"Anne, baba! Erasmus'tan kız öğrenci gelecek bize."
"A! Hangi ülkeden?"
"İsveç, baba"
"Ben, zeytinyağlı sarmalar, içli köfteler, yaparım
Türk misafirperverliğini gösterelim di mi yani?"
"Tamam çocuğum öğret mahçup olmayalım."
"Valla bir haftada söktük İsveççeyi Gülse'ciğim"
"Yok artık":))))
"Sana yalan borcum mu var hayatım,
İngilizce'ye benziyor."
"Sen İngilizce bilmezsin ki..."
"Aşkolsun hayatım, dis iz e buuk, wat iz
dis? Diz iz e pencil" az mı okuduk?:))))
"Neyse canımcım, hazır oğlan evde yokken, odasını bir güzel temizleyeyim, İsveç halkına mahçup olmayalım di mi? Kız görürse evde örümcek adamın yaşadığını sanabilir. :))))
hadi görüşürüz canım.
"Görüşürüz...kolay gelsin."
"Anne! Odam yok olmuş?
Odamı bulamıyorum..."
"Oda yok olur mu çocuğum
işte bak duruyor orada
mis gibi temizledim"
"Anneee! Odama ne yaptınnnn?!
"Örümcek ağlarını mı özledin eşek sıpası?
Temizledim bir güzel. Ta İsveç'lere rezil mi olalım?"
"Hiçbir şeyimi bulamıyorum.
Her şeyimi kaldırmışsın."
"Dolaplara koydum,
Eline sağlık,
teşekkürler anne diyeceğine
bir de kızıyor."
Beklenen gün gelip, kapı çalınca herkes çok heyecanlandı. :)))
Ama kalbi güm güm atan İlker'di....
"Koniçiva"
" Ay, bu kız Japon ayol.
Biz boşuna mı İsveççe
'hoşgeldin' demeyi öğrendik?"
" Ay, bu kız Japon ayol.
Biz boşuna mı İsveççe
'hoşgeldin' demeyi öğrendik?"
"Pizzanız, afiyet olsun."
Demek icatlarımı çalmak için artık
açık açık federalleri yolluyorlar."
açık açık federalleri yolluyorlar."
"Bende zaman makinamı çaldıracak göz var mı?"
"İmdaaaat" Abi elini, ayağını öpeyim bırak beni. Valla billa ben FBI ajanı değilim. Bu moda."
tek sıfırlı mı?"
"Nasıl yani abi?"
"Çift sıfırlıysan öldürme yetkin vardır. 007 gibi"
"Abi valla, billa 007'yi sadece filmlerden biliyorum."
"Abi valla, billa 007'yi sadece filmlerden biliyorum."
"Yalancı!Majestelerine mi hizmet ediyorsun?
Pentagon'a mı doğru söyle?"
Maaşını kim veriyor?
"İkisi de değil abi,
köşedeki pizzacı veriyor."
155 Selahattin, pizzacıyı sorgulamaya devam ederken, merdivenlerde bir şarkı yankılandı:
"Tanrı'm bana 3 tane, 3 de yetmez 5 tane,
5 de yetmez 7 koca ver, ver, ver, ver."
buna boşuna Sayko Ceyda demiyoruz!
Pizzacı, siparişin Karpuz Apartmanına ve 155 Selahattin'e gittiğini anlayınca, uzun süre dönmeyen elemanı için karakola haber verdi. Karakoldakiler, alışık olduğundan bu işi kendi yöntemleriyle çözmeye karar verdiler. Pizzacı da şikayetçi olmayacağını söyledi.
"155 Selahattin aç kapıyı polis. İcadını çalmaya geleni yakalamaya geldik." :))))))
"Hah! Tam zamanında geldiniz komiserim. Buyrun, bir FBI casusu, bakın üzerinde de yazıyor kocaman FBI diye. Konuşturmaya çalıştım ama ajan olduğunu inkar etti, güya pizzacıymış, neyse Türk polisine teslim ediyorum."
"Tamam Selahattin. Çok teşekkürler. Teşkilat sana müteşekkir olacak. Önden buyur sen de FBI ajanı!"
"Allah razı olsun abicim."
Zeynep, Gülse'ye söylediği üzere yemek bloğu açmak için oğluna müracaat etti. :))
"Ayyyyyyy, dur bakiim: Üç Çocukla Mutfakta. Nasıl?"
"Harika."
"Ayol çatır çatır çatlayacağım. Ben kariyer için eşek gibi çalışayım. Zeynep'in bloğu bir günde ünlü olsun! Ben de blog açacağım."
"Yemek bloğu mu?"
"Tabii ki, hayır canım. "
"İyi ama hayatım sen plazada çalışmıyorsun ki?"
"Evet ama ben plazalarda çalışmaya layığım. Hem kim bilecek senden başka? Kopyala-yapıştır yapıp, çatlatacağım herkesi."
"Of! Bu sosyal medya çıktı çıkalı iyice üçkağıtçı oldun. Bak sonra pişman olup yaşam koçu Yurdagül hanımın kapısında ağlayacaksın. Demedi deme."
"Hiç de değil, benim bloğum da ünlü olacak. Olmalı."
"Plaza leydisi ayy çok havalı oldu! Çok heyecanlandım!"
"Of! Sosyal medya!"
"Yok, yok buldum: PLAZA PRENSESİ !" :))))
"Oluruz tabii 155 Selahattin, zor bir şey değildir inşallah?"
"Yok, yok çok kolay. Benim eve çıkalım, gösteririm."
"Tek yapmanız gereken şu dairede ayakta durmak. Tarihe geçeceksiniz."
"Deme yahu?"
"Ne sandın abicim? Bilimde çığır açacağım evelallah."
"Tamam."
"Bir, iki, üç deyince, düğmeye basacağım."
"Hehehehe."
"Yok lan öyle değil, kayboldular yani ortadan yok oldular düğmeye basınca geri gelmeleri gerekiyordu ama gelmiyorlar."
"Uzay Yolu'ndaki ışınlama gibi mi?"
"Aynen öyle..."
"Vah, vah...gızanım e, Allah yardımcın olsun, anladığım bir konu değil ki, sana yardım edebileyim."
"Neyse ben uğraşayım...."
"Hadi inşallah.."
Sayko Ceyda üst kattan her şeyi duymuştu.
Sayko Ceyda, Gülse ve Zeynep'in kapılarının önüne birer zarf bırakıp, zilleri çalıp yukarı kaçtı.
İki üzgün kadın, kendi evlerine girdiler. Kapıyı kapattılar.
"Tabii ki, benim kocamla kaçmıştır. Çok şişmanım diye beni terketti. Üç çocukla ne yapacağım?"
Zeynep ve Gülse eşlerini hiçbir yerde bulamadılar, telefonları cevap vermiyordu.
O sırada yeni evinin perdelerini, tüllerini yıkayan Arzu, tülleri asıyordu ki, ayağı kayıp düştü. Sağ ayağı çok acıyordu.
"Tamam Selahattin. Çok teşekkürler. Teşkilat sana müteşekkir olacak. Önden buyur sen de FBI ajanı!"
"Allah razı olsun abicim."
Zeynep, Gülse'ye söylediği üzere yemek bloğu açmak için oğluna müracaat etti. :))
"Oğlum, sen internet canavarısın bir işe yara, bana bir yemek bloğu aç. Gülse'ye demiştim açacağım diye. "
"Unuttum söylemeyi, yapmıştım, bloğun hazır anne. İsmini ne koymak istersin?"
"Ayyyyyyy, dur bakiim: Üç Çocukla Mutfakta. Nasıl?"
"Harika."
"Sevgili seyirciler sıradaki haberimiz çok hoş:"
"Üç çocuk annesi bir kadının açtığı
yemek bloğu bir günde ünlü oldu."
yemek bloğu bir günde ünlü oldu."
"Aaa! Bu bizim Zeynep!"
"Ayol çatır çatır çatlayacağım. Ben kariyer için eşek gibi çalışayım. Zeynep'in bloğu bir günde ünlü olsun! Ben de blog açacağım."
"Yemek bloğu mu?"
"Tabii ki, hayır canım. "
"PLAZA KADINI"
olacak. :)))))
"İyi ama hayatım sen plazada çalışmıyorsun ki?"
"Of! Bu sosyal medya çıktı çıkalı iyice üçkağıtçı oldun. Bak sonra pişman olup yaşam koçu Yurdagül hanımın kapısında ağlayacaksın. Demedi deme."
"Hiç de değil, benim bloğum da ünlü olacak. Olmalı."
"Yoksa PLAZA LEYDİSİ mi yapsam?"
"Plaza leydisi ayy çok havalı oldu! Çok heyecanlandım!"
"Of! Sosyal medya!"
"Yok, yok buldum: PLAZA PRENSESİ !" :))))
" Burak abi, Halim abi,
icadım için gönüllü denek olur musunuz?"
"Oluruz tabii 155 Selahattin, zor bir şey değildir inşallah?"
"Yok, yok çok kolay. Benim eve çıkalım, gösteririm."
"Tek yapmanız gereken şu dairede ayakta durmak. Tarihe geçeceksiniz."
"Deme yahu?"
"Ne sandın abicim? Bilimde çığır açacağım evelallah."
"Tamam."
"Bir, iki, üç deyince, düğmeye basacağım."
"Hehehehe."
"Bi sakata gelmeyiz di mi komşum?"
" Gelmeyiz, gelmeyiz, 155 Selahattin candır."
"Başımıza bir şey gelse de
bilim uğruna olmuş olacak değil mi Halim?"
"Aynen Burak...."
bilim uğruna olmuş olacak değil mi Halim?"
"Aynen Burak...."
"Bir - iki - üç Bismillah"
"Başardım!
155 Selahattin, zaman makinesi yapmayı başarmıştı. Ama düğmeye ardarda bastığı halde iki adam geri gelmiyordu.
"Hay Allah! Niye çalışmıyor bu düğme?
Allah'ım ne yaptım? Eşleri kocasız, çocukları
babasız bıraktım!"
Allah'ım ne yaptım? Eşleri kocasız, çocukları
babasız bıraktım!"
" İyi akşamlar 155 abicim
akşam ekmeği istiyor musun?"
akşam ekmeği istiyor musun?"
"Hii! Vah! Vah!
Allah rahmet eylesin, mekanları cenne...."
Allah rahmet eylesin, mekanları cenne...."
"Yok lan öyle değil, kayboldular yani ortadan yok oldular düğmeye basınca geri gelmeleri gerekiyordu ama gelmiyorlar."
"Uzay Yolu'ndaki ışınlama gibi mi?"
"Aynen öyle..."
"Vah, vah...gızanım e, Allah yardımcın olsun, anladığım bir konu değil ki, sana yardım edebileyim."
"Neyse ben uğraşayım...."
"Hadi inşallah.."
Sayko Ceyda üst kattan her şeyi duymuştu.
"Aaa! Zavallılar!"
"Aklıma bir fikir geldi."
Sayko Ceyda, Gülse ve Zeynep'in kapılarının önüne birer zarf bırakıp, zilleri çalıp yukarı kaçtı.
"Üzgünüm hanımlar, ikinizden birinin
kocasıyla, kaçtım, hanginizin
kocası, onu da siz bulun.
Baay. Ceyda. "
kocasıyla, kaçtım, hanginizin
kocası, onu da siz bulun.
Baay. Ceyda. "
"Hangimizin kocasıyla kaçtı ki?
Seninki mi? Benimki mi?"
"Tabii ki, senin kocandır.
Ben Halim'e güveniyorum.
Beni aldatmaz."
"Hadi oradan! Ne malum
senin kocanla kaçmadığı?
Ben de Burak'a güveniyorum.
O yapmaz."
" Tabii ki, benim kocamla kaçmıştır, bir deri, bir kemiğim. Şöyle etli, butlu, yuvarlak hatlı, kıvrımları olan kadın aradı. Üüüüüü!"
O sırada yeni evinin perdelerini, tüllerini yıkayan Arzu, tülleri asıyordu ki, ayağı kayıp düştü. Sağ ayağı çok acıyordu.
Güçlükle çantası aldı ve bir ayağını basmadan, seke seke merdivenlerden inerken, çöpçatan teyzelerle karşılaştı.
Perde asarken düştüm, sağlık ocağına kadar gidiyorum.
Ayağımı basamıyorum çok acıyor.
Ayağımı basamıyorum çok acıyor.
İşe bakın ki, yakışıklı doktor, Adnan, öğle tatilinde bir saatliğine eve uğramak için gelmişti ki, onlarla karşılaştı. Çöpçatan teyzeler çok sevindi.
"Ah! Yaşasın! İyi olacak hastanın ayağına doktor gelirmiş. Doktor bey evladım bu kız ayağını kırmış! Kucağına al. :)))))
"Nereden çıkartıyorsunuz kırmadım hayır!"
"Onun için mi yere basmadan ve bir ayağı çıplak seke seke yürümeye çalışıyorsunuz küçük hanım?"
"Sana ne?
Üstüne vazife mi?
"Aaaaa! Çabuk indir beni!
Kendini beğenmiş maço!"
" Ben Hipokrat yemini ettim. Kırık ayaklı bir hastayı yürütmemem. Bile bile arabamı çizmiş olsa da!
"Ben çizdim, itiraf ediyorum. Oh elime sağlık. Sen önce park yerinde hanımlara öncelik vermeyi öğren!
"Yok canım? İşinize gelince kadın-erkek eşit, işinize gelmeyince yer verelim. Yarım saatir bekliyordum o park yerini ben."
"Oha! Yarım saattmiş. Daha neler!"
"Yok canım? İşinize gelince kadın-erkek eşit, işinize gelmeyince yer verelim. Yarım saatir bekliyordum o park yerini ben."
"Oha! Yarım saattmiş. Daha neler!"
"Şirret! Hemşire popona ağrı kesici iğneyi yapınca görürsün."
"Ne? İğne mi? Hayır. Çöpçatan teyzeler imdat!
Şöyleyin şu maçoya beni indirsin!"
"Sakın indirme doktor bey evladım.
Ayyyy ne romantiiikkk."
Ayyyy ne romantiiikkk."
"Hatırladın mı hemşire hani Maria ile Fernando böyle kavga etmişti de, Fernando kızı kucağına almıştı."
"Ay, hangisiydi o? Maria la de Barra mı?"
"Camila?"
"Ayol Camila dedin de pembe dizimiz başladık koş, bugün İsabella, Alehandro'ya hamile olduğunu söyleyecek."
"aaaaaa...koş..."
Neredeyse akşam olacaktı. Halim ve Burak hala ortada yoktu. İki komşu telefonlara sarıldılar.
"Halim! Sayko Ceyda ile kaçtığını biliyorum. Körolasıca, senin için saçımı süpürge ettim kaç yıl. Diplomamı rafa kaldırdım ev hanımı oldum, Gülse alay edip duruyor 'halı silmek, cam silmek için mi üniversite okudun?' diye? Hadi beni şişko diye terkettin üç oğluna da mı acımadın Halimmmmm!"
"Burak! Sayko Ceyda ile kaçtığını biliyorum hiç saklama! Yazıklar olsun! Üç koca eskitmiş kadını bana tercih ettin ha? Hem de doğal sarışın bir kariyer kadınını? Sen görürsün seni sosyal medyada rezil edeceğim. Burakkkkk..."
gibi mesajlar çekerken, 155, harıl harıl Halim ile Burak'ı geri getirmeye uğraşıyordu:
"Koordinatlarda mı bir hata yaptım? Aslında sadece bir gün öncesine geri götürmeyi denemiştim. Dur bakayım: Hmmm... minimum ef 1 aç parantez T- üssü 2, F iki, T en, bölü....tabii ya...tekrar şu düğmeye basalım, bu kolu da çekelim. Hadi Bismillah."
155 Selahattin, düğmeye basıp, kolu çekince, Halim ve Burak geri geldiler.
"Oh! Çok şükür! Başardım. İyisiniz değil mi abicim?"
"N'oldu bize? Az önce çatıda ne yapıyorduk?
Hiçbir şey hatırlamıyorum."
"Ben de öyle...uydu antenini düzeltmek için
çıkmış olabiliriz ama nasıl buraya geldik ki....?"
"Bugün tarihi bir gün, zaman makinamın ilk deneyi başarılı oldu. Aman abicim ölümü görün kimseye söylemeyin, yoksa CIA ajanları gelip çalarlar."
"Söz kimseye söylemem."
"Benden de söz. Ölene kadar bende kalacak sırrın dostum."
"Kitap üstüne yemin de eder misiniz?"
"Ederiz."
Halim ve Burak, ellerini kitaba koyup, yemin ettiler.
"Hadi eyvallah, gidelim artık karılarımız merak etmiştir."
"Di mi ya?"
Onlar gidince, 155 Selahattin kitaba baktı.
"Lan? Aceleden "Quantum Fiziği ve Paralel Evrenler'ini vermişim. Neyse bilmediklerine göre farketmez. Önemli olan niyet. "
Ayyy! Halim! Çok şükür!
N'oldu ki karıcığım?
Sayko Ceyda ile kaçmamışsın!
Demek zavallı Gülse'nin kocasıyla kaçtı...
Yooo...Burak'la birlikteydik.
A! Desene Sayko Ceyda hepimizi kandırdı.
Neler oluyor yahu?
Ayyy! Burak! Çok şükür!
N'oldu ki karıcığım?
Sayko Ceyda ile kaçmamışsın!
NE?
Demek zavallı Zeynep'in kocasıyla kaçtı! :))))))))))
Yok ayol, Halim'le birlikteydik.
O zaman kimseyle kaçmadı?
Neler oluyor?
Karpuz apartmanında akşam oldu....
Arzu'nun ayağı kırılmamış, sadece incinmişti, eve gelince, yeni romanını yazmaya koyuldu ama yazamıyordu:))))
Çöpçatan teyzeler haklı mı acaba? Gerçekten büyük aşklar kavgayla mı başlar?
Yakışıklı doktorumuz da google'da
"Yazar Arzu Selin'in kitapları" yazdı.
Tıklamadan önce hayal kurdu.
"Böyle güzel, genç bir kız mutlaka aşk kitapları yazıyordur. Polisiye filan yazacak değil ya, gerçi yazabilir niye olmasın? Polisiye de olabilir ama kesin aşk romanıdır. "
"Mesela 'Yıldızların Altında Aşk' ya da ne bileyim 'Hayatımın Şarkısı', 'Kalbimin Prensi' ...tıklayıp göreyim en iyisi..
"OHA" !
"Eyvahlar olsun. 40 yılda bir hayalimdeki kız karşıma çıktı diye sevinirken.....iyisi mi bir feministle nasıl başa çıkarsınız yazıp araştırayım....hehehe"
"Feminist bir kızla nasıl baş edilir? Hmmm...."
"Aşık olduğunuz kız azılı bir feministse nasıl davranmalısınız? Hmm.."
:))))))
"Harika gidiyor canımcım. Kadınların hepsini kocalarıyla kaçacağım diye korkuttum. Gece senin broşürleri postakutularına atacağım. Ayrıca Zeynep'in kapısına tartı, Gülse'nin kapısına Birleşmiş Milletler un çuvalı bırakacağım. Ve gör hepsi zayıflama, şişmanlama, fitness, mitness, cilt bakımı, makyaj, saç, baş, manikür, pedikür için kapını aşındıracaklar."
"Harikasın canım. Sağol."
:)))))))
Tüm Bölümler:
KARPUZ APARTMANI KARAKTERLERİ
KARPUZ APARTMANI 9. Bölüm
KARPUZ APARTMANI 30
KARPUZ APARTMANI - 31
KARPUZ APARTMANI - 32
KARPUZ APARTMANI - 33
KARPUZ APARTMANI - 34
KARPUZ APARTMANI - 35
KARPUZ APARTMANI - 36
KARPUZ APARTMANI - 37
KARPUZ APARTMANI - 38
KARPUZ APARTMANI - 39
KARPUZ APARTMANI - 40
KARPUZ APARTMANI - 41
KARPUZ APARTMANI - 42
KARPUZ APARTMANI - 43
KARPUZ APARTMANI - 44
KARPUZ APARTMANI - 45
KARPUZ APARTMANI - 31
KARPUZ APARTMANI - 32
KARPUZ APARTMANI - 33
KARPUZ APARTMANI - 34
KARPUZ APARTMANI - 35
KARPUZ APARTMANI - 36
KARPUZ APARTMANI - 37
KARPUZ APARTMANI - 38
KARPUZ APARTMANI - 39
KARPUZ APARTMANI - 40
KARPUZ APARTMANI - 41
KARPUZ APARTMANI - 42
KARPUZ APARTMANI - 43
KARPUZ APARTMANI - 44
KARPUZ APARTMANI - 45
Yazan&Çizen:
Müjde Dural
Çizimlerle birlikte ne kadar eğlenceliydi :) Diğer bölümleri bekliyorum merakla :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler Yurdagül'cüğüm, bu arada bu bölümde sadece ismin geçti ama 3. Bölümde sana bayağı iş düşecek:))))
SilOleey benim dizinin yeni bölümü yayınlanmış.Şimdi izlemeye başlıyorum. Ya bücürük bu apartmanda kiralık boş daire yokmu.Zemin katta oturan kedili teyze olabilirim mesela.Yada işsiz iletişimi :)
YanıtlaSilCanım çok mutlu oldum, ah yapımcılar duysuuunnn:)))))tamam kedici teyze sen ol ama bayağı yaşlı sen gençsin tahminim. Ama rol icabı olursun yine de. :)) Yeni karakterler de ekleyeceğim. :)
SilSonuna kadar okudum. 1. bölüme de gideceğim şimdi. Şen şakrak bir apartmanmış sizinkisi.
YanıtlaSilRecep bey çok teşekkür ediyorum, evet ülkenin hali malum hep üzüntü, kaygı, kavga, vs. biraz gülelim istedim.
SilBunlar gerçek hikaye mi kurgu mu anlamadım :) Emek verip yazıyorsunuz ya nasıl çok seviniyorum. Umarım daha çok kitlelere ulaşır
YanıtlaSilÇok teşekkürler Elif'cim, gerçeklerden esinledim ama tabii hepsi kurgu. Şöyle ki, çok uzun yıllar önce gencecik bir kızken, çalıştığım bir büroda, icadının çalınmasından çok korkan birini anlatıp gülmüşlerdi. Bu tür şeyleri unutmadım ve işe yaradı. 155 karakteri böyle doğdu. Sosyal medyada veya gerçek hayatta kadınların birbirini kıskanmaları, böbürlenmeleri vs. de gözlemlediğim bir şey:)
Silİnşallah Elif'cim.
koniçiva :)) valla,ne güzel görseller,ne güzel senaryolar bunlar..harikasınız.. :) tıpkı karikatür ve çizgi romanlardaki gibi görsellerin içine konuşma içeriklerini de ekleyebilirsiniz, belki bu şekilde daha iyi olabilir..bu şekilde denediniz mi hiç,oluyor mu?
YanıtlaSilKoniçiva:))çok teşekkürler, o sizin harikalığınız.:) konuşma baloncuğu değil mi? Bazen yapıyorum ama kurşun kalem çok silik çıkıyor fotoğrafı çekince. Bu çizimlerin aslını görseniz o kadar koyu ve canlı ki, ama bilgisayar ekranına tutup fotosunu çekince silikleşiyor, flulaşıyorlar. O yüzden konuşma balonundan vazgeçtim. :(
SilÇok eğlenceli olmuş, kalemine sağlık ablacığım :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım, sen de sağol. :)
SilÇok keyifliydi okuması... Selahattin'e pek bi güldüm. Benim de blogum fox tv de Fatih Portakal'a haber olsa keşke☺️ Kalemine sağlık Müjde abla... Sevgiler...
YanıtlaSilSevindim canım, ah keşke ama galiba en şanslıları yemek blogları.:)))Sen de sağol bahar tanrıçam, sevgiler...
SilMüthiş, siz mutlaka bir çizgi roman hazırlamalısınız Müjde Abla, favorim bodrum yolundaki Burak ve Ceyda:)) sevgiler:)
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım. Çizgi roman değil de, sitcom olmasını çok istiyorum bunun. ABD formatına göre writerduet programında ilk bölümün senaryosunu yazdım. (Tabii burada okur sıkılmasın diye senaryo tekniğiyle yazmıyorum yani gün/gece vs. atlıyorum)
SilÜçüncü bölümde Burak'ın Mudurnu şivesiyle konuşan kaynanası da gelecek:)))
Sevgiler:)
Ne kadar güzel yazmışsınız, her satırda emek kokuyor :) Yüreğinize sağlık :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler canım, senin de yüreğine sağlık. :)
SilHaftaya bu Fliz'de bir şeyler çıkacak görünüyor :D Yine çok güzel bir hikayeydi 😘
YanıtlaSilFiliz, sessiz, sakin, utangaç bir kızcağız ama haftaya Gülse'nin kaynanası geliyor. :))))Çok teşekkürler Belle'cim.
Silsanırım bağımlısı olacağız bu dizilerin , :D
YanıtlaSilÇok sevinirim.:))Üçüncü bölüm neredeyse bitmek üzere...:)
Silİlk yayınların kadar şahane çok keyifli bir apartman bu:)))
YanıtlaSilÇok sevindim Hatice'm, çok teşekkürler:)))
SilJapon kız gelmesine çok güldüm :)) Anneler sanırım hep benzer, benimki de eşyalarımı 'topluyor' sonra bulmak ne mümkün :D
YanıtlaSilYeğenimin okul arkadaşının arkadaşı Gaziantep'li bir Japon kızıymış. Oradan esinlenmiştim. Benim yeğenim de eşyalarımı toplama teyze diyor:)))))
SilHarikasın sen ya Müjde :) Fatih Portakal'la, yanlış kitaba yemin etmelerinde koptum ;))
YanıtlaSilAytül'cüm o senin harikalığın:) Çok sağol canım, gurur duydum. :))
SilÇok eğlenceliydi. Senaryo fikri bir harika yalnız. Tebrikler.
YanıtlaSilÇok teşekkürler Derya'cım, sağolasın.
SilAncak gelebildim...
YanıtlaSilHarikasın sabah kahvemi içerken ne hoş geldi bir bilsen.
Kızçelerden birini Almanya'ya yolcu ettmişken buruk buruk sağlıkla yerine ulaşma haberini beklerken ne iyi geldin be Müjdem.
Kalemine sağlık.
Sevgilerimle kuzum.
Hoşgeldin Merih'im, Allah kavuştursun seni çok iyi anlıyorum, sabah ben de yeğen oğluşumu trene bindirdim, annesinin yanına gidiyor. :( Ayrılıklar ne zor yaaa..:((((İyi gelmesine ne sevindim. :)Senin de yorumuna sağlık canım, sevgilerimle.
SilSayko Ceyda,
YanıtlaSilahahahaaa :D
Kitabın kapağına bittim.
Çok teşekkürler:))
SilMerhabalar.
YanıtlaSilDizi için bulduğunuz kişiler ve onlar yüklediğiniz kişilikleri, birbirleri ile olan münasebetleri ve ilişkileri, her şey çok şahane olmuş. Emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Karpuz apartmanına verilen ismin hikayesi bile çok ilginç. Her ne kadar bir kurgu olsa da aslında bu tür kurgu ve senaryolar ülkemizin gerçekleridir. Ama gerçekler canımızı yaktığı için, hep gerçeklerden kaçmaya bakıyoruz.
Selam ve dualarımla.
Merhabalar Recep bey,
SilSizin de belirttiğiniz gibi gerçek kişi ve olayları hep ele alıyorum, şöyle ki, kendim, kendi ailem dahil yaşayan diğer insanlar hep kaynağım, mesela kendi yeğenim var bu dizide, bilgisayar başından kalkmayan bir çocuk olarak:))
Çok teşekkür ediyorum, sizin de yorumunuza sağlık, beğenmenize çok sevindim mutlu oldum.
Selamlar, sağlıcakla kalın.
Kahvemi yapip hemmen gelecegim:)))
YanıtlaSilOh, misss afiyet bal olsun canım. :)))
SilDaha simdiden ya biterse diye uzulmeye basladim iyimi? :))
YanıtlaSilYok, korkma elim, ayağım tuttuğu sürece devam edecek.:)
Silİnan çok sevindim çizgi dizi halinde beğenilirse, gerçek oyuncularla, müziğiyle, dekoruyla, kostümüyle haydi haydi beğenilir. Çok teşekkürler:)
Sevgili Müjde :)) Ben geriye dönük hepsini okudum ama gerçekten aklım neredeydi de burada yorumum yok anlayamadım. Ne kadar güzelmiş. Zevkle seyrettim, okudum. Gayet güzel başlangıçlar olmuş. Şimdi birinci bölüme bakıyorum. Eline sağlık canım arkadaşım. Sevgimle :)
YanıtlaSilEstağfurullah, ben de kimi yazıları kaçırıyorum, beğenmene sevindim, çok teşekkür ediyorum, okuyan gözlerine sağlık canımcım, Sevgilerimle:)))
SilMüjde Ablam başa dönüp tekrar okudum.
YanıtlaSilEmeğine, kalemine sağlık.Ne güzel bir dille anlatıyorsun.
Bunları derleyip kitap mı çıkarsan diyorum
Sevgilerimle 😍👏👏👏👏
İnci'm, kitap değil de, her akşam televizyonda gerçek oyuncularla, mesela 155 Ata Demirer olarak, müziğiyle, gerçek bir apartmanda geçen dizi olarak izlediğini düşün.:))
SilSen de çok sağol canım, sevgilerimle. ♥:)
Blogunu yeni gördüm çizimlerin çok ilgimi çekti. Karpuz apartmanını okumaya başladım. Bu bölüm çok eğlendim. Ellerine sağlık. Çizimler de yazı da süper
YanıtlaSilHoşgedin sevgili Alielle, beğenmene çok sevindim, mutlu oldum. Çok teşekkür ediyorum, sen de sağol. :)
SilVayy Ceyda'ya bak sen çakal. Neler düşünmüş. Doktorla kız iyi gidiyor sevdim.
YanıtlaSilCeyda çok ilginç bir tip, kah sevecek, kah nefret edecek okurlar:)Çok teşekkürler canım. Bu arada başından başlamakla çok iyi yaptın çünkü bölümler birbirleriyle bağlantılı.
SilEvet iyi mi kötü mü anlamak zor Ceyda'yı :)
SilBu bölümde harika bitti :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler:)
SilBir önceki bölüm mumya bu bölüm zaman makinesi...bakalım daha ne aksiyonlar olacak apartmanda :)
YanıtlaSilKızkardeşim mumyalı bölümü sevmemişti, tabii sevmeyebilir tüm eleştiriler başımla beraber, sonuçta zevkler ve renkler meselesi:)))
SilMümkün olduğunca aksiyonlu yazmaya gayret ettim Yeşim'ciğim, okuyan gözlerine sağlık:)
Annenin odayı toplayıp,çocuğundan aradığımı bulamıyorum tepkisi üzerine annenin verdiği cevap çok güldürdü beni.Aynı durumu yaşadığım icin😀Valla baştan sona harikaydı çok beğendim.Sevgiler
YanıtlaSilÇok mutlu oldum Saadet hanımcığım, çok teşekkür ediyorum. Aynı durumu ben de yeğenimle yaşamıştım. Zaten ondan esinlendim. :))) Sevgiler.
Silha haa valla süperdi bu bölüm heryeri komiktiiii yaaa ama en komiki benim için fbı lı pizzacı olduu, polis gelip kurtardı ya sevindi çocuk :) vay numaracıııı sayko ceydaaa :)
YanıtlaSilÇok mutlu oldum canım, çok teşekkür ediyorum benim de en sevdiğim bölümlerdendir.:))
SilHer bölüm dolu dolu anlaşılan, bu bölümü de önceden okudğum için yorum yazmadan geçmek istemedim. Hareketli mi hareketli bir apartman..:))
YanıtlaSilKesinlikle öyle ve çoğu şey gerçek hayatta benim yaşadığım, gördüğüm, duyduğum, tanık olduğum şeylerden esinlenme.:)))
SilÖyleyse daha da harika:))) belli bir bölüme geldim yine devam edip okuyacağım, buraya yorumu cevaplayacağınızı bildiğimden yeniden döndüm, sevgiler:))
SilYazmaz mıyım?:) Tüm yorumlara cevap yazıyorum arada bazen gözümden kaçan olunca çok üzülüyor, aradan 1 yıl bile geçmiş olsa cevap yazıp, yorum sahibi arkadaşa da bilgi veriyorum:)
SilÇok teşekkürler Handan'cığım, sevgiler:))
Çok güzel olmuş bayıldım bu bölüme de çizimlerinize de bakalım 3. Bolümde beni neler bekliyor
YanıtlaSil😊
Çok teşekkürler Esra'cığım. Okuyan gözlerine sağlık:)
SilKendi sitcomumu 6 yıldan sonra bir bakmak istedim. :)
YanıtlaSilŞu an 2023'e girdik. Yazalı 6 yıl olmuş.
Baktım da bir bölüme o kadar çok farklı şey sığdırmışım ki, aslında TV dizisi olsa her bölümden 5 ayrı bölüm çıkar :))))))
Sevgili blog arkadaşlarım ne içten yorumlar yapmışlar. İyi ki yazmışım çizmişim bu sitcomu.
eveeeet :)
SilTeşekkürler Deeptonecum ama buraya yorum yazdığımı nasıl oldu da bildin? Twitter'da birisi bölüm linki sormuştu; o sen miydin?:)
Silhayııır. yorumlara üye oluyoruz yaaa ondan yani 10 yıl da geçse yorum yaptığımız bir yazıya yeni bir yorum yapılınca gmailimize geliyor o yorum :) üstte yorumum var ve yorumlara üye olmuşum, bana bildir diyor ya :)
SilAaa! :))) Ben yorumlara üye olmadım hiç. :)) Anladım canım. Tamam:))
Silişte bak yorumlara üye olmadığın için örneğin, sen bloguma yorum yapınca ben sana cevap verdiğimde örneğin sana filmler diziler öneriyorum ama sen görmüyorsun işte yorumumu :) üye olmayınca yorumlara cevapları izlemek çok güç, hatırlayıp kime yaptığını o bloga gidip verilen cevabı okuman zor olur işte :)
SilHmm..haklısın ama sadece senin cevaplarını görmüyorum. Yoksa normalde bloğumda "Yorumlar" ve "Spam" ı tıklıyorum her gün yorumları görüyorum.
SilMoralin mi bozuk, strese mi girdin, gel Karpuz Apartmanı'ndaki olayları oku, stres mitres hiç bir şey kalmaz. :))
SilOlağanüstü anlatım ve çizimler...Her fırsatta bloğunuzu ziyaret edip bölümleri okuyacağım. :)
Naçizane bir not; " Ben Halime'e güveniyorum. " da " Ben Halim'e güveniyorum. " olacak. Halime kadın ismi...Bazen klavye hatasında anlamlar değişebiliyor. :)
Çok sevindim böyle düşünmene Nazlıcığım. Çok teşekkür ediyorum. Beklerim:)))Ne zaman istersen:)
SilAh, tabii ki Halime kız ismi. Hemen düzelteyim bunun için de çok teşekkürler. :)