıp, oğlunun boğazını kesiyor.

Baba hapiste, oğlan hastanede.

Son durum nedir? Bilmiyorum. 

Evet arkadaşlar,  biliyorsunuz dinler vardır. Bu dinlerin yüzlerce mezhepleri vardır, yüzlerce tarikat vardır, bunların her biri

"Benimki esas din, seninki uydurma."

der.

Teşpihte hata olmaz, şehirler arası otobüs firması ya da kebap lokantası gibi 

"Filan Kebapçısı"

"Öz Filan Kebapçısı"

"Özbeöz Filan Kebapçısı"

Seç, seç, beğen, beğen al. Çünkü, gökyüzündeki Allah'a tek başına inanmanızı yeterli görmeyenler var. Yok, illa araya bir "aracı acenta" koyuyorlar, böyle yazıhanesi de var. Bu işte bol $$$, Euro da var. Aracı olmazsa din sayesinde kimse $$$$ kazanamaz. En Kârlı ticaret din ticaretidir. Vergi bile vermezsin. Fanfinfon tarikatıyım de. Oh, Allah için bol bol saf vatandaş mevcut ülkede. Adam bir telefon ediyor, arka fonda polis telsizi sesi duydu diye Hooop! Karısının bileziklerini, evindeki parayı götürüp veriyor.

Aslında ben kötü biri olsam bir tarikat kurardım. Yani kedilerimin mama parasını çıkartsam yeter. :) 

Böyle  "Gel kardeş, benim tarikatıma katıl, çok güzeldir" diyen olursa

açın Google' ı  " Jim Jones ve siyanürle intihar eden 800 müridi" 

yazıp tıklayın. Ondan sonra karar verin katılmaya. Zira bir kez katılırsanız beyninizin fabrika ayarlarıyla oynayabilirler. Yetmez kolay etki altına almak için, sizi hipnotize etmek için haberiniz olmadan yediğinize bir takım uyuşturucular koyulduğu FBI kayıtlarında mevcut, tütsü adı altında da beyninizi uyuştururlar ki, efendi - köle ilişkisine kolayca geçin.

Bence:  Bir din bana  "İnanmazsan seni yakarım. Bana inanmayan varsa onu öldür. Oğlunu kes, kaşını alma, dört karı al, kadının şahitliği geçmez. vs." diyorsa  şüpheye düşerim.  Çünkü, kullarının ona inanıp, inanması bir yaratıcı için 

"Çok da tın." olması gerekir. Tabii mantıklı ve vicdanlı düşünürseniz. 

Yoksa narsist, megaloman, kibirl bir "yaratıcı" fikir oluşur ki, hepsi de insana özgü kusurlar. Bir Tanrı kibirli olmaz hatta kibri sevmez. Gerek yok zaten Tanrı, yaratmış koskoca evreni içindeki molekül kadar insanlar ona ister inansın, ister inanmasın ona ne. Yaratmış, bırakmış bir de kibirli mi olacak? Tanrı'yı "insan" gibi düşünüyorlar. Hele böyle "Kız sen niye kaşını aldın?" diyen bir yaratıcıya 5 yaşında çocuğun bile inanması tuhaf.  

ÜLKEMİZDEN BİR ÖRNEK: 

Tedavi için oğlunu 36 saat aç bırakan türbanlı/dinci anne!

Oğlunu 36 saat aç bıraktı tıkla

Bu haberde de Hava Çetin Atalay isimli, İnstagram hesabında Kuran, Sünnet yazan, her yazdığına Bismillah'larla, dualarla yani dinle başlayan; başı örtülü/ türbanlı bir kadın, oğlunun hastalığını tedavi etmek için 36 saat aç bırakıyormuş. Aynı kadının bir sürü takipçisi varmış ve bu kadın doktor gibi - kendisini doktor görüyor - insanlara tavsiyeler veriyormuş. Sülük, hacamat vs. bunlara dahil. Bu kadının da dinlerle kafayı bozduğu belli. En büyük zararı da kendi çocuğuna veriyor. Haberi okursanız kadının şikayet edildiğini de göreceksiniz. 

Neden dünyadaki akıl hastanelerinin çoğu tanrıyla konuştuğunu iddia eden hastalarla doludur? 

Bulunduğunuz şehirdeki akıl hastanelerini araştırın. Baş hekimle, psikiyatristlerle ve bizzat hastalarla konuşunca böyle olduğunu göreceksiniz. Melekle konuştum, tanrıyla konuştum diyenlere bu esnada terleyen, sallanan, nöbet geçiren, titreyen, halüsinasyon (görüntüler) giren hastalara çeşitli ilaçlar veriliyor. Peki milyonlarca yıl önce psikiyatri bilimi, tıp bilimi ve bu ilaçlar icat edilmiş olsaydı acaba dinler olur muydu? 


Mormon dinin kurucusunun 
temsili resmi.
( Görsel internetten alınmıştır)

 

Normal akıl sağlığına sahip biri, bir şapkanın içinde kutsal kitap okuyorum der mi? Hadi dedi. Normal akıllı insanlar böyle birine inanır mı?

Mormon dininin peygamberi bir şapkanın içine yüzünü gömerek,  ondan başka kimsenin göremediği(!) sadece kendisinin gördüğü  kutsal kitap/ tabletler dediği şeyleri, bir takım sihirli(!)taşlar sayesinde tercüme ettiiğini iddia ediyordu. Ona inanlar sayesinde Mormon dini ortaya çıktı. 

Neden 889 kişi, dinci şeyhleri "intihar edin" deyince topluca intihar ettiler?

Akıl sağlığı normal insanlar böyle şeyler yapar mı? Gerçek sayı 900. Dokuzyüzüncü kişi intihar edin diye dinci lider.

Neden dinler sorgulanmaz? 

Beynimiz soru sormak için vardır. Soru sormasaydık şimdi İnkalar gibi bakire genç kızları, çocukları  İnka tanrılarına kurban ediyor olacaktık. Ya da Ortaçağ'dan çıkmayacak kilisenin "Bu cadı" dediği herkesi diri diri yakacaktık. Siz - tövbe haşa- Tanrı olsanız, "Sakın beni, dinleri sorgulama yoksa sana çok kızarım, ateşlerde yakarım" mı dersiniz? 

 "İstediğin kadar sor, istediğini sor, ben sorularını cevaplamaktan memnun olurum. Sor ki, öğrenesin" mi dersiniz? 

Koskoca Allah, kullarının soru sormasından niye gocunsun? Koskoca Allah kendi yarattığı kulun soru sormasından niye rahatsız olsun? 

Dinleri aynı yaratıcı gönderdiyse niye bir tane değil?

Günümüzde 4200 çeşit din vardır. Eski dinlerle birlikte yüzbinlerce ulaşıyor sayı. Neden bir tane din yok?  Neden Windows gibi her yıl yeni sürüm din gönderilmiş? "Bu da olmadı, yeni bir din daha göndereyim" akla uyuyor mu? 

Bir dinin mensuplarının o dine inanmayanların veya o dini eleştirenlerin kafalarını kesmesi normal akla sahip birinin yapabileceği bir iş midir? Akıl hastası birinin yapacağı bir iş midir? 

Bunun örneklerini maaDlesef çok görüyoruz. Ortaçağlarda da görülürmüş yaygın olarak! Suudi Arabistan kendi büyükelçisinin kafasını kesti, korku filmi gibi parça parça etti, adamcağızın cesedi bulunamadı. IŞID denilen dinciler de sık sık kafa kesiyorlar. En son Fransa'da çocuğuna öğretmenlik yapan öğretmenin kafasını kesti bir tanesi. Kendi gibi düşünmeyen herkesin kafasını kesmeyi ceza olarak gönderen, öğütleyen bir din akılla uyuşuyor mu?

Aklımız ve ahlakımız ensesti reddeder. Peki dinler neden Adem ve Havva gibi ensestle, sapık sapık çoğaldığımızı anlatır? 

Her şeye gücü yeten bir tanrı, istese yüz tane Adem, yüz tane de Havva yaratıp, insanların sapık sapık çoğalmamasını önleyemez miydi? Önleyebilirdi. Sonuçta koskoca Allah! Koskoca yaratıcı. İsterse 1 milyon Adem, 1 milyon Havva da yaratırdı ki, insanlar sapık sapık üremesin, sapık sapık türemesin; ensest çoğalma olmasın. Koskoca Allah önce böyle yapıp sonra "Ay ben hata yapmışım!" mı der? Yoksa 300 tane Adem, 300 tane Havva mı yaratır? Bir taneyi yaratan 300 taneyi de yaratır. Öyle değil mi? 

Bildiğimiz beygir yani atla uzaya çıkılır mı? Niye uzay gemisi değil?

Bildiğimiz üzere uzayda hava yoktur ve  yanlış aklımda kalmadıysa bir bakteri türü haricinde hiçbir canlı uzayda yani havasız ortamda yaşayamaz. O yüzden de astronotlar oksijen sağlayan özel giysiler ve başlıklar takarlar. Peki sevgili peygamberiniz bildiğimiz beygire yani ata binip, uzaya nasıl çıkmış? Atın kanatları varmış! Yani peygamber bir insan, at da bir hayvan ikisinin de uzayda nefes alması mümkün değil. Tabii bir atın kanatlarının olup uçabilmesi de ayrı soru 😲 Ama niye mesela "Bir uzay gemisine bindim" dememiş? Niye bir roket, füze, uzay gemisi değil de uçan at? "Bir tür makineye bindim" deseydi bile daha inandırıcı olurdu. Tabii bizim gibi bir insan olan peygamberiniz uzayda nefes alınamayacağını bilmiyormuş; uzay gemisi gibi bir şeyi de düşünecek kadar zeki değilmiş. (Kusura bakmayın yani. Jules Verne ki, bir peygamber olduğunu iddia etmemişti, daha icat edilmeden denizaltını ve Ay'a bir tür roketle gidileceğini hayal etmişti. )

Meryem'in bakireyken, kimseyle ilişki kurmadan çocuk dünyaya getirmesi? 

Yerseniz, Meryem hamile kalmış, çocuk doğurmuş ama kimse ona dokunmamış! Bu zavallı kim bilir hangi uzak / yakın akrabasının tecavüzüne uğradı?  "Konuşursan seni de, doğacak olan bebeğinini de öldürürüm" dendi. Tehdit edildi ve utancından böyle bir yalan uydurmak zorunda kaldı ama dinler çok yaygın bir tür akıl hastalığı ve insanlar da SALAK olduğu için inandılar. He canım he, bakireyken hamile kaldı! Biz de inandık.

Kuran'da niye hep "hurma" var? Niye mesela "kivi" yok? 

Evet ya, niye hep "Hurma"? Arabistan'da en yaygın yetişen meyve hurma olduğundan tabii ki. Adamcağız kivi görmemiş ki, Cennet diye hayal edince aklına tek gelen meyve hurma oluyor. Arabistan'da hangi meyveler varsa Cennet'te de o meyve olacak demesi bu yüzden. Yani hangi meyveleri biliyorsa onları söylemiş. Yine Cennet'te niye "çadır" larda oturacağız? Niye mesela yüzme havuzlu villalarda değil? :))) Arabistan'da en yaygın şey çadırda oturmak olduğu için tabii ki. Huri diye tasvir edilen güzel kadınların da hep kara gözlü olması tuhaf değil mi? Niye sarışın, mavi gözlüler yok? Ne yapsın adamcağız hayatında İsveçli, Norveçli görmemiş ki tasvir etsin. Halbuki gerçekten Allah güzel kadınlarla dolu bir Cennet vaat etseydi, içine sarışın, mavi gözlü kadınlar da koymaz mıydı? :))) Ama asıl önemlisi Cennet tasvirleri. Yani Cennet'te  şarap akan ırmaklar, bol seks! Güzel huriler! Bu tuhaf değil mi? Cennet'in dünyadan hiçbir farkı yok! Dünyada haram olan şarap Cennet'te haram değil! İnsanlar yine etten - kemikten. Güzel giysiler giyiyorlar filan (Cennet'te terziler var demek ki...) yiyorlar - içiyorlar. (Bu demektir ki, yediklerini sindirdikten sonra tuvalete gidiyorlar o halde Cennet'te tuvalet, banyo, kanalizasyonlar var! E, dünyadan ne farkı kaldı? Niye mesela Cennet'te etten - kemikten değil de, hologram gibi sadece zihin / ruh halinde değiliz? Bedeni zevkler, dünyevi zevkler niye dünyada kalmamış? Cennet'te yemek, içmek, seks  ne yahu? Halbuki ruhlardan (tabii eğer varsa gerçekten ruh diye bir şey onu da %100 bilmemiz mümkün değil var olduğunu varsayalım) ibaret bir cennet daha mantıklı olurdu. Etten - kemikten olmayan, dolayısıyla bedeni, dünyevi zevklerden tamamen arınmış, yemek, içmek, seks, şiddet, öfke, hırs, tutku, zenginlik vs. hepsinden arınmış tamamen bir bebek gibi saf ve temiz sevgiden ibaret ruhlar daha yakışmaz mı Cennet'e? 

 Neden dinci dediğimiz ülkelerde  din savaşları bitmiyor?

Neden bir Hollandalı, başka bir Hollandalıya "Sen şu dini mezheptensin senin öldüreceğim." demiyor? Akıl sağlığı dinle bozulmadığı için olabilir mi?  

Neden  dinciler Amerika ile bir olup kendi ülkelerini onlara işgal ettiriyor?

Neden Norveçliler kendi başbakan / cumhurbaşkanlarını Amerika ve NATO'ya linç ettirip, işgal ettirmiyorlar? Neden Amerika /Batı/ NATO yöneticileri laik ama vatandaşlarının yarıya yakını dinci olan ülkelere saldırıyor  da yöneticisi de, vatandaşları da laik  olan ülkelere saldıramıyor? 

Neden dinciler karılarını, çocuklarını üfürükçü, cinci, dinci hoca, şeyh, şıh vesaireye tecavüz  ettiriyorlar?

Akıl sağlığı normal bir insan karısını, çocuğunu dinci diye bir üfürükçüye taciz ettirir mi?

Neden dinciler yılbaşını kutlayan insanları öldürecek kadar acımasız oluyorlar? Ya da bir insanı dini nedenle kafasını kesebiliyorlar? 

Dinler insanların aklını başından alıp, sorgulama yetisini saf dışı bırakıp, acımasız robot haline mi getiriyor? Bir insanın bir başkasının kafasını bu kadar kolay kesebilen bir insanın akıl sağlığı var diyebilir miyiz? Yoksa bu akıl hastalığının sebebi din değil midir? Bir insanı yılbaşı kutluyor diye öldürmek nasıl bir ruh halidir? Normal midir? İnandığı din bir insanı böyle anormal hale nasıl getiriyor? Bunları düşünüyor musunuz? 

Komşumun toplu zikirleri

Alt katımdaki komşum dinci. Yıllardır muntazaman kendi gibi dinci komşu kadınlarla toplaşıp, bir saat, iki saat (saat tutmadım) sesleri bana kadar geliyor "Hu! Hu! Hay Allah! Ay Allah! Hu Allah!" diyorlar. Şimdi böyle yapmalarının sebebi galiba toplu halde Allah'a seslenirlerse Allah'ın onları daha iyi duyması filan. Bu durumda komşum evde tek başına Allah'a seslenirse Allah onu duymuyor mu oluyor? Ya da Allah'ın alıcı sensörleri diyeyim sonuçta Allah insan olmadığına göre kulakları olamaz yani milyarlarca kulun her dediğini duyabilmesi gerekir. En azından öyle kabul ediyoruz. O yüzden de her insan Allah'a dua ediyor. Şimdi Ayşe, Fatma, Ali, Veli, Ahmet, Mehmet, George, Mary, tek başına dua edince yani Allah'a seslenince duymuyor mu ki, on tane, yirmi tane kadın bir araya gelip "Allah! Allah!" diyorlar?  " Toplaşıp bağıralım sesimizi daha iyi duysun!" tuhaf değil mi? Koskoca Allah var karşımızda, fısıldasak da duymaz mı? O zaman bunlar yaratıcının kulaklarının (tövbe tövbe kulak insanda olur; kullarını işitme sensörleri diyeyim) iyi duymadığını düşünerek Tanrı'ya hakaret ediyorlar bir nevi. Yani küçümsüyorlar. Bana öyle geliyor. Ha, sebep dinci iktidara yaranmak, tarikatlardan nemalanmak ise tabii o başka. Sanırım gerçek sebep de bu zaten. 

Neden bazı insanlar din etkisiyle cinayetlere, tecavüzlere göz yumuyor?

Müge Anlı'nın programındaki sapık Palu ailesi olayında, tv stüdyosundaki insanlar "Beni cinle korkuttu, büyüyle korkuttu, muskayla korkuttu, günlerce evime giremedim" dediler. Cin, büyü, muska gibi dinci kavramlar insanların psikolojisini bozarak, onları korkutarak, doğru düşünme, mantık, sorgulama, vicdan, muhakeme etme, akıl sağlığını yok mu ediyor? (belli ki ediyor) Bir çocuğa küçük yaşta  in, cin, büyü, muska, görünmeyen yaratıklar, cehennem, zebanilerle vs. korkutursanız, o çocuk büyüyünce bir astronot, covid'e aşı bulacak bir bilim kadını mı olur yoksa Palu ailesi üyelerine mi benzer? 

Neden dinci ülkelerde huzur yok?  Dinci ülkelerdeki insanlar denizlerde boğulmayı göze alarak, ölümü göze alarak laik, dinci olmayan, Hristiyan ülkelere kaçmaya çalışıyor? 



Dinci ülkelerdeki insanlar neden  nüfusunun çoğu ateist, deist olan, Noel ve yılbaşı kutlanan, eşcinsel evliliklerin yasal olduğu, sokaklarda açıksaçık gezilen, su gibi içki içilen, laik ve Hristiyan Amerika, İngiltere, İsveç, Almanya gibi ülkelere kaçıyorlar? Akılları, mantıkları onlara huzur dinde değil, laiklikte mi diyor? O zaman dinler niye akıl ve mantıklarıyla çelişiyor? 

Neden bazı siyasetçiler vatandaşları etkilemek için ellerine Kutsal Kitap alıyor veya sürekli peygamber, din, Allah'tan söz ediyorlar? 

İnsanlar, dinlerden söz edilince, hayat pahalılığı, işsizlik, hırsızlık, adam kayırma, adaletsizlik gibi sorunları unutuyor mu? Eğer öyleyse, dinler insanların aklını mı alıyor? Ve siyasetçiler de dinlerin insanın aklını aldığını biliyor ve o yüzden mi dini kullanıyor? 

Şu videodaki dincilerin normal akıl sağlığına sahip olduklarını söyleyebilir misiniz? 

you tube dinci zikir 

Metal, Rock müzik yapan müzisyenler ve onları dinlerken çılgın gibi sallanan, kafalarını sallayanlar  "headbang" a yol açıyor. Bu headbang olunca beyin sıvıları sarsılıyor ve insan kendinden geçiyor, uyuşuyor, ne söylenirse inanıyor. Yani dincilerin bu sallanmaları boşuna değil, müritlerinin aklının başından gitmesi, uyuşması, "Headbang" olması yani beyne zarar vermesi için yapıyorlar. Beyne zarar vermenin, akıl hastası olmanız demek olduğunu söylemeye gerek yok. Akıl hastası olunca da size denilen her şeyi yaparsınız. Karınızı cinci hocaya elinizle emanet de edersiniz, şehir meydanında kendinizi patlabilirsiniz de. Yüzlerce tarikatın böyle zikir yaptığını düşünürsek, akıl sağlıklarının yerinde olduğunu söyleyebilir misiniz? 


Dinciler akıllı mıdır?  Herhangi bir dine, yaratıcıya inanmayan (ateist) veya bir Allah'a/yaratıcıya inanan ama dinlere, peygamberlere inanmayan (deist) insanlardan daha akıllı mıdır?

Fethullah Gülen hoca efendi hazretleri (!) dedikleri üçkağıtçının yıllarca neden Suudi Arabistan ya da başka bir Müslüman ülkede değil de, laik, Hristiyan bir ülkede/ Amerika'da oturduğunu bile sorgulamadıklarını ve ona toz kondurmadıklarını düşünürseniz dinciler akıllı değildir. Akıllı olsalar yukarıda sorduğum soruları sorarlar. Bildiğimiz beygirle uzaya gidilemeyeceğini akıl ederler. 

Dinler olmazsa ne olur?

Hiçbir şey olmaz. Dini kullanan, dinden faydalanan, dini istismar eden kimse kalmaz. dinci partiler olmaz, tarikatlar, mezhepler olmaz. Onlar olmayınca, "benim dinim senin dinini döver" yani din savaşları, mezhep savaşları  olmaz. Yüzyılın soygunu Deniz Feneri, tecavüzcü cinci hoca, üfürükçü şeyh, insanları intiharlara sürükleyen  İhlas Holding'ler, Bosna paralarını iç eden Süleyman Mercümek gibiler dinci hırsızlar olmaz. (bak: İhlaszedeler). Hırsız yine olur ama dinci hırsız olmaz. İsteyenler yine kendi kafalarındaki bir yaratıcıya inanabilir, ona dua edebilir. "Rüyamda tanrı ile konuştum, Allah rüyama geldi, oğlunu kurban et dedi" diyenler hastaneye yatırılır, psikiyatri ilaçlarıyla tedavi edilir ve yeni dinler ortaya çıkmaz. 

Dinler olmazsa dünya daha ahlaksız ve kötü mü olur?

Şu anda yani dinler varken nasılsa yine aynı olur. Ahlaklı olanlar yine ahlaklı, iyiler yine iyi olur. Ahlaksızlar dinler olsa da, olmasa da ahlaksız oldukları için farketmez. Kötüler keza. İnsanlar dinler olmadan da ahlaklı olabilirler.  Ahlaklı olmak için 2400 ve 150000 dine ihtiyacımız yoktur. Ama dinlere inanan milyonlarca kötü ve ahlâksız insanın neyi ihtiyacı var iyi olmak için bilemiyorum. 

Evet, bu seferki dincimiz  İsrail'den. 

Okuyunca göreceksiniz ki, ortada paranoyak veya şizofreni hastası kişiler var,  kızlarını da hasta diye (belki kız hasta değil ana, baba hasta!)üfürükçü manyağa götürmüşler. (Kız, hasta olsa da gitmesi gereken yer psikolog, doktor, psikiyatrist) Onun da canına minnet böyle PARA kazanıyor! Sonuç: 26 yaşında bir kadıncağız dinci denilen deliler yüzünden hayatını kaybediyor.  


(Kaynak haber ve foto: Odatv)


Şu dünya. dinci denilen akıl hastalarından, şizofrenlerden, paranoyaklardan az çekmedi. Yazık ki, sorunun kaynağının dinler olduğunu hâlâ göremiyorlar. Büyük kısmı ise dinlerin ve dincilerin zararını biliyor ama oradan EKMEK YEDİĞİ, altına MERCEDESLER çektiği için ses çıkarmıyor. 

Yahu, işte ülkenin en tepesinde bir dinci var. İmam Hatip denen dinci yetiştiren okulu okumuş. Size örnek olsun. Bir gün dünya tüm dinlerden ve dincilerden kurtulacak ama 1000 yıl sonra ama 5000 yıl sonra. Dinciler yani deliler "Ama dinler olmazsa insanlar anneleriyle, babalarıyla, kardeşleriyle evlenir" !  Ah be geri zekalı salaklar, ahlâk diye bir şey var. Siz ahlâk = din sanıyorsunuz. İkisi aynı şey değildir. Ahlâklı insan çalmaz,  sapıklık yapmaz, dürüst olur, namuslu olur, merhametli olur, kediye, köpeğe hallenmez, bacısına, kızına, anasına, babasına hallenmez, bunun için de hiçbir dine ihtiyacı yoktur sadece ahlâka, ahlâklı bir ailede yetişmeye ihtiyacı vardır. Ahlâklı bir ailede, ahlâki normları, kuralları bilerek yetişen bir birey  uyuşturucu kullanmıyorsa, kendini kaybedecek derecede alkol, kokain vs. bağımlısı değilse, beyninde ahlâkı normları unutturacak anormallik de yoksa hiçbir dine mensup olmasa da sapık olmaz, ahlâksız olmaz. Bunu ne zaman anlayacaksınız? 

Tersini sorayım:  Dinler olmasaydı, sizler ananızla mı yatacaktınız? Sizi durduran sadece din mi? Allah korkusu mu sadece? Allah olmasa ahlâksızın önde gideni mi olacaksınız? Aslında sapık mısınız? Aslında karşı komşunun 3 yaşındaki kızında gözünüz var da sırf din mi sizi durduruyor? Allah korkunuz olmasa halanızın bileziklerini alıp öldürüp gömecek misiniz? Neye yaradı sizin dininiz? Ahlâk öyle bir şey ki, bir Allah, bir yaratıcı, bir hesap günü olmasa da ahlâklı olmaktır. Sırf korkudan ahlâklı olmanın ne kıymeti var ki? Asıl KIYMETLİ OLAN, DEĞERLİ OLAN korkacak bir yaratıcı olmadan da ahlâklı olabilmektir. 

"Yo tövbe haşa, dağlara taşlara!" diyorsanız o zaman sizi durduran din değil; ahlâklı, vicdanlı, normal zekaya sahip bir birey olmanız.

Şu da var dinler, insanların ahlâklı olmasına, iyi olmasına, vicdanlı ve merhametli olmasına yetseydi, bu dünyada kimse, kimseyi 50 tl için öldürmez, kimse, kızına, bacısına ya da kediye tecavüz etmez, Tayyip de böyle biri olmaz, İŞİD liler kafa kesmez, Afganlılar kadınları recm etmez, kiliselerde rahipler oğlanlara tecavüz etmezdi. 

Dini, imanı DOLAR olan akepeliler ve yine dini, imanı DOLAR olan Diyanet denen ahlâksız para babalarının arpalığı kurumdakiler bu aralar neden deistlere çok kızıyorlar? 

Çünkü vatandaşlar dincilerin ne olduğunu yaşayarak öğreniyorlar. Müge Anlı'nın programlarında başları örtülü - içleri ahlâksızların + 18 hikayelerini duyuyorlar, Tayyip de elinde Kuran ! kindar, kindar ülkeye sığınmacılar sokup, ekonominin içine ettikçe insanlar aydınlanmaya başlıyorlar. Dinci nasıl olurmuş birebir görüyorlar. 

DİN YÜZÜNDEN KENDİ KAFASINI KESTİ!

Evet,  bu sefer olay  Tayland'da geçiyor.  Dindar bir adamcağız, kendisini, kendi dininin tanrısına adamak için giyotinle intihar etmiş. Çok korkunç bir şey. Din kapıdan girince, akıl bacadan çıkıyor. Ayrıntıları alttaki linkte:

Kendini Budha'ya adadı




Peki, bu evreni bir yaratıcı yarattı mı? Her şey kendi kendine mi oldu? diye hep merak edeceğiz ve bir gün bilim sayesinde bunun cevabını bulacağız. Bu soruyu sorarken şunu da düşünmeden edemiyor insan:  Evrenin kendi kendine yaratıldığına inanmıyorsun da, koskoca Tanrı'nın kendi kendine yaratıldığına nasıl inanıyorsun? Büyük ihtimalle çok basit bir yanıt olacak. Belki evrenin büyük bölümünü kapsayan, yani bir bakıma içinde yaşadığımız ve henüz bilimin tam olarak ne olduğunu çözemediği "siyah enerji / siyah madde" tanrı dediğimiz şeydir. Kim bilir? Yaşayıp göreceğiz. Tabii bizler değil, kim bilir kaç yüz, bin yıl sonraki kuşaklar görecek.


Bunlar da  türbanlı rap dansı yaparak (video alttaki linkte)  insanları  namaza, oruca çağıran türbanlı bacılar 😂 Türkiye değil başka bir ülkeden: 

Türban dansı

Bu da Twitter'da aklı fikri seks olan dinciler. Adam cennet tasviri yapıyormuş! 


 SONUÇ:    

Ama dikkat edin kendinize. Tanrı ile aranıza kimseyi sokmayın. Canınız mı sıkıldı?  Dua edin. Depresyonda mısınız? Devletin hastanelerinde psikolog, psikiyatrist, psikoloji danışmanları, özel psikologlar, terapi merkezleri, adsız alkolikler dernekleri hepsi aslında ruhumuzun sağlığı  için. Eskiden bunlar icat edilmediği için 'din" icat edilmiş. Psikologlar, terapistler sizinle terapi yapar, konuşur, dinler, tavsiye verir,  gerekirse ilaç verir ama çiş içirip, bok yedirmezler. 

Bu müritlerin "bok yeme, çiş içme"  ve "Topluca siyanürle intihar etme" olayları yetmezse daha pek çok örnek vereceğim gazeteye, adliyeye, polise intikal etmiş gerçek olaylar hepsi de ve linkler de vereceğim ama onda önce şu soruyu kendime sordum. 

Allah'ın bir dini olur mu?  Cevap herhalde "Hayır" olmalı. Çünkü yaratıcının bir dine ihtiyacı yoktur, dine ihtiyaç duyan insanlardır.  Tersine o yani Allah, kötü insanları iyi yola yöneltmek için onlara öğütler gönderir (yani gönderdiğine inanılır) ve insanlar da  sonradan o öğütlere "din" adını verirler. Şimdi burada yaratıcı TEK olduğuna göre, dünyadaki tüm insanlara AYNI öğütleri gönderir herhalde. Öyle değil mi? 

Yani düşünün Tanrı onlara farklı, ötekilere başka, her ülkeye farklı farklı dinler mi gönderir herkese aynı dini (öğütleri) mi gönderir? Tanrı din göndermiyor bu arada öğütler gönderiyor ve insanlar o öğütleri "din" diye tanımlıyor. 

Ama nasıl oluyor da insanlar farklı farklı dinler icat etmişler? Her toplum kendine gönderilen öğütlere farklı isimler vermiş. Hristiyanlık, Yahudilik, Müslümanlık, Budizm, filanizm, falanizm, 1000'lerce din çıkmış! E, Allah aynı Allah, dinler niye farklı? Yani Allah tek bir  X dini gönderseydi ve bu X dininin tüm dünyadaki insanlara göndermez miydi? Niye sadece Yahudilere, niye sadece Arap Yarımadası'na, niye sadece filancaya? Niye mesela Fransızlara peygamber gitmemiş? Niye Kutuplar'a değil? Ya da belki gitmiş ama popüler  olmamış da olabilir. 

Şimdi  Allah sadece Araplara mı hitap ediyor? Bu olamaz yani tüm dünyaya aynı anda din göndermesi daha mantıklı. Sonuçta sadece Arapları yaratmamış. Mesela şu da dikkatimi çekti, sizin çekmedi mi? Dua ettikten sonra "Amin" diyoruz.  Hristiyanlar da "Amen" diyorlar. 

E, bu durumda "Amin"  İslam dininden önce Hristiyan dinine de aitmiş. İkisi aynı sözcük. Hristiyanlık, İslam'dan önce olduğuna göre, Hristiyanlar bizden kopya çekmiş de olamaz. Muhammed, İsa'dan kopya mı çekti? E, nasıl oluyor hani sadece kendisine özel olarak vahiy gelmişti filan? Niye bir Müslüman da, bir Hristiyan da dua ettikten sonra aynı sözcüğü "Amen/Amin" kullanıyor. Niye dua ettikten sonra Arapça bir sözcük yok Hristiyanlardan kopya Amen / Amin var? 

 İsa'nın peygamber olduğuna inanıyorsunuz da, niye  

" Müslüman Yılbaşı kutlamaz"  diye İsa'ya düşmanlık besliyorsunuz? İkisini de aynı Tanrı indirmedi mi? Bu nasıl bir delilik? 

Yani tutup her yıl  Allah'ın filan, filan, filan, işte  İsa, Musa, Muhammed, kaç taneyse hepsinin doğum gününü kutlasak ne sakıncası var? Sonuçta hepsi Allah'ın elçisi? 

Milyonlarca yıl alacak belki ama bir gün tüm dinler, tüm mezhepler, tüm tarikatlar yok olacak. Çocuklar "Milyonlarca yıl önce "din" diye bir şey varmış. İnsanlar din yüzünden birbirinden nefret eder, birbirine düşman olur; "Senin dinin kaka"- "Benim dinim cici" diye birbirini öldürür, "rüyamda gördüm" diyerek çocuğunu kesmeye kalkarmış" diyecekler, bir tanesi "ayyy! Ne korkunç! İnsan kendi çocuğunu keser mi rüyasında gördü diye?" çığlık atacak, öteki "Yahu ne kadar aptallarmış" diye gülecek. Ama o gün geldiğinde IQ'ler çok yükselmiş olacak. Dinin tanımı sözlüklerde ve tıp ansiklopedilerinde "İnsanlara rüyasında gördüğü için kendi çocuğunu öldürtecek kadar tehlikeli ve zararlı olan, tüm dünya insanlarını birbirine düşman edebilen vaktiyle çok yaygın bir tür akıl hastalığı" diye geçecek. Ayrıntıları okuyanlar ise dehşete kapılacaklar. 

YARATICIMIZIN NASIL BİR VARLIK OLDUĞUNU DİNCİLER, ÜFÜRÜKÇÜLER, HELA TAŞINI ALLAH İLE KONUŞTURANLAR DEĞİL  EINSTEIN GİBİ, QUANTUM FİZİKÇİLERİ BULACAKTIR.

Peki, bu evreni bir yaratıcı yarattı mı? Her şey kendi kendine mi oldu? diye hep merak edeceğiz ve bir gün bilim sayesinde bunun cevabını bulacağız. Büyük ihtimalle çok basit bir yanıt olacak ki, zaten EINSTEIN da  "Evren, anlaşılmaz değil tam tersine gayet anlaşılabilir" demişti. (Bu doğru yani yerçemini bilmiyorduk oysa gözümüzün önünde elma yere düşüyordu anlayacak kapasiteye gelmemiştik ta ki Newton'a kadar) Yani demek istediği evren gayet kolay anlaşılabilir bir şey sadece henüz bilim, fizik, teknoloji onu anlayacak kadar gelişmedi, vakti gelince her şeyi - yaratıcımız- dahil anlayacağız. Dinlerin değil, bilimin özellikle de fizik ve atom altı fizik, quantum fiziği, bilimin sayesinde. 2024 yılındayız, şu ana kadar evrenle ilgili, tabiatla ilgili her gelişmeyi, İNSANLIK YARARINA HER GELİŞMEYİ, her ilerlemeyi kimler buldu? Dinciler, üfürükçüler, muskacılar mı? Fizikçiler mi? Bilim mi? (Tıp bilimi dahil) uzaya muska yazarak mı gidildi? Bilim, fizik ve teknolojiyle mi? Yerçekimi yasasını muskayla, rüyaya yatarak, peygamberler mi buldu fizikçiler mi? Aşıları peygamberler mi buldu? Dolayısıyla fizikçiler evrenin yasalarını, kara delikleri, galaksileri, gezegenleri inceleye inceleye sonunda Tanrı'ya da ulaşacaktır. Belki de çok yakınımızda ama biz göremiyoruzdur; belki Tanrı olduğunun farkında değildir, yaratıcı muazzam bir enerjidir, duyguları var mıdır yok mudur hepsini belki yüzlerce, binlerce yıl sonra öğreneceğiz. Şimdi henüz fizik bilimi o kadar gelişmedi ama yavaş yavaş gelişiyor. 

Belki evrenin büyük bölümünü kapsayan, yani bir bakıma içinde yaşadığımız ve henüz bilimin tam olarak ne olduğunu çözemediği "siyah enerji / siyah madde" biz insanların "Tanrı" dediğimiz şeydir. Belki de her şey kendi kendine evrimleşe evrimleşe olmuştur yani hiç "Tanrı" yoktur. Kim bilir? Yaşayıp göreceğiz. Tabii bizler değil, kim bilir kaç yüz, bin yıl sonraki kuşaklar görecek. 

KAYNAKLAR:

Tanrı'yla konuştuğunu sanan hasta

Dincinin 900 müridinin intiharı

Cinci hoca tacizi 

Reina Yılbaşı gecesi katliamı

Kafa sallamak beyin hasarı ilişkisi

headbanging beyne zarar veriyor (İngilizce kaynak; en prestijli tıp dergisi Lancet)

Şapkaya konuşan dinci Mormon  (İngilizce kaynak, şapkaya konuşan fotoğraf kaynağı)