25 Temmuz 2024 Perşembe

DÜŞMAN AŞIKLAR 24 - ASUMAN'a GÖRÜCÜLER GELİYOR

Sosyetik Çiğdem, her sırrını paylaştığı ve kendi gibi sosyetik arkadaşı Jale'yle buluştu. Birbirlerinin yanaklarında bordo ruj izi bırakmamak için yalancıktan öpüştüler; yardımcısı ve falcısı Elmas, kahveleri yaptı. Hoşbeşten sonra Çiğdem içini kemiren derdini anlattı:

"Şekerim, benim acilen kilo almam lâzım."

"Ne? Delirdin mi ayol? Herkes o diyet, bu diyet, şu diyet diye kendini paralıyor. Sen kilo mu almak istiyorsun?"

"Canımcım, haberin yok tabii. Mehmet uğruna!"

"NE?"

"Şişman kadınlardan hoşlanıyormuş."

"İnanmam!"

"Gözümle gördüm. İsmi “se” ile başlayan kız Seher’miş, tahmin ettiğim gibi gazetedeki bir çalışan. Avukatmış, Mehmet’le sözlenmişler! 120 kilo bir kıza aşık. Erkek gözüyle bak olaya. Demek ki, etli, butlu, kadın gibi kadınları seviyor."

Jale az kalsın kahvesini püskürtecekti.

“Vay canına, ben de kilo alayım o zaman e, şişmanlama boşuna madem sözlenmişler.”

“Şekerim ben Çiğdem’im, bastırdım parayı, sattı Mehmet’i. Ha,ha,ha!”

“Aaa! Senden korkulur.”

“Epey pahalıya patladı ama olsun. Foçalı benimdir kimse elimden alamaz. Kaç yıldır peşinden koşuyorum. Seher’e, mehere bırakmam! İçtiysen benim Elmas’ı çağırayım da fallarımıza baksın. Kız, çok iyi fal bakıyor.”

“Tamam hayatım, dur kapatayım” diyerek fincanını ters çevirdi.

***

Pazar günü Serap'ın sevimli ve tombiş asistanı Asuman'ın annesi çok heyecanlıydı çünkü haftaya Pazar kızına görücü gelecekti. Oğlanın annesi, Asuman'ı markette görüp beğenmiş ve genç kızı evine kadar takip etmişti. Dolayısıyla oğlan, görüceye gidecekleri kız kim, nasıl biri, hiç bilmiyordu. Her şey o gün ortaya çıkacaktı.

Asuman'ın on yaşındaki oğlan kardeşi sevindi.

"Ablamı istemeye mi geliyorlar? Yaşasın! Büyük oda bana kalacak!"

"Ah! Kerata. Düşündüğü şeye bak!"

" Anne! Haftaya kadar beş kilo verir miyim acaba? "

"Kızım deli misin? Gayet iyisin. Kız çocuk dediğin anasına çeker. E, ben kiloluyum. Sen de iğne iplik olacak değilsin. Genetik kızımcım. Yapacak bir şey yok. Ama şişman değilsin. Balık etisin."

"Hemen resmimi çek."

"Niye?"

"Şişko halimin resmini kırtasiyede büyültüp buzdolabının üstüne yapıştıracağım, böylece canım tatlı istediğinde resmimi görünce, gerisin geri odama gideceğim."

"Ay! BAYILACAĞIM! "

"Hem ne giyeceğim? Giyecek bir şeyim yok!"

"Kızım dolap üstüme yıkılacak, çul, çaput!"

"Çoğu dar geliyor! Bazılarının modası geçti."

"Of! Of! Of! Kızın mı var, derdin var. Tamam emekli aylığım yattıydı, alışverişe gideriz."

Mıstık atıldı. Aslında ismi Mustafa'ydı ama herkes Mıstık diyordu.

"Anne! Bana da top alsana bakkaldan. "

"Onu da baban alsın."

"Babam cimri, almaz. Geçen söyledim; 'top dünya para, lüzumsuz masraf, hiç tutumlu değilsiniz' dedi."

"Ah! O da doğru. Tamam, alırım."

"Yaşasın!"

" Ay, nasıl biri acaba? Böyle kel, göbekliyse katiyen olmaz."

"Kızım sen 20 yaşındasın. Kel, göbekli biri niye gelsin?"

"Dimisi?"

"Bak böyle dimisi filan diye konuşma kaç kere dedim? Ah, ah!"

***

 O sırada Mehmet de Özgür'e  yaşadıkları Çakma Saddam  macerasını anlatmış ve bitirmişti.

"Vay canına! Neler yaşamışsınız öyle? Yenge de pek cesurmuş!"

"Herhalde cesur olacak, feminist ya. Ah! Bir de beni affetse."

"Affeder abicim, bak buraya yazıyorum, bu kızın da sende gönlü var. İnşallah mürüvvetini göreceğiz; sahi mürüvvet dedim de, annem, markette alışveriş yaparken bana kız beğenmiş."

"Hadi ya? Hayırlısı olsun da, böyle çarşıda, pazarda kız beğenmek; görücü usulüyle kız istemek kaldı mı hâlâ?"

"Kanka sen liseden beri yurt dışında okuduğundan Fransız kalmışsın. Tabii ki kaldı. Hatta annem kızı evine kadar takip etmiş. Biraz tombul ama çok güzel bir kızmış. Hi,hi,hi. Haftaya pazar çiçeğimizi, çikolatamızı alıp gideceğiz. Yalnız sen de gelmelisin. Kankam, devrem, en iyi dostum olarak. "

Aynı saatlerde, Asuman da Serap'la telefonda konuşuyordu.

"Serap abla, n'oooluuuur sen de gel. Ablam yok benim ama sen annemin karnından çıksan bu kadar severdim. Sen yanımda olursan kuvvet alırım senden. Çok heyecanlanıyorum. "

"Tabii ki gelirim. Hayırlı olsun şimdiden."

"Sağol ablacığım. Şey, yalnız çok çekindiğim bir şey var. Bizim soyadımız Elibol ama babam epey cimridir."

"Olsun canım n'olucak? Babanı istemeye gelmiyorlar ki, seni istemeye geliyorlar."


BÖLÜMLER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder