4 Şubat 2023 Cumartesi

DÜN BAŞIMA GELEN OLAY

 

Az önce penceremden kendim çektim. 
Sokağımızın manzarası...

Birazdan Twitter'da da şikayet edeceğim ve dün birebir yaşadığım bir olayı anlatacağım. Bu olay basit bir olay ama laikliğin öneminin farkına varmanızı sağlıyor.

Şimdi benim arabam yok arkadaşlar. Yaşım da 65. Üstelik yere düşersem kalçamı kırıp sakatlanma ihtimalim oldukça yüksek. (Bunu kafamdan atmıyorum inanmadığım diyen olursa geçen sene çekilen kemik ölçümü sonuçlarını gösterebilirim. Kırılma ihtimali yüksek olarak yazıyor) 

O yüzden karda, kışta mümkün olduğunca evden dışarı çıkmıyorum ama bazen bir iş çıkıyor mecbur gidiyorum.

Dün de iki otobüs gidiş - iki otobüs dönüş olmak üzere 10.00'da evden çıkıp, duraklarda titreyerek, soğuk iliklerime işleyerek (inanmayan dün yani 3 Şubat  2023  Cuma Ankara hava durumuna baksın) üç saat sonra ancak kendi durağımda indim. Hemen orada market var.

Eve gitmeden markete (Aktepe Mandıra) uğradım. Süt ve peçete alacağım.  Kemik erimem için süt yani kalsiyum ŞART. Doktor dedi. Bu karda, kışta tekrar üşümeyeyim, tekrar yorulmayayım. Ne gerek var değil mi? Yolda yap alışverişini, evine gir bir daha niye yorulayım? 

"Cuma olduğu için kapalıyız! Sonra gelin!"

"Oldu canım! Başüstüne! Zaten böyle karda, kışta, üç saat TİTRE, ayağım çifte çorapla buz kessin ben eve gideyim saatler sonra tekrar giyineyim! Tekrar geleyim! Tekrar üşüyeyim! İşim, gücüm yok çünkü. Hiç yorulmadım da! Hiç kar soğuğunda otobüs duraklarında perişan olmadım! Arabası olanlar beni anlayamaz. "


"Şaka mı yapıyorsunuz?"  dedim. Gerçekten inanamadım. 

O karda kışta eve git. Adamların Cuma namazını bekle! Tekrar giyin, bereni tak, botunu giy, tekrar düşmemeye çalışarak, tekrar üşüyerek, tekrar sokağa çık! Çünkü adamlar Cuma namazını kılacak!

Tabii böyle yapmadım. Yaş 65 o kadar yorulmuşum ki, üç saattir o soğukta duraklarda titremekten Getir' den istedim. Bilmeyenler için yazıyorum Getir KORKUNÇ PAHALI. Markette süt 30 lira, Getir'de 38 lira! Ayrıca  20 lira mı, 30 lira mı getirme ücreti alıyorlar! 

Mecburen Getir'den getirttim. 

Bunlar dinci ya, kul hakkı diye bir şeye inanıyorlar.  Varsa öyle inandıkları bir şey ben ASLA HAKKIMI HELAL ETMİYORUM.  Şu pahalılıkta aynı şeyler için çok daha fazla para ödememe neden oldular. 


Şimdi bakın bir ülkenin DİNİ KURALLARA GÖRE yönetilmesinden doğuyor böyle acayiplikler. Sen nasıl Cuma günü marketi kapatırsın arkadaş? Benim acil peçete almam lâzım. Peçetesiz mutfak olmuyor eskiden yoktu el bezleri vardı ama kim şimdi onarı her dakika yıkayacak, kaynatacak? Alışmışız alacağız. Farzet ki,

Suyum bitti! 

Ekmeğim bitti!  

Makarna yapacağım karnım aç ...

Su, ekmek, makarna için senin Cuma namazından gelmeni niye bekleyeyim manyak? Bu karda, kışta, soğukta ben zaten ÜÇ SAAT ÇİLE ÇEKMİŞİM. Ne demek eve gideyim? Tekrar geleyim? Demin düşmedim  üst üste yorgunlukla belki tekrar çıkınca düşeceğim! Sen namaz kılacaksın diye benim kalçam mı kırılsın? Niye tekrar yorulayım? Niye tekrar çıkayım? Niye tekrar üşüyeyim? 

İşte laik bir ülkede yaşamak onun için çok önemlidir ve keyiflidir. 

Çünkü laik bir ülkede hiçbir market dini sebeplerle kapanamaz. Beni zor durumda bırakamaz. Masrafa sokamaz.

Ahmet, Mehmet namaz kılacak, cumaya gidecek diye ben mağdur olamam arkadaş. Gidiyorsan da nöbetçi eleman bırakırsın öyle gidersin.

Şu anda var ya çok öfkeliyim. Arabasız, Ankara ayazında, karında  ÜÇ SAAT Kızılay - Keçiören - Aşağı Ayrancı -  (haritada bakın birbirine ne uzak yerler) otobüs duraklarında perişan olmayı önce birebir deneyin, yaşayın, görün o zaman beni anlarsınız. Altında arabası olan anlayamaz. Otobüs duraklarında karda, kışta perişan olan, ayağı çift çorapla donan anlayabilir. O kadar soğuktu ki, ağzımı bir an açamadım hep kaşkolla kapattım. Elimde eldiven ama yine de dondum.

Yapamazsın! Karda, kışta marketini Cuma namazı için marketi KAPATAMAZSIN! Nöbetçi eleman bırakır gidersin ama KAPATAMAZSIN! BURASI LAİK, TÜRKİYE CUMHURİYETİ, SUUDİ ARABİSTAN DEĞİL, PAKİSTAN DEĞİL, İRAN DEĞİL. DİNİ KURALLARA GÖRE YÖNETİLMİYORUZ! BEN DİNİ KURALLARA GÖRE YÖNETİLEN ÜLKEDE YAŞAMAK İSTESEM ARABİSTAN'a GİDERİM ORADA YAŞARIM. 

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, O YÜZDEN LAİK TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURDU. BUNU DELEMEZSİN KAFANA GÖRE.  DİNİ KURALLARA GÖRE YAŞAMAK İSTEYEN PASAPORTUNU ALSIN SUUDİ ARABİSTAN'a GİTSİN. ATATÜRK'ün KURDUĞU LAİK ÜLKEYİ BEĞENMEYEN GİTSİN.  



11 yorum:

  1. Merhabalar.
    A101 ve BİM mağazaları Cuma namazında işyerini kapalı tutarlar. Siz de herhalde bunlardan birine gitmiş olmalısınız. Çünkü diğer mahalle bakkallarında ve büfelerde Cuma vakti kapalı işyeri ile pek karşılaşmadım. Ancak, ne yaparsanız yapın bu durumu değiştiremezsiniz.

    Evet burası laik, sosyal ve hukuk devleti ve ülkenin yönetimi dini teammüllere göre değil, mevcut yasalara göre yönetilir, ancak ne yaparsanız yapın bu konuda kimseyi harekete geçiremezsiniz. İktidarın canına minnet. İktidarın Cuma vakti işyerlerinin kapatılmasından yana olduğunu siz de bilirsiniz.

    3 Şubat gecesi Sincan'a çok güzel kar yağdı. 30-40 cm. yüksekliğinde kar vardı. Aman dikkat edin, gerekiyorsa ayakkabınızın üzerinden eski çoraplarınızdan takın, tabi kayıp düşmemek için.

    Bu konuda haklı olduğunuz konusunda sizinle hemfikirim. Ancak bu konudaki şikayetin nereye yapılacağını bilmiyorum. Belki Ticaret bakanlığı olabilir. Geçmiş olsun.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Bey,
      Yok, Aktepe Mandıra marketin ismi (iyi hatırlattınız yazıma da ekleyeyim) dediklerine göre son 3 yıldır kapatmaya başlamışlar.
      Evet burada da 30 cm. kar var, çok dikkat ediyorum ama ne kadar dikkat etsem de yani garantisi yok düşmeyeceğimin.
      Bana hak vereceğinizi biliyordum ama sanırım şikayet etmekle uğraşamam çünkü bir sonuç alamam. Twitter'a yazabilirim o da bir işe yaramaz çünkü kendi marketlerinin Twitter sayfası yok. En iyisi bir daha alışveriş yapmamak ve Migros sanal marketten kapıma getirmek diye düşünüyorum. Bir müşteri kaybetsinler. Bu dincilerin asıl taptıkları PARA olduğu için şöyle 20 müşterinin sırf bu yüzden ayağını keseceklerini bilseler anında vaz geçerler cuma kapatmaktan.:)))))Ah ben onların ciğerini biliyorum, dinleri, imanları PARA, $$$$$ hepsinin.
      Çok teşekkür ediyorum.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
    2. Merhabalar.
      Cevab-i yorumunuzda Cuma vakti kapalı olan yerin adını "Aktepe Mandıra" olarak yazınca, bir de sokağınızın paylaştığınız resme bakınca bu semtin Aktepe olduğunu anladım. Yoksa, siz Keçiören'in Aktepe semtinde misiniz? Ben Keçiören Uyanış'taki dairemi sattığım da emlakçı Aktepe semtinin hemen bitiminde başlayan çok yüksek katlı binalardan bir daire teklif etmişti, merkezi sistem olduğu için kabul etmemiştim. Bir de oralara Çinçin ve Yenidoğan gibi semtlerden gecekondularını yıktıkları aileleri yerleştirmişlerdi bu nedenle de kabul etmemiştim. 10. katta falandı daire, Iraklılar almış tekrar satıyorlarmış, bana öyle teklif etmişti emlakçı. Nasip Sincanmış, Keçiören'den Sincan'a geldik işte, sanki burası çok farklı bir yer mi? Mecbur kaldım, yoksa ev bulamamıştım.

      Siz de herhalde öfkelenince, kızınca bir pireye yorgan yakanlardansınız. Bakın ben tam üç kez yorgan yaktım ve zararını da sadece kendim gördüm. Sizin anlayacağınız ben kızdım ve bindiğim dalı kestim. Belki bu Aktepe Mandıra, size yakın bir yerde herhalde, şimdi siz pireye kızdınız yorganı yakacaksınız ve bu markete gitmeyecek ve belki size daha uzak yerlerdeki marketlere gitmek durumunda kalınca, olan yine size olacak. Bu marketi tek taraflı cezalandırmanın bir yolunu bulun. Mutlaka bu işletmenin bir müdürü vardır. Müdürle konuşun, mutlaka Cuma vakitlerinde bir iki eleman bırakırlar.

      Laik, sosyal ve hukuk devleti anlayış ve prensibinizden taviz vermeyeceğinizi biliyorum ancak, bir tarafı tecziye ederken, kendinizi de cezalandırmayın diye düşünüyorum. Çünkü siz bu işyerinden alış veriş yapmayarak protesto edeceksiniz, ama kimin kulağı duyacak, ses getirecek mi? Hayır! Olan size olacak! Çok daha uzak alış veriş yerlerine gitmek zorunda kalacaksınız.

      Aslında bu tür marketler için para ve menfaat ön plandadır, Cuma vakti işyerini kapatma işi sadece RİYA'dır. Bunlar Cuma namazı değil riya namazı kılıyorlar. Yani dostlar alış verişte görsün hesabı. Bunlar Cuma da iken, ciğerleri de paracıklar diye yanıyordur. Bu tür yerler bu davranışarında samimi değiller, gerçekten samimi olsalar, helal olsun derdim ama, ben onların samimi olduklarına asla inanmıyorum.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    3. Merhabalar Recep Bey,
      Blog hayatımda çok güzel ve çok faydalı yorumlara zaman zaman rastlarım. Bu da o çok güzel ve çok faydalı yorumlardan biri oldu.
      Bunun için çok teşekkür ediyorum.
      Evet gerçekten pire için yorgan yakarım. Burası bana gerçekten çok yakın ve evet maalesef Keçiören, Aktepe'de oturuyorum. Daha önce Kızlarpınarı caddesinde oturuyorduk. Orası nispeten daha iyiydi ancak balkonu yoktu, balkon benim için çok önemli çünkü hem çamaşır asmak, hem bir şey çırpmak hem de camlatıp kedi kumunu koymak pratik oluyor. Aktepe'yi hiç duymamıştım, bilmediğim bir semtti ama ucuz, balkonlu, güneş de görünce aldım. Ahalisi çok kötü, dediğiniz gibi Çinçin vs. den kötü insanları da doldurmuşlar, eh şimdi psikopat Suriyeli, Iraklı, Afganlı da doldu yani 30 seneden fazla Üsküdar'ın güzelim semtinden ve çocukluğumun mis gibi Çankaya, Aşağı Ayrancı'sından sonra burası bana cehennem gibi geldi. Yoksulluk ayıp değil ama insan kalitesi önemli.

      Bunlara gelince %100 katılıyorum ve %100 eminim ki cuma kapatmaları birilerine şirin gözükmek amaçlı. İçin için
      "Ah, şimdi kapattık kaç müşteri kaçıracağız"
      diye de ağlaşıyorlardır. Ona da eminim. Bunların derdi PARA. Bu semtteki dindar gözükenlerin dinlerinin, imanlarının PARA olduğunu, en önem verdikleri şeyin para olduğunu defalarca kez, birden fazla olayla bizzat anladım. Bunlara PARA verin size kul, köle olurlar. Çok kötü bir huy tabii ki. Tipik akp zihniyeti ve o yüzden de yıllardır akp en çok oyu bu Aktepe denen pislik semtten alır. Maalesef ki burada oturmak zorundayım. Yıllar önce Aşağı Ayrancı'daki evimizi kötü kiracı yüzünden satmakla çok büyük hata etmişiz. Sonradan ah ettik ama ne fayda. Evet dediğiniz doğru onları cezalandırmak için kendimi cezalandırmayayım.
      Tekrar teşekkür ediyorum güzel yorumunuza ve tavsiyenize.
      Selamlar, saygılar.

      Sil
    4. Merhabalar Bücürükveben.
      Efendim, dert derdi açar derler. Ne kadar doğru. Ben Ankarada tam iki kez ev sattım üç kez ev aldım. Her iki satışımda da zarar ettim. Neden derseniz, evinizi satacaksanız fiyatı makul tutmak zorundasınız. Sattığınız evin ayarında aynı fiyata ev bulmak çok zor. Satarken kaybediyorsunuz, alırken kaybediyorsunuz. Maalesef bu ev alıp satmalarda ben çok talihsiz şeyler yaşadım. Eşime söyledim ev almayalım kiraya çıkalım diye, onu ikna edemedim. Hatta ev bulamadığım için eşyayı memlekete götürdüm, tekrar memleketten 15 gün sonra Ankara'ya getirdim. Başınızı ağrıtmak istemiyorum. Aktepe gerçekten çok berbat bir yer. Bakın şu anda Sincandaki evin yeri iyi, semti iyi, ulaşımı da iyi sayılır. Ancak, burada da aidatını vermeyenler var. Eninde sonunda veriyorlarmış ama, gününü çok geçiyor ve yönetici de maalesef bunlar hakkında yasal takibe geçemiyor. Aidatımız 170 TL dan 350 TL ya yükseldi. Asansör yok, bahçeli, çocuk oyun parklı, kuyulu bir yer. Kapıcı asgari ücretli ve sitede kalıyor. Biraz da tamirat işleri çıkmış ve bu nedenle aidatımız böyle yükseldi. Hayırlısı bakalım. Fırsat ve imkanını bulsam burasını da satarım. Yapracık'tan da bakmıştım ama orası hem uzak, hem merkezi sistemli, hem de inişi yokuşu çok, aynı Keçiören gibi ve çok soğuklar esiyor orada. Çünkü çok yüksek yeri. Kısacası coğrafyası bozuk.
      Selamlar.

      Sil
    5. Merhaba, estağfurullah başımı ağrıtmış olmazsınız asla. Sincan'daki evinizin aidatı çok yüksekmiş. Bizim 50 tl ama kapıcı yok. Sadece merdivenleri silen ve çöpleri alan bir kadıncağız var. Üsküdar'daki evde de kombiye geçilince kapıcı olayı bitmişti. Kombi çıkınca kapıcılık öldü sadece sitelerde, çok katlı binalarda var. Hakkınızda hayırlısı olsun Recep bey. Sağlıcakla kalın. Selamlar.

      Sil
    6. Merhabalar.
      "...çocukluğumun mis gibi Çankaya, Aşağı Ayrancı'sından sonra burası bana cehennem gibi geldi. Yoksulluk ayıp değil ama insan kalitesi önemli..."

      Bu cümlenizden hareketle ben de biraz yazmak istedim.
      İnsan sıkıntıları gençlikte, rahatlığı da yaşlılıkta görmeli. Benim ki tam tersi oldu. Gençiğim de hiçbir sorun ve sıkıntı görmedim. Aksine yaşlandıktan sonra çektiklerimi anlatamam.

      İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne, kasaba ortaokulundan nakil yoluyla 15 yıl hizmeti olan bir memur atanmıştı. Yeni gelen arkadaşa işte senin görevin "Bakanlıktan gelen şu duyuruları daktilo makinesinde çoğaltacaksın" demiştik. O zaman ne teksir makinemiz ne de fotokopi, hiçbiri yoktu. Elimiz ayağımız sadece bir daktilo makinesi. Arkadaşımıza daha geldiği gün yazı çoğaltma işini yükledik, o da çalışmaya başlamıştı. İkindi vaktine doğru arkadaş sandalyesinden düştü ve yere yığıldı. Hemen koştuk ve yerden kaldırdık, arkadaşa müdahale ederek kendine getirdik, kendine geldiğin de bize söylediği cümle aynen şuydu: "Kasabada 15 yıl da çalıştığımı, bana bir günde çalıştırdınız!.." Ne gülebildik, ne ağlayabildik. Donup kaldık.

      Su gibi akıp giden o güzel günlerin acısını, bizlere böyle bir günde yaşatıyorlar. Teşbihte hata olmaz derler, sözüm meclisten dışınadır. O güzel günleri ben şimdi geviş getiriyorum.
      Selam ve saygılarımla.

      Sil
    7. Merhaba Recep Bey,
      İnsan rahatlığı yaşlılıkta görmeli ama maalesef çoğunlukla tam tersi oluyor :( Çocukken, gençken anne, baba başımızda ya her şey rahat hele baba insanın yaslanacağı kaya gibi.
      Evet teknoloji önemli, teksir, fotokopi olmayınca çok zor olmuş ben eski daktiloları da hatırlıyorum çünkü bilgisayar yoktu henüz elektrikli daktilo da değildi insan gerçekten çok yorardı...dokunarak değil, çat-çat-çat tuşlara vurarak kullanılırdı...
      Çok teşekkürler yorumunuz için
      Selamlar, saygılar.

      Sil
  2. Saygı değer bücürük ve ben. İsminizi bilmediğim için bu şekilde yazdım çok çok özür diliyorum ve o güzel ellerinizden öpüyorum. Keşke yakın olsaydık da hep ben gitseydim sizin yerinize markete bakkala nereye istiyorsanız :) Neden inanmayalım ki her kemik yapısı bir değil sonuçta ve yaşınızdan dolayı kemiklerinizin hassas olması normal. Bu soğuklarda lütfen kendinize çok dikkat edin ve sıkıca giyinin. Evet böyle bir olay var sanırım bazı marketler cuma günleri cuma namazı vaktinde kapatıyor bende yakın bir zamanda öğrendim ve şaşırmıştım ama nedense sizin kadar içerlemedim biliyorsunuz ki biz laik ama çoğunluğunun Müslüman olduğu bir ülkede yaşıyoruz bir yazılı yasalar birde yazısız yasalar vardır insanların kendi gelenek ve görenekleri de var tabii. Her inanca saygı duymalıyız. Eğer namaz kılmak istiyorlarsa kılmalılar elbette kılmayana neden kılmıyorsun diyemeyeceğimiz gibi kılana da aynı tabiri kullanamayız. Sizi çok iyi anlıyorum o güzel kalbinizin bu soğukta beklemeyi kabul etmemesi çok normal. Eee bir kadın çalışan işine devam edebilirdi de diyebilirsiniz kii bende bunu düşünmüştüm sonra öğrendim ki meğerse müslümanlık dininde cuma saati yapılan alışverişte doğru değilmiş bu yüzden dükkanlarda kapatılıyormuş. Aslında yoğunluk olarak müslüman olarak yaşanılan bu ülkede pazar tatili ( kii bu tatilde kiliselere gidenler için belirlenmiştir) cuma olsaydı sizde bu durumu yaşamazdınız. Ülkede o kadar ikilik var ki ne tam olarak kendimizi yaşayabiliyor ne batılı gibi yaşayabiliyor ne de orta doğulu gibi yaşayabiliyoruz ülkemiz o kadar renkli o kadar kararsızlıklar içersin de ki ne yapılırsa yapılsın hep bir mağdur var. Ben bir müslümanım ama müslüman gibi yaşayan bir genç kız değilim. yazdıklarınız beni çok üzdü çünkü müslümanlığı benimsemiş ve gerekliliğini yerine getiren bir sürü arkadaşım var aramıza hiç laiklik yada dini inançlarla ilgili bir sorun girmedi. Lütfen sizde inancınız ne olursa olsun bu tarz olaylar karşısında bu kadar içerleyip üzmeyin kendinizi. Kendinize çok dikkat edin havalar çok soğuk :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Mona Rosa öncelikle estağfurullah, özür dilemeye hiç gerek yok:) rahat olalım:) o zaman ben de sizin isminizi bilmediğimden Mona Rosa dedim:)benim de özür dilemem lâzım. Bu arada belki yıllardır kimse ellerimden öptüğünü söylememişti çok duygulandım, teşekkür ediyorum. El öpenlerin çok olsun.

      Bu arada ismim Müjde. Müci de derdi rahmetli ailem ve dayım. Ben Müci'yi daha severdim çünkü ismimi sevmiyorum. Hiç sevmedim.

      Evet dediğin doğru Müslümanların çoğunlukta olduğu bir ülkeyiz ama her kurum, her dükkân, her işletme "Biz Müslümanız ve Cuma namazını kılmamız gerekir 1 saat mi, 1.5 saat mi kapatacağız." derse bundan beklenmedik ve hoş olmayan bir sürü sonuçlar doğabilir.
      Mesela, eczane de kapatabilir, benim o anda migren krizim tutabilir, migreni de çekmeyen bilmez çok lanettir. Parmağımı kesebilirim, kedilere su koyarken, beni tırmalayabilir, elim kanayabilir ( başıma çok geldi), yolda düşebilirim dizim kanayabilir, acil yara bandına ihtiyacım olabilir. Market kapalı, eczane kapalı, bakkal kapalı. E, hastaneye mi gideyim? Yani nöbetçi birini de bırakmazlarsa insanlar çok zor durumlarda kalabilirler.


      Neyse bir de şu var bunlar daha önce yapmıyorlarmış son 3 yıldır başlamışlar o zaman bu samimi bir "kapatma" değil. :) Üç sene önce Müslüman değil miydin derler adama. Birisi ya da birileri bunlara baskı yapmış olmalı. Bunlar da istemeye istemeye uydular diye tahmin ediyorum. Hatta belki korktular. İşte bu çok daha kötü bir sonuç. Yaşadığım ülkede birilerinin gelip "Marketini cuma kapatacaksın" diye aba altı sopa gösterdiklerini düşününce çok kötü bir şey. Böyle bir ülkede yaşanmaz. Bu kapatma işi ancak market sahibinin kendi gönlünün içinden geliyorsa olabilir. O zaman da dediğim gibi başkalarını mağdur etmemek için nöbetçi bırakabilir.

      Ben pazar günü de marketler kapansın istemem. Gün içinde insanın başına ne geleceği, neye aniden ihtiyaç duyacağı belli olmuyor. Kalem, silgi bile olabilir illa sağlık ya da yiyecek, içecek olması şart değil.

      Son olarak yorum yazdığın için çok teşekkür ediyorum.


      Sil
    2. Not: Tam yorumumu gönderdikten sonra aklıma geldi:
      Burada yani Aktepe'de beş, altı belki yedi yıl önce - tam yılını şimdi Google'e bakmaya üşendim- bakkalı içki sattığı için dövmüşlerdi. İnternette de vardı o olay. Keçiören'de bakkal içki sattığı için dövdüler diye. Müslüman gibi yaşamak maalesef Müslüman gibi yaşamak istemeyenleri dövmeye kadar gidebiliyor o yüzden mutlu değilim böyle bir ülkede yaşamaktan. :( Umarım beni anlarsın.

      Sil