20 yıl önce dünyaya gelenler bilmez, çünkü kendileri dünyaya gelmeden önceki Türkiye'nin nasıl bir yer olduğunu bilmezler. Beyinleri dinci ana / baba / eş / arkadaş / şeyh / tarafından çamaşır suyuyla yıkananlar da bilmez ama 28 Şubat'ta "post modern darbeci" diye suçlananlar Türkiye Cumhuriyeti bugünlere gelmesin, bir İran, bir Afganistan olmasın diye o kararlara imza atmışlardı.
Ne kadar haklı olduklarını
Fas'ın kıçı kırık köyünden gelip, İstanbul'daki marketin kasiyerine
"Senin başın niye açık?"
diye hesap sormasından anlıyoruz. (Video altta yeşil linki tıklayın) 28 Şubat, 20 yıl sonra, 30 yıl sonra herhangi bir erkek, herhangi bir kadına "Senin başın niye açık?" diye soracak hale gelmesin diye yapıldı.
Senin başın niye açık videosu youtube
Ne kadar haklı olduklarını
Altı yaşındaki çocuğa gelinlik giydirilip, 28 yaşındaki herifle gerdeğe sokulduğunu, kızın bizzat polise şikayet ettiğini ve sakallı dinciler karakol kapılarında o sapık ceza giydi diye protesto etmelerinden anlıyoruz. Haberin Yeniçağ Gazetesi' nde resim altındaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz. Linkler, ayrı pencerede açılır.
Ne kadar haklı olduklarını
Türbanlı hırsızlardan anlıyoruz.
Ne kadar haklı olduklarını
İran'da kadınlar "Başımızı zorla kapattırmazsınız!" dediği için dövülüp, yerlerde sürüklenip, idam edildiğini okuyunca, videosunu izleyince anlıyoruz.
İran'da başörtüsü protestosu idamları
Ne kadar haklı olduklarını
20 yıllık dinci AKP yönetiminin yaptığı tüm kötülüklerle, ülkeyi mülteci kampına döndürmeleriyle, hırsızlıklarıyla, sınav sorularını çalmalarıyla, her yeri tarikatlara teslim etmeleriyle, 15 Temmuz'la, 17 Aralık hırsızlık-yolsuzluk haftasıyla, CIA +AKP+Fethullah Gülen işbirliğiyle kotarılan Balyoz, Ergenekon kumpaslarıyla anladık. Hayat pahalılığı da cabası.
Gün gelecek, AKP tarihin çöplüğüne atılacak; 15 Temmuz, Balyoz, Ergenekon, amirallerimizin hapislere atılmaları, korgeneralimizi hapiste öldürmeleri dahil tüm yapılanların hesabı sorulacak, korgeneralimizin ve rütbesi sökülen tüm askerlerimizin rütbeleri, itibarları iade edilecek. Dün yapılmayan askeri tören geç de olsa gıyaplarında yapılacak. Onlara bu hainlikleri yapanlar "vatan haini" olarak yargılanacaklar. Fransız halkının her sene vatan haini Petain'in mezarını tahrip ettikleri gibi mezarlarında bile rahat olmayacaklar, torunları, çocukları "Vatan haini çocuğu, vatan haini torunu" olarak utanacaklar, adlarını değiştirmek ya da ülkeden kaçmak zorunda kalacaklar.
Şeriat bir ülkeye İran'daki gibi bir gecede de gelebilir, Türkiye'deki gibi yavaş yavaş da gelebilir. Siz fark etmezsiniz. Önce masum "Yeaa! Türbanlılar niye üniversiteye alınmıyor?" la başlar. Siz o türbanlı kızlara "Ay ne minnoşlar!" dersiniz. "Kahrolsun laiklik!" diye bağırırlar. Alayı Atatürk'e, laikliğe düşmandır çünkü. Siz bu "minnoş", "masum" kızları sevmeye kalkarsınız. Bir timsahı sevmeye kalkmak gibidir. Elinizi verir, kolunuzu kaptırırsınız. Bir bakmışsınız ki, o türbanlılar sayesinde ülke dincilerin eline geçmiş. Türban yetmez burka, çarşaf giyin derler, kadınlar okula gitmeyecek derler. Şu anda Afganistan'da okula gitmek isteyen kızları kırbaçladıkları gibi. Kızların alayı türbanlı, yerlere kadar uzun entariler giymişler ve okulun kapısını tekmeliyorlar onları üniversiteye almadıkları için. Sakallı bir dinci de gelip hepsini kırbaçlamaya başlayınca, kaçışıyorlar. Eee, etme bulma dünyası. Laikliğin kıymetini bilmemenin sonu budur. Bu kızlar şimdi
"Ah! Laik bir ülkeye kaçsak!"
diye ağlaşacaklar.
Bu da videosu. Yani damgalı, mühürlü ispatı:
Bugün bu sakallı dincinin kırbaçladığı kızların anaları da belki zamanında laik yönetimi beğenmeyip
"Yeaa...bizi üniversiteye almıyorlar, kahrolsun laikler!"
diye bağırıyor, ağlıyorlardı. Etme, bulma dünyası.
Ya laiklikle, Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkeleriyle yönetilir, ya da 6 yaşındaki bebelere gelinlik giydirip, nikah kıyan, türbanlı hırsızlar, takkeci uyuşturucu tacirleri tarafından yönetilirsiniz. Ya laik Türkiye Cumhuriyeti olar ya da İran, Afganistan'a dönersiniz. Siyasal İslam timsah gibidir elini veren, kolunu kaptırır. Kendisi başını kapatmakla asla kalmaz, illa sana da kapattırmaya çalışır. Kasiyer kıza sorduğu gibi eninde sonunda sana da
"Senin başın niye açık?" diye hesap sorar.
Korgeneralimiz tüm subaylarımız gibi bugünleri ta o zamandan görmüş; böyle olmayalım diye 28 Şubat'ı imzalamış, bu uğurda AKP + Fetö tarafından şehit edilmiştir.
Dinciler daha 28 Şubat yokken, daha AKP yokken de Türk ordusuna, Atatürk'e, laikliğe düşmandılar. Menemen olayı ispatıdır. Bu video da öyle:
Dincilerin gerçek amacını gösteren video
28 Şubat bir bahaneydi. Ülkenin dincilerin eline geçmesi için de başarıyla kullanıldı. Menemen'de Kubilay'ı şehit edenleri hatırlayın o zaman ne türban vardı, ne de yasağı. Dinciler o zaman da Türk askerine düşmandılar.
Bu dinciler İstiklâl Savaşı öncesi yurdumuz düşman işgalindeyken de Mustafa Kemal Paşa ve Kuvvayı Milliye'ye düşmandılar. İngilizlere karşı gelmeyin, Yunanlılara karşı gelmeyin onlar bizim dostumuz, Mustafa Kemal ve Kuvvayı Milliyeciler çapulcudur diyorlardı. Şimdi de onların torunları paşalarımızı, korgenerallerimizi, amirallerimizi öldürerek aynı düşmanlığı devam ettiriyorlar.
Yaşattıklarını yaşamadan, yargılanmadan ölmesinler.