21 Haziran 2024 Cuma

ZAMAN HEP ATATÜRK'ü HAKLI ÇIKARTIYOR

Antalya'nın ismi yazılmayan bir köyünde,  zeka özürlü zavallı bir kızcağıza neredeyse tüm köy tecavüz etmiş!

Bu tür iğrenç, korkunç haberleri sık sık duyuyoruz. 

Peki madem bir İSLAM ülkesiyiz,  madem adım başı CAMİİ var, madem insanlar dükkanları kapatır CUMA namazına gider, niye bu kadar çok GÜNAHKâR var? 

Sorunun cevabı belli: Sosyalleşme yok, çağdaşlaşma yok. eğlence yok, dans yok, kitap okumak yok. Tersine  kaç- göç var. Kızla el ele tutuşmak günah deniyor! Dans günah! Müzik günah!  Balo kâfir icadı! Köyde yaşayan gençlerin bir kısmı içlerine kapanıp, asosyal ve sapık hale geliyorlar ya da kuzenleriyle evleniyorlar ve zeka özürlü çocuklar doğuruyorlar! 

Ünlü İngiliz yazar Jane Austen'in  Türkçe'ye Gurur ve Aşk ismiyle çevrilen  (aslında Gurur ve Önyargı) romanını okuyup; dizisini izleyenler bilir. Bildiğiniz köy gibi, uçsuz bucaksız kırsal alanda bile kızların evinde piyano vardı ve hepsi piyano çalıyordu, belli aralıklarla balolar veriliyor, kızlı, erkekli gençler bir araya gelip, kaynaşıyor, dans ediyor, tanışıyor, sosyalleşiyor, flört ediyor, böylece amca kızı, teyze oğlu gibi yakın akrabalarla evlenip geri zekalı çocuklar doğurmuyorlardı.

Atatürk o yüzden dansları, baloları teşvik etti. İnsanlar dans etsin, tanışsın, kaynaşsın, sosyalleşsin istedi. Ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anladık. Danstan, müzikten, balodan kimseye zarar gelmez ama içine kapanıp, asosyalleşip, kızlarla tanışamayan - herkes değil bazıları - sapıklaşıyor. Ya köyün zavallı atına, eşeğine, köpeğine, ya da bu iğrenç haberdeki gibi zeka özürlü insanlara halleniyor ya  eşcinsel oluyor, ya da en iğrenci, en korkuncu Mazallah öz bacısına, öz kızına halleniyor! 

Dinciler, kız erkek okulu ayırdıkça, kızları erkeklerden bucak bucak kaçırdıkça onları sapıklığa teşvik ediyorlar. Afganlı bir gençle röportaj yapılmıştı. Çocuk aynen şöyle demişti.

"Hiç kız yok, hiç kız görmüyoruz. Kızların tek başına yanında babası, abisi vs. olmadan sokağa çıkması yasak. öyle olunca biz de erkeklere düşüyoruz!"

Dinci mekanlarda sık sık zavallı çocukların kendini asması, asılı bulunması, olayların örtbas edilmesi, ENSAR Vakfı'nda 47 oğlan çocuğa tecavüz edilmesi, AKP'nin bunu başarıymış gibi örtbas etmesi, kaç-göç olan köylerde zeka özürlü, engelli çocuklara tecavüz edilmesi, zavallı hayvanlara tecavüz edilmesi hep bu anormal yetiştirme tarzının sonucudur.

Kısaca zaman hep Atatürk'ü haklı çıkartıyor.





2 yorum:

  1. Merhabalar.
    Zamanın, Yüce Önder Atatürk'ü hep haklı çıkartması konusundaki saptamanıza aynen katılıyorum.
    Zeka özürlü çocuklara tecavüz edilmesi çok iğrenç bir durum. Aman Allah'ım bu ne vahşet, bu ne ahlaksızlık, bu ne vicdansızlık? Hele de böyle bir ahlaksızlığın müslüman bir ülkede vuku bulması daha da vahim ve çok acı bir durum!..
    Bu tür edepsizliklerin müslüman bir ülkede meydana gelmesini nasıl açıklayacağız? Hani Allah korkusu, hani İslam dini, hani müslümanlık? Neredeyse, bütün bir köy halkı zeka özürlü bu kızcağıza tecavüz etmiş! Allah belalarını versin, Allah'ın laneti üzerlerine olsun. Daha fazla bu konu üzerinde yazmaya insanın eli varmıyor.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Recep Abi,
      Değil mi ya? Ben de yazarken kötü oldum. Dinler insanları ahlâklı yapmaya yetmiyor hatta tam tersi olmuş. İçlerinde olacak, ailesinde ahlâklı yetişecek ve normal, laik ailede yetişecek ki, kaç-göç olup kız arkadaşlarından öcü gibi korkmasın, arkadaşlık kurabilsin, bir kafede, pastanede bir şey içebilsin, yoksa nasıl tanışıp evlenecekler?
      Yorumunuza teşekkür ediyorum.
      Selamlar, saygılar.

      Sil