DÜŞMAN AŞIKLAR 4 - İLK GÖRÜŞTE AŞK

ve hemen koca lastiği güzel kızın elinden aldı. Serap, başını döndürünce, sesin sahibiyle burun buruna geldi. Victor&Rolf baharat kokulu traş losyonununu alacak kadar yakınında, 1.90 boyunda, blucin üzerine beyaz tişörtlü, siyah saçlı, sert görünümlü ama çok yakışıklı bir genç adam duruyordu. Otuzlarını biraz geçmiş olmalıydı. Her centilmen erkeğin yapması gerektiği gibi gözündeki güneş gözlüğünü derhal çıkarttı. Gülümserken gözlerinin içi gülüyordu. Lastiği sanki iki kilo patates taşır gibi kolaylıkla aldı ve arabaya yasladı. Sonra krikoyu aldı. Kırk yıllık tamirci gibi alışık hareketlerle lastiği değiştirmeye koyuldu. Civataları sıkarken pazuları şişiyordu. Serap içinden

"Wow! Ne yakışıklı!"

diyordu. Tabii adamın can düşmanı Mehmet Foçalı olduğunu bilmiyordu.

"Şey, size zahmet verdim...."

"Rica ederim. Zevkti." diyen Mehmet de içinden

"Allah'ım bu nasıl bir güzellik! Hollywood'da film yıldızı diyeceğim ama aksansız Türkçe konuşuyor. "

diye geçiriyordu. Eşini o talihsiz kazada kaybettiği günden beri ilk kez kalbi bir başka kız için çarpıyordu.

Sanki dünya durmuştu. Sanki dünyada sadece ikisi vardı. Sanki çizgi filmlerdeki gibi açık mavi, bulutsuz gökyüzünden pembe pembe kalpler yağıyordu. Bu ilk görüşte AŞK olmalıydı.

Mehmet, patlak tekeri, krikoyu bagaja koydu, kapattı. Ellerini şöyle bir çırptı. Birbirlerine baktılar.

"Çok teşekkür ediyorum. Zahmet oldu."

"Ne demek?"

O sırada motosikletli bir trafik polisi yanlarında durdu ve uyarı için düdüğünü çaldı. Trafiği aksatıyorlardı.

Serap, arabasının kapısını açtı.

" Aman, aman ceza yemeyin benim yüzümden, yoksa kendimi affetmem; iyi günler. Tekrar çok teşekkürler."

Mehmet, 10 milyonluk şehirde bir daha bu peri kızıyla rastlamalarının imkansız olacağını biliyordu. Hayır! Buna izin veremezdi.

"Şey, gördüğü her güzel kıza askıntı biri sanmazsanız, öğle tatilinde harika kahve yapan bir yer biliyorum. İşten bunalır da, karşılıklı bir fincan kahve içmek isterseniz..."

Serap direksiyonun başına geçmişti. Gülümseyerek

"Her gördüğü güzel kıza askıntı birine benzemiyorsunuz."

"Bu, kahve teklifimi kabul ettiğiniz anlamına mı geliyor?"

Serap güldü

"Galiba..."

"Çok teşekkür ediyorum. O zaman telefonumu kaydedin 537 936 ......"

"Benimki de 530 331..."

Mehmet, içinden "Ünlü birisi olduğumu öğrenirse belki ters tepki yapar şimdilik Ahmet diyeyim..." derken, Serap da tesadüfen aynı şeyi düşünüyordu. "Ünlü bir köşe yazarı olduğumu söylemeyeyim; benimle ünlü olduğum için çıkmasını istemem." diyordu.

Böylece Mehmet, telefonunu Ahmet, Serap da Ayşe olarak kaydettirdi. Sonra, Serap el sallayarak gaza bastı ve Mehmet de arabasına doğru gitti. İkisi de rüyada gibiydi. İkisi de "ruh eşini" bulmuş hissediyordu.

İlk görüşte aşk yalandır diyenlere not: Hayır efendim, İngilizlerin "Love at first Sight" , Fransızların coup de foudre dediği ilk görüşte aşk vardır. Trinity College 'indeki - İrlanda, Dublin'de oluyormuş - bilim adamlarının yaptığı araştırmaya göre, ilk görüşte aşk gerçekmiş ve beynimizin medyal prefrontal korteksi, bu işten sorumluymuş.

Velhasıl, şimdilik her şey yolundaydı ama birbirlerinin kim olduğunu öğrenince, küçük çaplı bir KIYAMET kopacaktı ve bunun için fazla beklemeyeceklerdi.😂😂😂

BÖLÜMLER

1. BÖLÜM

2. BÖLÜM

3. BÖLÜM

4. BÖLÜM

5. BÖLÜM

6. BÖLÜM

7. BÖLÜM

8. BÖLÜM

9. BÖLÜM

10. BÖLÜM

11. BÖLÜM

12. BÖLÜM

13. BÖLÜM

14. BÖLÜM

15. BÖLÜM