"Buyrun?"
"Covit19 için ev halkının ateşini ölçüyoruz."
"Aaa! Allah razı olsun. Ölçün bakalım. Aşkım
gel ateşlerimizi ölçtürelim. Hehehehe. "
"Geldim hayatım."
O sırada apartman komşuları neredeyse unutulmaya başlayan bir geleneğimizi yerine getirmeye hazırlanıyordu.
"Eveeet, herkes gönlünden kopanı verdi tost makinamızı aldık.
yeni taşınan komşumuza güle güle oturana gidelim hazır mıyız?"
"Biz hazırız."
"Ben de hazırım. Hadi gidelim."
Kapında R. A. ELİBOL yazıyordu
"ZZZZRRRRR..."
"Hoşgeldiniz, buyrun."
"Efendim güle güle oturun, bu hediye
hepimizden, en yaşlıyım diye
takdim etme görevini bana verdiler. Buyrun."
"Aman efendim ne zahmet ettiniz? Çok teşekkürler."
"Güle güle kullanın."
"Aaa! Tost makinesi. Çok teşekkürler.
şey, kolonya buyrun. Ben de çay koyayım."
"Saime, dikkat et! Bir damla damlatacaksın!"
"Dur! Yavaş! Hah! Kaldır şimdi!
Bir şişe kolonya kaç para!"
Az sonra hava karardı. Ama ev sahipleri ışıkları bir türlü yakmıyordu. Karanlıkta oturmaya başladılar.
"Efendim ben çok tutumluyumdur. Karanlıkta oturunca
elektrik faturası yarı yarıya geliyor. Alıştık."
Az sonra Saime hanım çayları getirdi.
Yanında büzülmüş, kurumuş çay poşetleri vardı.
"Buyrun efendim."
"Benim çay poşetim kullanılmışa benziyor."
"Benimki de..."
"Biz tutumluyuz efendim, hiçbir şeyi ziyan etmeyiz;
kullanılmış çay poşetlerini atmıyoruz, tamamen
beyaz olana kadar kullanıyoruz."
"Evde içmiştim ben almayayım.
Hem ziyan olmasın."
"Çay bana çarpıntı yapıyor."
"Anneee çişim geldi."
"Bak şurası banyo ama sakın sifonu çekme e mi küçük?"
"Çekmesin mi? Ama ayıp olmasın?..."
"Ayıp olmaz, biriksin gece yatarken çekiyoruz.
Su faturası çok gelmesin diye."
"Öyle çiş yaptın sifon ! Çiş yaptın sifon!
Dünya su faturası gelir. Büyük tuvalet olursa başka..."
"Size doyum olmaz, komşular biz kalkalım artık koltuklar
aşınmasın hem. Ehem ehem:)"
"Evet, evet, bence de."
KOMŞULAR VEDALAŞIP,
GİTTİLER. KAPI KAPANDI.
Ama SESLERE KULAK MİSAFİRİ
OLMADAN EDEMEDİLER.
"Saime! O tost makinasını yine kutusuna koy, fiyongunu tak.
Birine güle güle oturuna gidersek hediye ederiz."
" Aman Allah'ım! "
"Boşver canım, bir daha gitmeyiz olur biter.
Eşine acıdım ama. Kadıncağız çok mahcup oldu."
O SIRADA ÖTEKİ
APARTMANDA İSE DURUM ŞÖYLEYDİ😂
"İMDAAATTT ADAM ÖLDÜRÜYORLAR!"
"KARICIĞIM BEN ETTİM SEN ETME AAHH!"
BİRKAÇ GÜN SONRA...
Clark Behlül geldi.
"Komşular, doktora gittim, maalesef kansermişim fazla
vaktim kalmamış. "
"Çok üzüldük. Sizin için ne yapabiliriz?"
" Hep istediğim bir şey vardı. Gençken Kirk Douglas'ın
Vikingler filmini izlemiştim. O gün, bu gün ölürsem
cenazemi Viking cenazesi gibi kaldırsınlar derdim."
"Viking cenazesi mi Behlül Bey amca?"
"Evet, vasiyetim bu. N'olur söz verin.
Tüm malımı, mülkümü de barınaklara ve
yoksullara bağışladım. Kimsem yok."
"Söz elimizden geleni yaparız."
"Viking cenazesi nasıl oluyormuş ki bre?"
KOMŞULAR "EVET" DEDİ.
VE GÜNLER GEÇTİ....
BİR GÜN ACI HABER GELDİ.
CLARK BEHLÜL VEFAT ETMİŞTİ.
Komşular törende hazır bulundular.
"Bizi yaşlılığımızda birbirimize düşürmüştü çapkın.
" Çok çapkındı ama yine
de renkli bir kişiliği vardı."
" Seninle sahte nikah kıydım, epey paranı yedim. 'Cenazeme her zamanki gibi dekolteyle gelmezse affetmem'
demişsin, al geldim işte, uslanmaz çapkın!. "
"Allah taksiratını affetsin Behlül amca."
"Seni hep şu siyah-beyaz resminle hatırlayacağız
Komşular okçuluk sporu yapan bir komşularına
rica etmişlerdi. Kızcağız bu ilginç son isteği
seve seve yerine getireceğini söyledi.
Balıkçılar da çok eski, işe yaramaz bir kayığı bu iş için verdiler.
Okçu, dikkatle nişan alarak yanan oku kayığa fırlattı.
Önceden kayığın içine tutuşacak bolca çalı çırpı, koymuşlardı.
Ve Clark Behlül istediği gibi
"Norse" cenaze töreniyle gitti. Komşular
"Yakalanırsak rahmetliyi de siz mi öldürdünüzden,
denizi kirletmeye kadar aklanana kadar epey hapis yatarız"
diyorlardı şanslarına kimse görmedi:)
Not: Birkaç ay önce kaybettiğimiz Hollywood'un efsane oyuncusu Kirk Douglas'ın anısına sevgi ve saygıyla.
Yazan ve Çizen:
Müjde Dural
BÖLÜMLER:
KARPUZ APARTMANI 23