DÜŞMAN AŞIKLAR 21. Bölüm EDİ İLE BÜDÜ :)

Fadıl ve silah bir araya gelecek iki şey değildi ancak vaktiyle kumar Mafyası hakkında yaptığı haber yüzünden tehditler alınca kendisini koruma amaçlı silah almış tabii korkudan hiç elini sürmemişti. Gazetede herkes yavaş yavaş evine dönmeye başlıyordu. Acaba nasıl bir haber yakalamıştı Serap? Meraktan ölüyordu. O kadar daldı ki, koridoru dönerken pat diye Mehmet'e tosladı. Yakışıklı savaş muhabirinin elindeki kağıt bardak bir yana, çaylar bir yana gitti.

"Hii! Mehmet Abi! Pardon! Pardon! Benim yüzümden çayın döküldü."

"Önemli değil ol'm da, ne bu telaş? "

"Inını-nınn! Çok heyecanlı bir şey oldu Mehmet abi! Inını-nınn!"

"Hayırdır?"

" Şşt! Çaktırma, Serap hanım bir haber peşindeyim gelirken silahını da getir dedi."

"NE?"

" Evet. Gecikmemem lâzım. Görüşürüz! Bize şans dile Mehmet abi."

"İyi şanslar!" diyen Mehmet, Fadıl, gözden kaybolunca, siyah kaşlarını çatarak

"Te Alla'm! EDİ ile BÜDÜ! "

diye bağırdı ve hemen Fadıl'ın peşine takıldı. Belli etmeden takip edecekti o telaşla cep telefonunu masasında unuttu. İçinden

"Bu kız, anasından erkek doğacağına kız olarak doğmuş! " diyordu.

O sırada Seher, sosyete Çiğdem'in söyledikleriyle koşa koşa soluğu nişanlısı Mehmet'in evinde aldı. Yüzü öfkeden pancar gibi kızarmış, göğsü inip kalkıyor, burnundan soluyordu. Gözlerinden ise ejderha gibi ateş fışkırıyordu.

" Seni utanmaz! Seni çakal! Demek Çiğdem şırfıntısıyla birliktesin! Beni ne zamandır boynuzluyorsunuz? Nişanlanmadan önce mi? Sonra mı?"


"A-a- aşkım? Çiğdem kim? Valla, billa günahımı alıyorsun Çiğdem diye bir tanıdığım bile yok."

"Vah, vah, vah. Kadın senden ayrılmam için bana tam 30.000 Dolar teklif etti!"

"Ne?"

Seher, bir yandan bağırırken, bir yandan da eline geçirdiği yastık, masa saati, kül tablası gibi şeyleri nişanlısının kafasına atmaya başladı. Seher gibi 120 kilo olan ve tek suçu Mehmet'le aynı ismi taşımak olan genç, atılan eşyalardan kendini korumaya çalıştı.


"Atma ah kafam! Valla Seherciğim günahımı alıyorsun! Ah!"


Tam o sırada şansını bir kez daha denemek isteyen Çiğdem, Seher'i aradı.


"Bak, bak şırfıntı yine arıyor! Ona da bir çift lafım olacak."


Seher telefonu açıp, kızgın bir sesle "Ne istiyorsun hâlâ utanmaz?" diye ciyakladı.


Çiğdem


"Bak canım, ne olur iyi düşün. Tamam biliyorum Mehmet çok yakışıklı, çok ünlü"


"Çok yakışıklı, çok ünlü?"


"Üstelik cesur bir savaş muhabiri...milyonlarca takipçisi var"


"Ne?"


"Yani seni anlıyorum Mehmet Foçalı gibi birinden ayrılmak istemiyorsun ama 40000 Dolar da az para değil. Gel anlaşalım."


Seher


"Bir dakika sizi arayacağım"


diyerek telefonu kapatıp, gözyaşları içinde sözlüsüne sarıldı.


"Ah minik kuşum özür dilerim bu salak seni Mehmet Foçalı'yla karıştırmış! Çok canın acıdı mı? Dur öpeyim de geçsin"


dedi ve sözlüsünün az önce yastık fırlattığı kel kafasından öptü. Mehmet'in isim adaşının gözleri parladı.


"Mehmet Foçalı mı? Hayatım bize piyango çıktı."


"Piyango mu?"


"Yahu piyango çıksa Maldivler'de balayı istemiyor muydun?"


"Evet...."


"Daha ne olsun? Hemen bu kadını ara, tamam, kabul ettim, Mehmet'i size bırakacağım ama 50000 Dolar isterim de."


"Ama bu sahtekarlık olur hayatım..."


"Yahu az kalsın nişanı atıyorduk, kafam da kırılıyordu, onun cezası diye düşün."


"Haklısın valla. Arıyorum."


Seher, numarayı tuşlarken, sözlüsü


"Oley! Maldivler biz geliyoruz!" diye haykırdı.

22. Bölümde buluşmak üzere 😀