21 Temmuz 2024 Pazar

DÜŞMAN AŞIKLAR 20 - MEHMET BENİMDİR, KİMSEYE KAPTIRMAM!

Ertesi gün hem Serap, hem Mehmet bulutların üzerindeydiler. Mehmet'in annesi ve babası da mutluydu. Çiğdem ise elindeki listeye baktı. Serpil, Selin, Selma, Sena isimlerinin üstlerini çizmişti. Bu kızların hiçbir olamazdı, kimi evliydi, kimi yaşlı, kimi de Foçalı'ya göre çok gençti. Bir fincan kahve aldı. Arkadaşına telefon etti. Biraz dertleşmek iyi gelecekti. Jale'ye dert yandı:

"Ay! Jaleciğim! Bittim ayol! Ayaklarıma kara sular indi ama Mehmet'in aşık olduğu kızı bulamadım. Ne canım? Ha, yok, kim olduğunu bilmiyorum. Sadece isminin "Se" ile başladığını biliyorum. Hele bir bulayım. Parça pinçik edeceğim. Mehmet Foçalı'ya nasıl aşık olurmuş! İsmi SE ile başlayan iki kız kaldı. Biri Seher isimli bir çalışan, diğeri Serap Arda. E, Serap’la Mehmet can düşmanı olduğundan onu zaten eledim. Kala kala Seher kalıyor."

Jale, yanıt verdi:

“Serap Arda’ya aşık olmasın?”

“Ayol deli misin? Mehmet o kızı bir kaşık suda boğar. Feministlerden hiç hazzetmez. Her şeyleri zıt.”

“Çiğdemciğim sen lisedeyken fizik okumadın mı? Zıt kutuplar birbirini çeker.”

“A, yok artık! Serap ve Mehmet. Ayol birbirlerine neler neler dediler okumadın mı?”

“Okudum şekerim okudum da o zaman kızı çirkin, kıllı bacaklı filan sanıyorduk, kız dünya güzeli çıktı.”

“Yok, yok, yine de olamaz. Bir feminist ve bir maço! İkisi bir arada olamaz. Eşyanın tabiatına aykırı.”

“E, sen öyle diyorsan…”

“Tabii ki öyle şekerim hadi ben elimi çabuk tutayım, Seher isimli şu kıza bakayım. Görüşürüz hayatım baaay!”

Böylece, Çiğdem şıkır şıkır pembe çantasını alıp lüks arabasına binip gazeteye gitti. Seher isimli kadın avukattı ve gazetenin hukuk işleriyle ilgileniyordu. Az sonra birisine

“Pardon; Seher Hanım’a bakmıştım?”

Diye sorunca, masaya dayanmış, cep telefonuyla konuşan, 120 kilo ama bebek yüzlü bir genç kadını gösterdi.

“Bakın orada, telefonla konuşan hanım.”

“Aa! Hmm….!”

Çiğdem içinden

“Yok artık! Bu da olamaz. Mehmet, bu kadar kilolu bir kıza aşık olmaz bence. Bunun da üstünü çizeyim. O halde aşık olduğu kadın gazetede çalışmıyor. Tüh!”

Diyerek gerisin geri gidiyordu ki, istemeden kadının konuşmasına kulak misafiri oldu:

“Ben de seni seviyorum Mehmetciğim. Neyse iş yerindeyim şu anda rahat konuşamıyorum. Akşam, baş başa nikâh gününü konuşuruz. Öptüm”

Deyince afalladı.

"Mehmetciğim mi? Allah kahretsin! Doğruymuş! Demek Mehmet kıvrımlı, etli butlu kadınlardan hoşlanıyor! Allah’ım acilen kilo almalıyım. Bir deri. Bir kemiğim!"

Çiğdem bir koşu tekrar kızın yanına koştu.

“Merhaba, eee….şey….sizinle özel bir konuda konuşmak istiyorum da…”

Seher’in yüzü aydınlandı.

“A! Ben sizi tanıyorum. Ünlü influencer Çiğdem Kayalı değil misiniz? Kanalınıza aboneyim. Makyaj videolarınıza ve zayıflama tavsiyelerinize bayılıyorum. Gerçi bende henüz işe yaramadı ha, ha, ha. Ne yapayım yemek yemeyi seviyorum. Hayırdır yoksa hayranlarınızdan biri taciz mi ediyor? Çok sık rastlıyorum bu duruma. Böyle bir konuysa tam adamına geldiniz. Bayağı iyi bir avukatımdır bu işlerde.”

“E, yok, yok öyle bir konu değil isterseniz bir kafede size bir kahve ikram edeyim, kimse duysun istemiyorum da….”

“Tamam, çantamı alayım.”

Çiğdem ve Seher az sonra küçük bir kafede karşılıklı oturdular. Çiğdem, direkt konuya girdi:

"Bak hayatım, lafı uzatmayı sevmem; hemen konuya gireceğim; tamam gençsin, biraz kilon olsa da güzelsin ama Mehmet’i ben seviyorum. Ondan ayrılman için ne kadar istiyorsan vermeye hazırım! İBAN’ını ver yeter. 5000 Dolar?"

"PARDON? "

" Anlamayacak bir şey yok. Mehmet'den vaz geçmen için sana 5000 $ teklif ediyorum.”

“Siz deli misiniz? Biz sözlendik.”

“Neee! Sözlendiniz de demek. Olsun, fark etmez. Gençsin, başkasını bulursun.”

“Asla!”

“10.000 Dolar!”

“Manyak mısınız?”

“20.000 Dolar! İBAN’ını ver hemen yollarım.”

“Delirmişsiniz!”

Sana yalvarıyorum! N'olur! Vaz geç Mehmet'ten.25.000!”

"Allah! Allah! Hiç böyle şey de duymadım! Ne hakla sevdiğim adamla arama giriyorsunuz? Ne cüret?"

"Hayatım anlıyorum seni de, sen de beni anla. Mehmet, bana ait. Hem ne kadar oldu ki tanışalı? Nerede tanıştınız sahi?"

"Tango kursunda tanıştık. Üç ay oluyor."

"NE? Tango mu? Mehmet ve tango! "

"Niye şaşırdınız ki, çok romantik biri”

"Mehmet mi romantik?"

"Tabii. Ayrıca para için ondan vazgeçmeyeceğim. Ben gidiyorum."

"30.000 Dolar?"

Seher, çantası aldı ve ayağa kalktı.

“Paranız sizin olsun. Mehmet benimdir. Kimseye kaptırmam!”

Diyerek kafeden çıktı. Çiğdem, oflayıp, pufladı. Kahvesini bir dikişte bitirdi.

“Kahretsin! Ah! Mehmet alacağın olsun ama kabahat bende; yemeğin salçalısı, kadının kalçalısı sözünü yabana attım, sıfır beden oldum da ne oldu? Al işte!
” Diyerek hesabı istedi.

O sırada Fadıl'ın telefonu çaldı. Arayan Serap'tı.

"Fadıl! Çok önemli bir haber peşindeyim. Konum atacağım yere gel. Silahını da getir. "

"Silah mı? Gerçek silah mı?"

"Yok Fadıl. Oyuncak silah. Tetiğine basılınca su sıkan! Tabii ki, gerçek silah Fadıl! İçinde gerçek kurşunlar olan!"

 21. Bölümde buluşmak üzere 😊😊😊

4 yorum:

  1. Hikayede ne ararsanız var. Aksiyon, komedi, aşk, dostluk, dalavere...:)
    Aşklı meşkli hikaye, dizi, sinema pek sevmem ama yazı dilinizin mükemmel oluşunun yanında bol aksiyon, hikayeyi eşsiz kılıyor. Aklınız, kaleminiz dert görmesin. İyi ki varsınız. ❤️

    Wattpad da okurken yarıda bıraktığım GECE KARANLIK, ELLER BİRLEŞMİŞ başlıklı 20. bölümün, nerede kaldığımı unutmamak için ekran görüntüsü almıştım. Sizin bu yayınladığınız 20. bölüm ile ekran görüntüsü aldığım Wattpad'daki 20. bölüm farklı...Gerçi hiç önemli değil bölüm sayısı, sonraki bölümleri de hevesle, keyifle, gülerek okuyacağım. :)
    Naçizane küçük bir not; Çiğdem, Jale ile telefonda konuşurken " Sadece isminin " Se " ile başladığını bilmiyorum " yazılmış. Bilmiyorum yerine biliyorum olacak. Bazen klavyeye söz geçirmek zor oluyor, istediği gibi yazıyor. :)
    Sonraki bölümlerde görüşmek üzere...:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ediyorum bu güzel yorumun için Nazlıcığım. Ben de hem sen, hem de diğer okurlar hatta kendim için çok üzüldüğüm bir noktayı da düzelttim dün ve içim rahatladı. Şöyle ki, puntolar bir türlü istediğim gibi yapamıyordum, minicik miniciktiler, kendim zor okuyordum. (Aç parantez sevgili Handan'a çok teşekkürler sayesinde tüm bölümlerin puntolarını düzelttim)

      Yaaa....hatırladım canım o bölümü. Evet maalesef ben Word'e kopyalarken bölüm başlıklarıyla kopyalamamıştım. Ayrıca nasılsa artık Wattpad yok, (sanmam ki bir daha açılsın bitti artık maalesef ) nasılsa sen ve henüz okumamış okurlar için henüz okumadılar diye biraz değişiklikler yaptıydım. Bu değişikliklerle hikaye daha komik olsun istedim.
      Umarım senin tam kaldığın noktaya da gelirim.
      Aaa...tamam iyi ki haber verdin canım, onu hemen düzelteyim. Ben burada sıcaktan biraz hastalandım o yüzden zor oldu ama bugün iyiyim. (Ah Ankara'm...valla çok aşırı sıcakmış bilsem gelmezdim ama işte kız kardeşim, yeğenlerim olunca:)))

      Görüşmek üzere canım. Umarım yeni değişiklikleri de seversin. Çok teşekkürler. :)) iyi ki sen de varsın♥

      Sil
    2. Siz yazacaksınız da ben sevmem mi, severim tabii. :) İnanın kitabı olsa bu hikayenin kesin alırdım. Keşke kitabı basılsa, eminim okuru daha çok olurdu. Su gibi akıp gidiyor cümleler zaten. Ayrıca konuşma dilindeki üslup ve sadeliğin akıcılığına hayran kaldığımı belirtmek istiyorum.
      Handan Hanım, yardımları için sağ olsun, var olsun. ❤️
      Çok geçmiş olsun. Sanırım son yılların en sıcak yazını yaşıyoruz. İstanbul'un nem oranı da yüksek olunca kimilerine rahatsızlık verebiliyor. Ankara'nın havası kuru olur tabii. Sıcak olsa da pek etkilemez insanı. Her şerde vardır bir hayır. İyi ki gelmişsiniz İstanbul'a. ❤️

      Sil
    3. Çok mutlu oldum inan. Gurur duydum naçizane bir yazar olarak.♥ Wattpad'da bir hanım okurum onlara "Deli Aşıklar" derdi, kitap olarak basılır mı bilemiyorum benim hayalim tv dizisi olmasıydı ama olmazsa kitap olması için gayret edeyim.
      Evet yaa Handan olmasaydı bölümleri büyüteçle okuyacaktık:))))Amin ♥
      Sorma canım yaa....inşallah hayırlı olur:) çok sağol, tekrar teşekkürler ♥

      Sil