" Sait Efendi, 155'in CIA ajanlarına karşı yerleştirdiği
gizli kameranın görüntülere baktı:
" Vay, Hale hanım di mi bu beya?
Gizlice bizim doktorun evine giriyor!"
Ve komşular bir çözüm bulmak
için bir araya geldiler.
"Kedim için balkon kapısını
aralık bırakmıştım. O sabah odanın içi kokmuş
çoraplarla doluydu. Sonraki gün yine... yine...
eşimin günahını aldım:( "
" O torbada kokmuş çoraplar vardı demek ki..."
(bak: 23. bölüm)
"Bir çözüm bulmamız lazım. Bu Hale
çok oluyor artık."
"Ne yapsak ki? Polise mi versek?"
Doğacak torununa patik ören Huriye
ilginç bir şey önerdi:
" En iyisi şu 155 denen, icatçı çocuğa söleyin.
Onun haggından o gelir."
"155 mi? ..."
"Huriye teyze haklı olabilir. Bizim hiç aklımıza
gelmeyen bir çözüm bulabilir. Polise de gitmeyiz."
Ve toplaşıp 155 Selo'ya gittiler. Hale'nin
sevenleri ayırmak için yaptıklarını anlattılar.
155 hemen ilginç bir plan yaptı. :))
"Harika! Benim aklım yattı."
"Benim de."
" Bütün gün kapıyı mahsus aralık bırakırız.
Hale yine gelirse, suç üstü yakalarız."
"Gerisini de bana bırakın.
Yalnız bu icadımı
ilk kez bir insan üzerinde
deneyeceğim. Umarım başarılı olur."
O GÜN HALE AKŞAMA KADAR
GELMEDİ TAM GİDECEKLERDİ Kİ....
Hale arka bahçede göründü.
"Aklımı seveyim, akşam karanlıkta daha iyi oldu.
Kimse görmez. Kapı da yine kedi için aralık.
Heheheee..."
AMA ONU BİR SÜRPRİZ BEKLİYORDU:
"Sevenleri ayırmak ha?"
"N'oluyor?
BUZ KESTİM!"
gizli kameranın görüntülere baktı:
" Vay, Hale hanım di mi bu beya?
Gizlice bizim doktorun evine giriyor!"
Ve komşular bir çözüm bulmak
için bir araya geldiler.
"Kedim için balkon kapısını
aralık bırakmıştım. O sabah odanın içi kokmuş
çoraplarla doluydu. Sonraki gün yine... yine...
eşimin günahını aldım:( "
" O torbada kokmuş çoraplar vardı demek ki..."
(bak: 23. bölüm)
"Bir çözüm bulmamız lazım. Bu Hale
çok oluyor artık."
"Ne yapsak ki? Polise mi versek?"
Doğacak torununa patik ören Huriye
ilginç bir şey önerdi:
" En iyisi şu 155 denen, icatçı çocuğa söleyin.
Onun haggından o gelir."
"155 mi? ..."
"Huriye teyze haklı olabilir. Bizim hiç aklımıza
gelmeyen bir çözüm bulabilir. Polise de gitmeyiz."
Ve toplaşıp 155 Selo'ya gittiler. Hale'nin
sevenleri ayırmak için yaptıklarını anlattılar.
155 hemen ilginç bir plan yaptı. :))
"Harika! Benim aklım yattı."
"Benim de."
" Bütün gün kapıyı mahsus aralık bırakırız.
Hale yine gelirse, suç üstü yakalarız."
"Gerisini de bana bırakın.
Yalnız bu icadımı
ilk kez bir insan üzerinde
deneyeceğim. Umarım başarılı olur."
O GÜN HALE AKŞAMA KADAR
GELMEDİ TAM GİDECEKLERDİ Kİ....
Hale arka bahçede göründü.
"Aklımı seveyim, akşam karanlıkta daha iyi oldu.
Kimse görmez. Kapı da yine kedi için aralık.
Heheheee..."
AMA ONU BİR SÜRPRİZ BEKLİYORDU:
"Sevenleri ayırmak ha?"
"N'oluyor?
BUZ KESTİM!"
DONUYORUM
çok soğuk Brrrr!"
"N'oldu bana? Kıpırdayamıyorum,
konuşamıyorum."
"Yardım arkadaşlar taşıyalım.!"
"KİM VAR ORADA?
ELLER YUKARI!"
"ŞABAN BEY!"
çok soğuk Brrrr!"
"N'oldu bana? Kıpırdayamıyorum,
konuşamıyorum."
"Yardım arkadaşlar taşıyalım.!"
"KİM VAR ORADA?
ELLER YUKARI!"
"ŞABAN BEY!"
" Suçüstü yakaladım.
bu kızı öldürdünüz, gömecektiniz ha?"
"Yok Şaban bey.
Ne öldürmesi? Bu kadar komşu
hep beraber cinayet mi işleyeceğiz?"
hep beraber cinayet mi işleyeceğiz?"
"Lan ceset ortada hala neyi inkar ediyorsunuz?
Emekli komiser Şaban Yakalar bunu yer mi?"
"Şaban bey o ceset değil."
"Ya ne o zaman?"
" Şeyyy, heykel."
"Heykel mi?"
"Evet abicim.
Kendi icadım."
Kendi icadım."
"Evet, ya sağolsun 155 yaptı
Apartmanımıza bir sanat eseri koyalım dedik."
"Çatı akıyor, boya, badana yaptıramadık,
böyle gereksiz şeylere mi harcadınız
apartmanın parasını?"
"Yok, yok apartmanın parasını kullanmadık.
155 bedavaya yaptı."
" Hmmm. Boş işlerle
uğraşıyorsunuz.
Ben yönetici
olayım da görün bakalım apartmanı
nasıl adam ediyorum."
"Tamam abicim. "
Böylece Hale kimse alıp götürmesin diye
çözülene kadar apt. merdivenlerinin bir köşesinde kaldı.
"İmdat! Heykel değilim ben
yardım edin. Allah'ım konuşamıyorum.)
yardım edin. Allah'ım konuşamıyorum.)
"Bu heykel ne kadar gerçek gibi.
Neyi temsil ediyor çöpçatan teyzeler?
Bir adı var mı?"
" Var çocuğum:
Üçkağıtçıların sonu."
"A! Ne kadar ilginçmiş.
Üçkağıtçı birinin heykeli mi yoksa?"
"Ta kendisi kızım. Sonra sana
tüm hikayeyi anlatırız."
(Bak: 15.bölüm); (21. bölüm) ve (22. bölüm)
Çöpçatan teyzelerin sokaktan kurtardığı
minik köpiş de boş durmadı:)))
minik köpiş de boş durmadı:)))
ARADAN BİR HAFTA GEÇTİ
ŞABAN BEY YÖNETİCİ OLDU
VE KOMŞULARI BAHÇEDE TOPLADI:
"EVEEEEET...yeni yöneticiniz olarak
ilk icraatımı göstermek için sizi bahçeye
çağırdım komşular."
"Heykel dediğin öyle olmaz,
böyle olur. Ben sanattan daha iyi anlıyorum."
"Bakın! Ben de heykel
koydum bahçeye."
"Koyacak yer yoktu,
çöpe attım. Zaten bir halta benzemiyordu."
"Eyvah! Koşun arkadaşlar! Çöp kamyonu
gelmeden yetişelim."
"Çabuk! Allah'ım inşallah
yetişiriz."
"Yetiştik şükür!"
Hale, birkaç gün daha öyle kaldı.
Çöpçatan teyzelerin köpişi heykeli
çok sevmişti:)))))
"Aaahh...çok pişmanım..."
"Sonunda, Hale'yi eski haline döndürdüler.
Bir daha da kendisini gören olmadı.:))))
TÜM BÖLÜMLER:
KARPUZ APARTMANI KARAKTERLERİ
KARPUZ APARTMANI 9. Bölüm
KARPUZ APARTMANI 30
KARPUZ APARTMANI - 31
KARPUZ APARTMANI - 32
KARPUZ APARTMANI - 33
KARPUZ APARTMANI - 34
KARPUZ APARTMANI - 35
KARPUZ APARTMANI - 36
KARPUZ APARTMANI - 37
KARPUZ APARTMANI - 38
KARPUZ APARTMANI - 39
KARPUZ APARTMANI - 40
KARPUZ APARTMANI - 41
KARPUZ APARTMANI - 42
KARPUZ APARTMANI - 43
KARPUZ APARTMANI - 44
KARPUZ APARTMANI - 45
KARPUZ APARTMANI - 31
KARPUZ APARTMANI - 32
KARPUZ APARTMANI - 33
KARPUZ APARTMANI - 34
KARPUZ APARTMANI - 35
KARPUZ APARTMANI - 36
KARPUZ APARTMANI - 37
KARPUZ APARTMANI - 38
KARPUZ APARTMANI - 39
KARPUZ APARTMANI - 40
KARPUZ APARTMANI - 41
KARPUZ APARTMANI - 42
KARPUZ APARTMANI - 43
KARPUZ APARTMANI - 44
KARPUZ APARTMANI - 45
Yazan&çizen:
Müjde Dural (Bücürük ve Ben)
Müjde Dural (Bücürük ve Ben)